11 Mart 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

11 Mart 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

d i SİYASI İCMAL: Ingiliz - Alman konuşması netice verecek mi? Londraya gelen Almanya Hariciye Nazırı Ribbentrop şimdiden İngiliz Hariciye Nazırı lord Haliyaz ile tema- sa başlamıştır. Bu temaslar asl mi- #akerelere zemin hazırlıyacaktır. Çüm kü müzakerenin mevzuları neler ola- bağı hakkında Berlindeki İngiliz se- Firi ile B. Hitler arasında kati bir an- İaşma yapılmamıştır. Meselâ Orla Avrupa işlerinin mev- #uubahis edilmesine Almanya yanaş- mak istememiştir. Bahusus Avustur. ya meselesine her hangi beynelmilel müzakerede temas edilmesine Alman- ya katiyen razı olmyacaktır. İkisi de Alman memleketleri bulundukların- dan, Almanya Üs Avusturya arasın- daki milnasebetleri Berlindeki e 'mamdarlar; Alman ailesinin husus bir işti saymaktadırlar, Almanya, Avusturyaya yalnız wii siyasi ve askeri cihetlen değil, ayni sö» manda iktisadi noktadan da büyük kıymet verdiğinden, bu memleketle olan münasebetlere her hangi yaban- cı bir devletin alâkadar olmsına ve mildahale eylemeşine ram olacak de- ğildir. Meselâ Almanya, muazzam t8p- Hhat sanaytinin en ziyade muhtaç ol- duğu demiri Avusturyadan temin ediyor. Demir madenlerini işleten ve cevherlerini temizleyip eriten miles- seselerin hisse senedlerinin - yarısın- dan çoğu Almanyadaki bilyilk şirket lerin elinde bulunyor. Almanya, Avuş- turyaya siyasi cihetten nüfuz elmez- den çok zaman evvel iktisadi cihetten burada yerleşmiş ve iktisaden hâkim olmuştur. İngiltere, İtalya gibi Orta Avrupadan alâkasını kesmeği gözüne aldırmadıkça Almanya şa anlaşamı- acaktır. Feyzullah Kazan Diktatörleri < sevmiyen sanatkâr! Meşhur maestro, Toskanini her or- kestra şefine benzemez. Bir konser idare etmesini rica ettikleri zaman, konseri tertib edenlere bin bir şart koşar ve bin bir sual sorar, Bir çok orkestra şefleri de vardır ki: «Kaç pa- ra alacağız? Konserden evvel mi son» ra mu alacağız?.» diye sorarlar. Fa- kat Toskanini bunu sormaz. Onun asıl meşgul olduğu şey para değildir. 'Toskanini diktatörlerden hoşlanmaz. İlk suali şudur: — Memleketinizde diktatör var mı? 'Toskanini, Salzburg festivaline iş- firak etmek üzere mukavele imzaladı, Avusturya diktatörlük değildir, 'Tos- kanını Avusturyaya gidebilir... Derken Şuşnig ile Hitler arasmda Eizli konuşmalar olduğu duyuldu. 'Toskanini derhal Salzburga şu tel- grahı çekti: Teranova öldü Geçen gün Nevyork darülacezele- rinden birinin hastanesinde Ciro 'Te- Tanova adında bir fakir öldü. Bu adam bundan birkaç sene evvel Nevyorku titreten bir Gangslerdi. Zabıta onu Pek âlâ tanıyordu. Nevyorklular ona *Enginar kralı» ismini vermişti. Te» ranovadan bir tehdid mektubu gel- diği zaman o mektupta istenilen 46 yin yerine getirilmesinden başka çap Ye yoktu. Çünkü hiç bir kimse onun Srzularına mümenaata cesaret ede miyordu. 'Teranovanın mensup oldu ğu gangster çetesi yalnız sebzecileri ve meyvacıları tazyik ederek para ko pParırdı. Malüm olduğu veçhile gangı- terler tazyik edecekleri halk sınıfları- nı aralarında takslın etmişlerdi. Bir Erup diğerinin «hakkına» tecavüz et- Mmezdi, Jimmi Valker Nevyork belediye İeisi iken Teranova milyonlar kazanmış- tı. Nihayet zabıla gangsterleri sıkıştır» Mağa başlayınca Teranova'da kaçma- ğa mecbur oldu. Zabıta bu 10 numa» Yalı devlet düşmanının başını getire- ne büyük bir ikramiye vadetti. Fakağ Teranova yakalanamadı, Parasını kaybettikten ve fakir düşdükten son» Tâ kendiliğinden Nevyoraka döndü ve Beçen gün darülücezede öldü. «Çok müteessifim ama artık men- leketinize gelmeme imkân yok.» Viyana filarmonik orkestrasının şefi bu telgrafı alınca aklı başımdan gitti. Fakat üstadı getirtmenin imkâ- m yoktu. Bundan sonra Viyana filarmonik orkestra şefi Toskaniniye şu telgrafı Şuşnigin nutkunun suretini taah- hüdlü gönderiyorum, Mühim yerleri» ne işaret koydum. Kırmızı ile çizdi. Yüksek kazançlar General Motors bürosu şefi bay Alfred Sloan'ın aldığı aylıklar 1036 senesinde 561,311 dolar tutmuştur. Bay Sloan yeryüzünde en yüksek maaş alan adamdır. Yeryüzünde en yüksek ücret alan da Harriet Hubbard Ayer şirketinde çalışan bayan 8. Dodgedir. Senlefk ücreti 100,000 dolardır. General Motorsda daha hayli yük- sek masişlar vardır. Meselâ Ikinci reis 459,858 frank alır, Zengin köpek Şikago mahkemelerinden biri bir 'Eskimo köpeğine senede 60,000 frank tahsisat bağladı, Bu köpek bir milyonerin köpeğidir, vasiyetname ile bütün servetini kö- peğine bırakmıştır, Pek tablt olarak sile ve varisler bu vasiyetnameye itiraz etmişler, mahke- me ölen milyonerin hususi kâtibini ça- gırmış, kâtip de efendisinin dalmat <Tek dostum vardır, o da köpeğim- dir» dediğini söylemiştir. Mahkeme servetin köpeğe kaldığı na hüküm vermiştir. Günde 18.000 esneme Londra gazetelerinden biri, bütün nemi bir Amerikan hikâyesi e York, Bekon kasabasında ba Yen Fanni Morges görülmemiş bir hastalığa yakalanmış. Bir hajtadan- Deri, günde 18,000 deja esmiyormuş!. Doktorlar asabidir, tedavisi güçtür diyor. Bayan Morges çok muzlariptir. 18,000 defa esnemekten hem çenele- ri yoruluyor, hem de uyku uyuyamı- yormuşl, id 4 FRANSIZCA - İNGLİZCA - HUSUSİ ve UMUMİ DERSLER İSTANBUL 573 İsTikLAL Cap < ANKARA. SATLAVLAR CAD | ALMANCA VW. 8. Fransız edibi Maurois mesud olmanın ruhi şartlarını anlatıyor Hayatın ruhi kı- sımlarını tahlil et- mekle şöhret ka- zanmış olan Frân- sız edibi Maurois edebiyatın yarat- tığı eserlerde bu- gün tahlli edilme si lâzım gelen en mühim meselenin hangisi olduğunu kendisine soran bir gazeteciye şu cevabi vermiştir: «Bir müellifin bu zamanlardada meşgul olacağı mesele ezelldir; İki insanın birbirini bulmasının ve müş- terek hayatlarına şekli vermesinin sırrı, Bütün bir hayatın devam ettiği müddet zarfında mes'ut olan kadın ile erkeğin teşkil ettiği izdivaç dalma ideal bir karı kocalık sayılacaktır. Herşeyden evvel, böyle bir izdivaç hayatı mevcut mudır, diye sormamız lâmmgelir. Büyük filezof La Roche- #oucaud şu klâsik cümleyi ortaya atarak bunu inkâr etti: <İyi izdivaç- Jar mevcut olabilir, fakat hiç bir izdi- vaş yoktur ki bir insanın mütekâmlil saadetini ihtiya eylesin.» Bununla beraber tarih La Roche- foucaud'nun yanıldığını isbat ediyor. Bunun böyle olduğunu bir kaç misal ile izah edebilirim, Meşhur Fransız ilim adamı Berthelot karısının vefa» tından bir iki gün sonra kendisini zehirledi, Nazılardan Sembot'nun dul kalan eşi intihar etti, Bunların ikisi de eşlerinin ölümüne tahammdi edemiyerek dünayaya vedâ ettiler. İngiliz krallığı hanedanında en mes» ut izdivaçlara tesadüf olunur, Yak nız. kraliçe Viktorya kocasına peres- tiş etmezdi, kral Jorj da kraliçe Mari ile iki insanın hayatta erişebi- leceği en büyük saadeti temsil eder lerdi. İngiliz siyasllerinden Disraeli demiştir ki: «Zevcemin gösterdiği 10- tuf sayesinde bütün hayatım mes'ut seneler silsilesinden ibaretti, Otuz sene evliydik, hiç bir gün bilmem ki saadetimizi bulandırmış olsun.» Bu misaller yalnız tarihin kaydeb- tiği mes'ut izdivaçlardır. Demek ki meçhul kalan daha nice mes'ut izdi- yaşlar vardır, Böyle bir mütekâmlii müşterek hayatın tarihi takib edile cek olursa onun evvelâ büyük bir aşkla başladığı, zamanla dostluğa, rikkate ve itimada münkalip olduğu görülür. Bu tekâmül, yegâne doğru olan bir evlilik tekâmülüdür, çünkü fizik aşk, pek nadir istisnalar hariç olmak üzere, bütün hayatta devam edemez. Onun için kuvvetli bir hiş ve bunu bütün bir hayai zarfında devam ettirecek şartların aranması lâzımgelir, Her şeyden evvel Öyle zannediyo- rum ki temayülün husule gelmesi için mütekâmli bir güzellik değilse bile her halde bir nevi cazibe elzem- dir, Bir izdivaç hayatının kuvveti akıl ve mantık icabatından dolayı yapılan bazı izdivaçların mes'ut ok rında çirkin diye bakıldıkları halde erkekler nezdinde en büyük muvafe #akıyetleri elde ederler. en iptidat tarzda yaşarlarkan sileyf koruyan şey erkeğin kuvvetiydi, bu- günkü hayatımızda erkeği kadına sevimli gösteren şey de erkeğin ma» nevi kuvveti, metanetidir. Fakat en kuvvetli adamın zayıf zamanlari vap dır, Bu zayıf zamanlar kadına verilen kati rol anıdır, Erkeğin bu anları ab- layabilmesine yardım edecek olan Amiller kadının göstereceği rikkat uştur. 'Tabif en mes'ut izdivaçlarda bile dostların intihabi, çocukların terbi- yesi, intihap olunacak eğlence şekil- leri gibi meselelerde fikir ihtilâfları çıkar, İki insanı bu gibi ihtilâfları atlatmağa saik olacak düstur gülme- Şimdi bir mesele kalıyor ki oda izdivaç hayatında bir dereceye kadar Meşhur Fransız edibi Maurois kendisile görüşen bir gazeteciye izdivaç ve izdivaçta mesud olmak hakkında beyanatta bulunm lâzım mı? Kadınla erkek birbirini Yalnız mı yaşamalı, sosyete hayatı | mı? Edip bunun gibi suallere cevak veriyor İzdivaçta aşk kıskanmalı mı? sanlar vardır ki saadeti sulh ve sü- künet ve itimadde ararlar, öyleleri de vardır ki sakin bir saadet onların içlerini sıkar. Fakat her halde işve- bazlık tehlikeli bir zehirdir, oru isti- “Şimdiye dar bir çok defa bu sual İle karşılaş- tım. Ona verilecek cevab şudur: Her #zdivacın başlangıcında nasl olsa bir nevi yalnızlık aranır. Fakat son- raları fazla yalnızlık bir tehlike teş- im. Bu mesele en müşkül olan eile meselesidir. Denilebilir ki gençlikte ayrılık bir tehlikedir, olgun yaşa gir- dikten sonra ise adetâ bir ihtiyaç ha- arm yn emel Kadıköy Halkevi Yeni bina Bahariye caddesinde yazlık sinema arsasında yapılacak Yeni Halkevinin ön ve arka tarafından alacağı şekil ve projeyi hazırlayan mimar B. Rükneddin yi yapan belediye imar şubesi mi marlarından B. Rükneddin Günel'dir, İkinciliği mimar A. Sabri ve Emin Onat'ın, Üçüncülüğü mimar leman Cevadın projeleri kazanmıştır. B. Rükneddin Paris güzel sanatlar mimar ve sanatkârlardan sonra Türk mimarlar içinde eseri en çok beğenil- işti. Yeni Kadıköy Halkevi binası, Ka. dıköyünde Bahariye caddesinde eğ ki sinema arsasında yapılacaktır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: