2 Nisan 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

2 Nisan 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİYASİ İCMAL: Romanyada krallık büsbütün şah- si bir yejim kurmak üzere girişmiş olduğu siyasi inklâp sonuncu saf- hasına girdi. Birinci safhası son par- lâmento intihabında iş başında bu- Tunar. büyük siyasi, parti mili Ube- rallerin sabit bir ekseriyeti temin ede- memesi ilzerine başlamıştı. Kral milli Hiberalleri kenarda birakarak kabins- nin teşkilini #ki müfrit sağ partiden Küçüğü bulunan milli hıristiyanlara tevdi etmişti. İkinci safhası kralın bütün parti- leri ilya ederek İtalyadakt meslekt cemiyetler olan korporasyon esası üzere icra ve teşri meclisleri kurmak esası üzere reyiâmme mürücaata k&- rar vermesile başlamıştı, Kendisi de yaşamak isliyen bir parti olduğun- dan milli hıristiyanlar teşekkülü bu kararı tatbik edecek bir kabineye İş- trak etmekten imtina etmişti. Bunun üzerine Romanyanın ortodoks patriği Mironün riyaseti allında bir kabine teşkil edilmişti. Alman tayyareciliği yeni bir rekor kırmıştır. Manş denizinden Cenubi Amerikaya uçan bi: Dornier tayyaresi hiç durmadan 43 saatte 8500 kilomet- Te katetmek suretile İtalyan Stoy- Pani'nin 7020 kilometrelik rekorunu kırmağa muvaffak olmuştur. Bu re- korun bir fevkalâdeliği de tayyarenin 2 tane ağır yağla işliyen Yunkers mo- törile hareket etmesidir. Şimdiye ka- dar ağır yağla işliyen tayyare molörü yoktu. Bu motörler hem ucuz tahrik Günde 30 Amerikanın sılıhiye idaresi yapılan bir istatistiğe nazaran Amerikada 8€- hede insanları bir gün veya daha faz- lâ işinden alıkoyan 10-milyon kaza vukua geldiğini kaydetmektedir. Bu hesapça hergün Amerikalılar otuz bin kaza geçiriyorlar. Kazaların yüzde 6- tuzu evlerde olup bitmketedir. Bun- lar yanma, düşme ve kesme kazaları- dır. Yüzde yirmi üçü fabrikalarda vu- Fasulyeden Japonyada son senelerde suni ipek için lüzum olan yumurta akınıe€n Ucuz bir surette tedarik etmek için tecrübeler yapılmakla idi. İtalyanlar yumurta akını sütten, Almanlarla Japonlar ise balık etinden çıkarırlar, Şimdi bir Japon fasulyeden yumurta | akı çıkarmağa muvaffak olmuştur. | Demek ki yakında fasulyeden mamül kadın elbiseleri dikilecektir, İsmi Ri- yohel olan bu Japon mucidinin mü- vaffakıyeti Japonyada çok takdir edil- mektedir, Çünkü Mançuküğda çok 80- ya fasulyesi yetiştiği için suni ipek Ingilizler ne zaman sarhoş olurlar? İngilterede Hötçluson adında bir Ceza hâkimi İngilizlerin ne zaman fazla içerek sarhoş olduklarını bir is- tatistikle tespit etmiştir. Verdiği 300 mahkümiyet kararını Hötçiüson şu Suretle tasnif etmektedir: 136 kişi al- dıkları iyi bir haber yüzünden fâzla içip sarhaş olarak polis . tarafından tevkif edilmiştir. Bunların 97 si mi- safir olarak evde bulunan kayınval- delerinin evden . gitmesine sevinerek fazla kaçırmıştır. 300 kişinin 89 ü ayyaş; 52 si derdlerini unutmak — mma KANSIZLI Romanyadakideğişiklik Lükin kabineye en mühim unsuy olarak milli liberallerle milli köylüle- rin maruf devlet adamları ve bahusus B. Tataresko iştirak etmişti. Bu ka- binenin zamanında yapılan reyiam» da kralın programı kahir bir ekseri- vet temin etmişti. Artık yeni rejimin tahakkuk ettirilmesi lâzam geliyordu. Bu deja da kabinedeki en mühim ne- zaretleri ellerinde bulunduran milli Hberallerin liderleri kabineden çekil diler. Neticede patriğin kabinesini değiştirmek lâzım geldi. Kral kabinenin teşkilini gene pat- riğe levdi etti, Fakat bütün nezaret- leri polifikacılardan ziyade teknik ve ihtisas sahibi olanlara bıraktı. j Liberallerden kimse bu yeni kabi- neye girmemiştir. Milli köylülerden yalnız ihtisas sahibi tki adam girmiş- tir, Yeni ine kralın direktifile ye- | ni rejimin esaslarını ve teferrilatını jiilen tatbik edecektir. Rejim iyice tatbik edildikten sonra kralın. harici | politikada değişiklik yapması beklen- melidir, Feyzullah Kazan maddesi yakıyor, hem de tayyareler- de benzinin iştialile yangın çıkması- nın önüne geçilmiş oluyor. Dornler tayyaresi salı günü İngilterenin Plü- mout limanı açıklarında duran Vest- İalon tayyare vapurundan sabahleyin saat onu beş geçe uçmuş ve 43 saat sonra Brezilyanın merkezi olan Rigo dö Janeyro civarında karaya inmiştir. İngiliz ve Fransız gazeteleri bu mu- vaffakiyeti büyük bir hava hâdisesi olarak kaydetmektedir. bin kaza kus gelmektedir. Ayni istatistiğe na- zaran bu kazalara maruz kalanların yüzde kırk üçü senede bin dolardan 47 kazananlardır. Konforun kazala- ra mâni olduğu bu suretle anlaşılmak» tadır. Yaş meselesi de kazaların nisbe- tinde bir rol oynamaktadır. 15 yaşın- dan aşağı olanların kaza nisbeti binde on iki büçuktur, 60 yaşından yukarı olanların kaza nisbeti ise binde 31,6 dır. ipek imâl imali bu sayede çok ucuza mal edil- miş olacaktır. Japonların suni ipekle- Ti bundan sonra yalnız daha ucuz olmıyacak, cins itibarile de şimdiye kadar imal edilmekte olan suni ipe- ğe faik olacaktır, Bunun sebebi yeni keşfedilen fasulye yumurta akının tabii ipekte mevcud olan yumurta akma çok benzemesidir. Tokyoda te- şekkül eden ve mucid Riyoksi de içine alan büyük bir anonim şirkeli yeni usulde suni ipek imaline başlamak üzeredir. için sarhoş. olmuşlardı. 8 kişiye dok- tor içki tavsiye etmişti, fakat bunlar doktorun müsaadesini o mübalâğalı bir surette anlamışlardı, 6 kişi evde misafir olmasından dolayı çok içmiş- ti. 5 kişi yemek pdrası bulamadıkları için mevcudu içkiye vermeği mu- vafık görmüşlerdi. 3 kişi fazla içme- dikleri halde içkiye tahammül &de- medikleri için sarhoş olmuşlardı .Hâ- kim Hötçiüson istatistikinin sonunda İngilizlerin en ziyade cuma ve cu- martesi günleri çok içtiklerini kay. detmektedir, Nörasteni, zaliyet ve Chlorosa Emanalip alalim eipelisiie SIROP DESCHIENS, PARIS GALATASARAY İhrari sınıflarına devam eden talebenin velilerine Evlâdınızın sınıfında daima kuvvet- li yürümesini isterseniz bize devam eden bazı arkadaşlari gibi dersanemi- xe gönderiniz, Semeresini derhal gö- rürsünüz. Lisan mütehassısı Profesör Anjel Eminönü, Köprübaşı, Eminönü han, BERLITZ 373 İstiklâl caddesi Akşam Lisan kurları Fransizca - İngilizce vs. Haftada 3 ders Ayda 4 liradır. İnsanlarda yalan söylemek kabiliyetini izale eden bir ilâç: Skopolamin Doktorların in- sandaki yalan söy- lemek (o kabiliyetini tamamen iyale eden bir takım ilâçlar bulmak üzere Ool- dukları son zaman- larda sik sik mev- zuubahs edilen me- #elelerden biridir. Hattâ bazı memleketler polis ve adiiye- sinin yapılan sorgular esnasında hakikati gizlemekle israr eden maznunlara daha şimdiden bu ilâçlar içirmeğe başladık- ları ve bu suretle bir çok esrarlı cinayet- leri aydınlatmağa muvaffak oldukları işi- tilmektedir. Bir insani iradesi haricine çıkarıp söY- Jemek istediği yeyleri, bütün saklamak af- sularına rağmen, bu harikulâ de Müçların mâhiyeti nedir? Yalan &öy- Jemeğe * kurar vermiş bir adamı bu ka- rarndan caydırmak mümkün olabilir mi? Bu hususla araştırmalar yapan dok- torlar: «İnsanların, sarhoş oldukları za- man bütün içindekileri dökmeğe karşı duydukları temayül nazarı İsibara alınır- se «hakikat seromus nun bir hayal ola- mıyacağı anlaşılır. dedikten sonra: «Ba- zı kimyevi maddelerin ağız yolile alın- masının ruhi bâlet üzerinde hasıl edece- ği tesirler sayesinde Insarun yarı mihani- Kİ bir hale gelmesi ve bu süretle sakla- mak istediği şeyleri de açığa vurması Kabildir. diyorlar. Filhakika kendine tam mânasile hâ- Kim olamıyan insan bu ânında sorula- cük suallere vereceği cevabları kontrol et- mek kudretinden mahrum olduğu için Hakikati söylemek (piceburiyetinde kala- caktır. Çünkü yalan veya uy- durduğu bir yalanı devam ettirmek In- san şuurunun mühim bir faaliyetine ih- tiyaç gösteren bir iştir. Hakikat seromunu arıyan doktorlardan biri olan Amerikalı R. E. House bilhassa Skopolamin ve Amital dö Sodyum üze- rinde durmaktadır. Doktorların “ Hakikat seromu ,, adını verdikleri bu ilâç beyni tamamen uyuşturarak muhakemenin mü- dahalesine imkân bırakmadığından bunu içen soru- lan suallere ancak doğru cevaplar verebiliyormuş $kopolamin fevkaltabia hassaları ib- liva eder gibi görünen adam olu dediği- miz nebatın köklerinden çıkarılmaktadır. Bu ilâç esasen esikidenberi doğum hasta» kklarının tedavisinde enjeksiyon suretile kullanılmaktadır. İlk defa doktor House bundan cinai tahkikatlarda istifladeyi düşünmüştür. Amital dö Sodyum ise hissi iptal edici bir ilâç olarak uzun zaman- lardanberi malümdur. Doktor House göre Bkopolaminin ci- hal tahkikatlardaki faydası bu ildem beyni uyuşturma hassasından dolayıdır. Kendisine bu iliçtan verilen maznunun beyni o derecede uyuşmaktadır ki polisin veya hâkimin sorduğu sualler maznunun Yalnız işitme cihazı tarafından beynine nakledilmekte ve cevab, muhakemenin hiç bir müdahalesi olmadan kendiliğin- den gelmektedir. Doktor House'ün Skopolamin ile yap- tığı tecrübeler gayet memmnuniyetbahş neticeler vermiş, bu suretle elde edilen cevabların yüzde ellişinin hakikate uygun olduğu görülmüştür. Skopolaminin tesirini azaltan unsurla- rın ne olduğu henüz Keşfedilemediğinden şimdilik bu ilâç sayesinde alınan cevab- ların doğruluğunu delillerle teyid etmek varureti vardır. Fukat doklorların tecrübelerini tekrağ ele alan polis, fenni araştırmalar Jâbo- ratnarları bir çok tatmin edici neticelere vâmi olmaktadır. Bu arada şu şayanı dikkat vakayı kay- detmek faydah olacaktır: Nevyork civarında bir adam yatağında ölü olarak bulunmuştu. maktulün karım kocasının intihar ettiğini iddia ediyordu.? disine isnad edilen günü söyleyiverdi. Bu cevab polisleri büsbütün şaşırt, Çünkü yatağında ölü olarak bulunan maktulün tabancası da yanında idi. İsticvaba yeniden devam rna gömdüğünü tekrar edip duruyordu. İlâcin tesiri geçtiklen sonra (o kendine gelen maznun verdiği cevabları öğrenin- ©: sapsarı kesilerek ttremeğte başladı ve km, bir sıkıştırmadan sonra polislerin tamamen bihaber oldukları iki ayrı cina- Yelin faili olduğunu Mirat etti. İKTİSADİ MESELELER Kimler altın alıyor? Kimler satıyor? Hükümet altın alım ve satım hak- kını muayyen bankalara vermiştir. Bu usul tatbik edildiği gündenberi, hiç bir sarraf bir müşteriden ne altın almış, ne de satmıştır, Altına ihtiyacı olanlar muayyen bankalara giderek altın al- maktadırlar. Fakat bankalar da her önüne gelen kimseye altın vermemek» tedir, Bankalardan altını alanlar daha dişçilerdir. Yapılan bir hesaba kini eri dişçilerinin bir günde 300 altın sarfettiği anlaşılmaktadır. Altın satıcıları, kimlerdir? Bunu ta- yin etmek pek güçtür. Bankaların al- fan alan gişesi önünde, ekseriyetle hâlk tabakasına tesadüf edilmektedir. Dün bir bankanın altı satın alan gişesi önünde, tesâdüf ettiğim kimseler ara- sında, bir tramvay kondüktörü, fakir birkaç kadın ve bir iki de mütekaid me- mur bulunuyordu. Bunların sattıkları altınlar, daha ziyade modasi geçmiş ziynet altınlarıdır, Altın satıcılarının arasında sarraf, banker ve yahud bu seviyede zengin kimselere pek nadir tesadüf edilmektedir. Bankaların altın satın alması, elin- deki altını satmak ihtiyacında olan or- ta halli silelerin de lehine olmuştur. Çünkü bu gibi kimseler aldanmamak için sarraf sarraf dolaşmağa mecbur olurlar ve neticede gene aldanırlardı. Halbuki bankaların altın satın alması, böyle bir şüpheyi ortadan kaldırmış- tar, - Altın alım ve satımının en büyük faidesi bu değildir. Altın muayyen bankaların elinde toplanmakta, mik- tarı hör zaman devlet tarafından ma- 1üm olmaktadır. — H.A, Yeni bir döven makinesi Karaman (Akşam) — Sami Tartan isminde 63 yaşında ihtiyar bir çifçi, tecrübelerine istinaden bir düveh ina- kinesi icad etmiştir. İcadının beratını geçen sene alan ihtiyar, bu yıl maki- nesinde pek çok yenilikler yapmış, bü- nun tecrübesi muvaffakıyetle yapıl- muştar, Harman zamanı olmadığı için ekin yerine bir araba kamış konul- muş makinenin bu kamışları bir sa- atte saman haline getirdiği görülmüş- tür. Üç parçadan ve bir tırmıktan iba- ret olan makinenin bu verimi köylüyü sevindirmiştir, Geçen haftaki yazımda kimle- rin hukuk ve ticaret mahkemele- rinde şahitlikten çekinebileceğini yazmıştım. Mevzuumuz şahitlik edecek şahsın kendisi idi, İki ta- raftan birinin nişanlısı, karı veya kocası, muayyen derecedeki akra- baları, memuriyet ve sanat ve meâ- lekleri itibariyle bir kimsenin Gır- rını bilenler şahitlikten imtina edebilirler demiştim. 'Bir de şahitliğin meydana geti- receği tesir ve netice itibariyle Im- tina vardır, Kanunhiç kimseyi menfaati için kendi menfâatini veya hısımlarının inen- İfaatini feda etmeğe mecbur kıl mamıştır. Her şahıs kendisine yâ- hut nişanlısına yahut karı veya ko- casına yahut neseben veya sebo- ben usul ve furuuna yahut üçün- cü dereceye kadar neseben ve ikin- ci dereceye kadar sebeben hısım- arından birine yahut kendisiyle arasında evlâtlık rabılası bulunan- lardan bir kimseye doğrudan doğ- ruya mali bir zararı mucip olacak Yeya bunlardan birinin şeref ve haysiyetlerini ihlâl veya hakların- da takibatı cezaiye icrasını İstil- zam edecek şehadetten çekinebilir, Feci bir ölüm Bir çocuk ocakta cayır cayır yandı z Karaman (Akşam). — İlçemizin Kızılyaka nahiyesine bağlı Bardas kö” yünde dikkatsizlik yüzürden bir ço Cuk cayır cayır yanmıştır. Kaza şöyle olmuştur: Köy ahalisinden Sayma adında bir kadın yanmakta olan ocağın başın- da kızı Şerifeye ait 6 yaşında Mehmet adında bir çocuğu bırakarak su almak üzere çeşmeye gitmiş dönüşte çocuğu kömür halinde bulmuştur, Çocuk bü- yük anasının gaybubetinde ocağa dü- gerek câyir cayır yanmıştır. Tahkika” | ta müddelumumilik © koymuştur, Şahitlikten çekinme kı olan kimseler eğer bu haklarımı kullanmazlarsa yeminsiz dinlenir- ler. | EEE Kezalik hiç kimse sanat ve meş- leğine tit ve sır olarak sakladığı icbar edilemez. dahi şahitlikten çekini-. Jemez. Şayet şahit davacı veya da- birinin

Bu sayıdan diğer sayfalar: