2 Nisan 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

2 Nisan 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ve K : ba Pi Sahife 6 — Nisan ziraat takvimi UMUMİ TARLA İŞLERİ — Söürülmesi olan nadasların bu ayda ik- bitirilmemiş mal edilmesi Hzımdır. Yazlık malısullerden: Mısır, kır fasulyesi, soya - bir nevi yağ hebatı - susam, pancar, payruk; yazlık keten ve kenevir, kavun, karpnz gibi yazbir- ların ekilmesine başlanır. Çayır tohumlarının da bu aylarda tarlalarına ekilmiş ol- sı lâzımdır. MEYVA BAHÇESİ — Fidan ve ağaç dikilmesine nihayet verilir. Ağaç ve İŞLERİ fidanları haşere ve hastalıklara karşı muhafaza için, çiçek açmadan evvel, 90 kilo #uya 10 kilo, karbonilyum ilâve ederek ilâçlamak lâzımdır. Ağaçların gövdelerinin badalanmasıns bu ayda devam edilir. Ni ların ve asmaların budanmasıma, aşılanacak asinaların aşılanmasına bşlanır. Asmalara, bu ay nihayetine doğru bir defa Bordo bulamacı, bir defa da kükürt verllir. Bvvelce dikiimiş çubukların, yağmurlar Km praği Kaymaklanımıs ok- lanmış ise çapa İle ve dikkatli bir şekilde ÇİÇEK BAHÇESİ İŞLERİ — Bir çok haftiçe çal yazlık iri tohumları bu ayda, yerles pi rine dikilmiş olması lâzımdır. Bahçe parsellerinin hazırlanmasına, toprağının bel- , gübrelenmesine ve parasi etraflarına şimşir, levantin, arab çimi gibi ve- Gikilmesine devam edilir. Hanımeli, Jeylâk, diğer bir takım süs zımdır. Bazi çiçeklerin bu ayda çelikleri fidanlarının yerlerine dikilmiş olması lâ- yapılarak yerlerine Giküirler. BAHÇESİ İŞLERİ — Bahçelerin bellenmesine, gübrelenmesine nihayet verilir, Sıcak yastıklarda yetiştirilen yazlık sebzelerin fideleri bu ayda yerlerine di- kilirler. ne el Kabak, hiyar, fasulye, bamya gibi sebzalerin tohumları doğrudan doğruya yerleri Pırasa, hana, karnabahar gibi sebzelerin tohumları tahta tavslarına ekilirler. A İŞLERİ — Kışı iri ve muhafazalı geçirilir, çürümüş, bozulmuş petekler varsa atılır, fazla balı olan götden de balları kismen alınır, yerlerine mumlu Kış dolayısile yerleri daraltılmış olan kovanlar genişletilir. edilir. Kovanları, meyva veya çiçek bahçeleri kenarlara nakledi! Eski koyanların arıları bu ayda yeni veleç izah ettiğimiz gibi nakledilirler. KÜMES İŞLERİ — Kümeslerin temizlenmesine, dezenfekle edilmesine yerlerde geçirmiş olan kovanlar bu ayda peteklerin baş petekler konur. fazla petekler ilâve k yerleştirilir. usulü dairesinde ev- çerçeveli kovanlara dikkat edilir, Kulüşka işlerine bu ayda da devamı edilir ve ay Sonuna doğru nihayet verilir. Kuluçka makinesine bu ayda da yumurta konabilir. KUŞLAR, KANARYA İŞLERİ — Kuşlar, kanaryalar bu ayda yumurtlamağa baş- larlar, Bunun için kararyaları daha büyük kuluçkahaneye veya kafeslere nakletmek ister, Bulundukları yerlere tel veya söpüd dallarından yapılmış folluklar konur. Ka- naryalar yuvalarını bizrat yaparlar. Bunun için kafesin bir kenarına bir mikdar yu- muşak kıl asmak faydalıdır. İPEK RÖCEĞİ İŞLERİ — Bu ayın ortalarına doğru ipek böcekleri tohumları açılabilir. Böcek bakılacak odalar temizlenir, dezenfekte edilir. Duvarlar badalanır, kerevetler temizlenerek yerlerine konur. Böcek tohumlarını birden açmağa pek heves etmemeli, her ihtimale karşı msar azar tohum aşmak daha muvafıktır. Tavukçuluk: Kuluçka makinelerinden çıkan civcivleri bir müddet ana makinelerinde ettik. Şimdi de çıkan © etveivlerin ana o makinesinde nasl bakılacağım OO anlatacağız: Kuluçka makinesinden çıkan civciv- > bırakmah, ondan sonra ana makinelerine koymalıdır. Tıpkı tavuklardan çıkan civcivlerde ol- duğu gibi, bunlara 24 saat kadar yem, su verilmez. Ondan sonra haşlanmış, kı- yılmış yumurta, ufatılmış, ıslatılmış ek- mek içi ve kıyılmış salata gibi yeşillikler verilir. Makineden çıkan civcivler ya diğer ta - vuklara dağıtılır ve yahut ta resmimizde görüldüğü gibi ana makinelerinde uzun- ca bir müddet bırakılır. Ana makinelerinde esas tavuğun civ- ellere verdiği 40 hararet derecesini ver- mektir. İşte bu maksatla ana makineleri kullanılır. Binaenaleyh her kuluçka ma- kinesi olanın bir de resmimizde görüldü- beslemek lâzımdır Kü gibi, ana makinesi edinmeleri lâzımdır. Ana makinele; ya mcak hava ve yahut sicak su ve yahut && İşler ana makineleri vardır, hep- sinde de esas birdir. Az mikdarda cir- civ yetiştirmek istenilirse sıcak hava ile nan 46 - 50 civciv alabilen makineler kullanılır, Ana makinlerini civciv kümesleri için- de bulundurmak ister. Esazen de, bir ann makinesi, üç kısımdan ibarettir. Birinci 4 kasım igeceleri civeivlerin yatmaları, i&in- için olan mahal, diğeri üslü cam ile örtülü olan kısımdır ki civcivler bura- da gezinir, oynarlar. Üçüncü kısım da üstleri tel kafesler kapalı olan kisimdir ki, burada da elveivler gezerler. Kapıları bir- | birinden geçer, birinci, ikinci bölmelerin zemini, alt kısmı tahtadandır, üçüncüsü- nün ise temiz kumdur. Havalar müsaid giderse civcivler 8 - 9 günde makinenin bu kısmını çikarlar Gerek lâmba ve gerek seak su, elek- trikle işler ana makinelerinin içindeki ha- raretir sabit kalması için kuluçka maki- i olduğu gibi, bunların birer ha- mele; yaret nâzımı ile mücehhez olması şari- tir. Ana makinelerinde hararet 25 - 40 tan aşağı katiyen düşmemelidir. Bunun İçin 2 Nisan 1938 Bağcılık: Bağlar, asmalar, her sene munta- zam bir surette budamaya tâbi tu- tulmak ister. İs- tanbul ve Adalar- denizi runtakası gibi mülâyim bir iklimi olan yerlerde, bağları, ekseriyetle mart on beşinden ni- san on beşe kadar budamak kabildir, ki, esasen bü zamanda sörmalara #u yürüme- Be başlar. Budamanın da aşmaları su yü- rTümezden evvel yapılması daha muva- fıktar. Memleketimizin diğer omıntükalarında meselâ: Kışı fazla olan ve Hkbahar don- Jarı tehlikesi bulunan yerlerde bağları sonbaharda, asmalar yapraklarnı dök- tükten sonra budamak kabildir. Bağlarda budama ilkbaharda yapıla- cağı vakit sonbaharda yaparklar dökül- dükten sonra bağlarda bir aralama yap- olay- | mak faydalıdır. Bu suretle toprak kı hkin işlenir; bundan başka WUktaharda kütükler üzerinde fazla yara açılmasına mâni olur. Bu bapta ilkbaharda 2 - 3 göz veya daba fazla göz üzerinden bu danacık dallar bırakılır, diğerleri tama- mile dibinden kesilerek aralanır. Üzüm, dalma evvelki senenin dalları Üzerinde, o sene zarfında zuhur eden Gal- | larda hası! olur. l İyi mahsul almak ve asmalara mun - tazam bir şekil vermek için evvelki se- nenin dallarını muhafaza edip diğerleri- nl kesmek ve muhafasa olunan meskör dalları da o mahallin şeraiti zireiyesine, Iklim şartlarını, asmanın cinsine göre 2-3 veya daha ziyade göz üzerinden bu- damak lâzımdır. Budanacak dallar geçen senenin fili- leridir. Salkımlar bu senenin dalları Üze- rindeki gözlerden süren fülizlerde teşek- kül etsiklerinden budanacak dallar da geçen senenin filizleridir. e İlkbaharda Kırağı ve donlandan korkulan yerlerde a8- maları daha geç budamak lâzımdır. Kütük üzerinde çıkan bazı dallar var- dır ki bunlara - obur dallar - ismini ve- ririz, bu filizler umumiyetle üzüm (Over- mezler, bundan dolayı bunları dibinden kesmek ister. Masmafıh asmanın, ye gün, vaziyetine, şekline göre bazan obur dallardan istifade edilebilir; © a dirde muhafaza etmek daha doğrudur. Meselâ asl dallardan biri mahvolursa a5- maya şekil verdirmek için bu obur del- lardan istifade kabildir, bozulan dal yeri- ne kalm olabilir. Aralama yapılırken, budama için asmalârda bırakılacak dal- lar orla kuvvet ve cesamette olmalıdır. Ayni zamanda iyi teşekkül etmiş. pişkin olan ve ayni zamanda ömceenin alanda bulunan dallar tefrik olunur. Bu şekil- de kütüğün fazla yükselmesine mâni olunmuş kütük üzerinden tamamile kal- dırlacak dallar diplerinden kesilmelidir, eiveivlerin ana makinelerindeki Kalleri- Dİ, dalma gözden geçirmek ister. Şayet eiveivler birbirlerini sıkıştırarak bir nok- taya, toplarırlarsa üşümüş olduklarına de- let eder. Ana makinelerindeki civcivleri 9 - 10 gün dışarıya çıkarmaksızm beslemek Jâ- sımdır. Ondan sonra dışarıda gezecek ka- dar büyümüş olacaklarından artık ana makinesinin perdesi kaldırılır, civcivler kendiliklerinden dışarıya çıkarlar ve öşü- yünce tekrar içeriye girerler. 8 - 6 hafta sonra artır ana makinesine Ahtiyaç kalmaz. İlkbaharda ve sonbahar- &a çıkarılan civcivler 7 - 8 hafta kadar ana makinesinde kalabilirler. Ana makinelerini ratıp olmıyan, kurak ve muhafazalı bir yere koymak ister. En Nakleden: (Vâ— Nü) — Bin lirayı da vereceksin ama... — Evet, lâkin, arada tırtıklamak yok... Sonra da dadanmıyacaksınız... — Ece... Söyle bakalım. — Mümtaz'ı tanırsın, değil mi? — Tanırım... Dostun mu? — Hayır, Sadece arkadaşım... Dosl- luk yüzünden de kendisine yardım et- mek istiyorum... Onu Feriha'yla ev- lendireceğiz. Feriha'yla mı?.. Güç iş! — Mümtaz son derece âşık senin küçük hanıma! — O cihetin farkına vardım... Fa- kat ben bu işe ne suretle yardım ede- bilirim? — O tarafları Mümtaz sâna kendi tır, Seni nerede görsün? — Ekser akşamlar İvan'la evden kaçıp sokağa çıkıyoruz. Bir küçük Rus barı var... Bizim evin civarındaki garajın yanında... Oraya gidiyoruz... Mümtaz bey meselâ pazar akşamı beni orada bulsun... — Pekâlâ... — Ama söyle... Sakın bir fenalık ol- masın... Sinemalardaki gibi iş yalnız Aşk ve macera romanı Tefrika No, 8 | kız kaçırmakla falan bitecekse zarar yok... — Sen şimdi çok Konuşma... Pey olarak yüz lira vereyim... Ne dersin?., Bak ben teklifimde ciddiyim... — Yüz liraya dayanılır mı?.. Heydi ver bakayım... Peyman sevinçle Atiye'nin boynu- na sarıldı. Onu iki yanağından öptü. İki elliliği cüzdanıne indirdikten son- rTa hemen çıkıp gitti. Ev sahibesi, derhal Mümtaz'a tele- fonu açtı. Kesik bir kaç cümleyle me- seleyi izah etti. Sonra, tedaviye gele- | cek olan Rahmi beyi karşılamak üze- re hazırlandı. vx Dektor, genç kadının hiç bir rahat- sızlığı olmadığını gördü. Baş ağrıları falan sırf şımarıklıktan, nazdan iba- retmiş meğer... Fakat genç kadını kendine düşman etmemek ve arkada- şının hatırını kırmamak için sudan bir tedaviye başladı. Her gün yarım saat kadar geliyor, muayene etmekten miyade genç ka- dınla çene çalıyordu. Atiye'ye bir sü- rü komplimanlar yaparak, diğer ka- dınlar gibi, onunda kendislle sırdaş olmasını temine uğraşıyordu. Çünkü bu garib mahlükun mazisi erkeği cid- den alâkalandırıyordu. Kimbilir, ne kapalı kutudur. Eski maceralarının ne gizli, ne karanlık köşeleri vardır! Fakat bütün zemin hazırlamaları- na rağmen, Atiye hiç oralı olmuyor- du, Filhakika genç kadın, ağzını açıp ta anlatacak olsa, ne çapraşık ve hâ- dizeler dolu bir hayatın hikâyesini nakledecekti.. Atiye, İstanbul'un ke- nar bir mahallesinde marangoz çırak- lığı yapan bir babadan ve gündelikçi- likle çalışan bir anadan. doğmuştu. | Kız, çok güzeldi. Doğru yolda gitmesi için bir baskı altında bulunması lâ- zumdı. Fakat annesi, babası uğraşamı- yordu, Daha minimini iken maballe- nin oğlan çocuklarile yapmadığı kal- mazdı, Babasi bazı vakalardan haber- dar olunca kizi evire çevire döverdi. Fakat Atiye'yi yola getirmenin imkâ- ru yoktu. Kız on sekizine basınca, evden kaç- mağa karar verdi. Hılıpırtısını topla- dı, Kendisini deruhde etmeği vaade- den erkekle beraber gitti. Bu da Mümtaz'dı! Kapı karşı komşusu Peyman'sa o da güzel bir kızdı, Fakat Atiye gibi ce- sur değildi, Evini bırakamadı ve an- Bağlar nasıl ve ne zaman budanmalıdır? | geriye bırakılacak dallar, yukanda söy- lediğimiz gibi, üzümün cinsine, kitiğün Ye asmanın şekline, genç ve yaşlı olma- sına göre, dalın dibindeki kör gözler da- hili hesab edilmemek gartile, 2 - 3 göz üzerinden budanır. İşte bu izahata göre: Filizler tesbit cdi- len gözün biraz yukarıından ve Aksi istikametinde ve maji bir şekilde, budama makaslle ve yahut keskin bir çekme ile kesilir. Yalnız; her budanan dallardan, geride kalan ufak bir parça dolayısile kütüğün yaşlı kısmı her sene bir mikdar uzar. Resmimiz üç sene evvel dikilmiş genç bir asınanın budama ile hasl olan şeklini göstermektedir. A dalı üç sene evvel Iki göz üzerinden budanmış ve BE gibi iki dal hasıl ol- muştur. Bü filizler de iki göz üzerinden budanamk C O dalları hasl olmuştur. İşte bunlar da bu sene 2 - $ güz Üzerin- den budanır, bu şekli meydana gelir. Salkımlar bu dallar üzerinde hasıl olur. Dördüncü sene asma tam şekli almış | olrcağından, gerideki O filizler, dalların | tarnağile kesilerek filizler 2-3 göz“üze- İ rinden budanır. İ yerli üzümlerimizden çarus, pembe ça- vuş, çekirdeksiz, İskender misketi ih gi- bi üzüm cinsleri, uzun, yani 4 -5 göz üzerinden budanır. Yapıncak, Nurunl- Bhr gibi üzüm cinsleri ise kısa, yani 2-3 gör üzerinden budanır. Gazetemizde; çiçek, meyva, sebse, kümes ve kanarya kuşları hakkında İnlişar elmiş ziraat yazılarımıza, ba- m ilâveler. yaparak, kitab şeklinde tab edilecek ve birinci cildi pek ya- kında çıkacaktır. Bedeli bir liradır. almak istiyenler gazetemizin muhar- rir adresine isimlerini kaydettirsinler. Okuyucularımızdan ricamız: On, on beş sual sorarak, zarf içe- risine bir de pul leffederek mektup. la cevap istiyen o okuyucularımıza, tahriren cevap vermek imkân hari- dinde olduğu gibi, gazetemiz mari- fetile de sorulacak zirai meselelerin, azami 2-3 den Fazla olmamasına dikkat edilmesini ricn ederiz. Gazetemizde intişar eden ziraat fazılarının iktibası ve kitap, risale şeklinde neşri hakkı mahfuzdur. iyisi kapalı bir odaya; koymaktır. Eğer havalar güzel gldiyorra arasıra dışarıya çıkarılabilir. Kuluçka makinelerinde olduğu Gibi, her makinenin bir hararet ölçüsü, termo- metresi vardır, bunu her dajm Kontrol etmek lâzımdır. Bilhassa ana makinerlne civcivler konmazdan evvel harareti tes- bit için. buna şiddetle Ihtiyaç yardır. On- dan sonra makinenin hararet nâzımı ayar edildikten sonra makine hararetini ken- di kendine tanzim eder. Bidayelte kuluçka makinesinin içerisin» de su bulundurmak ve hattâ yemlerini bile içeride vermek iizimdır. Ondan son- ra makinenin ikinc! bölmesine konabilir. Pek basit olan ana makinelerinin idaresi- ni herkes yapabilir, hiç zorluk yoktur. nesinin babasının .zorile hizmetçiliğe girdi. Arasıra yaptığı çapkınlıklar yüzün- den kovulurdu. Bohçasını alınca evi- ne dönerdi. Bazan da şoför moför he- Yinden birinin metresi olur; onunla da hayat kuramaz, ve ekseriya para- sızlık bastırır; gere el kapısına düşer- di. Az zaman içinde Mümtaz, Atiye'yle beraber, bütün parasını yedi. Sorra mecburen ayrıldılar, Fakat dostlukla- rı dalma devam ediyordu. Genç kadın, hayatını kazanmak için bir çok şey- lere teşebbüs etti, Manikör bile oldu. Fakat hayatın bütün bu cliveleri ara- sında, arasıra Mümtaz'la buluşurlar, ayrılırlar, başkâ münasebetler tesis | ederler, gene arada sırada beraber ya- | samağtı başlarlardı, Atiye, bu hayatı esnasında, bir Mi- sır'ya çattı ve uzun zaman İstan» bul'dan kayboldu, O müddet zarfin- da ne yapıp ne ettiği bir muammadır. Hattâ bunu Mümtaz dahi bilmezdi. Aleyhinde bazı rivayetler cereyan et- mişti: Evlenmiş, cinsyet, falan gibi geyler... Ama bunlar sirf bir dedikodu halindeydi, - Tahfatile kimi inanıyor, kimi inanmıyordu. Yalnız kati bir çey varsa, o da Mısırdan hudud harici edildiği. Vahid bey ona rasladığı zaman, bir barda artistlik ediyordu. Pek çok hay- SORGULARINA CEVAPLAR Yâxi bir erazide tayuk yetiştirmek. Kadıköy, B. M. (OOcuk: Erenköyünde, Kayışdapı caddesinde 25 dönümden *ba- rek olan eraziniz dahilinde tavuk yetiştir- meniz muvafıktır. Bu takdirde vâsi bir şekilde İşe başlamak istediğiniz unlaşılı- yor. Binaenaleyh, bu erazinin 4 <6 dö- nümünün tavuklara yeşillik olarak yonca, tirfil, acı bakla, mısır, hayvan pancarı gibi mahsulleri yetiştirerek, tavukların bu ihtiyaçlarını temin etmesi Mizımdır Tavuklara gölge yapmak için fındık yerine diğer meyvalı ağaçların dikilmesi. ni daha ziyade lavsiye ederiz. Fındıkia- ri da erazinizin kenarlarına, tel ile tahdid edeceğiniz sahanın kenarlarına İkişer si- Ta, sıkça olarak, dikerseniz daha mus vafıktır, Eğer crazinizin dört, tarafı açık şiödetli rüsgürn maruz ise, o takdirde, buruya, erazi kenarlarına sık bir şekilde ması, selvi veya gladiçya, akasya ekerseniz bah- çeyi rüzgürdan daha iyi bir şekilde mu- hafüra edersin Boş kalan ararinin bir kısmına © mey- valı ağaçlardan vişne, kiraz, kayısı, ba- dem, şeftali, armud, elma İlh gibi meyi ağaçlarının dikilmesini tavsiye ederiz Tavukların dalma barmacakları; yani kümeslerinin civarındaki eraziye de be- yaz veya kara dut dikmenizi daha ziyadı tavsiye edeziz. Bu suretle Lavuklar ağa: ların gölgesinden, hem de altına düşe meyvalarından istilade etmiş olurlar. Ağaçlardan düşen dutlar tavuklar tera- findan işlaha ile r, sarfedilir. Erazinizi güzelce, derin bir şekilde sür- dürür ve kirisma etlirirsiniz. Ve yahut erazi sathi bir şeklide sürülür. Yalnız ağaçların Gikilecekleri yerler güselee ki- rizma, edilerek çukurları açılır. Ağaçlar arasında bırakılacak mesafe, ağaçlı orta, kısa ve uzun boylu olacağına güre değişir. Maamafih, gölge meselesi dolayısi- le her ağaç arasında 3 - 4 metre fasıla bırakılırsa iyidir. Fındıklara gelince: Bunları 1 - 15 met- Ye faslalarla açacağınız ra çukurları içerisine ve her fidan srasında 90 - 100 santim fasılalarin. dikebilirsiniz. Bu mu retie bilâhare bunların hasıl edeceği göl- geden tavuklar istifade eder. Fındıklar kili, kumsa) topraklarda olur, Bir iki ne toprağa bole. hayvan gübresi verirse- niz fena olmaz. Fındıkların sik ekilmesi #azla gölge yapsbilmeleri içindir. Kalem aşılarında kullanılan macun formülleri hakkında İstanbul, Haşik Yamkoşyan: İstediği niz kalem aşısı macunu formülleri aşağı. da gösterilmiştir: Kalem aşısında Iki türlü marun kulla. malır; Biri soğuk macunlar, diğeri de ci- cak macurlardır. , Soğuk macunları tohum mağazaların- dan tedarik etmek kabil olduğu gibi, biz- zat ta yapmak mümkündür Bir soğuk macun terkibi: 58 gram — Koyun iç yağı — Balmumu — Siyah zift — Çam sakız — Elenmiş kül — Kırmızı kil — İspirto Şayet sesk macun yapmak istiyorsanız 200 gram ispirloyu kaldırdıktan sonra #yni mevaddı ve ayni mikdarda bir kaş içinde kaynatınız. Macun kıvamını si ca onu ateşlen indiriniz, biraz soğuduk- tan sanra bemen İstimai edebilirsiniz. Diğer bir gün ayni macun, istimal olun- mak İsteniliyorsa 0 takdirde birer macu- nu tekrar asılmak Lâzemdar. ZuJ838 ww ranları vardı, Güzel endamı, hususi cazibesi bar müdavimlerini teshir et- mişti. Halkın şımarttığı artistlerden- di. Uzun müddet Vahid beye ehemmi- yet bile vermedi, Fekat sabır ve za- manla, erkek, genç kadının lâkaydisi- ni yenmeğe muvaffak oldu. Zalen Atiye'nin lükeyd tavrı erkeği avlamak için bir numaradan ibaretti, Fakst rolünü mtikemmel oynamıştı. Birleştikler; zaman, genç kadın, ba- ri terketti, Vahid onun bu fedakârli- ğına memnun oldu, Müthiş bir aşkla kadını sevmesine rağmen, kızlarından dolayı onunla evlenmeğe bir türlü cesaret edemiyordu. Muamma halir de kalan bü Mısır meselesi de onun midesini bulandırıyordu... sex 'Bir kaç zaman sonra, Atiye, Müm- taz'ı ilk görüşünde dedi ki: — Feriha'ya ve servetine nail olmak için kendini hafifçe tehlikeye atar mı- an? — Eibet... Daha ehemmiyetsiz şey- ler için bile ben canımla oynamışım- dır. Elbette tehlikeye atılırım! — Aferin sena... Cesur erkekleri severim... Vaktile metresin olduğuma hiç pişman değilim! XArkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: