2 Nisan 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

2 Nisan 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Nisan 1938 Şehir meclisi toplandı Belediye zabıtası talimatnamesinin müzakeresine devam edildi Bayat ekmek satışı - Kasap dükkânları hakkındaki madde ,« Şehirmeclisi nisan devresi toplantı- Bina başladı. İlk toplantıyı dün Necip Berilengeçtinin reisliği altında yaptı. uzmamenin birinci maddesini teşkil eden belediye bütçesi bütçe encümeni- ne, sıhhati bozacak eşya ve mevad | hakkında belediye zabıtası talimatna- | mesi, encümenine havale edildi. İk Haydarpaşada yapılacak geçidin in- $a masrafına belediyeninde iştiraki hakkındaki teklif bütçe encümenine, Sular idaresinin 937 senesi bilânçosu da tedkiki hesap encümenine götürül- | (dü, Emirgân yolunun tadiline ihtiyac | görüldüğünden bu tadilin tesbiti için makam tarafından yapılan teklif Nar fig encümenine gönderildi. Bundan Sonra belediye zabıtası talimatnamesi müzakeresine başlandı. Talimatname- hin evvelce tadiline ihtiyaç görülen maddelerinin müzakeresi vali ve bele- diye reisi B, Muhiddin Üstündağın teklifi üzerine tehir edildi. Bundan sonra talimatnamenin ek- Mmeklere ald kısım müzakere edilmeğe başlandı, Ekmek mayaları bahsinde bira mi anın kullanılması kısmı oku Rurken azadan B. Muharrem Nahli, ekmek fmalinde şarap mayasının da Mâzarı dikkate alınmasını söyledi. Fi- rından çıktıktan 24 saat sonra ekmek- lerin bayat telâkki .ceğini ve bayat ©kmek fintlerinin müşteri ile satıcı arasında kararlaştırılacağı hakkında- ki madde kabul edi Bundan sonra ekmeklerin kâğıdla- Tâ sarılması hakkındaki madde okun- du. Azadan B, Fuad Fazlı, belediye ta- Tafından ekmeklerin kâğıda sarılması hakkındaki maddenin. tatbik edilme» mesinden şikâyet etti, İktisad müdürü B, Asım Süreyya izahat verdi. Bu izahata göre ekmek- lerin kâğıda sarılarak satılmasında sıh« hi zaruret vardır. Fakat kâğıdın ek- mek flatlerine tesiri olup olmuyacağı- nın tedkiki lâzım gelmektedir. B. Asım Süreyya kâğıd sanayii ilerleyip de ucuz kâğıd tedarik edildiği zaman ekmek- lerin kâğıda sarılması salâhiyetinin ri- yaset makamına verilmesini teklif et- ti, Bu teklif kabul edildi. Bundan son- Ta ekmeklerin tartı ile satılması hak- kındaki madde itirazlara sebebiyet ver- di, Neticede ekmek pişirilmesi, satal- masi hakkındaki maddelerin müzake- resi tehir edildi. Talimatnamenin kasaplara aid kıs- mı okundu. Tallmatnamenin bir mad- desi, kasap dükkânlarının haiz olacak- Tarı eb'ad hakkında idi. Azadan B. Hamdi Rasim söz aldı: — Talimatnameye konan eb'adda acaba İstanbulda kaç dükkâna tesa- dütf edilir. Ben şahsen meşgul oldum. İkisi Nişantaşında, birisi de Beyoğlu Balıkpazarında bu eb'adı haiz dükkün buldum, Şehrin başka bir yerinde bu eb'adda bir kasap dükkânı yoktur, Et fiatlerini indirmeğe çalıştığımız bir s1- rada dükkânları böyle bir mecburiye- te sevketmek günahtır. Bumadde, et #atlerini indirmek için takip ettiği miz gayeye münafldir. Dedi ve hasaplara ald maddelerin ye- niden encümence tedkiki münasip gö- rüldü. Meclis salı günü toplanacaktır. Fransada mali projelerin m zakereleri salıya kaldı Püris 1 (A.A.y — Mebusların büyük bir kısmı pazar günü intihab dalre- lerine gitmek arzusunu izhar ettikle- rinden mali projelerin parlâmentoda müzakeresi salı gününe bırakılmıştar. Norveçte milli müdafaa için istikraz yapılacak Oslo 1 (A.A.) — Norveç mebusan merlisi, milli müdafaa için hüküme- te 52 milyon kuronluk bir istikraş akdine mezuniyet veren bir kanun Projesini 6 reye karşı 144 reyla tas Vip etmiştir. Eski Yunan başvekili neden öldü Atina 1 (A.A.) — Atina ajansı bil- diriyi Gazeteler vefat eden eski Başvekil Mihalakopulos'ün kardeşinin bir mek: tubunu neşretmektedir. Bu mektup- ta, sabık Başvekilin Kronik Myokar- dit'den rahatsız olmadığı bildirilmek- tedir, Bu mektubun bir suretini almış olan matbuat müsteşarı B. Nikoludis, bu mektuba verdiği cevapta, Mihalak kopulos'un hastâlığının Viyanalı pro- fesör Eppinger'in ve diğer 7 raporda tespit edilmiş bulunduğunu ve bütün bu doktorların sabık Başvekilde Kro- nik bir Myokardit bulmuş oldukları- nı tebarüz ettirmiştir. Arnavutluk kralının kız kardeşleri DER Prenses Ruhiye, Müzeyyen ve Maksudenin son resimleri ı Armayudluk kralı Ahmed Zogu'nun hemşireleri prenses Ruhiye, Müzey- yen ve Maksude son zamanlarda Bir- İeşik Amerikada uzun bir seyahat yap- Mmişlardır. Prenses Müzeyyen 28, pren- Ses Ruhiye 27 ve prenses Muksude de 28 Yaşındadır. Prenseslerin bu Ameri- ka teyahatleri, krala o evlenecek olan Macar kontesi Jeraldin Aponyi- nin Amerikadaki ailesile tanışmak için- di, Prensesler, ayni zamanda düğün esnasında giyecekleri tuvaletleri Ame- rika ve Pariste ısmarlamışlardır. Üç prenses, bu hafta İngiliz transatlan- tiği Kuin Mari vapurile Amerikadan İngiltereye dönmüşlerdir, Diyarbakırın imarı t AKŞAM Sahife 7 Yazan: Sermed Muhtar Als 'Tefrika No. 21 Anıtlar inşa etmek için tahsisat ayrıldı, Halkevi sineması işlemeğe başladı Diyarbakır (Akşam) — Birinci umumi müfettişin başkanlığında böl ge valilerinin iştirakile teşkil edilen anıtlar komisyonu emrine verilmek üzere vilâyet umumi meclisinceon bin Ilralık bir tahsisat kabul edilmiş- tir. Anıtlar komisyonunun talimat» namesins göre müfettişlik bölgesine dahil hususi muhasebe ve belediyeler bütçelerinin umumi tutarından yüz- de iki nisbetinde yirmi sene müddetle tahsisat ayrılacak bu suretle sırasile müfettişlik bölgesi dahilindeki şehir- lerde Ulu Önder Atatürk'ün amtları rekzedilecektir. Üç seneye yakın bir zamandanberi inşaatı devam etmekte olan yeni Hal- kevinin inşaatı bilmiştir. İki bin kişi alabilecek genişlikte olan salon ve odalar on yedi bin liralık mobilyeler ile döşenmiştir. Evde kalorifer tesisa- tı yaptırılmıştır. (12) bin liraya getir- tllen sinema makinesi de kurularak halka filim gösterilmesine başlanmış- tır. Bu sinemada gültüre, 'Türk inkı- lâbıma ve sıhhat işlerine ait filimler parasız ve diğer filimleri de fakir ço- cukları giydirmek ve korumak gibi yüksek bir maksadla Halkevi içtimat yardım menfaatine paralı olarak gös- terilecektir. Tesbit edilen fiatlere gö- re yukarı balkon 30, aşağı salonda bi- rinci mevki 20, ikinci mevki 15 kuruş- tur. Ayrıca 125 kuruş tenzilâtlı kar- neler de satılacaktır. Gündüz halk ve talebe için matineler gösterilecek ve bu matinelerde fiatler umumiyetle rı- sıf olacaktır, Halkevi orkestra ve kon- feransları halka dinletmek için Hal- kevi binasının cephesine ve belediye meydanına hoparlörler konulmuş ve bunlar vasıtasile Halkevine gelemi- yen İş ve güç sahibleri de orkestra ve konferansları buralardan dinlemek- tedirler, Gaziantebin imarı Belediye, beş senelik bir program hazırladı Gaziantep (Akşam) — Şehrimizde i temiz su ihtiyacı her ihtiyacın başın- da gelir. Şehrin suyu çok bol fakat temiz değildir. 13,5 kilometrelik bir mesafeden kapalı yollarla gelen suyu- mus şehir içinde evlere taksim edil- mekte, kapıdan kapıya, havuzdan har vuza geçerken kirlenmektedir. Suyu- muzun fenni bir şekilde ve temiz olar rak şehre İsalesi belediyemizin öte denberi en İleride tuttuğu işlerdendi. Belediye belediyeler bankasından is- tikraz ettiği pars İle 936 yılı sonba- harında su tesisatını 241 bin lira bedel- le bir şirkete vermiş, şirket de geçen mayısta işe başlamıştır. Şimdiye ka- dar suyun menmabından şehre ka dar 13,5 kilometrelik isale hendeği açılmış, su deposunun inşaatı hayli #erlemiştir. Mukavele mucibince te slsatın önümüzdeki haziran sonunda #kmal edilmiş olması lâzımdır. Şehrimizin müstakbel imar plânı profesör Yansen tarafından yapıl- maktadır. Yansen plânın avan proje- sini yâpmış, şehir imar komsiyonun» ca kabul edilerek tasdik için vekâlete gönderilmiştir. Şu hafta şehrimize gelen Nafia ve kâleti şehircilik mütehassısı profesör Vagner plânı mahallinde tedkik et miştir. Plân 15 nisana kadar vekâlet- çe tasdik edilecektir. Belediyemiz imar plânının tatbiki için ilk beş senelik bir program hazırlamıştır. Kumkale köyünde esrarengiz bir cinayet Çanakkale (Akşam) — Kumkalede arazi tahrir heyeti gündüz işini bitir. dikten sonra gece muhlar odasında köy ihtiyar heyeti ile bir işl müzekene ederken dışarıdan meçhul bir şahıs beş e silâh atmış, kurşunlardan biri ka» pinin yanında oturan köy muhtarı Mehmed çavuşa isabet etmiştir. Meh» med çavuş nakledildiği memleket has- tanesinde ölmüştür. Jandarma, meç hul kati ya Tereke memuru Sora sora, tuğrakeşlerin odasını bulabilmişti. Heyhat, Gıyas efendi daha kalemine gelmemiş... (Bu adamın evi neredeydi?) diye kafa kıra dursun, faydasız. Zihninde, yalnız (Kocamustapaşa cihetleri) di- ye var; ns mahnllesini biliyor, ne 80- 'kağını... Edirnevi Kasım efendi, bir elinde tesbih, öbüründe saat, (ezanı duydu» nuz mu?.. Müezzini minarede gören yok mu?.. Öğleyi kaçırmıyalım!) diye nağmeler yaparak, ve (eşref dakika hulül etti, Vazifemize bedi! ve müba- şeret eyliyelimi) diyerek sıvanıyor. Menkühanın zenne ve sandık eşyası ve yatağı, yetimin şahsına ait elbise- Teri, çamaşırları, kezalik yatağı bir tas rafa ayrıldıktan sonra 40 odalı kona- Em içinde, çatı arasmdan bodrum ka tına kadar mevcud bütün eşyay! men- kule, harac, mezad satılıp savuluyor. Kasım efendi, cübbesinin eteklerini belinin üstüne dertop etmiş, Gözünde kulaklı gözlük, elinde koca tabaka eseri cedid kfğıdı ve kamış kalem. Çö- mezlerinin biri de yanında divitini tutmada, - i; o Tereke memuru hoca, eşyaları bir bir mezada çıkarıp (Resid!) derdemez, vasi efendide varaka üzerine kaydı geçme, 55200 kuruş tutan topyekün paranın sekizde biri, yani 6900 kuruş, zeveenin hissel irsiyesi olarak Nesi- beye toka ediliyor. Mütebakisi, yani yetimin hakkı olan 48300 kuruş da, mumatleyhin sinni rüşde vusulüne kadar Eytam sandığında hıfzedilmek üzere, vasi efendi tarafından keseye konup ve ağzı mühülenip göğsün içi- nesallandırılıyor. Bittabi Hasibe de orada hazır ve nazır. Kardeşine düşen paranın bu kadarcık olduğunu görünce fena afal- Jamış, fakat sakalının kaşla göz ara- sındaki işareti üzerine çenesini tut- muş. Maamafih içi içine sığmamada. Papuldak bir kaşkariko mu oynadi acaba? Hamallar, arabalar, eşyaları götü- rüyarlar, Esnaf ordusu dağılıyor. Sa rıklılar, eübbeliler de gidiyor. En ar- kaya kalan vasi efendi, gene: — Şeriatin kestiği parmak acımaz.. Artık bizlere ruhsat efendi ağalar, ha- nım kalfalar!, diyerek Koska caddesi- ne vuruyor. O, kapıdan çıkar çıkmaz, Hasibe de yaşmağı basıp peşisira: İrfan bey, o gün civardaki kahve- lerde oturarak Bahâliye kaç kere baş- vurduğu halde Gıyas efendiyi bulama- mış, Koskaya da dönememiş, akşam. ezanına yakın, belki raslarım ümidi- le, Balıkpazarındaki meyhaneleri göz- den geçirirken nihayet aradığını yar kalamıştı. Rakıya lik siftahı çekişi de o akşam- dır. Baba dostu, baba yadiğârına: (İŞ bade, güzel sev var ise akıl ve şuurun; dünya var imiş, ya ki yok olmuş ne 'umurun) diye beyitler okuyarak: — Sarıklısının da, yaşmaklısının da, sarığını, yaşmağını boyunlarına dola» yacağım, mabeyinci beyimlislik s- çanına döndürüceğim, an şart ki bir «müddet daha sabret nurulayun!.. di- yerek cılız genci bir kaç kadehde sar- hoş etmiş, Koskaya körkütük getirip OLLA Resid!) der demez... mişler, sabah karanlığında sokağa vu- rup daha sütçüler, salepçiler geçer- — Hayırlı olsun, bu iş te oldu, bitti, mma 9 kubt kurşunlarının, çatının kıble tarafin. daki Marsliya kiremidlerinin tutarı da alınmış, hâlâ mahmurlukta olan gencin yastığının altına sokuşturulk muştu: — 0 lira da burada velinimet za- demi. Peygamber aşkına üzülme. Bil- TAhilkerim parasız kalmıyacaksın, na- merde muhtac olmıyacaksın. Yarın öbür gün bizler de davamızı açacağız, rüştünü isbat edeceğiz. Ayriyeten at- yei felek mertebeye de arizayı dayayıp Kemafilemsa!, kaydi hayat şartile, en aşağı mahiye 50 altın maaşı da sana temin eyliyeceğir... Nur içinde yatan babacığım ne vaktin veziri! Konak, yükünü hayli hafifletmişti. Ahçıbaşı ve arabacıbaşı Cemile sulta- nın sarayına, bahçıvanbaşı şehzade Yusuf İzzeddin efendinin kasrına ka- pılanmış, bunların yamaklarile ağalar ve ayvazlar da vükelâ konaklarına gire mişlerdi, Kühya kadın İnayet hanım: © — Baykuş yuvasında bekçilik mi edeceğim?. Görgüm, ferasetim, uya- lığım var. Mısır Hidivleri, sadra- zamlar, şeyhislimlar dairelerinde kâh» ya kadınlık ederim, Benim gibisini mumla arıyorlar! diyip başını alıp git- miş, kalfalar, bacılar da şuraya bura- ya dağılmışlardı. Konakta kala kala dadı Dilruba kalfa ile lala Şaban ağn ve baklakır- larile faytonu koşacak olan arabacı çırağı Dursundan başka kimse kalma- maşa. Yorgancının küçük kızı hanfendi mi?.. O, mezad gününün akşamı, Et yemeze kapağı atmıştı. Hepsi iyi, hepsi hoşama döşeme dayama namına eser olmıyan, bomboş kuru tahta berhanede barınmak, he- le dosta düşmana karşı, asla caiz de- gil. Bir vezir evlâdı bu şekilde yaşıya- maz... Oluruna bağlayıp kendi razı ol. sa Allah razı olmaz, Hem ayıb, hem günah. Bu çıban başını deşen de Tuğrakeş elendi idi, Yolunuyordu: -— Ah ah, o kahrolası yobaz hepimi- zi gafil avladı, apansızın baskın verdi, Ama encamın buraya geleceğini bil- miyor değildim ben; nitekim kaç ke- re söyledim. İnkâr etmem, bizlerde de galletlik, açıkçası eşekilğin büyüğü var... Estağfirullah paşa zadem, seni kasdetmiyorum; bizler diyişimden maksadım ben ve refikim Hilmi efen« di benden... Evet, akıbetin böyle sar- pa saracağı apayandı, O günlerde işi- mizi gücümüzü serecektik, buradan ayrılmıyacaktık, gelenlerin hepsini

Bu sayıdan diğer sayfalar: