20 Ağustos 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

20 Ağustos 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Devenin pek parlak zekâsı yoktur. Ancak insana pek çabtık alışır ve.ça- buk bağlanır. On üç ayda doğurur. Tek doğurur. Yavrusunun boyu doğ- duğu zaman 80 santimdir. Deve yav- rusunu bir sene emzirir, Yavrusunu her tehlikeye karşı müdafaa eder. Bir sene sonra ana devenin memelerini yararlar, yavru tiksinir, ana acısın. dan yavruya süt vermek islemez. Yavru da böylece memeden kesilir, Ana aslan mesuddur, Vahşi hay- vanlar içinde karı koca hayatı süren yalnız aslanlardır. Erkek aslan dişisi doğurunca ava çıkar ve karısını bes- ler. Aslan yâvrusu yüz on günde do- ğar. Gözleri açık doğar. Kedi kadar- dır. İki ay sonra yürür. Kedi gibi mi- yavlar. Ana altı ay süt verir sonra yavrular babalarının peşlerine takılır. Jar. Kimi kişi: Fi zekidir, kimi kişi de fil aptaldır der. Kimi yavrusunu sev. diğini söyler, kimi de tehlikeyi görün- ce yavrusunu bırakıp kaçtığını iddia eder. Fil yirmi iki ay on sekiz günde do- gurur. Yavru fil hortumunu bir yana atıp meme emer, Anası uzaklaşacak Olursa, korkunç bir sesle haykırarak ağlar, Filler yirmi, yirmi dört yaşıma ka- dar büyürler ve yüz yâşına kadar yâ şarlar, Hadi on bir yaşında, kardeşi Hadiye sekiz yaşında. Bu iki kardeş İçerenköyünde eski büyük bir köşkte oturuyor. Bahçede büyük çınarlar, serviler, çamlar, kestaneler, incirler var. Aysız geceler köşkün bahçesine girenler ür- kerler, Köşk te eski döşemelerle, tablolarla, çelik miğferli heykellerle güzel fakat korkunçtur.e Hadiye biraz korkaktır, Geceleri annesile babasını öpüp elinde şamdan odasına giderken yüreciği biraz çar- par, Ama çarpmağa sebep yok. Hadiye- nin odası annesinin odasının yanın. da. Öbür başta da kardeşi Hadinin odası var, Ama bir gece; Hadiye odasına gi- rince telâşla kapısını kapadı; köşede düran çelik miğferli heykel odasına girmesin diye!.. Çünkü korkacak bu heykelden baş- | ka bir şey yoktu... Fakat Hadiye kor- kuyordu. Kapısını kapadı ve odanın ortasında durdu... Sonra soyundu, hemen yattı, sıkı sıkı örtündü. Duvarın öbür tarafından Hadinin sesi duyuldu; — Ne o, gene mi korktun?.. Hadiye kardeşinin sesini duyunca biraz rahatladı: — Evet, dedi... Fakat korkusu gene kaçmadı... Mu- hakkak karyolasının altında hırsız Hadiye odasında, karyolasının al tında birinin gizlendiğine inanmıştı, Kalbi gene küt küt attı ve düşündü: — Acaba ne yapsam?.. Birdenbire hatırına bir şey geldi. Eğilip hırsıza yalvatamazdı. Bunun için şarkı söyliyerek yalvaracaktı, Şarkıya başladı: «Aman hursiz, canim hirsiz, korkutma beni... «Eğer bana dokunmazsan, Söylemem senil. Duvarı yumrukladı. Öte tarafta Ha- di kızıyordu. — Sus yahu, uyuyacağım!.. Fakat Hadiye şarkılı yalvarmasına devam elti: «Aman hırsız, canım hirsiz haydi kalk git sen.. «Korkuyorum, bayılacağım, ölüyorüm ben!..# Tam bu sırada annesi de kendi oda- sına girdi... Bu santte kızının şarkı söylediğini duyunca fena halde kızdı, Hadiyenin odasına koştu: — Deli mi oldun Hadiye, gece yâ takta şarkı söylenir mi?.. Hadiyenin korkusu geçti. Annesini görünce cesaretini topladı: — Ne yapayım anne, karyolamın altmda hırsız var gibi geldi... Ben de ona şarki ile yalvarıyordum. Gitmesi» ni, beni rahat bırakmasını rica ediyor» dum. Duvarın öbür tarafından bir kahka, ha yükseldi. Hadinin sesi duyuldu: — Hiç hırsız yalvarmakla yola ge- lir mi?,. Kız aklı bul. Annesi gülümsiyerek kızını öptü! — Haydi uyu dedi. Hırsızlar kız ço- cukların odalarına girip yataklarının altına saklanmazlar. Kızını yatırdı, alnını okşadı, üstü- nü örllü. Hadiyenin içi rahatlamıştı... Anne- sinin eli elinde mışıl mışıl uyumağa başladı. Deniz kazasına uğrayanların hali 2 Hatıra defteri yazmağa alışkan — Acaba dün ns yaptım?.. 9 — Hayır bugün izin veremem, daha | dün izinli gittin!.. — Dikkat edelim bu elimde kalan son toptar! Bu dökülen yaprakların arasında bir kuş saklanmış, Bu Kuşu bulup siyahi veya renkli kalemle çiziniz kesip bize gönderiniz, Bilmecemizi doğru halledenlerden birinciye: 10 lira, 2 '.. nciye: 5 lira. 3 üncüye: Fotoğraf makinesi, 4 üncüye:; Perger takımı, 5 inciye: Güzel bir muhtıra defteri, ayrıca 75 kariimize de muhtelif hediyeler verilecektir. Denizlerde 20.000 çeşid balık vardır. Balıklar uyumazlar, fakat uzun za- man hiç kımıldamadan dururlar. Ba- lıklar acı duymazlar, Canlı canlı bu- za konan balık günlerce ölmez. Bütün bir kış öclmeden buzda kalan kırmi- zi balıklar görülmüştür. Kaliformiya- da kayalar altında yaşıyan sapo balı- ğı vardır ki bu balığa şarkı söyliyen balık derler. Kanadlarile acaib sesler çıkarır. Deniz devesi denen ve Afrika kıyı- larında bulunan bir balık vardır ki ağaçlara tırmanır ve böcek avlar. VÜ- cudünün kurumaması için avurdun- da su taşır ve arada sırada vücudüne tükürerek ıslatır. Balıkların kulağı yoktur, fakat vücudleri çok hassastır. Tehlikeyi ça» buk ve uzaktan sezerler. Yağmur vw Yağmur yağacak mi yağmıyacak mı?.. Bunu nasıl anlarsınız?.. Havanın yağmurlu olup olmadığı: ni anlamak için fenni bir çok usuller vardır, Bunlardan başka yağınur ya- Bacağını anlamak için şunlara dik- kat ediniz: Eğer kuşlar acı acı haykırarak uçu- Şşurlarsa, Kazlar ciyaklarlarsa. Kırlangıçlar toprağa yakın, yar çok alçaktan uçarlarsa, Arılar meydandan kaybolursa, Örümcekler ağlarından çıkarlarsa. Koyunlar toslaşırsa, Hava yağmurlu olacak demektir, Bunları sakın yapmayın Plâjm kumlarında bu şekilde yere uzanmayınız. Bu sıhhate iyi değildir, Sandal ile gezerken sırtüstü yatıp gözlerinizi gökyüzüne dikmeyin, göz lerin kamaşması iyi değildir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: