20 Ağustos 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

20 Ağustos 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

il di e İl ti il | Cağaloğlundaki esnaf 23 yataklı hastanenin tesisi için 17,000 lira harcandı Garsonlar, berberler vereme, kasaplar şarbona, Esnaf hastanesi, Esnaf cemiyetleri yardım birliği teşkilâtının İstanbulda 60,000 i bulan esanfa en müsbet ve en güzel hediyesidir. Vakıa has tane resmen 30 ağustosta açılacak- | tır. Fakat esnaftan ağır hastalar, © şimdiden yatırılmakta ve tedavi edil- mektedir. Halen hastanede üç hasta vardır. Diğer hafif hastalar da ayak- ta tedavi edi Esnaf cemiyetleri yardım teşkilâtı bu işe, 937 senesi 20 mayısında kur- duğu dispanserle başladı, O zaman “ bütün teşkilât iki odada toplanıyor- du. Bir kaç âletle bir şezloi ke birşey göze meden dispans N Jaşıldı ve bugünkü hastanenin teşki- « Mine karar verildi Hastane kaça çıktı Esnaf hastanesine şimdiye kadar, muhtelif cihaz bedelleri hariç olmak 8, 6,000 lira sarfedilmiştir, Cihaz- — lar için ödenen 11,000 lira flâvesiyle © hastane 17,000 liraya meydana gel- miş oluyor. Noksan âletlerin tamam- lanması için daha 800 lira sarfedile- cektir. Âletler sipariş edilm Esnaf hastanesinin hususiyetlerin- den biri de bütün cihazların son mo- del ve eskilerden çok daha kullanışlı olmasıdır. Ayda 140 liraya binanın muntazam hastane ha Yine nasıl Konulabildiğine şaşmamak © ölden gelmiyor! Hastanenin her tara- “ fı çiçek gibi. Hademelerin odalarında bile bir intizam ve temizlik göze çar- “ piyor. Geçen gün hastaneyi gezer- , ken; eğnafa yardım teşkil n ku- rulmasına önayak olan Esnaf cemi- yetlerinin genç ve faal müdürü B. Kâzim, hastanede bir de diş muayene. hanesi teşkil edileceğini söylemişti. lanan harap Bu suretle hastanenin en mühim nok: sanatlarından biri daha tamamlanmış | oluyor. 23 yatak ve bir doğum paviyonu var Binann birinci”kata lâboratuvar, muayene odaları, ameliyathane, bâş- hekim, doktorlar ve intizar odalarına © . ayrılmıştır. İkinci kat kâmilen ko- © “teşkilâtın p © edileceği sahayı gösterdiler. ğuştur. Hastanede 23 yatak vardır. Bunlar yedi odaya taksim edilmiş ve odaların dördü erkeklere, üçü kadın- lara ayrılmıştır, Ayni katta bir de doğum paviyonu teşkil edilmiştir. Ebe bayan Şükriyeye şimdiye ka- dar kaç esnaf çocuğu doğurttuğunu cevap verdi. Eğer tna girmeden önceki m soruyorsanız haddi hesa- bi yok. Fakat sıhhat teşkilâtı kurula- Tak ben işe baslıyalıdanberi, yani tam bir sene, iki aydır 52 esnaf çocuğu üeretsiz olarak dünyaya gelmiştir.» Tutulan istatistiklere göre sıhhi kurulduğu 14 aydanberi muhtelif hastalıklardan beş yüz mü- racaat Kaydedilmiş ve bunlara ayak tedavisi yapılmıştır. Bundan başka diğerlerinden ehemmiyetli olmak üze- re 2876 esnaf da esaslı tedavi görmüş, 1800 kişiye tifo aşısı yapılmıştır, Hastanenin kadrosu Fanaf hastanesinin Kadrosu, baş- “hekim de dahi lolmak re T döktor, 1 diş tabibi, 1 asistan, 2 asistan mu- avini, İ ebe ve başhemşire, 1 hasta- bakıcı, 2 muavini ile birlikte 1 idare Ye 1 ds depo ve ambar menuru, 4 ha- © deme, 2 muavin! ile beraber 1 aşçıbaşı ve 1 de bahçıvandan müteşeklilldir, 300 esnaf çocuğu sünnet edilecek Hastarienin bahçesini gezerken ba- na üç yüz esnaf çocuğunun sünnet Burası bir duva hastane bahçesinden ây- © rilmiş İkinci bir bahçeyi teşkil edi- » yor.: Yanında da ayni büyüklükte, kahveciler varise çok tutuluyor Yukarıda solda esnaf hastanesinin başhekimi B. Halid Ziya, sağda hasta bir esnaf muayene ediliyor, aşağıda hastanenin cephesi, Sağda hastanenin ilk hastalarından balıkçı Mehmed yine hastaneye âid boş bir arsa var, İleride her iki ada da ellişer yataklı iki büyük paviyon inşa edilecektir. 300 esnaf çocuğu 30 ağustosta sün- net edilecektir. Üç sünnetçi Esnaf cemiyetlerine müracaat ederek bu işi parasız yapmak istediklerini 8öy- lemişlerdir.» «Evimizde gibiyiz» Esnaf hastanesnde yatan hastalar- dan birinin yanına sokuldum, Ko- nuşmağa başladık: — Balıkçıyım, Bugün müracaat et- tim, Allah razı olsun, beni yatırdılar, Hastane nedir, bilmez değilim. Allah devlete, millete zaval vermesin, Bir defa daha bir hastanede yatmıştım. Fakat, ne yalan söyliyeyim? Burada dahâ rahatım! Neden? diyeceksiniz. Orada fena mı bakmışlardı? Hayır. Katiyen, gayet iyi bakılmıştım. Fakat burada kendi evimde gibiyim! Hattâ bâzan dalıyor, hastabakıcıya dmira- ne hitâp ediyorum. Sonra da af dili- yorum!... Sanate göre muhtelif hastalıklar Esnafın ekserisi, gördükleri işlerin icab ettirdiği hastalıklara yakalanı- yorlar. Böylece sık sık tipik vakalara rastalanıyor, Meselâ; ayakkabıcı ©s- hafi kundura yaparken kalıbı göğsü- ne istinad ettirerek çalıştığı için ek- seriya karnından hastalanıyor. Balıkçı esnafında tüberkiloz vaka- Jarı yok gibidir. Şüphesiz, deniz Üze- rinde sağlami hava ile çalışamanın bunda çok tesiri vardır. Balıçılarda sik sık «balık ısırması» vakalarına tesadüf edilmektedir. Bu zümre e5- nalta çoklukla rastlanan en mühim hastalıklardan biri de soğuk algınlı- gından mütevellit zatürriedir. Garsonlarda verem vakları pek çoktur. Bunların vereme tutulmala- rında muhtelif sebebler vardır. Ber- berler de «ver sık sık* evarise vakaları gö Mütemadiyen ayakta çalışmak mecburiyeti yüzün- den kan damarları şişiyor. Hamallar- da kemik hastalıkları, kırıklıklar ve Yarında “bilhasa fıtık pek çoktur. ! Esnaf hastanesinin genç, muktedir ve müstald başhekimi operatör bay Halit Ziya ile esnaf hastalıkları üze- | rinde uzun uzadıya görüştük. Doktor diyor ki: — İleride esnaf haslalıklarile çok | daha yakından alâkadar olmak Za- rureti hasıl olacaktır. Hastalık sanâ- tan icab ettiği bir maraz midir? yoksa; esasen mevcut iken muhtelif tesirlerle meydana mı 1? Bu- Da göre tedavi usulü tatbik etmek, buna göre geniş teşkilât kurmak lâ- zamdır. Operatör, kasaplar ve pastırmacı- Jarda sik sık şarbon vakalarına tesa- düf edildiğini söylüyor, Şarbonlu kö- yunların kesilmesile esnafa sirayet eden bu hastalığa yakalanan bir çok kimseler esnaf sıhhi teşkilâtı tarafın- dan tedavi edilmiştir. Esnafın cemiyete yardımı İstanbulda (60,000) esnei var, Fa- kat maalesef bunların yalnız (40,000) kadarı cemiyetlere kayıtlıdır. Diğerle« ri nedense cemiyete girmekten kaçı- yorlar. Halbuki cemiyetlerin esnafa faydaları âşikârdır. Esnafın cemiyeti. ne vereceği pâra da çok bir şey deği. dir. Senede 150 kuruş gibi cüz! bir meblâğ... Ayda 15 kuruş, günde 20 para ta- sarruf edemiyecek bir kimse tasavvur 0- Tunabilir mi? Senede 150 kuruşla esnaf kendisinden başka bütün ailesi efradı- nı muayene ve tedavi ettirebilecektir. Böyle olduğu halde acaba esnaf niçin cemiyetlerden üzak kalmak istiyor?! Muhakkak ki, İstanbulda kendi men» faatini, her nedense idrâk etmek iste- miyen yirmi bine yakın esnaf var!. N.E, Sabun fabrikasında bir kaza Gemlik (Akşam) — Veli Alemda- rn zeytinyağı fabrikasında sabun imâl edilirken kazanın “birdenbire tıpası boşanrak kizgın sütkostik or- talığı istilâ etmiş ve kazan başında iş gören amele İbrahimin ayaklarını yakmışlır. Yarası tehlikeli gürülen zavalı amele derhal hastaneye kal- dırlarak tedavi altına alınmıştır, Istanbulda ucuz meyva ) lee EE hastanesinde neler gördüm ?”*ek mümkün değil mi Esnafın ihtikârına ve hilesine karşı ne gibi tedbirler almak icab eder ? İstanbulda meyvanın pahalıya sa- tıldığından, esnafın ihtikâr yapmak- la iktifa elmiyerek elçabukluğu ma- rifetine istinad eden bir takım hile- ları sürdüklerinden gazetelerde bir ları süvdüklerinden - gazetelerde bir takım şikâyetler okuyorum. Ben bu işi, eski memuriyetim icabı olarak senelerce tedkik ettiğim için vardı- ğım neticeleri ve esnafın ihtikârile hilelerine karşı alınması lâzımgelen tedbirleri aşağıda yazıyorum. Bu me- seleye evvelâ başlangıçtan girelim: 1 — Müstahsil, daha yerinde top- ladığı ve kopardığı her mevsim mey- vasını sandık, sepet veya küfesine istif ederken çıkma tabir edilen kü- çük, bozuk, bereli - kilo doldursun diye - hattâ çürüklerini altına yer. leştirir, üzerine de $ -5 sıra seçme meyvasını koyarak tanzim etükten sönra ambalâjmı bağlar ve İstanbul belediyesi hâlinde kabzıma'ına gön- derir. Kabzıma!l tarafından ambalâ- jın yalnız üstü açılarak satışa arze- dilir, Ve bu seçme meyva, bulduğu ilat ile müşterisine satılır. 2 — Manav, masrafile beraber kö- rını da hesab ederek muayyen fiat ile satış yapması lâzımdır, 3 - 5 kilo satıştan sonra çıkma meyva sırıtır. Ve bittabi ayni fiat ile müşteri bu- lamaz. Bunu manav bildiğinden ve fırsat ta kolladığından ber meyva #iatine daha iptidadan yüzde yüz zam koyar. Yoksa manavların, kab- zımalların iddiaları gibi katiyen gali Ve fuzuli masrafa boğulmaları vârid değildir. Çünkü: 3 — Kiloya tabi meyvaların resmi 5 kuruş değil, 100 kilo 2 kuruştur. Eer hangi bir meyva kabı katiyen 50 - 60 nihayet 70 kilodan fazla de- ğildir. Keza, hâlden mübayaa edi- len kab meyvanın kayığa nakli be- lediye taşıma < tarifesine ve Kâbina göre gibi kablar için 4 - 5 kuruştan fazla hamaliye ücreti alınmazdı. Sırt hâ- mallığının kalkması, böyle iki adım- lik yere nakledilecek bir kabın ha- maliye ücreti de 2 kuruştan fazla olamıyacağı âşikârdır. Şu halde: Kuruş 2 Kantariye 3 Kayığa götürme 5 Bir kab meyvanın kayıkla na- kil ücreti 3 Kayıktan çıkarma ve dükkâna götürme 18 Yekün Bu mikdar masraf 70 kiloluk bir kab meyvanin fiâtinde hiç bir tesir yapmaz. 4 — Kayıklar ve büyük mayalar. la döküm halinde hâle gönderilen elma, armüud gibi meyvalar da kab- zımallar tarafından yukarda yaz. dığımız veçhile sandıklanır ve çik- maları altma doldurulur. Gerek müstahsil ve gerekse kabzımallar ta- rafından bu sakim âdetin kaldımı. masi için hâl idaresinin kâti hare- kete geçmesi Iâğmdır ki fiatlerde ucuzluk ve ittirad hasıl olsun. Bil 2-3 kuruştur. Çünkü, evvelce | | kilometrelerle üzdğa götürülen bu hassa bundan sonra üzümün bol mevsiminde bu babda şikâyetler ayuka çıkacak, fakat halk cibre Üzüm yemekten kurtulamıyacaktır. Müstahsil bu huyundan «katiyen vazgeçmez. Manav fazlasile kendini korur, fakat o halk mutazarmrır'olur. Bunun önüne geçmek için en basit çare: - Bu gibi meyva ambalâjlarını nihayet üçer, beşer Kiloluk ufacık sepetlere . yerleştirmekti Bu usul, müstehliki mutlaka memnun eder. Zengin ve orta halli bir aile reisi 5, fakir bir aile babası da 3 kiloluk k meyvayı gördüğü gibi kor- kusuz. alır, 5 — Patika yolları bile bulunmı- yan bağ ve bahçelerden toplanacak bu gibi meyva ve üzümlerin. böyle ufak ambalâjlarila naklinin imkân- sızlığı İleri sürülmesi varid olamaz. Bu wfak ' ambalâjlar, müstahsilin elinde bulunan arka ve çatma tabir edilen küfeler içine konarak mekâri usulü her zamanki gibi nakledilir Ambalâj masrafına gelince: Kilo başma 1,5 nihayet 2 kuruş fiat bi- nerse de evvelki fiati gali bulma- makla beraber halk şik ambalâjla cinsine göre gördüğü ve bildiği mey- vayı şüphe etmiyerek alır.ve yer. 6 — Sırt hamallığının, seyy tic esnafının kalkması meyva satışının noksanlaştı lerin fazlalaştığı hiç te mevzuu bahis olamaz. Zira: El arabalarile nakli- yat, hamaliye ücretinde bir fark yapmamışır. Keza, gerek pazarlarda ve gerek el arabalarile meyva salısı bunu karşılamış ve parazların hör yerde kurulması müstehliki çoğalt- mıştar; Ancak manav dükkânlarında fi aflerin yüksekliği yukanda yazdığım sebeblerle - beraber hemen . hemen “ kontrolsuzluk yüzünden ihtikârdan vazgeçilmemesine binaendir. - Bunlardan beşka pahalılıkla değil, ihtikârle mücadele için: Hâlde toptan satılan sebze ve meyvanın pazarlığı, her kabzımal yas © zhane ve sergilerinde mevcud vazi- fedar kantar memurları müvacche- sinde yapılmalıdır. Memur tarafın- dan verilen kantar makbuzuna seb- ze veya meyvanın kilo mikdârile be- raber mevcud nişanı, malın cinsi ve satış fiatinin yazılması pek kabildir. Bu makbuzun aslı da manava veri- lir. Bu maliyet fiatine manâvın mâ- sarlfi de ilâve edilmek suretile yüz- de 15 nihayet 20 kâr konarak pera- kende satış yaptırıldığı ve fazla f'at- Je sulışa müsaade edilmediği takdir- de manavın meşru kazancı temin edilmekle beraber, halk çok ucuz ve bol meyva, sebze yemeğe “kavuşur, ihtikâr kendiliğinden ortadan kalkar. Anesk'devamlı kontrol şarttır. Hayat pahahliğile mütadele edit diği bu sırada müstahsil ve müsteh- ik için çok faydalı olan kooperatif teşekküllerinin elzem olduğunu ve zamanının bile geçiktiğini ilâve et- mek mecburiyetindeyim. Feyzi Gercik İstanbul belediyesi hâli eski müdür muavini Çamaltı Tuzlasında yeni inşaat Tuzlada yapılan yeni paviyonlardan birl İzmir (Akşani) — İnhisarlar idaresi, Çamaltı tuzlasında büyük bir elek- trik santralı inşa ettirecektir. Hazırlanan keşif projesine göre 'Tuzladaki sofra tuzu fabrikasile diğer bütün tesisat, yeni yaptırılacak elektrik santralından is- tihsal edilecek elektrik kuvvetile işliyecektir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: