28 Ocak 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

28 Ocak 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— fından Türk muikisi Eabile 8 RADYO - Bu günkd program İıtıııbnl radyosu: le neşriyatı: Saat 12,30 Plâkla Türk musikisi, 12,50 — Havadis, 13,08 Piâkla Türk mu- sikisi, 13,30 Muhtelif plâk neş- “ giyatı, 14 Son, Akşam neşriyatı: Saat 18,30 — Piâkla dans musikisi, 18,45 Sössüz Türk musikisi, 19 Kon- © ferans: Ali Kâmil Akyüz (Çocuk — terbiyesi), 19,30Beyoğlu Halkevi — gösterit kolu tarafından bir temsil ( Bir kavuk devrildi ), 19,55 Borsa haberleri, M Nec- mettin Rıza ve arkadaşları tara- ve halk — garkıları, 20,30 Hava raparu, — 20,33 Ömer Rıza taralımdan — arapça söylev, 20,45 Bayan Mu- -— zaffer Giler ve arkadaşları tara- © finden Türk musikisi ve halk yarkıları, (Saat ayan ) 21,15 Orkestra: 1 — Verdi; La forza del destina ouverture, 2 — Tsehaikosky: Romence, 3—Bel- lini: Norman fantasie, 4—Tscha - ikovskyı Valse, 5 — Schubert: Der vanderer, 2215 - Ajans haberleri, 22,30 Piâkla sololar, opera ve operet parçaları, 22,50 Son haberler ve ertesi günün programı, 23 Son. Muhtelif vıâyo istasyonlarının — pögram Özü: Jıqlınllırr — 20,25 Lâypzig: Dresden fil- lırıoılıı Jerger, Rahlves, Sehu- bert, 21 Varşova: Leh filhar: — monisi, — Hafif konserleri — 7 10Berlin kısa dalgası:karışık — Musiki programı, (8,15 devamı), — 9,20Paris Kolonyal:P âk konseri, l 10,30 Berlin kısa dalgas: Arsıu — sal dans bavaları, 13 Berlin kısa Hafif musiki ( 14,15 “devâmı ). 13,10 Bükreş: Plâk, — (14,30 devamı), 15,15 — Berlin kısa dalgası: Berlin konservatı- rından konser nakli, 17 Lâypzigi Eğlenceli hafta sonu programı, 18,02 Bükreş: Predesku orkes- O trası, ( 19,15 Devamı ), 18,35 /— Bükreş: Çigan orkestrası, 20,10 Bükreş: Sesli film plâklarından, — 20,15 Prag: Askeri bendo, 22 Belgrad: Hauschildin konseri, 22 Prag.: Orkestra Gluck, Je- _vüı Janacek, 22 Liypzig, Ro- maatik musikili bir saat, 23,10 Bükres: Plâkla şen havalar, 23,20 Östrova, Prag: Neşeli musiki süiti, 23,25 Peşte: Piâk — konseri. Operalar, operetleri 20,30 Peşte; Borodinin Dük İgor isimli opreram, 20,35 Bük- — reş: Opera akşamı plâkla, 21 Viyana: Yurdsuz adam isimli dramatik balald, 22 Kolonya; Der Holzdieb isimli bir perde- lik Ilındıııiu operası. Uİus:ar Sosyete.n konseyi toplandı el üD ieme — Başı | inci sahifede — Demiştr. Cenevre, 27 (Radyo) — kan antantına dahü devletler, bu gün Roamanya Hariciye Na. zer M Mçeskonun nezdinde toplanmış'ardır. Bu toplaatıda, Küçük itilâf devletleri namına M. Miçeşkodan başkı kimşenin söz söylememesi tekarrür ey- lemiştir. Balkan antantına dahl dev- letler namına da Türkiye Hari- diye Vetili B. Tevfik Rüşdü Arasın, Ankarada — toplanacak olan Balkan antantı konseyinde beyanatta bulunması tekarrür etmiştir. Cenevre, 27 (Radyo) — Fransa Hariciye Nazırı M. İvon Delbos, bu gün de Türkiye Hariciyo Vekili B. Tehfk Rüşdü A asla yzun müddet konuşmuştur. Alâkadarlar; Sancak mesele- şinde hiç bir veçhile müşkülât çıkmıyacağını ve bu meselenin, tamamen — halledilmiş nazarile bakılabileceğini bayan ediyorlar. Yerli antrenörle yetiştirilecek —e » Büâşı P inci sahifede - Bu gşersiti haiz talibler bölge futbol ajanlığına aşağıdaki vesikalan la müracant edeceklerdir: Bir dilekçe ile geçirdiği 1por bayatının hal tercümesi (adres ve imza ile) bildirilecek, polisten hüs. mübal varakası, nüfus kâğıdı ve tahı “il vesikalarının — birer şureti, sahhat şeporu, sekerlik vekikası, dört adet kotoğraf. Bu vesikalarla müracsat edecek talibler hakkında bölgece lüzımgeler musmele — yapıldıktan — conza derbal Ankaraya gönderileceklerdir. Türk epor kurgmu genel merke- sinin ve fatbol federasyonunon yerli #atrenör yetiştirmek bususundaki bu teşebbüsleri çok kıymetlidir. Bu gu: zetle memlekette spoar hakiki mana. vile yapılabileceği gibi bir taraftaa da bir çok #porcularımız — istikballe- Tinİ temin etmiş olaçaklardır. Oda musikisi: 17,40 Pregı Yaylı kuartet konseri, 18,15 Varşova: Pizetti kuartet, 24,05 Peşte:Caz triyosu Resilaller: 11,15 Berlin kısa algası: Ma- laya halk şarkıları, 18,35 Bel- grad: Piyano konseri 10,05Bel- grad: Hak şarkıları, 19,15 keza, 19,15 Löypzig: Schubert ve Lisztin eserlerinden resital, 29,10 Bükreş: Beethoven sonatların- dan, 22,30 Belgad: Halk şar- kıları, Dans musikisi: 11,45 Berlin kısa da'gası; 20,30 Varşova; Plâkla, 23,15 Belgrad, 23,20 V yana, | KIZIL AKREB | YAZAN: Sax Rohner ÇıV lıım- Sezai Yaşıt ee DĞ İKİNCİ KISIM ne yapmalı idim? Oto- li mi yoksa inen adamı mı takib etmeli idim? Âni karar — vermek lâzımdı. Düşünmeden İ adamın peşine diştüm. Otomo- bil hemen uzaklaştı. Yavaş ya- vaş adama yaklaştım. Köşe ba- şında durdu. Cebinden bir pro sigarası çıkararak yaktı. Kibri> tin verdiği — soluk ışıkta herifin yüzünü kâfi derecede gördüm: — Yaşısınl. 0 idi, ?ıhlıı ştim. yaralı, yodan bir | çektik- ten sonrâ çad Arşı tarar fına geçerek bir az ilerideki meybhaneye girdi. Ben de hemen arabamı bir kenara çekip heri» öb iyortör ib5Di # fin peyadea meyhaneye daldım. Yüzü yaralı adım tezgâhin başnda konyak iç yordu. Ya- nına yaklaştım. Kadehi yuvar- larken yüzünü — buruşturuyordu. Belli ki yabancı olduğu için adi ve sert. konyağı dayamışlardı. Güldüm: — Zehir mi — içizorsun arka daş, diye sordum. — Doğrusöyledin. Zehir gibi içilmiyor mübarek| — Buralarda açık şey içl- mez. İnsana — içki yerino petrol verirler. D yerek bir şişe “mar« tel, samarladım. Br kadeh kene dime doldurdum. Bir kadelı te onük Öağae sürdüm, Bir de bu- ANADOLU | Ecrimisiller hakkın. da bir karar Temyiz mah- kemesi —. .. a— Bu kararında ne diyor? .. Gayri meokullere aid eçritli- siller hakkında temyiz mahke- me; heyeti umumiycsince bir (tevhidi içtikad kararı) — verik miştr. Şebrimizdeki alâkadar- lara henüz tebliğ edilmiyen bu karara göre, ecrimisillerde mü- rüru zaman bir seneyo - indiri- mektedir. Dün bu mesele hakkında delterdarlıktan ve diğer alâka- darlardan tahkikat yaptık, aldı- ğımız ma'dmata göre, Temyiz mahkemesinin — tevhidi içtihad kararı, hükme — bağlanmış olan ec-imisilier hakkında değildir. Mukaveleye müstenid borçlar: da, zaten borçlar kanununa igöre tahsil edilmektedir. Temyiz heyeti umumiyesi kararının, bu gibi müukaveleli alacaklara da şümulü yoktur. Bu, yalnız fazuli işgaller hakkındadır ki* İzmirde ptk çok kimseleri alâkadar et- mektedir. Uzun zamandan beri millf emlâk müdürlüğü tarafın- dan idare edilmekte olan met- ruk bina, arsa, bağ, tarla ve bahçelerin şag'llerinden bu ida- renin tahakkuk ettirerek tahsle teşebbüs ettiği para mikdarı mühim bir yeküna bal ğ o'mak- tadır. Bunlardan bir kısmı tak- sitlere bağlanmak suretile tahsili yoluna girmiştir. Bir kısmı da muhtel f sebebierden tahsil edi- lememiştir. Bu gibi alacaklar yüzünden binlerce dava açılmış, mesele Temyiz —mahkemesine - intikal etmişti. Temyiz heyeti umumi- yesi, bir tevh di içtihad kararile bu meseleye netice vermiştir, İda- renin malümalı baricinde bir gayri menkul işgal ederek yık larca ondan istifade edenlerin borçları, tevhidi içtihad kara: rına göre, artık tahsil edilemi: yecektir. Bu kararıa dava mü- ruru zamanı bir seneye indiril. mektedir, Fakat gene haber aldığımıza göre, alâcadar daireler veya eşhas, bu gibi alacaklarını her seneye aid alacak için ayrı ayrı dava açmak ve mahkemelere müracaat etmek surelile araya: bileceklerdir. Eerimisiller hakkındaki tevhidi içtihad kararının bu günlerde şearmizdeki alâkadarlara tebliği beklenmektadir. nu tecrübe etmesini söyledim. Kadehi bir yudumda temizledi, beğenmişti. Bir daha verdim ve böylece on dakıkt kadar çene çaldık. Soara dostum bana hayırlı geceler temenni ederek çıktı, gitti. Otomobil —garh cihelinden gelm O balde bu âdam ya givarda oturuyardu veya bura- da birisile buluşmağa geliyar- du. Arabamı olduğu yerde bira: karak yüzü yaralı adamın pe» şine düştüm. Bir çok sokaklar» dan geçikten sonrâ nehre çır kan dar bir aralığa #sptı. He- men peşinden koşamazcım. Or« talıkta kimse Yoktu. — Mutiaka ben: görürdü, Nöseyi dönünce ye kadar bekledim. Sonra kör şeye lıo;lum- Fakat heyset ar- tada k seler Yoktu! Önümdesi sokağın bir 'l'“niı uzun bir duvar alabi-d #ne uzanıyar di- ger taraflar da bi gürü evler varaı, Bir #? ilir de T yniç Üü ) BiçA Şimal memleketleri Ârasında ittifak hası' olabi ir mi? Stokhol, 27 (AA) — Har riciye Nazırı B. Richard Sand. Terin şimal devletlerine sarşı- maz bir sulh ve tam bir milli istklâl temin etmek için ya. pumakta olan ihzari mesainin ehemmiyetindea bâhis olarak geçelerde söylemiş olduğu nu- tuk dolay sile — sosyalistlerden muhafazakârlara — varıncaya ka- dar — bütün — gözeteler — üç İskandinavya — devletni ve Fınlând yayı ihtiva edecek teda- füt bir ittfak vücude geti sınin veyahu! hiç o'mazsı tereken askeri hazırl klar yıpl masını istemektedirler. Esasen Sosyalist mebuslardan M. Frer derik Strom Ha iciye Nazırının bu nutkynu şimal memleketle- rinin askeri bir ittfakı lehinde şöylemiş suretinde teisr etmiş ve Sosyalist'erin organı - olan Sacal Demokraten başmakale- şinde M. M. Stromun arkadaş- larının tekzibine uğramak teh: Lkesne maruz bulunmadığını ksydeylemiş idi, Oslo, 27 (AA,) — Şimal memleketlerinin askeri bir tti fak yapmaları ihtimali hakkında sörülmüş olan bir suale ervap veren Müdafaa Nazım — M. Fre- derik Monsen şöyle demiştir: — Şimal devletlerinin tedafüi bir ittilak akdetmoleri meselesi emdiye kadar hiç bir zaman siyasi bir niyet olmamış ve ar keri teşrikimesai fikri ber zarman reddedi!mişt r. Beyaz sazayda yeni bir hâdise Bn. Ruzvelt An'ane hilâfına saçlarını kestirdi! Nevyorktan 22 Kânunusani tar bile hîldiıil'ıyc_u: bıı ırııı. Birleşik Amerika hükü- metinin teessüs tarihindenberi devam eden bir an'aneyi bozmuş ve saçlarının bir kısmını keştir- miştir. Bu modayı Cumhurreisi kan- ları içinde ilk kabul edeo bayan Ruzvelttir! Bayan Ruzvelt saçlarını usul v> modaya tamamen uygun ola- rak kestirmek istemiyordu; fakat son Mübayaa etliği şapkaları kullanabi.mek için modıya kıs« men uymuştur, Bayan Ruzveltin saçlarını Fransız bir - berber, Müzet adlı bir san'atkâr kas. miştir! nehri görünüyordu. Sokak bom. boştu. Dönmekten başka çare yok: tu. Otomobilimin — bulunduğu yere avdet ettiğim zaman arar banın başında bir polisi bekler buldum. Bana niçin arabamı bırakıp gitüğimi sordu. Bir ya- lan uydurdum. Müşterimin kalp pora verdiğini Ve onun peşin: den koştuğumu — lâkin ma: dığım: söyledim. No tarafa git- tiğmi sordu. Tarıf ettim. — Tuhaf, dedi. Oraları hep Çinli mahalleler dir. Bu zamanda bir insanın orada ne işi alabilır. Çali mahalleleri hal Derken aklıma bir şeyler gelir gıbi ol du: Mikelin meybanesinde elime alıp baktığım altın akreb bir Çın işi :dil Hemen - otomobile — atlıyarak sakallı dostumu — kaybeltiğim a doğu ilerledim. Kim- BO ğr yoztu. Bir az — ilerideki rıkhtıma ç küm, O surada müd- HölDe HEdükeü ati Haat ARA_D_â SŞIRADA 38 Kinanusani ŞEN FIKRALAR Yalnızlık Bay Ahmed can sıkıntısından esneyordu. Karısı sordu: — Niçin esniyorsun? — Can sıkıntısından! — Yanında ben yok muyum, neden canın sikiliyor? — Kanı ile koça, bir vücut demektir de yalnızlıktan canım şikıliyor.., Anısı meçhul Bayan Melâhatın şirin bir kızı yardır. Amma hiç kendisine beazemez. Geçen gün arkadaş- larından biri: — Meliha, bu kız sana hiç benzemiyor. Deyince şöyla bir cevap verdi; — Evet, babası çok çapkındı! Tramv ıyda Genç bir erkek, yanında ih- tiyarca bir kadınla ön kapıdan içeriye girerler, vagonun dahi- linde otyracık tek yer yoktur, bilmecburiye ikisi da sahanlıkta ayakta du urlar. İçerideki yolculardan biri kal- kar ve kadına yerini teklif eder, Genç erkek gülüms'yerek der ki: — Zahmet etmeyiniz, çlen: dim, kaynvalidemdir. Ayakta da durabilir! Tirgakinin fikrası Tiryakinin bri Ramazanda akşam üzeri köşe minderine muş, alyonu dudaklarının asına almış, ezanı beklermiş, O sırada kulağının yanından bir sivrisinek geçmiş, tiryaki bunu ezan seşi zanaile —hemen alyu- HUUU yutmuş, sigarasını çekmiş. | Karısız — Aman, demiş, ayol, daha ozan okunmadı ki... İtalyan:n deniz inşaatı Fransada dikkati celbediyo”» Paris, 27 (Radyo) — Halya- nin yeni deniz inşaatı programı, Fransız parlâmentosunda br cereyan uyaı yanı yaratan saylavlar; nın da, yeni — zırhlılar yapmak için serbestis'ini elde etmesi lü- zumundan bahsediyorlar, Tayaki işi anlamış, fakat si- garasını bir nefes daha çekerek: — Ne yapalım bayau, demiş, varsın günahın! $ivrisinek çe sin! DA Bıçak taşıyormuş İkiçeşmelik cadd. sinde dola- şan garson İşmailin üzerinde tir bıçak bulunarak — alınımıştır. Kaza Gümrük — önünde elektrikli vinçlerin saçaklarını tamir eden Mehmed oğlu İbrahim, merdi. venden düşerek sağ kolundan yaralanmış. hastahaneye kaldr rılmıştır. Katın kavgası Ali kızı. Hatice ve Fatmayı k skançlık vüzünden döven Hu- riye, Emine ve litade adliyeye verilm şlerdir, Dövmüş Burnovada Ali oğlu Hasanın dükkânına taarruz ederek ken. disini döven . Üsküplü Davut yakalanmıştır. |Bağ bahçe tütün Kimyevi Gübreler VE Ziraat âletleri Hacı Davut zade Rahın. Karadıvud Halınağa Çarşısı No. 31 IZMİR İzmir il daimi ea cnmenmden. 14 Şubet 938 pazartlki SÜÜ saat 11 de ihalesi yapılacağı ilân edi miş olan120085 ira 23 kuruş keşif bedeli: -Gülbahçe - Karaburun — yölü eksdtmesinin © ginün boyram taliline rasilar masından Öölürü 17 Şubat 938 perşembe gürü saat 11 ve bi- rakıldığı ilâno unur, M0 6 .db AR HOATT TT A Türk Hava Kurumu Büyük piyangosu 4 üncü keşide 11 Şubat 1937 dedir Büyük ikramiye 50,000liradır Bundan başka: — 15,000, lerle (20,000 ve 10,000) liralık 12,000, 10,000 — liralık ikramiye- iki adet mükâlat vardır. Ayrıca: (2,000) liradanbaşlıyarak - (20) liraya kadar büyük ve küçük birçok ikramiyelerle amortileri havi olan bu zengin plândan istiiade etmek için bir bilet almaktan çekinmeyiniz. hiş bir yağınur yağınağa baş ladı. Yapılacak br şey yoktu. Otomobili kaldırımın kenarına çekerek düşün neğe — v> etralı seyretmeğe - başladım. Karşıdan doğru bir adam ge- Hyordu. Zavallının ne pırdesüsü ne de şemsiyesi vard. Ba sar ganağın altında sucağı döne- e-kti. Arabayı görmüş olacak ki yaklaştı. Cama vurarak boş olup olmadığını sordu. O gece yapacak bir işim olmadığından ve daha dağrusa adamcağıza acıdığımdan kapıyı açarak içeri aldım. Nereye gideceğini sar dum. Oturdiğum odaların ci varında, dört beş yüz metre ilerisinde bir adres verdi. Sokakar bombostu. Bütün sürabı vererek — yırmi dakikada müşterimi evine götürdüm, İsm; Kapri Harton olan bu zat çok naz kıuiş. Ben: çeri davet ede- rek cay ikram eti Bir #z Olurdu.tan SOara Kalklum. har pıdan çıkarkea birdenbire irkil- dim. Karşıdaki ağaçların arka- sında bir gölge kayboldu. Ka fama bir şüphe girdi, korkunç, bir ihtmak: Acaba bu yeni kı- yafetimde de kim olduğumu anladılar mı? Arabaya atladım. Yırmi beş, otuz metre uzaklaş- mıştım ki dönüp arkama bak. tım. Yolun kenarında, ağaçla rmın dibinde, arkasında uzun bi muşamba taşıyan iri yarı bü adam durmuş peşimden banı bakıyordul Burnum kokuyu almış'ı. Teh- like vard! Bir kilometre kadar ancak gılmiştim ki molörü dur dudum. Otomobili yolun kena» rna brakarak bir. az ileride harab bir evin öşünde büyü- müş olan çalıların arasna saks landım. Arıdan iki dük ka geçmemiş: ti ki gediğim yoldan büyü: bir <Arkası var-

Bu sayıdan diğer sayfalar: