May 1, 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 3

— ———777 e— — —— — — KADRO Türkiye'de bir gençlik davası var mıdır? Olmasa bile olacaktır, çünkü bunu inkılâbımızın selâmeti istiyor. Başka memleketlerir gençlik teşkilatları hahkında çak şeyler, burada bile söylendi. Yalnız geçerkeri şunu kaydedelim ki, Rusya ile İtalya'da, taşkilât içine elırımış gençlik inkılüp bekçiliği yaparken, Almanya'da tey kilâtlı gençlik bütün bir siyasi hareketi başarmıştır. Böyle bir gençliğin lüzumundan, bir İngiltere, ve bir Fransa bir. müddet daha şüpke edebilirler ama, Türkiye için bu dava ktvamına gel- miştlir. » Teşkilâtlı gençlik ne demektir? Uniformalar giymiş, sıra sıra ta- burlar haline gelmiş, tıphı askeri kıt'alar gibi kumunda talimleri ve kumanda basamakları içine alınmış genç çağdakiler mi? Böy- le bir gençlik, geçit resimlerinde para eder. Güzel gözükür, güzel yürür, parıltı va manzara yapar. İşin bu, camekancılık taratıdır. Enerji israflarına yol açar, Üstelik, masraflıdır. Olanca, güzel uniforma, güzel kayts, güzel düdük, güzel techizat olmalıdır. Biz, camekâncılığırı bütün cephe boyunca aleyhindeyiz. Bu işi, İtal- yan'lar daha eyi başarırlar, çünkü teatral tarafları kuvvetlidir.. Bizcea teşkilâlırı içine alınacak olan gövdeler değil, kufalardır. Kumanda talimatları, kumanda basamakları, hep kafâlar için ve kafalara göre olmalıdır. Hem bunun bir sebebi de, bizim inkılâ bımızın hahiki bir inkıdâp olmasıdır. Kanlı cepheden kusursuz millet yapısına kadar bir yol uzanır hi, bunu sökmek uğutrunda yapılan yürüyüşün heybeti bir iki sosyalisi liderini Roma'dan ka- çırmak için yapılan nümayişe hiç benzemez, Kanlı cepheden ku” sursuz millet yapısına kadar sığan sahaya, bir ad olsun diye «İn- kılâp» diyoraz. Yaksa o, İnkıdlâp'tan da üstün bir şeydir. Ona bir milletin kendini tarih içinde buluşu da diyebiliriz. Ona bir mülle- tin bütün cihana yepyeni bir görüş gelirmesi da diyebiliriz. Ona bir milletin, kendi dili ve kendi tarihi içinde inanılmaz bir güç ile uyanırken, Millet istiklâli mefhumuna, ancak kendi tarihine denk gelen bir genişlik vermesi de diyebiliriz. Böyle bir davanın teş- kilât içine alımmış neferleri, elbette süsün şatalallı uniformala- 8