1 Eylül 1934 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 39

1 Eylül 1934 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 39
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bü hayal bu neslin peşini hiç bir zaman birakmıyacak, Bazan, süküte gö- mülmüş bir eyden bir ihtiras İniltisi, Isızaan sokuklara teyan bir dedikndu, bazan da baharın müsait havasını buldağu zaman açılan geçlei çiçekleri andıran mevsimlik nesriyot sahifelerinden bir ahenksiz, Tuknt muhteris feryat seklinde ectrafa tasup gödecektir! Bu karakterde inasn Hpl bir Icttmal stlhale geçiren ve bir inkılâba sahne olan bütümn devirlerde ve bötün memleketlerde vasamıştır, Bu tip Ani isti- haleler çeşiren cemiyetller!in bir fetimat tortusu ve bu tinteki mani bir ma raz! haletlir. Bir takım büyük cerevanlara ve hâldselere Lkarışlıktan sonrr hâüdisa'ın elile fahbii mevkfine nLtsn bülün insnotbırdu, evvelce hudutsuz- ea heslencn Ibtirmaslarım ihtibnsa uPryamaszından, tatmin olunamamasından başka birsey olmayan bu murarzi hnicti dereca derrra cemiyedin bülün tortu tiplerinde rüörehilirsiniz, Meselt Reyrmt kahrvelerine Bi , Va Er- gorum kongresAnin, ya Kuvayi milliyenin, ym Ternir İsçalinin kendi eserl olduğunu iddin eden mütckaiHler dinleycbilirsiniz. Bu, Işin basit seklidir Bazan ba mani daba tezaflı sekiller alır. Motelt heyas Kus mehancirlerinin toolka bulunduğu berhanri bir Avrur Ni yhana- lerine ininiz, orada görcceğiniz kara vo nerişan kalabalık icind — Ben sencliöğimdenberi sozvalistim' Diven bir prens cakis'ne, — Ben bütün ömrümde köylülerin toprak sehibi olmasını İstedim! Diven eşkti bir köy nfnema, — Önr, ıslAhat fikirlerini benden alırdı! Niver bir fahlseye her raman te- seğüf cdehlHrsiniz! LâAkin artık merfinden veya kendin! eldatanrak eslırahını nrutmaktan haş- ka bir tesellisi kolmayan ve bayntön miller! zarlık sona erisen bu İnsanları dainmin zurarsız telAkki eder ve hörünle Un kil mazisinin alel- âde seklin! unuftun, onu yeni mnrazi femayüllerine göre kendi havalinde yeniden imel eden ve ona, dMledili çihi maraelar ve ehemmiyetler veren bu tip Ensan muheyyelesinin zurarı vo tokdisi kendi icine müphasır kaldıkça onn acımaklan başka yapacağınır şey yaklar ve #ru aklı selime davet cl- mek zaten artık faydasızdır: MeselAâ deyiniz ki: — Biz gn i nayatınızı olduğu gibi alımız! Onu munayvelerizde yeniden imal âöerek bir takım alalâca işlarr ve sözlare, bir takım fe © Va ta- rihi manalar vermeviniz! Çünkü bis insarım dilinden en ileri, hattâ ta- hakkuku imkân! olmayan meiküreler söz halinde ve her vaşta dözüle- bilir. Fakat, gislermleşmiş bir görüşe ve bir ldrake davanmıyan bu sözler ika birşey Cerildir. Ber nda bir ım uçmak İsle hattâ nome, taklidi yapar gibi rllerini koldkrarak ,0 çocuğu reolliğin p $ saymının ân yermexse, daba yaşlı birinin, hatiâ sakallı hir adamın da € Ara — İnsan söyle olsa! Millet böyle olsa! Yahut ben olsanı şöyle yaparım! - Demeasi onun, o temennilerin öncüsü, mucidi, mümessili olmasını icap €t- tirmez, Çünkü olakdirde nepimiz hayalimizde va şehiz kadar bir gemi, va kbırk kanatlı bir tayyare, vya bir gök sallanaiı düşürür ve bu Tuyolim!z için de cemiyetten bir ihtira ve mülkiye; beratı istemeğe kalkarız.

Bu sayıdan diğer sayfalar: