19 Ağustos 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

BU © iu N Tarihi Roman, Tarihi Hikâye Niçin Yazılır ? Tarih — varken tarihi roman Jüzüumsuz gibi görünür Bugünkü hayatın binbir çeşit vakıaları, gülünç veya iğrenç bir sürü hâ- diseleri varken — tariht — hikâye yazmak enikunu saçma bir geydir. Öyle iken kültürü yüksek millet- lerde de tarihi roman va bikâya yolu pek işlektir. Veherglün ortaya yüzlerce eşer konmaktadır. Çünkü dün yapılan yanlışlıklarda bugünü korumak için tariht bilmek ve _horken bildirmek gerektir. Bu amağa giden en kışa yol ise tarihi roman biçimine dökmaktır. Çoeşme bozgunluğu hakkında bir mecmuada tefrika — olunan eseri okurken — bizdekli — tarihi raman ve hikâyelerin o kayguya uzak kaldıklarını bir kere daha öğrenmiş oldum. Bu sözümle o eseri kınadığım sanılmasın. Hayır. eser, çok İyi ve çok dikkatli yazılmıştır. Fakat o bozgunluktan alınacak en büyük derai ihtiva otmemektedir, gösterememektedir. Fikrimi açılı söyleyim: Çeşme bozgunluğu, kaybedilmiş bir deniz savaşı olmak bakımından nihayet acıklı bir hatıradır. Halbuk! her milletin tarihinde böyle bozgun- luklar, yenilmeklikler vardır. Bun- dan ötürü her savaş, hattâ her zafer roman biçimine sokulmaz, sokulamaz. Onların, o bozgunluk- ların ibret verici bir inceliği, kendine mahaus bir sakatlığı olmalıdır ki tarihten alınıp roman halinde halka okutturulmasından | bir kazanç elde edilebilsin ? Benim dikkatimli çelen bu çeşme bozgunu tefrikasında biri Amiral Spiridof'un, birl Amiral Mordvinof'un kumandasında ola- rak Kronştattan çıkıp Âkdenize gelmeleri, Çeşmede Osmanlı do- nanmasımı yakmaları anlatılıyor, Dediğim gibi tetkik de, tasvir de güzel. Ancak Çeşmede yüzgösteren bozgunluktan ziyada ©o devirde memleketi idare edenlerin kızıl cahil oluşudur ki anlatılmaya de- ğer. Tefrika bu noktayı geçive- rerek tariht bikâyede bulunması gerekli olan en büyük nükteden kendini mahrum etmiştir. Kızıl cahillik dediğim şudur: Rusların Akdenize donanma gön- dermekte oldukları Babıâliye ha- ber verilince Sadrazamla Harlciye Vekili demek olan Reisülküttap kahkahalarla — gülmüşlerdi — ve Baltık denizile Akdeniz arasında yol bulunmadığını ileri sürerek o haberi veren dostu maskaraya çevirmişlerdi. Rus — donanmasını Akdıılıı gelmesi Üzerine ise o devletliler Venediklilerin bu işte Ön ayak olduklarına ve o donanmayı ka- naller filan kazarak Akdenize geçirdiklerine hükmetdirmişler. Ben, Amerikaya atla gidilece- ğine iİnanan mektepliler bilirim. Demek ki Çeşma — bozgunluğu sırasındakl coğrafya — bilgisizliği henüz tamamlla giderilmemiştir. İşte tarihi romanlar ve tefrikalar o gibi bilgisizliklerin kalkmasını kolaylaştıracaktır. — Yazanlar nükteyli gözden İrak tutmamalıdır. M. T. Tan Kazandırı- yor Serik, (Özel) — Kökez adını da taşıyan Serik kazası Antalyeye 40 kilo metre mesafededir. Sahi- lin bir saat yakınında kurulmuş olan ve 1550 kilometre murabba mesahayı İşgal eden bu kazada 14854 nüfuâ barınmaktadır. Son yıllarda plirinç tarımına da önem verilmiş ve bu iş okadar kâr bırakmıştır ki beş bin lira serma- ye İla ekim yapan bir ekici bir yılda 25 bin llira kazanmıştır. Şimdi Antalyadan Serlke ka- dar olan bütün sahil boyu pirinç tarlaları ile doludur. Bu yıl kaza sınırları İçirnde 15 bin dönüm pi- rinç ekilmiştir. Gelecek yıl için de 25 bin dönümlük tarla hazırlan: mıştır. Pirinç ekiminde Köprüsu- yu çayından istifade edilmekte- dir. Belkis harabeleri civarında 15 bin dönümlük bir sazlık var- dır. Burada kanallar açılarak u- lah edilmek suretile pirinç tarlası haline getirilmesi düşünülmektedir. - BUN FUSTA x F y eli bi amdsas, S Serikte Pıfmç Ekimi Binlerce Lira Serikte pirinç tarlalarını sulayan Manavgat çayı Dörtyolda Bir Kaza — Dörtyol, (Özel) — Buraya gel- mekte olan bir tiyatro trupunu getiren otobüs yolda devrilmiş, artistlerin hepsi de muhtelif yor- lerinden yaralanmışlardır. Şoförün yarası ağırdır. Nizipte Nodern Bir Okula Nizip, (Özel) — Nizip tepe- sinde yapılmakta olan yeni - oku- lanın inşaatı bitmek üzeredir. Bu binada konferans ve tiyatro Bsa- lonu da vardır. — Son Posta Balıkesir Köylerinde : | Soğanbükü: Balıkesirde (Özel) — 300 © yakın sayımı ve 63 kadar evi olan Soğanbükü köyü Balı- kesirden otomobille 1 saat kadar uzaktadır. Tepede kurulan bu köyün kışı gert ve yazı sarindir. Yakıcı — sıcaklar pek yoktur. Halk devecilik ve rençberlikle uğraşiyor. Köyün kuruluşu lafın- da Ahmet Vefik Paşanın adı geçiyor. Göçebe |halinde çadırlı olan köy halkı Vefik Paşa Balı- de kalsın deyince kalmışlar. Köye Soğanbükü şundan ötürü diyorları Bir yerden çay geçlyor. Bu çay sonradan kuruyor. Bu kuruyan yerler çok güzel ve be- reketil oluyor. Ne ekilse mebzul ve gür yeti- şiyor, böyle yere Bük deniyor, buraya da evvlâ soğan — ekilmiş bundan — dolayı köyün — adı Soğanbükü kalmıştır. Hava kuru- muna burada da çok yardım ediliyor. #imdiye dek — 180 İira toplanmıştır, Ceyhanda 18 Bin Kilo Un Nehre Döküldü Ceyhan, (Özel) - — Burada sağlık işlerine önem verilmekte, halkın yiyeceğine, İçeceğine İtina Soğanbükü Köyü Yazın Daima Serindir Soğanbükü köyü kesire gelipte herkes olduğu yer- | Adapazarında Dört Kişi Bir Köylüyü Soy- dular, Fakat Hemen Yakalandılar Adapazarı, ( Özel ) — Kara- pürcek nahiyesinden demirci İb- rahim, Mustafa oğlu Raif, Mustafa oğlu Hayri; ve kahveci Mustafa birlik olarak tarlasındaki kulübe- sinde uyumakta olan Mecidiye köylü Süleyman oğlu Raşidi bas- tırmışlardır. İkisi sopalı, ikisi de silâhlı olan bu mütecavizler Ra- şidi döverek 1500 lira istemişler, Raşit ellerinden kurtulamıyacağını anlayınca evinde ancak 200 lirası bulunduğunu söylemiştir. Mutaarrızlar Raşidi evine gö- türmüşler ve 200 lirayı aldıktan sonra savuşmuşlardır. Jandarma vak'adan haberdar olunca derhal takibata geçmiş ve o zamana kadar kim oldukları bilinmeyen bu mutaarrızların hüviyetini tes- bite, kendilerini de yakalayıp adaletin pençesine tevdie muvaf- fak olmuştur. gösterilmektedir. 18 bin kile unun yenilmeye elverişli olmadığı gö- rülmüş, hepsi Ceyhan nehrine dökülmüştür. Eskişehirde Bir Kiremit Fabrikası Yandı Eskişehir (Özel) — Şehir ha- ricinde bulunan Kara İsmalle ait kiremlit fabrikasından gece saat li de yangın çıkmış kiremithane ile 1200 lira kıymetindeki keres- teler yanmıştır. Yangının nasıl çıktığı belli değildir. Eskişehir itfaiyesi yangını söndürmek için takdire değer bir çalışma yapmış, vali ve polig — direktörü yangın yerine bizzat gelerek ateşin bas- tırılması — için isabetli tedbirler almışlardır. Eskişehirde Akarbaşı Köprüsü Eskişehir, (Özel) — Istasyona yakın Akarbaşı köprüsünün iha- lesi yapılmış ve tahta köprü yıktırılmaya — başlanılmıştır. Bu köprü betondan yapılacak ve iki tarafına demir parmaklık konu- lacaktır. AnkaradaKeçiören Ankara, (Özel) — Ankaranın en güzel bir mesire yeri olan Ke- çiören, temiz havası, bol suyu ve yeşilliği ile ünlüdür. Ankaraya güzel bir asfalt yol İle bağlanan Keçlören, gittikçe büyümekte ve Ankaranın bir sayfiye yeri haline gelmektedir. Burada soysal yar- dım bakanlığına bağlı bir ana okulu ile kültür baknınlığına bağlı bir de tam devreli ilk okul var:- dır. Keçiörene 20 dakika mesa- fedeki Mecidiye bağları, sessizliği ve bol yeşilliği İle bir köy görüsü vermesinden ötürü çok sevimlidir. Çubuk barajından gelen dere bu bağlar arasından geçmekte ve bu- ralarını sulamaktadır. Şimdilik istenilen şey, Ankara otobüslerinin ucuzlatılmasıdır ki, bu Keçiörede gösterilen rağbetin | kat kat artmasını temin edecektir. Mutta Mahsul Satışından Hayli Para Kazanılıyor Mut (Özel) — Burada piriİnç ekimi önemli bir mevki almıştır. Mut pirinci Maraş pirincinden kiloda 4-5 kuruş fazla para et- mektedir. Mutun mahsul satışı yılda beş altı bin İlrayı bulmak- tadır. Sade yağ ve peynir satışı- da bu kadar para gatirmekte, koyun satışları 30-40 bin |İlrayı bulmaktadır. Kasabanın yolları oldukçajiyi- dir. 78 köy şose İle biribirine bağlanmıştır. Kasabaya elektrik tesisatı yapılması da düşünülmek- tedir. Ağustos 19 ııtbu atındaâ GÖRDÜKLERİMİZ SREll “Efendin | Kimdir ?,, Danlmarkada çıkan Dagensi kö Nyheter gazetesle ?:;. ’;;,: nin “Berlin,, ay- ge tarı kız İisesinde | Öğretmenin çocuklara şu masalı atlattığını temin ediyor! “ Geçen gün müessir olduğu kadar ders verici bir hâdiseyâ şabit oldum. Kocamla birlikte (Baron von Freitay)a ziyarete gitmiştim, salonda bir de köpek vardı, ev sahibi kadın bu köpes ğin çok zeki bir hayvan olduğu: nu temin etti ve kocamdan bu köpeğe bır soru sormasını istedi, Kocam da hayvana: — Adolf Hitler kimdir? Diya sordu, Hayvan bu gsoruya, — derhal anlaşılır bir sesle: — Efendimdir, diye cevap verdi. Filhakika bu köpek Adoli | Hitlerin tıbbt tecriübelerde hay« vanların diri diri kesilmelerini | yasak ettiği biliyordu. Kızlarım, bu köpeğin “efendi kimdir ,, sorusuna hiç tereddüt | etmeden cevap verişi sizler için | de bir nümune olmalıdır. 4 Almın belediyesi Temmuz ayı İçinde ( 42,000 ) tane âeııi otomoğil Iı:ıî:'-î etmiştir. Bu mik«- , Jotomobil ço-| ,,, blı?kaç yıl önce galıyor ayni ay İçinde an4 cak ( 21,000 ) taneden ibaretti. Alman gazeteleri buna bakarak Almanyada otomobil imalinin ço« ğgaldığını söyleyorlar. * Blr Holanda Gazetesine Tok* yo muhabiri tarafından vet rilen habere bakıs lırsa — Japonyada doğum azalmıya lıyor başlamıştır. Bu memlekette 1933 s04 nesinde yeni. doğanlar - ölenler den ( 1,607,868 ) tane fazla idi. Bugünde doğanlar — ölenlerden fazladır. Fakat fazlalık (809,224)4 - düşmüştür. ; Almanyada ]aponıada doğum aza- Bir Doktotun G u Iıl ük Pazartesi Notlarından (*) Sol Kalp Hastalığı Geçen ay bir hasta müracaat etti. Bir aydanberi göğsünün ön ve sol kısmında arada sırada bir ağrı ken- disini uykudan uyandırdığını ve nefesinin daraldığını anlattı. Muaye- ne ettim. 1 — Nabzı muntazam değildi. 9 — BSol kalpten çıkan büyük kan damarında genişlik vardı. 3 — Nefha işitiliyordu. 4 — Baş dönmesi vardi. B — 'Vansiyonu 16-9 du. Çok sigara ve kahve içen bu hastam damar seriliğile beraber Gol taraf () kalbindeki bu hastalığı bir Lufta $ müddetle 1 — Obasni dörte bir miligram siy ıh kan damarina şiringa atmek sure'ile gece gelen nöbetleri tahfif ettim. 3 — Sigarayı terk ettirdim. Nöbetler durdu — hastanın nefesi tabitleşti uykusu düzeldi ve büyük tehlikenin önüne geçtim. (*) Bu notları kesip saklayınız, yahut bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapıs nız. Sıkıntı zamanınızda bu natlar bir | doktor gibi Imdadınıza yetişebilir.