29 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

29 Nisan 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇYT TTTT DAG KAP TU ( İĞETT LNM AY F DA 14 Sayfı - — ——— SÖON POSTA ; ğdaîgs '.Şöv ÇŞ Kont Cülyanus öldürülen Florindaya tasallut eden tahtından indirmek iç İspanyanın mukadderatına hâkim olan (Vizigot) asilzadeleri, bir ta - Taftan halkı kanlı kırbaçları altında alyesi Abdurrahman kral Viçanın yeğenlerile hükümdarı devirmek ve in plânlar hazırlıyordu rek: — Haşmetmeâp kral hazretleri, İs panyanın şerefli misafiri olan Madma- inim inim inletiyorlar.. diğer taraftan |zel Florinda ile görüşmek arzu buyur da, birbirlerine karşı Tekabet 'mücade- Telerinden geri durmuyorlardı. İspanya, baştanbaşa bir kan ve ateş sahası kesilmişti. Her vilâyette, her şehirde; kanlı hâdiseler birbirini takib etmekte idi. Nihayet günün birinde pekoposlardan ve hükümete muhalif asilzadelerden mürekkeb âyan mecli- si tarafından (k: . Viçya) hal' edil - miş.. yerine Gotların en zalim ve en sefih asilzadelerinden (Rodrik) geç - mişli; Ve, Rodrik krallık mayküna g5 çer geçmez, derhal sabık kralı öldüre- yek bu büyük sakibini örtadan klildır - mak istemişti. Halbuki, o günden iti- baren gizli, ve eskisinden daha şiddetli | bir intikam mücadelesi başgöstermiş -| ti. Sabik kralım akrabası, kâmilen İs- panyadan firar ederek, Sebteye gel - mişler; Kont Cülyanosa iltica etmişler-| vererek onu dağ yollarından ş$ y y di... Bunun üzerine İspanyada gizli bir muhaceret cereyanı açılmış.. Sa - muel babanın, Madmazel Florindaya naklettiği acıklı şeylere inzimam eden, öikar bir. çok Tebeblerden -dolayı, aktü akın firarlar başlamıştı, ruyorlar... Hem, pederleri Kont Cük yanos hazretlerine bazı haberler gön- derecekler.. hem de, zatı hakkında görüşeceklermiş. Demişti. Çok saf ve temiz bir kalbe malik or lan Kont Belensiya, en küçük bir şüp- heye bile kapılmadan, Florindayı sa- raya göndermişti. Sarayda, naklettiğimiz rezalet hâ- disesi vukua gelmiş.. kralı tokatlıyan Madmazel Florinda, derhal konağına dönerek meseleyi olduğu gi- bi nakletmişti. asilâneleri dayısının Kont Belensiya bir çok taraftarlara malik olmakla beraber; bu hareketin hesabını kraldan rezilâne soracak yeğeni Florindanın yanma, en emin olduğu adamlardan bir kaç mubhafız sahile kadar indirmiş.. oradan da bir gemi ile Sebteye göndertmişti. Madmeazel Florinda, Sebte toprak- yanosun sarayında, üç kişi arasında, mühim bir müzakere cereyan ediyor- Sebte valisi Kont Cülyanos; bu İi-ııdu..v Kont Cülyanos, karşısında otur rarı ve mültecileri kâmilen kabul et - mişti. Hepsine, hüsnü kabul göster -| ğenleri olan - mişti. Pek çoklarını, vilâyetinin boş yerlerine yerleştirmişti. Bu suretle de, Muhalif tükeya tencüğ'oleri lopdo ği ların minnet ve şükranlarını celbeyle- mişti, O tarihte, İspanyanın hükümet mer- kezi; (Kurtabe) ye nakledilmişti. Kra- lın maksadı, muhaceretin önüne geç -| mekti. Bunun için de şiddetli tedbir « lere girişilecekti. ran - ve, öldürülen kral Viçanın ye - iki genci dikkatle dinli- yor; onlara ağır ağır cevap veriyor - du: — Evet,. bu fikir fena değil... Ev - gizlice İspanyaya giderek bütün muhalif fır- kaları birleştirme; bunlar memlekette umumi bir iht vücuda getirmek.. bu karışıklıktan istifede &- vasitasile |derek, buradaki firkayı İspanya sa - Bunu haber alan (Kont Bt[enıiyn).:hılleilnr çıkarıp, ktalın üzerine yürür eniştesi Kont Cülyanosa gizlice şu mealde bir mektup göndermişti. (Emin bir adamınızı “yollayın. Sizi bazı mühim şeylerden haberdar edece- ğim.) Kont Cülyanos, bu mühim vazifeyi kızına tevdi etmişti: — Florindal.. senelerdenberi dayını görmedin. Gider, hem onu ziyaret edersin. Hem de, bizi haberdar etmek istediği şeyleri öğrenirsin. Deamişti... Florinda, babasının bu teklifini büyük bir memnuniyetle ka- bul etmiş.. sevinç içinde, İspanyaya gitmişti. Krahn casusları; Kont Cülyanosun kızı Madmazel Florindanın Kurtabeye gelerek dayısı Kont Belensiyanın ko - nağına misafir olduğunu krala haber vermekte- gecikmemişlerdi. Bu höber, krala çılgınca arzular vermişti. Güzelliği ve zarafeti dillere mek.. onu, her taraftan Jiçine alarak, iyice tepelemek... Evet.. bunlar, maksadınızı temin — edebilir. Ancak şu var ki; kral, bugün İspan - yaya tamamile hâkimdir. Bana kalırsa, bugün İspanyada cereyan eden zulüm ve istibdat karşısında; muhalif fırka- lar, hiç bir hareket vücuda getirmiye muktedir. değillerdir.. Burada fırka teşkil etmek meselesine gelince; bu da paraya mütevakkıftır. Söyleyiniz, e - fendiler.. paranız var mı?. Müteveffa kralın yeğenleri, cevap vermişlerdi: — Maalesef, hayır... Bize, siz yar - dım edin. Galip gelelim. İspanyayı el- de edelim. Menfaatlerimizi paylaşırız. — İşte ben de, bunu yapmıya muk- tedir değilim. — Niçin?. — Şunun için ki; doğrudan doğru- ya İspanyanın mukadderatıma karış - destan olan- Madmazel Florindayi|mak istemem. Bu, hem benim — için, görmek istemiş.. bunun için de, saray teşrifatçılarından birini Kont Belensi- yaya göndermişti. Bu teşrifi konta müracaat ede- Nöbetçi kezaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: İstanbul cihelindekiler: Aksaraşda; (Perlev). Beyazıtta: (Hay - dar). Fenerde: (Emliyadi). Şehreminin - de: (Nözım). Karâkümrükte: (Kemal), Bamatyada: (Teofilos), Şehzadebaşında : (Asaf). Byüpte: (Hikmet Azdamaz). E - minönünde: (Hüseyin Hüsnü). Küçük - pazarda! (Yorgül, Alemdarda' (Abdül « kadir). Bakırköyünde; (İstipan), Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuk). Oalata - da; (İsmet). 'Taksimde: (Nizameddin), Kurtuluşta: (Ncedoti. Yenlşehirde: (Pu- ronakyan). Bostanbaşında: (İtimat), Bo- şiktaşta: (AN Rıza). Boğnziçi ve Adalarda: Üsküdarda: (Ahmediye, Sarıyerde: . (Os- man). Kadıköyünde: (Baadet), (Osman Bwâsi), Büyükadada: (Halk). Heybe - lide> ( j hem de memleketim için çok tehlikeli bir şey olur... Soruyorum size... Ya, krala galip gelemeyip te mağlüp olur- sanız?.. Bugün, sizi ben himaye edi- yorum. Fakat o zaman beni kim hi - maye edecek?).. Suriye - sahillerinden gelen arap orduları, vilâyetimin hu - dutlarına kadar dayandılar. Bugün o « rada duruüyorlar. Bize, bir tecavüzde bulunmuyorlar, Fakat, yarın?.. Şayet biz, yukarıdan kralın tecavüzüne ma- ruz kalırsak; bunların da aşağıdan bi: ze hücum etmiyeceklerini kim temin eder?.. (Arkası var) SVECİA markalı SÜT MAKiNASI davarı olan her köy- lüye zarurt olan makinadır. j_ar/(_ydmıpa Lhd. Şti. ASTANBUL GALATA, — PEASEMOE — PAZAMI 8l Yelarat ZİRAT İslanbul - Telelon - 4106 derecede kuvvetli değildi. Onun için | larına ayak bastığı zaman, Kont Cül-| velâ burada, firarilerden mürekkep bir |fırka teşkil etmek.. sonra da | bir çenber| * Son Posta ,, nın büyük deniz romanı :18 BARBAROS| Korsan- Peşinde Yazan : Celâl Cengiz Barbaros Ayşenin sadakatini denemek i —GEemici.- — leri çok neş'eli gör- | düm, — Ganaimden | istifade etmişler ga- lba?.. Şüphesiz. —Altın |tın kaçakçılarile çar |pışmıştık. Bir hayli altın da aldık, Bir kısmını onlara da - Kittim, — Bana bir a - |vuççuk olsun getir- | medin mi ? Barbaros birden kaşlarını — çatarak, sert bir tavırla ce - vap verdi: — Sen babandan alırsın! Ayşe, kocasının baktı: | — Babam na — bir deve kü inci ve mas getirse değeri yoktur. Fakat, sizin vereceğiniz bir avuç altın beni |her şeyden çok sevindirir!.. — Beni o kadar çok mu seviyor - sun, Âyşe? Ayşe yere dizçöktü: hayretle yüzüne ba - yü- el - 'şuna ızltırap çekiyorum.. Boşuna ya - şayorum demektir! Şüphe altında ya- İşamâğn, ineğllereik. oderiin.. — Bulhü söyüüklek 'ooli ” kolaydır. Ayşel Fakat, hakikat çok korkKunçtur.: Hattâ 'ölümilün: d korkunç! — Ölüm beni hiç bir zaman yene- mez.. Aşk, ölümden daha kuvvetlidir. İsterseniz şimdi deneyiniz! — Ne yapmak istiyorsun? — Sizin uğrunuzda kendimi öldü mek.. Ve göreceksiniz ki, ben ölümü kolaylıkla yeneceğim. Küçücük — bir hançerle kalbimi deşeceğim. Ben ö - lümden daha kuvvetliyim.. Emrediniz, bunu size isbat edeyim! Ayşe birdenbire, duvarda asılı dur ran cenbiyeyi kaptı.. Kınından çıkar - dı, — Ben size ölünciye kadar sadık kalmağa and içmiştim. Mademki bana itimat etmiyorsunuz! Size aşkımın her şeyden kuvvetli olduğunu — göstere - yim de inanın! Dedi, ucu kıvrık hançeri boynuna götürdü. Eğer Barbaros bir hamlede yerin - den fırlayıp Ayşenin kolundan ya - bu hızla zavallı kalamamış olsaydı, suçsuz kadının gırtlağı kopmuş ola - caktı. Ayşenin elinde tuttuğu hançer Bar- barosa bir Arap şeybi tarafından he - diye edilmişti. Ucu kıldan ince ve ağ- zı çok keskindi. Hançer birdenbire yere düştü.. Barbaros: — Seni denemek istedim, Ayşe! Diyerek, bu sadık ve fedakâr çöl kr zanın alnından öptü.. Kucakladı.. Sedirin üstüne götürdü. — Ben, senin sadakatinden ve aş - kından eminim, Ayşe! Seni sık sık bu- rada yalnız bırakıp gittiğim için, böy- le bir küçük denemiye lüzum görmüş- tüm. Fakat, şunu da söyliyeyim ki, şüphelerim pek te boş ve manasız bir kıskançlıktan ibaret değildir. Vene - dikliler güya bir çok kabile şeyhlerine torba torba, kucak kucak altın dağıt- mışlar. Bu arada baban da varmış. E- ğger Venedikli korsanlar babanı altın- la avladılarsa, o zaman hakikaten sen- den şüphe edebilirim. Çünkü, günün Mlaslknür dd zir _s__& Bunu düşünmek hakkım değil mi, Ay- şe? I Ayşe bu sözler karşısında buz gibi donup kalmıştı. O babasından da çok emin görünüyordu. Şeyh Sait para ile — Sevgimden şüpheniz varsa, bo-'yolı gelir bir adam değildi. Ayşe müthiş bir ölüm tehlikesi at- latmıştı. Barbaros yetişmeseydi, Ayşe ken « dini vurup öldürecekti. Bu imtihan çok tehlikeli olmuştu. Ayşenin kalbi kaparcasına çarpıyor- du.. Gözleri dönmüş, bakır renkli çehre- si morarmıştı. — Babam çok namuslu bir adam « dır. O, kendisini para ile satmaz, Diyor ve burnundan soluyordu. Barbaros çok müteeasirdi.. Ayşenin saçlarını okşadı: — Üzülme, yavrum! Herkesin ağ- Bo ka aa ERa Boti gemicilerden biri söylemiş olsaydı, dinlemezdim bil, — Ya kim &— Görcide aeit Dimcak baçecitiği * miz Venedikli şövalye.. — Seni şüpheye düşürmek için söye | bana ledi bunları size?.. lemiştir. — Ben de böyle sanıyorum. Yaman herif şu Civani... — Ben sizin yerinizde olsam, asar- dım bu adamı, Sonra birden yattığı yerden doğ * ruldu; — Hem bundan bana ne?! Her ko«| yun kendi bacağından asılır diyen siz| değil misiniz? Babamın hesabını ben- den neden soruyorsunuz? Ben yıllar, var ki, onun yüzünü bile görmedim. Barbaros tekrar karısının alnından ve yanaklarından öptü. — Haydi biraz şarap içelim, Ayşel Sen sofrayı hazırla.. Ben de soyuna - yım. Ne kadar çok yorgunum bilsen! Ayşe sevinerek yerinden kalktı: — Gene herkesi uyutup siz uyku- suz kaldınız, değil mi? — Şüphesiz.. — Halkulvad kalesine söylediler.. Doğru mu? ” gittiğinizi birinde baban da seni iğfal edulıih'ıll . stemişti — Büyük toplar. Ve en aşağı yt miş gemi. '—— İspanyol donanmasile karşılaf madınız mı? — Böyle bir karşılaşmayı çok ederdim ama. Herifler limana kal mişlardı. Dişarıya çıkmadılar.. far€ bi Kmanın içinde ainip kaldılar. Âyşa şazap kadeklörini “doldiü sofrayı hazırladı. j — İnşallah o da olur günün bit — Hiç şüphe yok ki olacak. Dof mamı büyüttüğüm veya — padiş yardım gördüğüm gün, İspanyo tepeleyeceğim. Ayşe yere diz çökerek yalvardi! — Tanrım, sen o büyük günü © da göster! ... “Maryana, nerdesin?..., Hamazayı sedye ile evine golurj ler, Hamzanın yarası çok ağırdı. Hamza 'sedye içinde giderkan? — Şimdi, onun şen sesini duyt! üğilenirini; Diyordu. Bir Doktorun Günlük Notlarından Çocuklarda Tembelliğin sebeplt Mekteplerde öledenberi dalma (l çalışmaz: Siye bir kısım tnicbe A 'Termbellik ne domektir? Rir çocuk #? çalışmıyor?. Bunun sebeplerini a bütün müallimlerin vazifesicir. Bir çocuk ya sıhhi ve uzvi sebeplerdef yahut içtimal ve allevi sebeplerin tesirinde olarşk derslerini takip tembel göcünür. | UÜzvi sebepler başlıcaları şunlardır: İ selâ çocuğun burnunun ari ” bi der büyü ocuk ağır işttir. Adeta şır. Ağzı açık uyur 've dalma da öyl€ | rur, & Ve yahut çocuğun gözlerinde zanf dır. Göremiyor; fakat bunu — bif anlıyamadığı gibi anlatamıyor da- € bu sebeple derslerini takip cdemez VÜİ hut çocuk zayıllır, kanszdır, — YÜf müstalitir. Sıraca alâmetleri: belli Perşembe © — Kimden işittin? — Sahilde dolaşan gemicilerden.. — Doğru. Fakat, bir iş göremeden döğdük.-Ah, şu kaleyi bir'alime' geğir- sem, Âyşel — Güç bir iş mi bu? — Elbette güç.. — Ne lâzım, küleyi ele geçirmek için? çe Tabli bu şeraitle çıııı,-.maynı.kud:" halde bu gibi vaziyetlerde derhal Bu mütehassıs doktörlürü sevketmik zedarisini temin etmek lâzındır. F ya bü gibi müdavat ve müd sonra çocukta derierl umumi bir & görülür, () Bu notları kesip saklayınız. bir albüme yapıştırıp kollekxiyon J Bıkıntı zamanımızda bu notlar bİF Zibi imdadınıza yetişebilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: