20 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

20 Mart 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kadın ve erkek için örgü modelleri Yukarıda solda: bir kadın blurzu; yuka- rıda sağda: Balıksırtı, için şık dü- çaprası, ders yüz örgü, | rur da ne pa- hah ve kıy- metli — şeyler İlkbahar elbiseleri Her şık kadının kafa. Bında şimdi şu sual var Atcaba bahar modası ne yenilikler getiriyor? Hakları var. Bahar, u- zun sürmez. İler günün- den istifade elmek lâ- zım. Yeni elbise - hattâ ufak bir deiij:lıliklc yenilenip giyilecek elbise - daha ilk güneşli günde hazır bu- Junmadı. Bunun için de yeni modanın u« mumi hatlarını şimdiden bilmeli: RBahar modellerinin en göz alan yenili« Bini bellerin inmesinde bulacaksınız. Bu sene korsajlar geçen yıla nazaran epeyce uzun, bel yeri epeyce aşağıda... Her tipe yaraşması için moda yaratıcıları bunun muhtelif şekillerini bulmuşlar. Pirinç iğne Iı Şık İ Bir örnek Şapka - Çanta Bazan he vcuz — şeyler yiymek diğer kısımlarile a. henk yaptığı Spor » bu ahengi yaratamadığı için « kaba görünür. İşte meselâ şu sade şapka ile küçük çantaya bakınız. Herhangi bir tayyör veya manto ile birlikte kullanılır, pek te hoşa gidebilirler. İkisi de ayni fötrden yapılmışlardır. İkisinin de cinsleri bir, şekilleri ayrı birer garnitürü var! Çan- taran tokası, şapkanın iğnesi, Şapka pek sade fakat mevsim modasına tamamen uyguün. Çanta da öyle. İri tokasile, deri sapı ona ne fazla, ne eksik bir süs olmuş, Sapın fötr yerine deriden yapılışı dayan- mak cihetinden de pek isabetli bir fikir.. Harcanacak parayı hesablarsanız aynı şıklıktaki eşlerinden çok daha aza maln- lacaklarını görürsünüz. Hattâ zevk sahi- bi, ince kadınlardan bazıları bu türlü ep yayı evde kendileri yapıyorlar. O zaman fötrü satın almaktan başka masraf kal- miyor, Ucuz fakat şık giyinmek için bun- dan güzel bir usul olur mu? Erkekler için çok güzel bir kazak, her yünden yapılır. Ör- güsü Üç tors, Ikl yüz Y lastik olarak yapıl- İT mıştır. bir kadın tayyörü Aynasız ev; kör in- sana, susuz Ülkeve benzer derler. Haki- katen « hergünkü fay dalarını bir yana bi rakalım - odalarımıte da onun ne mühim rolü vardırı. Karane İlik bir odaya ışık ©- |lur, pencerelerimize sığamıyan — güzel bir ımır;ür:ı_vı * eğer iyi yerleştirirsek * İçine alır, salanumuzda, gözlerimizin — önüne serer. Daracık yerle- ri akisler yaparak geniş gösterir. yor. Tam karşısına bır ayna koyunuz. içinde kalacak manzara ve aydınlık, içine dolmadı mı? — (Numara - 1) Misafir salonunuz biraz dar... Geniş ve ferah İ arkasına İşte tıpkı öyle... Eteğin plili alması şart | şöyle boylu boyunca birer enli, kısa ayna uza- tek üstünde giyilmiş bir kazak getiriniz. | göstermek istiyorsunuz. Kanapelerin değil. Büzgü veya ceb de ayni tesiri ve- | tınız. Odanın bir kısmını aynanın içinde Tebilir. Bir kısım modellerde bel yeri tama-| dan gizi derhal kurtaracaktır. Pencerenizin şöyle bir oyuk içinde bulundu. Bunu farzedelim. Odaya ne kadar kasvet ağzı kapanıyor gibi görünen duvarın sıkıntısın. Bu aynaları ka- ' İlkbahar ve yüz tuvaletinde tabiilik Son yıllar içinde boyanmanın birbirine zıd iki tarzına şahid olduk: Biri mat deri, saz beniz üstünde kıpkızıl irice bir ağız, gölgeli, iri gözler... Öbürü daha canlı, dus ha renkli, daha süslü püslü bir makyaj. Birincide cildin yalnız pürüzsüz olması şarttı. Ne parlaklığı, ne de rengi aranmı- yordu. Bütün ehemmiyet gözlerle ağıza verilmişti. Yüzün diğer kısımları adetâ bu iki göz alıcı kısma bir fon teşkil edi- yordu o kadar... Büyükçe bir ağızı kü- çültmek kimsenin hatırından geçmiyor- du, Hattâ ağıza fazla ehemmiyet kazan: dırdığı için o büyüklük, hoş bile görülü- yordu., Dudakları, kalınlaştırmak için bo- ya tabii hududlarından bilhassa dışar taşırılıyordu. Gözler iri görünsün diye sürme dışarıdan çekiliyor, kirpikler bol rimelleniyor, göz kapakları koyulaştırı « hyordu. Renkli makyaj modası çıkınca saz be- niz battı. Ortaya pembe, turuncu, kırmı- zı, al her türlü yanak ve dudak çıktı. Gözleri gölgelemekten, sürmelemekten hemen bütün bütün vazgeçildi. Çünkü: Ufak gözler yüzü daha genç gösteriyor, renkli cilde daha çok yaraşıyordu. Göze lerle birlikte ağız da ufaldı. Dikkati yal- nız gözlerle dudaklara çekmek — me: sönmüştü. Artık kadının yalnız gözleri değil, bütün yüzü renk ve parlaklığile göz alacaktı. Bu kadar bol ve parlak renklere bürününte ortaya bir mesele çıkıyordu. Yüz renginin elbisenin rengi- le ahenk yapabilmemesi, Bu iki renk ne kadar güzel olursa olsun birbirine uy- mayınca hoş görünmiyecekti. Yüze uy- sun diye modanın önümüze serdiği tür- lü türlü güzelliklerden vazgeçmek te ko- lay değildi. İki meyli birbirlerile uzlaş- tırmak için yeni bir cereyan başladı: Gi- yilen elbiseye göre boyanmak... Mavi el bise ile »« mavinin içinde pembe de bu- lunduğu için - pembe boyalar sürünüle- cek, yeşil giyilince turuncu boyalar ter- cih edilecekti. Çünkü yeşil insanı sarar- tır, fazla boyanmaya lüzum gösterir, kır- mızıniın en ziyade turuncuya yakın ola- mı ile hoş görünür. Kahverengi ile kızıl, Birev döşerken aynadan nasıl istifade edilir? veri. Oyuğun odanızın görmek, mile başka tarzda inik... Korsaj uzun de- napelerin arkasına koyunuz. Çünkü: Karşısına koyarsamız misafirin gözü ilişir, gil Ancak bele kadar iniyor. Fakat ait| , hatsız olur. kısmı sıkı, göğsü drapeli, bol. Bu sefer larda değü; oti sentür korsajın bittiği kenardan aşağısı- Yökür sak B. S nı sarıyor. Pek geniş olduğu için adetâ odalarında da aynayı daima gözünüzün takılacağı yere koymayınız. Yazarken, okurken, düşünürken mütemadiyen ken- Hattâ bazıları beli indirmiyor, sadece korsajı uzatarak belin enmiş olduğu te- girini veriyorlar, Korsaj bazan bir kupla uzatılıyor. Mösolâ; Elbisenin üst kısmı önden aşağı doğru sarkılılımnca insan bel yerini hakikaten inmiş gibi görüyor. Bu omuzdan tâ kalçaların nihayetine kadar| tarz çok şıktır. Günün modasına en güzel bütün bir parça halinde iniyor, Kalçalare!örnektir, yapılması da kolaydır. Yazık dan itibaren plili bir etek başlıyor. Sen-|ki en ince, en genç bir (siluet) içindir. tür gene tam yerine konuluyor ama knr-!Dngnn vücudlüler daha ziyade düz ke- sajın kalçaları sarması bel yerini aşuğı- | silmiş ve süslenerek modaya uydurulmuş da gösteriyor. Gözünüzün önüne polise e- olanları tercih etmelidirler, — . , belin aşağıda olduğu hissini veriyor. Ho- le uçları da gevşek bir düğümle bağian:p dini görmek insanın pek hoşuna gitmez. Ayna çök güzel şeydir ama yerini İyi seçmeyi unutmamalı. Sağda, solda ayna pek sevilir. Tam karşıdaki göze batar, Kullanılmıyan bir kapıyı, kendi büyüklüğünde bir ayna kadar kurnazca gizli- yen hiçbir şey yoktur. Bu aynanın önüne ufak bir tuvalet masası ile kübik bir iskemle yerleştirdiniz mi rahat bir köşeniz olur, » Tabii ya yatak odanızda, ya- hud bitişiğinde olmak şartile - (Numara - 2) Antrelerde aynadan çok istifade edilebilir. Karanlığı giderir. Misafirlerin sa- lona girip çıkarken şöyle bir göz atma!'arına yarar, hoşlarına gider. Aynasız an- trede misafiri karşılamak için bir noksan var demektir, İnce zevkli bir kadın yu- asını şenlendirmek için böyle (lı.hıı birçok ayna oyunu icad edebilir. pi aA LA I3 üü Kİ iakli B iş UN d Gya . LNŞ GÇ n tüi siyah elbiselerle kırmızı renkier kulla. mılacaktı. Mor, menekşe renkleri —daha ziyade maviye bakan boyalara lüzum gösteriyordu. Hülâsa kadın teni, giyindi- ği tuvaletin rengine göre türlü türlü nüanslar alacak, açılıp koyulaşacak, pem- beleşip kızaracaktı. Tatbiki z0r olduğu için modanın bu kısmı umumileşemedi. Fakat boyanmada ekseriyet i nuttu. Hiçbir boyasız yüzde t yacağımız ne renk renk yanaklara, şid çeşid, dudaklara rastladık, rastlıyoruz. Hem de bu boyalar yüzün şu veya bu düşüncelerle çizilmiş muayyen bir hududunu aşmıyacaktı. Meselâ: Alhık yanağın en çıkık yerine, merkezi koyu kenarları gittikçe açılan dairevi bir şe kilde konulacaktı. Çehrenin hususiyete lerine göre bazan uzatılıp, bazan geniş- letilmesine, indirilip, çıkarılmasına zağ- men nihayet bir hudud içinde idi. Onun taşması hoş görülemiyordu. Hülâsa: Bu makyaâj parlaktı, renkliydi, canlıydı, göz alıyordu. Onda saz benizin hüznü ve ya« rı hasta manası yoktu. Fakat! tablilikten de hayli uzaklaşmıştı. Bugünün - daha doğrusu nın - makyajı esas olarak şunu - biliyor: Mümkün olduğu kadar tabil görünmek. Soluk, silik görünmeyiniz, âlâ... Fakat yüzünüze süreceğiniz boya ne elbiseni. ze, ne de şu veya bu tesire uyacak değil, ancak ve yalnız kendi tabli pembeliğini. ze uygun olacaktır. Kıza ız zaman ne renge giriyorsunuz, dikkat ediniz. Al- lığınız, dudak boyanız işte o renk, veya © renge en yakın seçilmelidir. Allık yü« nağın mahdud bir yerine, göze çarpacak |şekilde sürülmiyecektir, yüzün her yanı en tabil bir şekilde pemb rilecektir, Dudaklar kendi çizgileri içinde boyanas caklardır. yarı- Saç modeli Her yaştaki kadınlara, ve ner biçimde ki yüze iyi giden bir saç modeli, Bu model saç akşam tuvaletlerile güzel göründüğü — gibi zarafetle biraz şek- N değiştirilince spor kıyafetine de lı& uyar « İi di Gizl

Bu sayıdan diğer sayfalar: