1 Şubat 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

1 Şubat 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YA * 1 Şubet 1938 Halk Fi llozoru—' İ diyor kl: T| !ğarığanlar sütunu [ 3 - SONTELGRAF İş arayan, İşçi isteyen veya bir |7 Halki ve köylüyü tenvir için. Mahkemelerde. (Kahvelerde sinema gös- 555 S Kartaca kahramanına aşık Fatih gençleri terem — karilerimizin Mlhlllırllnl İçinizde kaç kişi bilir ki Fatih ca 1 - 'her gün bu sütunda muntazaman ve - misinin karşısında, bir salaş baraka î erme), (açık hava tem- zezidamm olub (Anibal) soyadını ee yi ll gaa silleri) ve seyyar köy sine- 2 zan . alan kadın iserimee © aa l haz anine l toğmağma LA sameresinde bulundum. Nihayet bir ; Ser SĞ U KĞT CY Tei z Halkevi açmağa muvaflak olan bu İ |derecelerde İstanbul Erkek Lisesine NaI"" kaplığı gibl komşusun"nı maları faaliyeti. Istanbul civarındaki köylüle- rin irşadı içinde bir faaliyet programı hazırlandı Halkı ve köylülerimizi irşad etmmek|rilmektense; bu filimler bülün sine| ive onlara her sahadaki terakkiyatı ve|malara tevzi ederek ara programlar- fennin en son hamlelerini en yda-|da halka irae etmek daha muvafıkı l bir şekilde anlatmak için bütün| bulunmaktadır. Halkevlerinin geniş ölçüde faaliyette İbulunmaları alâkadarlara ehemmi - İyetle tebliğ olunmuştur. Bunun üzerine İstanbul civarında - Maarif Vekâleti bu usulü; şehr mizden maada bir çok vilâyetlerimi de ve hemen hemen bütün kazaları mızda tatbik etmeği kararlaştırmış İki köylülerin bu suretle - irşadı için| tır. İşehrimiz Halkevleri; kendi mntaka-| İlarına düşen büyük bir taaliyet pro- ramı tanzim etmişlerdir. Geçen yıl apıldığı gibi bu sene de muhtelit' , diçir?), (Bir tarla nasıl ekilir?) ve yen bir gece- a makinesi lüalet Tek (ağac nası: Her hafta gayrimi de seyyar bir sine: tayin bir kahveye gi İzamanlarda bayan ve bay azalardan | (Hastalıklardan hasıl korunulur?) gi İmürekkeb ayrı ayrı ve muhtelif he- etler köyleri ve köylüleri ziyarct e- lerek onlarla görüşeceklerdir. Ayrı- ca civarımızdaki muhtelif köylerde, İHalkevlerimiz temsil kolları tarafın - İdan (açık hava temsilleri) İhava konferansları) verilecektir. Halkevlerinin mütehassıs doktor - İları da; İerkek ve çocuklarından hasta olan - ları meccanen müayene ve tedavi e-i İdip kendilerine lâzım gelen ilâcları| İvereceklerdir. Diğer taraflan mem - İeketimizde geçen ay ilk defa Anka- ra Halkevi tarafından tatbik olunan ve çok büyük istifadeler temin olu -| an (kahvelerde sinema gösterme) Ysulünün; şehrimizdeki — bazı kenar İVe ücra semtlerde de tatbik olunması| Üşünülmektedir. Fakat İstanbul, sineması en bol ve inemaya gidenlerin en çok olan bir irinci sınıf şehir olduğu için burada ahvelerde istifadeli filimler göste-i Çok çocuklu Âilelere Yardım Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti yeni bir farmül - düşünüyor! — — Çok çocuklu allelere para mükâ - (ti verilmesine devam olunmaktadır. | Mükâfat verilecek ailelerin; mahalli Sihhat ve İçtimai Muavenct Müdür-| lüklerinin iş'arı üzerine Sıhhat — ve| imat Muavenet Vekâleti tespit et- Mektedir. Ezcümle Sıhhat ve İçtmai Muave- | het Vekâleti, evvelki gün İzmir vilâ -| Yetine gönderdiği bir emirle; Burna- Va'da Bayan Şerife ve Fatma'ya i - kinci karantinada Baise'ye Tepecik- te Nadireye Şerikle mahallesinde Ay- Heye ve Karaburun kazasının yeni Li- Than köyünde Münireye 50 şer lira Para mükâfatı verilmesi muvafık gö- Tüldüğü bildirilmiştir. Havale İzmire Etlince paraları derhal verilecektir. Çök çocuk yetiştren bu anaları biz de takdir ederiz. ve (açık| | Ikramiyesi İbi sesli filimleri; kahve balkına mec İcanen gösterecektir. Filim oynarken bir propaganda memuru - tarafından da eksan bakkında icab eden tafsi 1ât verilecektir. rin ve hususi öğretici filimlerin kısmı memleketimize gelmiştir, 'Trakya ve Bolu vilâyetinin bazı köylerinde seyyar sesli sinema maki neleri dolaşarak faaliyete - başlar lardır., Diğer taraftan memleketimizin het şehrinde ve muhtelif köy ve kasaba larındaki yerli hayatı; ren yerli filimler için de bir seri p devam olunmaktadır. Kaçak Muhbirlerinin Derhual verilmesi için bulunan yeni tedbir Eskiden kaçakcılara hükmedilen pura cezaları; kaçakcılar hapisten çık- tıktan sonra alınıyordu. Adliye Vekâletinden müddei umu- miliğe gönderilen bir emirle hem tah- silâtın gecikmesine mâni olmak — ve bem de muhbirlere ve tutanlara der- hal ikramiyelerini vermek için pa- ra cezalarırın hemen ve hapisten ev. vel tahsil edilmesi bildirilmiştir. Para cezasını vermiyenler ve hacz- edilecek hiç bir malı ve eşyası, maa- şı ve varidatı bulunm ve bunu bir takside bağlamıyanlar için ayrıca hapis cezası verilecektir' Borc larımı taksite bağladığı halde bir tak- siti vaktinde vermiyenler için diğer taksitler kesbi muaceliyet edecek va derhal hapis cezası tatbik edilecek - tir. lu ailelere yardım ve çok çocuk ye - Diğer taraftan Sıhhat ve İçtimal Nuavenet Vekületi: asgari 5 çocuk- — g Gülmekten kendini alamadı, Suad Sadi; — Tuhaf.. Ben de hanımefendiyi tMuyorum, H Ci, Suadin gözlerinin içine bak- bir; Afik konuşalım Suad Bey, dedi, H.':'_l'hniu beyhude — oyalamıyalım. '—ıı—'h' meydandadır. Ve ben bu a m:u biliyorum, Niçin saklıyor - . Sözlerinizden hiç birşey anla - Mi Iy Tüm, bunda muhakkak bir yan- İslik var, İ Hayıt biç bir yanlışlık yok. Siz ş. *tMezseniz pek çabuk anlaşa- Sağız. H, Bildizi n inkâra ne lüzüm var? Ri, __hl'rpyden haberdar oldu- Börüyorsunuz. LOT G mdlnin ölcülüümn do- hakaret telâkki ederim. Görüyo - cebine soktu, tiştirmeyi teşvik için yehi bir for. mül aranmaktadır. DELİ GÖNL YAZAN köyü ve köy- lülerimizi gösteren ayrıca büyük ve mes'ud inkılâblarımızı tebarüz elti - gramı hazırlanmıştır. Bu seri dahilin- de filim alınmasına - muvaffakiyetle tihanlarına girip orta kısım şehadet- namesini almak üzere iken müptelâ olduğu zatülcenb hastalığı yüzünden buriyetinde kaldım, Şimdi tamamile çindirmek üzere kendime her han- ve kabul ederim. sütunu vasıtasile müracat olunmasını rica ederim. var. Makine ile yazarım. Biraz |fransızca biliri: ni ve yeni Türki zıp okurum, Y: I |hangi muhaberat ve kütiplik “İjkanüm. — Kanaatkâr bir Ücretle ça. a| Tışmaya talibim a) kulum fazladır. Arzu edenlerin ad - sütunu vasıtasile Bayan Perran na- Ayrıca köylerimizde ayni maksad-| tüna-müracaat etmelerini- rica ede- la meccani sinema göştermek üzerel, "im. 7 | inürle eĞi ğ kinele -| 145-Orta mektep mezunuyum, Eski ve e Silitar İsipariş edilen seyyar sesli makinel p HABAPSĞN LN birliyeni harfler tamâmile- vakıfım. Ya- :rım olgun ve düzgündür, Oldukça da ıj daktilo bilirim. Herhangi ve ticarethanede kâ veya satış memuüre hususta kefalet verebilirim. Az bir ;ucreuı de çalışablirim, Arzu eden « İlerih Son Telgraf iş ve halk sütunu | vasıtasile Ulyiye 'T, namma müra- caat etmelerini rica ederim. 146 — Lise mezunu br gencim. Ya- | sım 32 dir. Her no iş olursa yapa - rım. Ayda 30 lira ile sabahtan itiba- İren 12 saat çalışırım, Biraz fransızca bilirim. Eski ve yeni yazı işlernde ih- |tisas ve mümarese sahibiyim. Kefil bulabilirm. Ana ve babam yoktur. |Maruf bir aileye mensubum. Arzu ne. |denlerin Son Telgraf İş ve Halk sü- tunu , vasıtasile Ârif rumuzuna mü - racsat olunmasını rica ederim. * Açık muhabere Bayan Mesude— namınıza iki rmek- tup gelmiştir. Lütfen her akşam 19 İve 19,30 arasında matbaamıza mü - racaat ederek iş ve halk sütunu mu- |barririmizi görmenizi rica ederiz, | Bay Sofya Bayan S. A. Elan teş « rifinize muntazır bulunmaktayız, ——— Men'i muhakeme kararları hak « | kında bir emir. | | Şürayı Devlet Mülkiye dairesine gönderilmiş olan evrakı tahkikiyede bazı usul noksanları görüldüğü dün |vilâyetlere tamim olunarak bildiril -| Miştir. — Bu tamimde ayrıca bütün itirazı istidalarına; evrakı müsbiteler | |ve karaların lef olunması; şahidlere | üsülen yemin ettirilmesi; — müddei İşahsi ve müştekilere behemehal Te-| İni muhakeme kararlarının tebliğ o -| /lunması ve ayrıca maznunların ifade |ve müdafaalarının alındıktan — sonra karar verilmesi lâzım geldiği de ilâ- ve olunmaktadır. mücssese tahsile devam ediyordum. Fakat maa- teessüf geçen sene en son kanaat im- ne yazık ki tahsile voda etmek moc- iyileştim.Anneciğimi ve kardeşimi go- gi bir iş rica ediyorum. Her ne üc - retle ne İş verilirse verilsin seve se- | Adresim : Son Telgraf İş ve Halk Eski arap harfleri- mükemmelen ya- ım fevkalâde dene- İcek kadar işlek ve düzgündür. Her -| yarmıştır. Bundan sonra da hıncımı â- gibi işleri tek başıma başarabileceğime Adliye işlerine vu-| bulunmuştur. İresim için Son Telgraf Halk ve İş| bâkim; şahidlerden Emineyi dinle- kim çok güzel mine arasında çıkan bir dövme hâdi- tikaletmiş bulunmaktadır: tur: — Kaç aylık hâmilesiniz?.. — 9 aylık... sinden dolayı hâdise çıkarmış ve na- Imı kaptığı gibi, doğruca Faltmanın kafasının ortasına yapıştırıp başını lamamış olacak ki, hâmille olmasına rağmen gene Fatmanın üzerine atıl- mış; saçlarını yolduğu gibi hakarette Bu ifadenin okunmasından sonra eğe geçmiştir. — Soy adın nedir bakalım bayan?.. — Anibal efendim!.. — Ne Anibalı?.. Kartaca kahrama -| ninin adını almışsın demek... — Ben ablamın soy adını aldım. Ablam tarihi vak'alara ve hâdiselere çok meraklıdır.. Belki bu ismi sevmiş tir de onun için almıştır... İkinci şahid Bayan Ayşe de SOY â- dının (Çokgüler) olduğunu söyledi ve arkasından hemen soy adına tam lâ- yık bir bayan olduğunu göstermeki için olacak ki lüzüumsuz yere hemen |gülmeğe başladı!.. Hâkim, üçüncü şahide sordu: — Aadın?.. | — Sultan!.. | — Soy adın?. — Svet... — Nasıl evet?.; . — Daha bir soy adı almadım!.. Yıkıcı. Düğün Masrafları Milli İktisad ve tassaruf cemiyeti Dabiliye Vekâletine müracaat etti! Memleketimizin bir çok yerlerinde /düğün ve nişan merasimleri münase- betile lüzumsuz ve yıkıcı bir çok mas- rafların hâlâ yapılmakta bulunduğu- 'nu ve bu cihet hakkında alâkadarla- | Tn nazarı dikkatini celbolunduğunu yazmıştık. Aldığımız mütemmim — malümata göre bazı vatandaşların; hâlâ dü - gün ve nişanlarda çok büyük para sarfettikler; Milli İktisad ve Tasar- ruf Cemiyeti umumi merkezi tara - fından Dahiliye Vekâletine bildiril- | miştir. z | Bu münasebetle gönderilen bir ta- mimde; «illi İktisad ve Tassaruf Ce- miyeti» nce bu an'aneye karşı yapı - lan mücadelenin ancak manevi sa- haya inhisar edildiği bildirilmiştir, Bu itibarla; düğünlerin emen'i ısra-| fat kanunu» nun 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 incı | Gaziler mahaflesinde Fatma ve E- Mahkemede, hâkim; Hâmile oldu-/ğını söylediler. ğu gürülen suçlu Emineye sormuş -|kanı görür görmez fenalaşıp oradan Bundan sonra şikâyetçi Fatmaniın| 144 — Lise derecesinde tahsilim ifadesi okunmuştur. Buna göre, suç: da | lu Emine bir nalın satın alma mesele- YARDNaLENRtI M UNN aS eennen satarma D YürmEn HDti afasını yaran genç suçluya ha- bir ders verdi. Dinlenen bu şahidlerden 2 si; suç! Eminenin Fatmaya lisanen tecavi sesi cürmü meşhud mahkemesine in-|ettiğini ve sonra da yerden nalını İkaptığı gibi onun kafasını yardı - Şahid bayan da kaçtığını söyledi. Bu diyeceklere karşı suçlu Emine &e hücum ettiler. Senin karnındakini daha evvel çıkaracağız diye üzerirre İsaldırdılar!.. Neticede hâkim; Emineyi sabil o- lan suçundan dolayı 25 lira ağır para cezasile mahküm etti, fakat bu cezayı tecil etti. Ve kararın okunması bit - tikten sonra hâkim; suçlu Emineye dönerek müşfik bir lisanla şunları söyledi ve çok makul bir babâ nasi - hati etti: «— Seni 25 lira para cezasına mah-| küm ettik... Fakat sabıkan yok, bu iş- ten pişmanlık getirdiğine mahkeme-i ye kanaat geldi. Hem fakir bir kadım vehem de9aylık hâmile olduğun için bu cezarın sende manen ve maddeten ıstırab doğuracağını dü- yet havası içinde dünyaya gelmesini |iltizam ettiğimizden bu cezanı tecil ediyoruz.. Sana bir de mahkeme naşi- hati veriyor ve ihtar ediyorum: Ya - rın öbür gün anno olacak bir vaziyet- te bulunduğun halde böyle kafa göz yarıyor; kan akıtıyorsun.. Demek sa- ir zamanlarıtda kızmca belki adam öldüreceksin?.. Bu kavgacı huyundan ve tabiatin- 'den hemen vazgeç... Şi serhestsin, Git.. Yuvanda otur... Kocanla, bebe- ğinle, onun ve sizin sandetinizle meş- gul ol... Sakın bir daha böyle şeylere hiç karışma e mi kızıta?...» Tarih serğğ;;gıu 42 bin kişi Ziyaret etti! İstanbulda Dolmabahçedeki tarih | #ergisini açıldığı 2 birinciteşrin 987 | den birincikânun 1937 sonuna kadar $2704 kişi ziyaret etmiştir. Bunlar- dan 13.555 i mekteb talebesidir. Şu hesabe göre ziyaretçilerin her aya isabet eden mikdarı da birinci- teşrinde 9406, ikinci teşrmde 16623, birincikânunsa da 16378 dir. * İsviçre komünistleri hudud hari- cine çıkarmıya başlamıştır. * Türkiye ile Efganistan arasında- ki muhadenet muahedenamesi - bir protokolla yeniden on sene — uzatıl- mişti ——— —L fatını tamamen önliyecek mahiyette | bükümleri ihtiva ettiği. memleketin | iktisadi vazyeti üzerinde miüessir o- lan bu gibi yıkıcı an'anelerin önüne geçilmesi bu tamimde zikr ve tebliğ — Evvelâ müşteki ve kızları bana| di şünerek ve günahsız bebeğin hürri -| genelerin bu asil mesailerinin seme - relerini iktitaf ettikleri geceyi onlar- la beraber geçirdim. Onlar bana de- diler ki: «Bizim elektrikle mütehar- İtik dekorlarımız, bizim sırmalı, süslü kostümlerimiz, bizim muhteşem avi- zeli salonlarımız, kadife perdelerimiz yök,», eBizim, sizin karşınıza çıkac cak hüsnüniyetimizden başka birşe- İyimiz yok.» dediler, Ve karşımıza muazzam ve sahici bir çalışmanın mahsulü olan eserler çıkardılar, Hilkatin bazı insanlara nadir ver - ği seslerden birine sahib bir gene, çalan arkadaşları arasında birkaç gü- zel parça okudu ve Aynaroz Kadısile IBir kavuk devrildiden bir perdelik İkomedi oynandı. Bunları İbnirrefik Ahmed Nurinin eski âdetleri takib etti. Bu amatör oyuncuların rollerini İnekadar muvaffakiyetle yaptıklarını yazabilmek mümkün olsaydı mutla- ka mubalâğa ettiğime hükmedeceksi- niz. Fakat bu tarifi kabil olmıyan bir muvaffakiyettir ki Şehir tiyatrosu - nun asırdide san'atkârlarının ağızla- ranı bir karış açıkta bırakabilir. Güzel dekorlu bir sahnede öynâ - nan kötü bir piyesi papyeküşe Üzü rine basılmış bozuk bir - manzume den farksız addettiğimiz için gencler mahfilinin bu mesaisini mukavva bir İkutuda saklı bir pırlanta gibi telâkki ettik. Bu gencler niçin bu kadar aşk - ve şevkle çalışırlar. Para için değil, şöh- ret için değil, bunlar, aşk için çalı - şırlar, Biz de bunun için değil midir ki onlardan bahsederken vecd için- deyiz? Halk - Filozotu — Müteahhidlerin Kazanç vergisi İşi Maliye Vekâleti alâkadarlara bir ta- 4 mim gönderdi!... Maliye Vekâlet müteahtlerin ka - zanç vergisi hakkında alâkadarlara yeni bir tamim göndermiştir. Bu tamimde hulâsaten — ezcümle şöyle denilmektedir. Kazanç vergisi kanununun seki « zinci maddesinin birinci Tıkrasında sayılan dalire — ve mücsse - selere karşı — tahüd — girişind ödenen teahhüd bedellerinden tediye sırasında yüzde 1,5 nisbetinde kazanç vergisi ile bu verginin beşte biri ns betinde iktısadi buhran vergisi kesil mesi Jâzımdır. Ayrıca kazanç vergisi kanurnunda sayılan daipe ve müesseselere karşı teahhüdde bulunanlara tediye edilen teahhüd bedelleri, ister - doğrudan doğruya ister bir mahkeme kurarile ödensin vergi kesilecektir. Müteahhid tarafından tecahhüd be- delleri dolayısiyle açılan davâlarda i- se, eğer müteahhide bir para verilme- sine mahkemece hükmedilirse, bu pa- radan vergi kesilmesi icab edecektir, Kesiş kazanç ve buhran vergileri çıktıktan sonra kalan mikdar üzerin- maddelerinin; halkın bu sahada isra- ÜM olunmaktadır. NUSRET SAFA COŞKUN — Evet., — Bu birini de ben zannediyor- sunuz, — Evet. — İşte bu yanlş Naci Bey, Sizi namusumla temin ederim, Bu i- simde hiçbir kadın tanımıyorum. Sonra evli kadınlara musllat o1 - mak âdetim değildir. Biraz daha ısrar ederseniz, sözlerinizi, şahsıma DEBİ R — Az daha pot kırıyordunuz aziz dostum, Size tavsiye ederim, bir daha ince eleyip, sık dokumadan karşınızdakini itham etmeyiniz. Naci müstehzi bir tebessümle başını salladı; — Öyle ml zanediyorsunuz?.. * Siz de hâlâ ısrar mı ediyorsu- nuz? Naci bu sefer cevab yerine elini çıkardı. Cüzdanını çı- k, misafirinin önüne geldi. Ei- — Tüm ki bu işte bir yanlışlık var, Ya kardı. Titriyen parmaklarile arasın - du; “Binde, dimdik karşısında dür- SŞ Evet., den Aflaşılıyor ki birile | #üphe ediyorsunuz. Hanım refikanız. seviştiğin- tahkikatı yanlış yaptınız, yahud yanlış bir isim verdiler size.. Suad Sadi son cümleleri biraz sert söylemişti. Sözlerini bitirdik - ten sonra masaya dayandı. Kolları- nı göğsünde, ayaklarını yerde, bir- biri üzerinde çaprazladı. dan çektiği bir resmi Suad Sadiye uzattı: Sadiye uzattı; — Şu resme bakar mısınız? Suad Sadi gözlüğünü burnundaa biraz daha yukarı itti. Resmi eline aldı. Evvelâ dik bir bakışla Naci- OMAN:32 yi süzdü, bu bakışın çözülüşü: — Aldamyorsun efendi! idi, Sonra gözlerini resme çevirdi. Çevirir çevirmez de kaşları kalktı. Titredi, — Ben bu resmi tanıyorum? Naci, acı, fakat muzafferane - bir kahkaha attı: — Gördünüz mü?., — Fakat bu kadının ismi, Semra değildir. — Ya nedir?, — Süheylâ.. Dahası var.. Evli de değildir. Gene kızdır. — Şimdi anlıyorum ki, aziz üsta- dım, siz de benim gibi aldanmış bulunuyorsunuz, Gördüğünüz re- sim karıma aiddir. İsmi de Sühey- lâ değil, Semradır, Dört — senedir evliyiz. — Yalan.. Suad Sadi o kadar hırçın bir şe- kilde bağırmıştı ki, sesi - odanın içinde akisler bırakınca şaşırdı. Yavaş bir sesle: — Yalan söylüyorsunuz diye ilâve eti: — Bu gene kızdır. Evli değildir. — BSevişiyorsunuz değil mi?.. — Bunun hesabını vereceğimiz şahıs siz değilsiniz. Tanıyorum ken- disini.. — Hesab vermek icab etseydi. Bu, benden başkası olamazdı. Fakat ne ben sizden hesab istiyuorum, ne de “siz bana hesab vermeğe mecbursu- nuz. Bu besabı ikimize birden ver. meğe mecbur olan tek insan, odur, — İden yapılacaktır. — karımdır. Nacinin omuzları çökmüştü, yü- zü gittikçe sararmış, heyecanı bu- riz bir şekilde artmıştı. Suadl Sadi gözlerinin.de yaşarmış - olduğunu farketti: — Eğer bu genc kızı siz seviyor- sanız, ona karşı bir takım emelle- riniz, ümidleriniz varsa, ben. orla- dan derhal jçekilirim. Fakat böyle bir oyuna tenezzül eymeyiniz. O- nunla aramızda sıkı bir dostluktan a hiç birşey yoktur, bî(kou, ğqmı kaldırdı. Nemli göz- lerile karısının âşıkma baktı: — Niçin bunları söylüyorsunuz da, buraya gelişimin sebebini sor - muyorsunuz, bu meraklandırmıyor mu sizi?.. Suad Sadi o kadar şaşırmıştı ki kolları göğsünde kavuşuk, güzle- ri hayretten açılmış bir heykel gi- bi duruyor, kıpırdamak bile aklına gelmiyordu. — Karımı sizden çok seviyor, fa- kat sizi karımdan çok takdir ediyo- rum. Eserlerinizin ilk ve en sadık okuyucusu benim. Senelerdenberi (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: