15 Eylül 1940 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 22

15 Eylül 1940 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İnkisarı Hayal Yazan : Meliha MADENCİOĞLU Dis siyah bir gece var. Bu kas ranlık gecenin üstüne yağan ba- yaz karlar bu korkunç kış gecesini süs- lâyordu sanki. Yalovanın sahiline gö- mülmüş beyaz bir köşk... Sobanın tatlı sesi ve ılık hararetile ısınan güzel bir kış odası, halılar ve küçük yastıklarla örtülmüş bir şark köşesi; üzerinde 39 yaşlarında genç ve güzel bir kız. Yeşil gözlerinde yaşlı bakışlar gizli.. Siyah. saçlarında parlak ışıklar oynaşıyor. Yü zünde odanın sıcaklığından doğan sol- gun bir pembelik var. Küçük bir darbe den mütecisir olacak kadar ince bir vücut ellerini çenesinin altına kilitle- miş bir vaziyette yüzü pencereye dön» müş,gözlerinde dalgın ve islak bakışlarla gecenin korkunçluğunda bütün bir ha- yatını ariyormuş gibi dalmış... Oğun karşısında koyu kırmızı bir üzerinde yirmi yaşlarında dolgun vü- “ cutlu, yuvarlak kalçalarına muntazam bir oynaklıkla ve dolgun göğsünde ta- ze bir hayat fışkıran genç ve körpe :bir kız daha var. Elindeki siyah kaplı bir kitaba dalmış, gözlerinde muhteriz bir parlaklık var. Bu siyah gözlerde canlı ve coşkun bir isteyiş saklı, Bir türlü” duramayan bu oynak vücut ani bir ha- raketle başını ablasına çevirdi. Biraz kalın dudaklarında tatlı bir gülüşle: — Nihal, dedi, fazla daldın. Söyle” bakalım ne vat enç kiz gene o dak gin ve melânkolik vaziyette kendi ken- dine söylenir gibi ; * — Hiç.. Neriman diyor; düşümüye- ben seveceğim adama çok kuv- vetli bir oşkla bağlanacağım.. Korkarım bu kuvvetli ve hassas aşkımı anlamaya» cak bir adamla karşılaşmıyayım. tum; Korkuyorum kardeşim, , çok kor kuyoru Neriman (o elinden kitabı (atlı, Pembe yüzünde hafif bir ürperme geç” ti. Siyah gözleri tatlı bir şefkat izile açıldı. — Yoksa Nihal o seviyormusun? Anlat bana .. Nihal başını kaldırdı. Solgun yüründe bir manolya kadar bassas dudakları istihzaya' benzer bir bükülüşle büküldu. — Yok Neri, dedi belki çok kuvvet- İN seviyorum. Fakat bu sevgi, bende doğdu. Bende gene, içimde yaşayacak, Biraz durdu ; — Ve belki gene içimde ölecek, du" daklarıma getirmiyeceğim. 20. Anlaşıldı, Nihal kardeşine bile söy- lenmiyacak içli hassas yalnız içte yaşa" yan müzmin bir sevgi ızdırabına dal mış. Meriman ablasının bu haline acı" raıştı, — Ada sende dedi. Sevgi karşı- lıklı olur. Öyle karşılıksız müstebit sevgilerden anlamam, zalim olur, kana- atindeyim. Başını iki tarafa sallayarak: — Öyle değil mi Nibalciğim ? Nibalin solgun yüzünde hafif bir pembelik belirdi renksiz ve biçimli dudakları gerildi. — Bilmem dedi, aşk, sevgi herkesin görüş, duyuş, bissedişlerine göredeğişir., Bence terkedilmiş ve çılgın gibi sevildik- ten sonra terk edilmiş bir kız dünyada mevcut istirapların en müthiş acısile ölmeğe mahkümdur. Duyarak seven bir kız ömrünü tek bir aşka esir ederek yaşayan kızdır.Nerimanın gözleri dalmıştı; — Belki, dedi. . Birbirlerini küçük bir sözle bile kırmayan bu iki kardeş hayatta hiç ayrılmayacaklarmış gibi ölmeyen bir muhabbetle bağlıydılar. ablasını Ozen (düşüncenin biraz olsun uzaklaşması için ve odayı örten bu sessiz ve ölgün havayı biraz harakete getirmek için yerinden kalktı; «Radyoya gitti. Oynak bir hava çalan bir istasyon buldu. Masanın üstünde düran iskambil kâğıtlarını aldı, Neri manın karşısına geçti. — Oynayalım âçılırsın. Genç kız gene içinde kiyarsına bir dokunmuş o gibi gözleri yaşlı söylendi.g z — Adam sende, talihsizliğimi bir kere daha görmek İiçinmi-oynıyayım. — Ne fena konuşuyorsun Nihal, acı duymuş insanlar gibi. ibalin bu gece; koca iki senelik aşkının hayalinde sürükliyerek kurdü- ğu sevgisinin çöktüğü bir geceydi. Bü gece üstünden tam iki sene ge ses çok gürel dudaklardan süzülerek akıyor. . — Vedat, Beni seviyormusun. Sahi söyle ne kadar? Genç adamın boynuna dolanan kumral saçlı berrak tenli genç kız cıvıl civil vucudile Veda'tın kuca- ğını — Vedat diyor söyle, sevgin nekadar? Vedat dudaklarından teşan çılgın bir sevgiyle: : eni diyor, seni Neriman bütün, güzel, çok güzel bir hayat kadar ve o hayatın sonuna kadar seviyorum ve se- veceğim, benim güzel kızım. Seni sev- memek için ya kör olmalı veya hissiz. . Ya sen söyle, sen beni? i bütün azasından erişilmer hayat ve güzellik taşan siyah gözlü açık kumral saçlı kız dudaklarını genç ada- mın dudaklatına uzatarak: — Bütün hayatımı sana verecek, ve bütün hayatını benim hayatıma ekliye- cek kadar çok seviyorum seni Vedat! Benim canım, sevgilim — Neri... Merimanl diye bir ses ye- şil bahçenin uzaklarında çınlıyordu. Fakat bu çağırışta çok acı çekmiş bir kadının ızdırabı gizliydi. ğ ni kız birden bir gözlerini açtı doktoru iterek: iman,,ss enç — Eyvah Nihal geliyor. (Görmesin bizi. Benim bahçede olduğumu nereden öğrendi? Perlak yüzü ışıklanarak gerildi gülerek — Sabi Vedat seni Nihal'e tanıta" doktor birden durdu. Kaş- ları çatılarak bir dakika düşündü. “Ni hal hayatında bir fırtına yaratarak ge çen İsim,, doktor çıktığı seneler bu gü- zel veçok hassas kızla tanışmış, 9 sene sevişmiş, Nihalin fazla kıskançlığı yü- zünden darılmış ve ayrılmışlardı. . Nihal genç doktordan ayrıldıktan sonra içinde günlerce tutuşan ayrılığın ciğerlerine kadar işlediğini hissediyor, azan. sevgisinin steşi dudaklarına bir dat Nihalden ayrılıp başka bir âleme atılmış ve artık © (bambaşka âlemden bıkan gönlü bir çay toplanzısında İNe- rimanı görünce bir yuva kurmak için çırpındı, Artık sıcak bir yuvayı özlü- yordu., Vedat, Nerimanı seviyordu. Ay» ni zamanda bütün bir hayatı onunla bitirmek, onun siyah gözlerinde doğan saadet güneşile yaşamak, onun yakıcı hararetile donmuş ruhunu ısıtmak, ha £ vermek, onun için çalışmak ve yük- selmek. Bu genç adam çok uzaklarda kalan Nihali belki çok sevmişti. Fakat onda çok seven bir ruh olmakla bera- ber izdırap veren bütün açıklığı ve hırçınlığile dolu bir sevgisi vardı. Ni- halin sesine benzeyen bu sesin sahibi- ni görmek için sabırsizlanıyor. Neriman şimdi gene o çılgın ele avuca siğmaz çocuk halile: — Gel Mihal gel, bak buradayım. Senin sevdiğin koyda.. i Vedat şimdi bütün dikkatini gözle"

Bu sayıdan diğer sayfalar: