14 Mayıs 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

14 Mayıs 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER D. P. Bir kedi ve fare hikâyesi Hiç kimse, geçen hafta bir sözünü gene bu sütunların başına aldığı- mız olgun ve realist Demokrat mil- letvekili kadar doğru görüşlü ola- mazdı. İktidar partisinin Meclis gu- rubu o gün heyecanlı bir toplantı yap- mış ve ateşli genç milletvekilleri ön- lerine geleni tenkid etmişlerdi: Hü- kümeti, Genel İdare Kurulunu, Parti- nin başında bulunanları... Hükümet adına İçişleri Bakanı söz alınca "Sen hükümeti temsil edemezsin.. Kim o- luyorsun?" diye bağıranlar çıkmış, Genel İdare Kurulu adına Kâmil Gün- deş kürsüye gelinc im seçti sizi, ne zaman seçıldınız"" yolunda hıtap— lar olmuş, Belediye seçimlerinin te- hiri şıddetle tenkid edilmiş, bunların ir an evvel ve zamanında yapılması ıstenılmış, bağırılmış, çağırılmıştı. Am toplantıda Başbakan Ad- nan Mendere s yoktu Başbakan Adnan Menderes yok- ve bahis mevzuu realist milletve- kılı toplantı dönüşü Ankara Palasın geniş koltuklarına yan geldiğinde: — Kedi yok ya, fareler cirit a- tıyor... Hele bir gelsin, hepsı kaçacak delik ararlar" dem mişti Salı sabahı bir uçak İstanbuldan Başbakan Adnan Menderesi Ankara- ya getiriyordu. Başbakan bir akşam vvel Yugoslavyadan — dönmüştü ve dogrusu İstanbulda bir kaç gün faz- la kalmak pek canını sıkmazdı. Ama vaziyet kendisine anlatılmış ve Gu- rup toplantısında hazır bulunması lü- zumu hatırlatılmıştı. Bazı gazetelerin gurupta hizipleşme — olduğu yolunda neşrıyatta bulunmaları, normal ten- Ve murakabe vazifesini mılletvekıllerının resimlerini onları muhalefet liderleri olarak va- sıflandırmaları böyle bir cereyanın mevcudiyetine Başbakanı inandır- makta rol oynamıştı. Pazartesi akşamı Devlet Bakanı Prof. Fuad Köprülü Haydarpaşadan Ankaraya hareket ediyor yonda bizzat Başbakan Adnan Men- deres tarafından uğurlanıyordu. Prof. uad Köprülü ertesi gün Başbakan- la beraber de gelebilirdi ama Devlet Bakanı uçağa binmekten - hele bizim yolcu uçaklarına - pek hoşlanmaz.. Nitekim Daışişleri Bakanlığı sırasın- a da Patise giderken Romaya kadar uçakla gider, — Alpleri geçmektense Parise trenle seyahati tercih ederdi. Salı sabahı hava meydanına, Baş- bakanı karşılamak üzere Demokrat Partinin diğer Uç kurucusu: Devlet Başkanı Celâl Bayar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koral- tan, Devlet Bakam Prof. Fuad Köp- rülü gelmişlerdi. Dört kurucu, bera- ber resim çektirdiler ve bu fotograf ertesi gün Zafer gazetesinin başında beş sütun üzerine neşredildi. Prof. Fuad Köprülünün çok sevdiği Dışişle- luk hasıl olduğuna dair uçurulan ri- vayetler bu suretle tekzip ediliyordu. Kurucularla beraber hükümet ve dev- et erkânı da hava meydanındaydı. Başbakanı karşılayıp, onun yoklu- unda cereyan eden hadiseleri kendı zaviyesinden anlatmak — maksadiyle stanbula gitmiş olan diğer Devlet Bakanı Dr. Mükerrem Sarol ise daha erken saatte, dönmüştü. kendi uçağında getirmemesi nazari dikkati çekmişti. Gurup toplantısı açılıyor Bir vvel, o heyecanlı gurup toplantısında, Belediye seçimleri- nin tehiri teklifi hakkında Genel 1- dare Kurulunun ne duşundugunun öğrenilmesi için meselenin bu Salıya taliki kabul edilmişti. Arada Genel İ- dare Kurulu, Gurup İdare kuruluyla müşterek bir toplantı yapmış ve se- çimlerin tehirine ittifakla karar ver- mişti. Gurupta evvelâ Genel İdare Kurulunun o raporu okundu. Mütea- kiben partinin tayinle iş başıa ge- len Genel Başkan Vekili Prof. Fuad Köprülü söz aldı ve kararın mucip sebeplerini anlattı. İfadesine — göre, Haziran ayının hasad ayına tesadüf etmesi bir yana, şehirlilerin de say- fiyelere göç etmeleri dolayısiyle se- çimlere iştirak nisbetinin düşük o cağı göz önünde tutulmuştu. Halbu— ki demokrasinin en basit icabı, seçi- me iştirak nisbetinin fazlalıgıydı Bu bakımdan, demokrasinin tam tecelli- sini her şeyin üstünde tutan Demok- rat Parti, Belediye seçimlerinin Ha- ziranda değil, Eylülde — yapılmasını uygun görüyordu Yalnız, — Prof. d Köprülünün bu sözleri milletvekillerini — kalben tatmin etmedi. Haziran hasat mevsi- miyle, Eylül de bağ bozumu zamanıy- dı. Sayfiyeye gidenlerin hepsi, Eylül- de şehirlere avdet etmezlerdi. Sonra, Haziran tarihini tesbit eden de gene hükümetti. Bu seçimlerin kanunen Kasımda yapılması gerekiyorken hü- kümet, aldığı bir kararla bunu Ha- zirana bıraktırmıştı. Haziran, o karar alındıktan sonra mı hasat mevsimi olmuştu? Genel Başkan Vekilinin, a- sıl sebebi açıklamak istemediği anla- şılıyordu. iki itiraz sesi Gurupta, bir hafta evvelki heyecan . Buna mukabil,' hükümete ayrılan yerde Başbakan Adnan Men- deres vardı. ün evvel ay- nı teklıfe şıddetle muhalefet etmiş o- Dr. Namık Gediği azarlayıp, Kamıl Gundeşı tanımak istemeyenler 'susuyorlardı. Genel Başkan müzake- releri dikkatle takip ediyordu. akat, geçen hafta takriri veren Tekırdag 'milletvekili Dr. Zeki Era- taman tatmin olmadığını söylemek- ten çekinmedi. Demokrasinin icabı, seçimlere iştirak nisbetinin fazlalıgı değil, bunların zamanında' yapılma- sıydı. Hakikaten demokrasilerde, her şeyden çok seçimlerin geri bırakılma - masına dikkat olunduğu bir hakikat ti. Dr. Zeki Eratamanı meraka' düşü- ren başka bir nokta vardı: bu şekilde hareketler umumi efkârda D.P. nin ve Demokrat liderlerin zihniyetleri hakkında tereddütlere yol açıyordu. Buna lüzum yoktu. Hasat mevsimi sözleri kimseyi, tatmin edemezdi YAZISIZ AKİS, 14 MAYIS 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: