14 Mayıs 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

14 Mayıs 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ULUS Yeni Matbaa Dupleks Baskı Provası CUMHURİYETÇİ DEVRİMCİ HALKÇI LAİK MİLLİYETÇİ GAZETE Müstakbel Ulus'un başlığı Karanlıkta göz kırpmak dirde Adnan Menderesin kendisini D. ye alacağından endişe ediyorlar- dı. Dogrusu istenilirse, bu gibi vakala- rın emsali yok degıldı Sağlık ve Sosyal Tardım Bakanı Dr. Behçet Uz'u yeni iktidarın kabınesınde de gormek demokratları Uzuyordu. Ger- çi Cumhuriyet Haj Partisinin bu eski bakan ve müfettişi bir siyaset adamı gibi değil, sanki yabancı bir mütehassısmış gibi çalışıyor ve et- liye sütlüye karışmıyordu ama gene de müşkül vazıyetteydı Şimdi, ya bir de Nihat Erim Partiye alınırsa.. Zira Adnan Menderes, o gibi hallerde son derece hassas davranıyor ve kendi yuzunden hıç kımsenın zarar görme- sine gönlü olmuyordu Nitekim eskı partısı ıçınd - kendi- sine karşı iyi davranmış herkesı e- linden tutmayı insanlık vazifesi bili- yordu. Ama bu durum, P. içinde iyi karşılanmıyordu. Nihad Erim de üzgündü C.H.P. den ihraç olunmak ışıne gelmıyordu Aylard beri İsmet İnö n ken- disini "emretmesi" nı bekledıgını C. H. P. nin dünkü ve bugünkü erkânın- dan bir çok kımseye söylemiş, hattâ ilâve etmi ş l a Paşa beni emrederler- di. Hattâ gecelerı telefonla emrettik- lerınde, soyun! ahi olsam giyi- nir ve giderdim t İnönünün bu haberlere ce- vabı değişmiyordu: Bır mülakat talebi varsa, ça- ğırayım.. Çıplak hakikat bundan ibaretti. Paşa artık kendisini çağırmıyordu a- ma, Nihad Erimin telefonu başkası tarafından çagırıldıgının bıldırılmesı için çalmıyor, kap n önüne kırmı- zı plakalı otomobıller gene gıdıp ge- liyordu. Yalnız, arabaları kullanan iktidar değişmişti Hepsi o kadar... Haysiyet -Divanının bugünlerde bir karara varması kuvvetle muhte- meldir. Fakat karar azaları hayli düşündürecektir. Nasıl çıkacağı hak- kında bir kehanete bulunmak im- kânsızdır. Her halde Genel Merkezde hazırlanan delil ve vesıkalar haylı ithamkârdır. Ama bilin Zir: ahis mevzuu olan Cumhurıyet Halk Partisidir. ULUS Muamması Geçen haftanın sonunda Pazar gü- akşam üzeri, Ankarada Denizci- ler caddesı üzerindeki Yenı Matbaa- nın eski ve harapça binasını Cumhu- riyet Halk Partisinin - kodamanları AKİS, 14 MAYIS 1955 dolduruyordu. Başlarında, bizzat Ge- nel Sekreter Kasım Gülek lunuyor— d O gün, matbaanın tamir goren Duplex'i - yarı otomatik ve küçük bir baskı makinesi - müstakbel U- lus'un ilk provasını çıkaracaktı Tec- rübeyi Halk partılıler merakla sey- rettıler Makine çalıştı ve prova çık- tı. Fakat ayarı tam olmadığından Salı günü ıkıncı bir prova- çıkarıl- masına karar verildi. Tecrübelere Cemal Sağlam nezaret ediyordu. Salı günkü prova biraz daha te- miz ve düzgündü. Fakat partinin ga- zetecılıkten anlamayan ileri gelenle- ri mütereddittiler. Acaba daha iyi o- labılır miydi? H hesaplarını 30 bin erınden yaptıkları için Dup- lex'i ın süratini az bulmuşlardı. eni Matbaanın karşısında, baş ka bir matbaa vardı: Ankara Telg- raf. O gazete de bir teklif yapmıştı Ama, meselenin bir cephesi mevcut tu ki endişe uyandırmaktan geri kal- mıyordu. Ankara Telgraf, hakaret ettiği iddiasiyle Dünya Gazetesi me- sulleri tarafından — dava edıldıgınde kendisini şöyle müdafaa etmişti: Dünya, Dr. ü kerrem Sarol'a böylesine aşık bir ga- YURTTA OLUP BİTENLER zetenin matbaasında Muhalefet ga- zetesi ne kadar müddet ve hangi şart- larla çıkabilirdi? Gerçi bir mukave- le yapılacaktı. Ama mukavelelerin püf taraflarını bulmak o kadar ko- laydır ki.. Nihayet mukaveleyi fes- eden, tazminatı da ödeyebilirdi. Bu- nun da emsali mevcuttu. Halbuki Ye- ni Matbaa için öyle bir endişenin yeri yoktu ve emniyet müstakbel Ulus i* çin her şeyden mühimdi. Kâğıt ve lisans kolaylığı Hükümet Ulus un kâğıt ve matbaa lisansı için hi r müşkülât çı- karmamış, bılakıs kolaylık yapmış- tı. Genel Sekreter Yardımcısı Tur- gut Gölenin basm işlerini tedvire me- mur Devlet Bakanı Dr. ükerrem Sarola bir telefonu, kâğıt işinin hal- line kâfi gelmişti. Dr. Mükerrem Sa- rol İzmit fabrikasına gereken emri derhal vereceğini bildirmiş ve Tur- gut Göleye parayı gönderip kâğıdı a- labileceğini söylemişti. İstenilen ma- kinelerin transferi de yarım saat i- çinde ikmal olunmuştu. İktidarın bu hareketini takdir etmemeye imkân yoktu. Ulus çıktığında, kendisine resmi ilân da verilecekti. Ama bütün bunların, gazetenin neşriyatı ile bir alâkası olmamak ge- rekirdi ve şimdilik böyle bir ihtima- lin hatıra gelmesine mahal yoktu Halkçının durumu Erimin partiden ihraç edilip edilmemesi uzun — münakaşalara vesile olurken Ulus'un çıkması o me- seleyi kökünden halledecekti. Zira Nihad Erimin bütün ehemmiyeti, e- lindeki gazeteden ibaretti. Koca C Biraz samimi olsak!... u aşagıdakı telgrafı okuyunuz $ lütfen bir an düşün z E rum, 8 Sayın Nazlı Tla- Türk Kadınlar Birliği Genel Merkezi Başkam - İstanbul Mebu- su . Ankara Genel İdare Kurulunuzun naçiz şahsım hakkında ittihaz buyurdu- ğu kararı sayın Valı Nıyazı Akı bugün bana tebliğ ett Bu munasebetle yapılan mera- simde bütün Erzurum halkı zatı- âlinizi ve temsil eylediğiniz derne- gın kadırşınaslıgı Erzurum tarihi- nin en sağlam bir yerıne nakşede- ceklerini vadeüile Beni bütün Türk analarına nu- mune! imtisal olarak kabul buyur- muş olmanızı hatıratı hayatımın müstesna bir hadisesi olarak ebe- diyete kadar taşıyacağım. Ben, sadece bu vatan için do- ğuştum, halbukı bugünkü analar hür Ur a için mücadele et- mek azmını beslıyorlar Allah on- ların bu azim ve iradesini inşallah daima aynı kuvvet ve tazelikte bu- lundursun. Bu maruzatınım bütün Türk a- nalarına isaline tavassutunuzu Ti- ca eder başta zatiâliniz olduğu hal- de bütün İdare Heyeti azaları ha- nımefendilere en derin hürmet ve muhabbetlerimi arz ederim. ene Kırkgezer Kim bu Nene Kırkgezer? Kim biliyor musunuz: Nene Hatun! Nene Hatun bir Üniversite me- zunu değildir, lise mezunu da de- ğildir, orta okul da, ilk okul da... Nene Hatun, kendi halinde bir a- nadır ve 101 yaşma gelmiştir. Ağ- zından uydurulan şu yavelere ba- kınız! Hatıratı hayatımın müstes- na bir hadisesi olarak ebediyete dar... Bugünkü analar hür bir dünya için mücadele azmini bes- liyorlar... Bu maruzatımın isaline tavassutunuzu Hey bbı' Biç olmazsa uy- dururken bıra aklı başında uydu- rabilsek... Bu ışguzarlıga, güzel bir hareketi gülünç hale sokmaya ne lüzum vardı, sorabilir miyiz?

Bu sayıdan diğer sayfalar: