11 Haziran 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

11 Haziran 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER. Tito misafirlerini gezdiriyor İyi bir ev sahibi Fakat isler iyi gitti, misafirler merasımle karşılandılar. Sofyanın en meydanına geldıl Ğ yollara dokulen halk kendilerini "coşkun" şe- kilde alkışladı. Zaten Rus heyeti faz- la kalmadan Bükreşe geçti. Krutçef ve Bulganin Bulgar devlet adamları- na talimat vermişlerdi. Aynı talimatı Kumanyada da tekrarladılar. Ortada, Türkiye kenarda bırakılarak kuı'ula- cak bir "Balkan Paktı" rivayeti do- laşıyordu. Yugoslavya'da kim kazandı? Rus lıderlerın Yugoslavya seyahat- lar başarısız geçmemişti. Komi nizm bakımından "müsbet" kararlar alınmıştı. Yug slavyayla barışmak Rusyanın işine yarıyacaktı Neşredi- len müşterek teblıg gerçi pek büyük mânalar taşımıyo: Ama, bazı ba- tı memleketleri basınında çıkan ha- berlerin aksine iki tarafın bir çok meselede fikir birliğine vardığı anla- şılıyordu. Gerçi Mareşal Tito sadece komünist olarak konuşmamış, batılı- ların bazı tezlerini müdafaa etmişti. Buna rağmen, çok sayıda müşterek noktala müşahede olunmuştu. bir hakikat, bütün ötekile- ri bastırıyordu konferansa Mareşal Titonun şahsiyeti hâkim olmuş, gö- rüşmeler onun arzuladığı zemin üze- rinde cereyan etmişti. Yugoslav dev- let adamı daha baştan anlamıştı ki usya, partilerarası bir konuşma arzu etmektedir. Krutçef'in heyete başkanlık etmesinin sebebi de buy- du. O takdirde Yugoslav komünist partisi, tabiatı itibariyle Büyük Rus komünist partisinin hâkimiyeti ve heybeti altında ezılecektı Komünist taktiklerine vâkıf Tito, bu- nu gördü. Israrla belırttı ki konfe rans Yugoslav ve Rus hükümetlerinin temsilcileri arasında cereyan edecek- tir. Yugoslav ve Rus komünist parti- lerinin temsılcılerı arasında — değil... Ruslar buna memn olm: adılar Plan- ları suya düşüyordu. Ama yapacak başka şeyleri de yoktu. Kabul ettıler Nitekim müşterek tebliğin imzasına sıra geldiği zaman, bunu Rusya adı- na Krutçef'in değil, Mareşal Bulga- nin imza etmesi hususunda bir Yu- goslav talebiyle karşı karşıya kaim- . Halbuki heyet başkanları Krutçef ile Mare eşal Titoydu. Normal olarak tebliği onların ımzalaması gerekiyor- du. Mareşal "hayır" dedi. Krutçef ancak partiyi temsil edebilirdi. Hü- kümet başkanı ise Mareşal Bulga- nindi. Titonun dediği oldu. Bu son za- fer, bütün müzakerelerin havasını bellı ediyordu. Balkan paktı meselesi Görüşmelerde Balkan Paktı, ele a- İnmıştı. Ele alınış şekli hakkın- da muhtelif tahminler ileri sürülü- yordu. Rusların bu paktın bugünkü vaziyetinden memnun olmadıkları bi- liniyordu. Acaba, buna Bulgarıstanın Ithalı de mi duşunulmuştu" Yugos- lav dışişleri bakanı Koca Popovic bir basın konferansında kendisine bu su- al sorulduğunda bunu öylesine saçma buldu ki cevap dahi vermedi, ifade ettiğine göre bu ihtimal mevcut de- ğildi. O zaman ikinci tezin şampiyon- luğunu yapanlar Rusların Balkanlar- da yeni bir dostluk ağı kurmak iste- diklerini, bunun için de batıya bağlı memleketlerden sadece Yunanistanı alıp Türkiyeyi dışarda bırakmayı dü- şündüklerini ileri sürdüler. Hakikaten bir müddetten beri Atinadan bazı çatlak sesler gelmiyor değildi. Bil- hassa Fransız basınına akseden ha- berlerde, Atina Hükümetinin Ameri- kalılara kızdığı, onun için Yugoslav- ya vasıtasiyle daha tarafsız bir poli- tikaya gitmek istediğine dair haber- ler yer alıyordu. Bunun ne dereceye kadar doğru olduğu bilinemezdi ama, Yunan Başkentinde bir nın mevcudiyeti aşikârdı. Fakat hiç kim- se Yunanistanın Türkiyeden yrılıp, başka bir Balkan blokuna gireceğine ciddi şekilde ihtimal vermiyordu. Dünya çapında bir barış taarruzu- na geçen Rusyanın gözünü Balkanla- ra diktiği anlaşılıyordu. Yunanistan- a bir şans aradığı da aşikârdı. Fa- kat Türkiye hakkında en ufak bir ümit bile besleyememesi, milletimi- zin azim ve birliğinin deliliydi. Batıya bakış Rus — heyeti Yugoslav topraklarını terkediyordu ki Mareşal Tito, ba- tılı elçilerle görüşmek arzusunu izhar ediyordu. Henüz Rusların ziyareti haberinin sızmadığı günlerde Yugos- lavyaya yapılacak yardım hakkında görüşmek üzere Batılılar Belgrad hu— kümetine teklifte bulunmuşlar, kümet de bunu kabul etmişti. araya Krutçef kafilesi girince, müza- kereler geriye bırakılmıştı. — Şimdi, yol yeniden açılmıştı. Batılı başkent- urumda: haberdar edildiler. Konferans toplanabilirdi. Görüşmelerin sadece yardım işiyle alâkalı olmıyacağı aşikârdır. Yugos- lav'lar. Ruslarla yaptıkları müzakere- ler hakkında da batıldan tenvir ede- ceklerdir. Hakikaten Rusların ziya- retinden evvel Dulles Washington'- daki Yugoslav Elçisini kabul etmiş ve kendisinden Rusların dünya mese- hakkındaki noktai nazarları- nın öğrenilmesini istemişti. Belgrad görüşmeleri böylece Dörtlü konferan- sın ilk hazırlığı mahiyetini alacaktı. Mareşal Tito Ruslara batılıların gö- rüşünü Aanlatmıştı. Şimdi batılılara Rusların düşüncelerini soylıyecektı. Mareşal Titonun idaresindeki bu k çuk memleket dünyanın hakıkaten sözü geçen devletlerinden biri oluyor- du. Ş Doğu - Batı Temmuzun 18 i A merika kararını ılan etmiş bulu- nuyor: Dört büyükler Temmuzun 18 inde, isviçrenin Cenevre şehrinde toplanabılırler Batılı müttefiklere bildirilmiş olan bu teklif yakında Ruslara da yapılacaktır ve muhte- melen kabul edilecektir, işin başında batılılar Lozan şehri, Ruslar ise Vi- yana üzerinde duruyorlardı. Fakat AKİS, I1 HAZİRAN 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: