11 Haziran 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

11 Haziran 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftalık Aktüalite Mecmuası Sene: 2, Cilt: IV, Sayı: 57 Denizciler Caddesi Yeni Matbaa * Ankara P. K. 382 — Tel: 18992 Fiatı: 60 Kuruş İmtiyaz Sahibi: Metin TOKER Yazı İşlerini fiilen idare eden: Yusuf Ziya ADEMHAN Ressam: İzzet ÇETİN Karikatür: Fotoğraf : ASSOCIATED PRESS HÜSEYİN EZER Kliğe: Doğan TORUNOĞLU Haşmet EGEMEN Abone Şartları: S aylık (12 nüsha) : 6 lira 6 aylık (25 nüsha) : 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 24 lira ilân Şarttarı: 4 Renkli arka kapak (Tam sayfa): 350 lira Kapak İçi 300 lira ve metin sayfaları Santimi 4 Lira Dizildiği ve Basıldığı Yer Yeni Matbaa — Ankara Kapak Resmimiz Nene Hatun İsmi unutulmayacak ana Kendi Sevgili AKİS Okuyucuları Başka kimselerin uzun yıllar, hattâ asırlarca evvel hallettik- leri bası meselelerin biz, kendileri üzerinde de değil, tarifleri bahsin- de sonu gelmez, bitip tükenmez münakaşalara — girmişiz, bir türlü çıkamıyoruz. Demokrasi diyoruz; dört seneden dürt seneye serbest seçim yapılan bir memlekette re- jim ancak demokrasidir diyorlar. Rejim demokrasi değildir ama, ©o laf demagojidir. Hürriyet diyoruz; hürriyetlerin bulunup bulunmadığı münakaşa edılebılıyorsa, hürriyet var demektir Hürriyet yok ama, doğrusu demagoji var. Münakaşası yapılan bir başka me- sele, basın serbestliğidir. Basın ser- bestliği böyle olmaz diyoruz, böy- le okur diyorlar. Olan basın ser- bestliği değil, sadece demagojidir. Hâkim teminatı diyoruz, hâkimin temınatı vicdanıdır dıyorlar Temi- agoji saltanat sü- rüyor. Biz? Biz kimiz? Demokratı, Halkçısı, Milletçisi, tarafsızı.. Ha- kikatleri gözlükle değil, çıplak göz- le seyreden koca bir kütle.. D.P. nin kongresine gidiniz, aynı dertler te- rennüm ediliyor; C.H.P. nin tebliğ- lerinde şikâyet mevzuu aynıdır; .M.P. mitinglerinde aynı şeyler söyleniyor; tarafsızlar aynı mese- leleri yasıyorlar. Buna Trağmen gozlukluler ısrar ediyorlar, inat e- diyorlar İster misiniz, şu basın hürriye- tini ele alalım? Basın hurrıyetı el- bette ki küfür hürriyeti Namuslara, şereflere tecavüz hür- riyeti hiç değil.. Bu noktada muta- bık bulunmayan yoktur. Ayrılık- lar buradan ötede başlıyor. Zanne- diliyor ki basın hürriyeti sadece tenkıd serbestliğidir. Hayır! Basın hürriyeti, tenkid eden gazetecinin sımrlerınm oyuncak haline getiril- memesi, onun bir ip cambazı hali- ne sokulmamasıdır e Bir memleket düşününüz; bir memleket ve bir gazete.. Gazete, tenkid yapabili- yor. Ama eğer gazeteci matbaa- sına geldiği zaman siyasi polisle sık sık karşılaşıyor, ikide bir ko- lundan tutulup savcılığa götürülü- B yor kendısıne kızıldığı zaman hü- meden zindana atılıyor, peşıne hafıyeler takılıyor, telefon- ları dınlenıyor masum yazıların- dan garip mânalar çıkarılıyor,,he an kâğıdı, her an mürekkeb sil- mek tehdidi altında buluııdurulu- yor, gazetenin mensuplarının du- rup dururken ifadeleri almıyorsa o memlekette basın hürriyetinden bahsedilebilir mi? Bir kişinin, iki kişinin, üç "kişinin bu muameleye rağmen tenkidde devam etmesi bir mâna taşır mı? Gazetecilik artık buyuk bir endüstri haline gelmiş- . Bir gazetenin varlığı, anca mılyonlarla ölçülebilir. Onun sahi- aramızda bi tehdit altında tutulursa, gazete- sini çıkaramayacak halde kalabi- leceği ihsas edilirse, başına gelecek felâketler sayılıp dökülürse basın hürriyeti zedelenmiş olmaz mı? Suç olan ve suç olmayan yazılar a- rasında ciddi ve kati bir tefrik bu- lunmalıdır.. O memlekette bazı kımselerın bası yazdan suç sayıl- mazken, bazı kimselerin aynı yazı- ları suç sayılırsa gazeteci neye da- yanarak neşriyat yapabilir? Ka- nunlar istenildiği gibi çekilmeğe elverişliyse ve istenildiği gibi çeki- liyorsa varsın "basın hürriyeti var mı, yok mu" münakaşasının deva- mına müsaade edilsin! Basın hür- riyeti yoktur. Roosevelt'in meşhur hürriyet- leri arasında bir tanesi "korkudan azade olmak hürriyeti" idi. Her şe- yin başı budur.. Demokrasinin de, Cumhuriyetin de, basın serbestliği- nin de, seçim emnıyetınm de, ha- kim teminatının da.. zeteci, si- nirleri inanılmaz şekılde gerilmiş olarak kalmaya mahkum edilirse, gazetecilik bir macera hale geti- rilirse, gazetenin sahipleri, yazı iş- leri müdürleri, muhabirleri, muhar- rirleri üzerinde baskı yapılırsa, kendilerine mütenebbih — olsunlar diye cezalar tayin ve tatbik edi- "istediklerini yazıyorlar ya.." sözü demagoji olmaz da ne olur, lütfen söyler misiniz? Arzumuz, samimi arzumuz Tür- kiyenin böyle bur memleket haline gelmemesidir Bazı kimselerde bu yolda gördüğümüz istidadın bizi endışelendırdıgını ifade etmek lâ- zımdır. yukardaki tedbirler umumi kaide olarak caiz bulunursa sansür koymaya gazete kapatma- ya lüzum yoktur. Basın hürriyetini ok etmek başka vasıtalarla da kabildir. Serbest tenkidi mütema- diyen güçleştirmek, gazeteciliği bir nevi kahramanlar mesleği haline getirmeğe çalışmak demokrasiye fayda temin etmez. Bilâkis, tama- mıyle aksi yollar tutulmalı ve bu- nun ıçın de ifratın tehlıkesı zararı bile eöze alınmalıdır. okrasi o tehlikeleri göze almak kudretine sahiptir. İngiltere — korkunç bır grev içinde bulunuyor. Huk üme adamları tedbir üzerine tedbir a- lıyorlar. Memleket, hürriyetin bu suistimalinden inanılmaz zararlar görüyor Ama bir kişi çıkıp da “nedir bu rezalet, geri aldım grev hürriyetini" demiyor. Zira orada biliniyor ki ifratını önliyeceğiz di- ye hürriyetlerin kendilerine dokun- mak asıl felâkettir. Alem aptal da, bir biz mi akıl- lıyız acaba? Saygılarımızla AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: