30 Temmuz 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

30 Temmuz 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Çalışma Hayrettin Erkmen Grevcilerin ilk hedefi Türkiyede ikinci grev Onaltı Temmuz tarihli gazetelerin pek çoğu "İzmir Liman İşçileri dün gene grev yaptılar”" diye bir ha- ber veriyorlardı. Sevinilecek bir hu- sus olarak hemen kaydedelim ki, ha- ber ancak mahdut bir kaç gazete ta- rafından ehemmiyetsiz bir hadise gi- bi karşılanmıştır. B asının olay karşı- sındaki tutumunu grev meselesinin memleketimizde de artık üzerinde düşünülmesi gereken bir problem ha- line gelmiye başladıgının delili ola- rak alma ndür. İşte sevini- lecek nokta budur enüz hatırlardan silinmemiş ol- malıdır ki, geçen yıl men hemen aynı gunlerde büyük bir ihtimalle aynı işçiler, memleketimiz sosyal si- yaset tarihine Türkiyede — yapılmış ilk grev olarak geçecek olan, bir grev yapmış rdı Geçen yılkı grev vam etmişti. Ve grev ola- üç gün dev. rak kabul edılmıştı Grevcıler netice- de greve sebep teşkil eden isteklerinin bir kısmını işverenlere kabul ettir- mişlerdi. Grev yapan işçilerin' sayı- ları beş yüzü geçıyordu Olay kanuna aykırı ve yasak bir hareketti. Böyle olduğu, için grevcilerin ele başıları ol- dukları iddia edilen bir takım kimse- ler tevkif edilerek mahkemeye veril- mişlerdi. Türkiyede yapılmış, bu ilk greve — dair yargılama halen devam etmektedir. Gene hatırlatmış olmak için söyliyelim ki olayın tesirleri sa- ece memleket dahiline munhasır kalmamış, dış âlemde de yankılar u* yandırmıştır. Amerikada iş ve işçilik meseleleri Üüzerinde söz sahibi olan başlıca teşkilâtlardan biri Amerikan İş Federasyonudu - American Fede- ration of Labor - Bu teşkilât mem- leketimizde vukua — gelen ilk grev hareketinin neticelerine karşı yakın bir hassasiyet göstermiştir. Duyduğu alâkanın fiili tezahürü de Milletler arası Hür İşçi Sendikaları Konfede- rasyonu kanalı ile grev yapan beşyü- zü mütecaviz İzmirli işçinin affı için Cumhurbaşkanına müracaata karar vermesi olmuştur u —müracaatın yapılıp yapılmadıgını bilmiyoruz. Ya- pıldı ise müsbet bir netice vermedi- ğini ele başı oldukları iddia edilen bazı kimselerin yargılanmalarının de- vam etmekte olduğundan anlıyoruz. Dünyada grev Grev bugün hür ve ileri dünya mem- leketlerinde başlıca amme hak ve hürriyetlerinden biri olarak telâkki edilir. Anayasalara kadar girmiş ve teminat altına alınmıştır. Bir çok memleketlerde tatbik sahaları da ala- bildiğine genışl miştir. İster koluyla ister kafasiyle çalışılıyor olsun bir emek alışverışının mevcut — olduğu her yerde grev hakkının da yer bul- duğu memleketlerin adedi günden güne artmaktadır. Grev hakkı bugun artık bir amme hakkı olmaktan da i- leri bir şahsiyet hakkı haline gelmiş bulunuyor. Bugün grev hak ve hür- riyetinin tanınmadığı memleketlerin adedi parmakla sayılacak kadar az- dır. Türkiye de maalesef bu hakkı tanımamakla İspanya, Portekiz, Rus- ya ve peyk memleketler safında yer almaktadır. Grev müessesesi iş ve iş- çi meselelerinin - geniş mânada - mevcut olduğu her yerde var olması ica bir müessesedir. Medeniye- tin ilerlemesi ile birlikte insan hakla- rının ve şahsiyetinin müdafaası için, insanlığın başlıca vasıtalarından biri de şüphesiz grevdir .Grev işçi kitleleri elinde işverenlere karşı yegâne mü- cadele ve müdafaa vasıtasıdır. — İşçi grev vasıtası ile patron tarafından is- tismar edilmekten kendini korur. Grevin faydası bir taraflı da değil- dir. Başlıca bir faydası da prodükti- viteyi arttırmaya hizmet etmesidir. İş şartları islâh edilen ve yaşama im- ka ları artan kendısı kadar işveren ve milli ekono- mi de faydalanır. Görülüyor ki grev korkulacak bir şey olmak şöyle dur- sun mevcudıyetı arzulanacak bir mü- essesedir. Dünyanın her tarafında ka- bul edilmiş veya yerleşmiş olmasının da sebepleri bunlardır. Yukarıda işa- ret ettiğimiz gibi grev müessesesi dar. bir sahada işlemekle' de kalmaz. Bir çok Mmemleketlerde en basit işçiden, memurlar dahil, Üniversite profesör- lerine kadar her hangi bir şekilde e- mek satan her meslek zümresi bu haktan faydalanır. Hal böyle iken bizde hâlâ grev yapmak yasaktır. Ve bu mevzu ile ilgili meseleler 1936 ta- rihli eski, kıfayetsız ve geri bir zih- niyetin eseri olan bir kanun ile ted- vir olunmaya çalışılmaktadır. Kabaran rakkam Geçcn senekinden tam bir yıl sonra İzmirde belki de ayni liman işçi- leri, bu defa sayıları daha kabarık olmak üzere - 600-700 kişi - onbeş Temmuz günü grev yapmışlardır. Grev bir gün sürmüştür. Grevin bir gün devam etmesinde Çalışma Ba- kanlığının rolü büyük olmuştur. Ba- kanlık nedense hareketin uzamasını hiç istememiştir. Grev geçen seneki gibi bir kaç gün devam etmiş olsaydı gene tevkifler yapılacak ve muhake- meler açılacaktı. Grev yapan işçilerin hepsinin tevkifi kabil olsa bile bunun neticesi çeşitli bakımlardan iyi olmı- yacaktı. Bir taraftan tahmil ve tah- liye işleri tamamen akamete uğrar- en bir taraftan da bu kadar insanı hapishaneye sığdırmak kabil olmıya- caktı. Sonra grev meselelerinde' tev- kiflerin ve tazyiklerin iyi sonuçlar verdiği de hiç bir memlekette görül- memiştir, Öncülerine ve arkadaşları- na zorlamalarda bulunulması geride kalanlar üzerinde tesanüdü artırıcı tesirler yaratıyordu. Bunun misalini bir dereceye kadar memleketimizde de görüyoruz. İzmirli işçileri greve sevkeden se- bepler grevin her yerdeki sebepleri- dir. Yani iş şartlarının İslahı ve üc- retlerin yükseltilmesi. İzmirli işçiler greve teşebbüs ederlerken istismar e- dildiklerine kani bulunuyorlardı. Ha- Grevin getirdiği Boşalan iş yerleri. AKİS, 30 TEMMUZ 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: