30 Temmuz 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

30 Temmuz 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mamak lazımd Bu sözleri sarfeden Fevzi Lütfi Karaosmanoglu dolayısiyle ispat hak- kının aleyhinde cephe alanları akıl- sızlıkla itham ediyordu. Yahut hiç ol- mazsa akla aykırı bir iş yaptıklarına kaniydi. Fakat genel idare kurulu çalışmalarına katıl ayan bu aza sözlerini orada kı . Daha mü- him bir meseleye temas etti, derdin büyüğüne dokundu: Bu memleketin muhtaç olduğu şey kalkınma ve re- fah ile beraber hürriyet ve müraka- beli bir sistemin teminiydi. Fev: Lütfi Karaosmanoğlu bu cumlesıyle büyük bir kütlenin - bilhassa Demok- rat Parti içinde ve Demokrat Parti- nin taraftarları, hakıkı dostları ara- sında - hıssıyatına tercüman oluyor- du. Akıl için yol hakikaten bir olma- hydı, zira Fevzi Lütfi Karaosmanoğ- lunun İz mirde bu sözleri sarfettigi saatte AKİS'in Ankarada dönen ma- kineleri şu cümleyi basıyorlardı: Kal- edelini hürriyetlerimizle ödemek istemiyoruz! (Bak. AKİS, sa- yı 68 "Bir noktada anlaşalım" alamadı. Bu cümlede kullanılan siga başlı başına bir ithamdı. Vatan h bırıne dedi ki: — Zaten Demokrat Partinin a- sıl gayesi de bu değil miydi?' unda o gayenin zafere erişmesi için çalışmış bir insanın bütün esefi, hayal sukutu kendini belli edıyordu Gaye bu değil miydi? Gaye buydu a- ma ondan inhiraf edilmiş, kal lkınma refah temın edildiği bahanesıyle hiirriyetler şoda kısılmıştı.. Fevzi Luttinın cümlesinden bundan ba bir mâna çıkarmak ımkanı yoktu. Zaten kendisini tanıyanlar nunla temas imkânını bulmuş olanlar kanatinin bu olduğunu uzun zaman- dan beri biliyorlardı. Karaosmanoğlu şimdi bir adım daha atıyor ve bu fi- kirlerini üstü kapalı ince cümlelerle de olsa umum! efkâra bildiriyordu. Gidişi tasvip etmeyen sadece muha- lifler değildi, işte Fevzi Lütfi Kara- osmanoğlu gibi Demokrat Partinin Adnan Menderesten sonra en nüfuz- lu rüknü Demokrat Partinin asıl ga- yesinden kaymış olduğunu ve kal- kınma ile refahı, hürriyet ile müra- kabeli sistemi bir kenara iterek sağ- lamak yolunda bulunduğunu söylü- yordu. Hiç bir itham bu kadar kuv- vetlı, bu kadar tesirli olamazdı De- mokrat Partili milletvekilleri ve De- mokrat Parti teşkıııatının ileri gelen- leri Fevzi Lâtfi. Karaosmanoğlunun sözlerini ciddi şekıl le ele aldılar. Mu- kabe imkânı gün geçtikçe ortadan r belki de s kalkıyordu, bu günler fırsat günleriydi. Bir. bayrak aranıyor Mürakabe taraftarları kendilerine bir bayrağın lâzım olduğunu müdrik bulunuyorlardı. Gözler Fev- zi Lütfi Karaosmanoğluna işte en zi- yade bu yüzden kayıyordu. Fevzi Luti'ı Karaosmanoğlu teşkilât tara- AKİS, 30 TEMMUZ 1955 Tehlikeli Demokrat Partı iktidarım bir de- rasi rejiminin müsaade ver- dıgı şekılde ıstedıgımız gibi tenkid edeb Onun mleket işlerini İyi yurutmedıgını soylıyebılır, İÇ po- lıtıkasını, dış politika: sını, ıktıs di mali politikasını beğenmiyebilir, re_ıım bahsindeki kararlarını kötü- lıyebılır sebebıyet verdiği sıkıntı- ları an şikâyet edebilir, kendimize gure bir suru dert mevzuu bulabi- liriz. Ama yi nakaşa ede- ır şe aşa meyiz: Demokrat Partı iktidarının memleketin meşru iktidarı olduğu- na ve işbaşına milletin reyiyle gel- diğini. Bu, Demokrat Partinin en büyük kuvvetidir ve bugün en sağ- lam dayanağıdır. Meşruıyet yolun- dan ayrümıyan bir şahsın yapabı- leceği tenkidler "hukumet başka yerini, kendi partisi ıçınde işin eh- Hi olan birine terketsin" noktasın- da kalır. Oradan ileriye geçmez. Geçerse meşru olmaktan çıkar De— mokrat Parti, Türkiye Büyü let Meclisi aksı bir karar almadığı takdirde 1958 tarihine kadar “bü- tün Türklerin hükümeti" ni kar maya memurdur. Millet boyle İis- temiştir. Şimdi ayni Demokrat Partının bazı çevrelerinde beliren bir tem yülü görüp de şaşmamak elden gel- miyor. Bir takım kimseler, sanki partılennın bindiği dalı illâ kes- arzus ışlar başka bir veçhe verdirtmek sevda- sındadırlar. Tabii rejime başka bir veçhe verdirtmekten hiç kimse bahsetmemektedir, her şeyhi de- mokratik' kaidelere uygun olacağı durul- noktasında esaslı şekilde maktadır, fakat kisve ne olursa olsan hakıkı cehrenin' milleti ve dünyayı ü yanıltmıyacağından zer- rece şuphe caiz değildir. İstenilen, Cumhuriyet Halk Partisini kapat- maktır. Bunun için bahanelerin i- cadına çalışıldığı gorulmektedır. İ hareket, Demokrat anda yerle bir etmektir ve bu siyasi teşekkule yapılabılecek fenalıkların en büyüğüdü Hadiselerden haberdar olanlar ve bazı kimselerin orada burada yaptıkları konuşmaları bilenler, li- dere telkinatta bulunanları tanı- yanlar bir kompleksin mevcudiyeti— ni çoktan sezmışlerdır leksi ba ir müddet evvel Cumhuriyet gazetesmın başyazarı Nadir Nadi teşrih etmişti: iktida- ra tekrar gelecek İsmet İnönünün düşmanlarından intikam alacağı korkusu. Bu korkunun yersizliği ü- zerinde durmak beyhudedir; tıb şahittir ki, kompleks kurbanları en mukni deliller karşısında bile en- dişelerinden kurtulamazlar. partili rejime nasıl ve hangi şart- YURTTA OLUP BİTENLER Oyunlar Cüneyt ARCAYÜREK larla geşıldıgını bılenlenn, o Za- önüyle temas fir- satını bulanlann böyle b' komp- le_k sten olmaları gerekir. ıseler teslım etmek zorundadırlar ki Demokrat Parti kurucularının 1945 te tek arzusu Parti içinde bir reformdan ib ti. Onları yeni bir parti kurmaya, menin tam mânasiyle İsmet İ- nönü ıtmışt r. Zira çok partili re- jim belki onların hayallerınden geçmıyordu ama "Milli Şef” in kal- bindeki a oyda. Şimdi ayni in- sanın ıntıkam peşinde koşacağı id- diası, abesı ben mekten ibaret- tir. 1946 1950 arasında aleyhin- de soylenılmedık söz bırakılmayan İnönü intikam almak isteseydi ser- best seçime gidecek yerde, intika- hemen oracıkta alıverirdi. Bu kompleksın kurbanları ken- di emniyetlerini Cumhu et Halk Partısının hiç bir zaman İktıdara gelmemesinde bulmakta hal ukı bu ihtimalin her ge gün daha kuvvetlendiğini gormekt ve dehşete düşerek bu par rtiyi ka- patmak, İnönüyü siyasi hayattan menetmek fikrini Demokra tiye benimsetmeğe çalışmaktadır- ler. İktidar partisi içinde fen ze- hırlı telkinlere kanacakların sayı- k olmıyacağını ümit e mek ıs Fa kat hangı vesileyle olursa ol- san Cumhuriyet Halk Partisine ili- şildiği takdirde demokratik rejim tamamiyle sona erecek ve bunu ya- pacak iktidar o mevkie zorla otur— muş vaziyete düşecektir. Güdümli bir muhalefet partisinin, hattâ ha— kikaten müstaki muhalefet partisinin kurulması veya faaliyet- te bulunması rejimin mahiyetini ve rengmı degıştırmıyecektır Hiç kimse b yacaktır. De- mokrat Partı ıktıdarınm en sağ- lam dayanağından ve munakaşa e- dilmiyen kuvvetinden olması ihti- mali insanı asıl dehşete duşurecek ihtimal o Duny u kri- tik ânında Turkıye nin son derece vahim bir iç buhrana düşmesi ki- min işine yarıyabilir ? Dış düşman- lardan ve bir avuç menfaatperest- ten ba Zira emin olanca ki zorla iş başında kalan bir ıktı— dar artık Türkiyede kendi etrafın- da boşluktan başka bir şey bula- mayacaktır. Demokrat Parti iktidarı, mille- tin ışbaşına getirdiği iktidar vasfı- nı muhafaza ettiği müddetçe en acı tenkidlere dahi mukavemet et- mek kudretini kendinde bulacak- tır. Ama bu silâhını elinden ka- çırdığı gün Jerıcho nun bütün bo- raları hep birden çalmaya başlıya- caktır

Bu sayıdan diğer sayfalar: