24 Şubat 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

24 Şubat 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rasıyla Başbakan ve ertesi gün uçak la Karaçiye hareket edecek Cumhur başkanı tarafından — kabul edilmesi hafızaları ister istemez dört sene ge- rilere götürdü. Gene bir şubat günü, 8 şubat 1956 da, altı değişik itham yüzünden Dr Mükerrem Sarol aleyhinde B.M.M. tahkikatı açılmasına karar verilmiş ti. O zaman ve halen "Sarol meselesi" olarak bilinen davayı incelemek üzere görevlendirilen Tali Komite aylarca k ciddi ve dikkatli çalış- mıştı. Ama, Tali Komite İstanbulun Vilâyet Binasının tarihi — salonunda şahitleri dinlerken aynı Dr. Sarol Başbakanın gayrı resmi ikâmetgâhı Park Otelin orasında burasında Ad- nan Menderesle kol kola, sarmaş do- laş görünmekte ve böyle bir garip hal gazete resimleriyle D.P. milletve- killerine aksetmekteydi. Biri muha- lif, — gerisi D.P. mılletvekıllerınden kurulu Tâli Komitenin kanaati, ne- ticede, Dr. Sarolun Yüce Dıvana sev- ki gerektiği noktasında toplanmıştı. Tâli Komitenin raporu, 18 haziran 1956 da B.M.M. heyeti umumiyesi ö- nüne gelmiş, "mümaileyhin cezai ve mali mesuliyetini icabettiren bir un- sur bulunmadığı" mülahazasıyla, fa- kat C.H.P. nin bugüne etmediği bir reyleme sonunda redde- dilmişti. Sadece Menderesin yanında sık sık görünmesi, Dr. Sarolun temiz- lik beraatını almasına yetip artmıştı. Anlaşılan tipik iş adamı Mithat Dülgenin başka bir meziyeti de hadi- selerden ders alma kabiliyetiydi. Ya, İdare Meclisi? kat hafta sonunun hadiseleri bu kadarla kalmadı. Ziraat Bankası Umum Müdürlük makamının rehber- de ve (03) te kaydı mevcut 11185 nu- maralı telefonunu çevirip Mithat Dül- geyi soranlar hattın diğer ucundaki mütecessis bir erkeğin gevrek, fakat ene müteessir sesiyle karşılaştılar Aldıkları cevap Mithat Dülge "İ- dare Meclisi ile toplantı halınde bu- lunduğu oldu. Bu son derece calibi dikkat ve tuhaf hadise Mithat Dülge- nin istifasının kabul edildiği perşem- be günü, öğleden sonra cereyan edi- yordu. Bir defa, istifasını veren bir Genel Müdürün, alâkasını kestiği mü- essesenin resmi İdare Meclisi top- lantısında he aradıgını akıllara sığ- Meclisi hâlâ yerindeydi. ralı telefonda Dülge akşama kadar birkaç defa daha arandı ve hep aynı cevap verildi. Bir ara, 28048 numara- lı telefondaki fevkalâde terbiyeli, tat- , fakat müteessir sesli hanım da du- rumu teyid etti. İşte bu sırada Adalet Komisyonu, cuma günü ilk toplantı- AKİS, 24 ŞUBAT 1960 Mithat Dülge Sakıt Hanedan sını yaptı ve çalışma programını tes- bit etti. İhzari tahkikatı yürütmekle, kendi ıçınden gızlı reyle seçtiği 7 aza— dan -biri en, biri de C.K dendir- murekkep Tali Komıteyı va- zifelendirdi. Daha sonra da, beklenil- diği gibi, bir kanuni zorlamaya baş- Abdullah Aker Başında yıldırımlar dolaşıyor YURTTA OLUP BİTENLER vurdu, klişeleşmiş "tahkikatın selâ- meti bakımından" gerekçesiyle faali- yetlerini bir neşir yasağının kara per- desi arkasına gizledi. Böylece tahki- katın sonuna kadar tahkikatın seyriy- le alâkalı hadiseleri umuni efkâra duyurmak yasak oluyordu. Cuma gü- nünden sonra ne olup bittiği, açıkla- namayacaktı. İçtüzüğün 177. maddesine uygun olarak yapılan ve Adalet Komisyonu- na bir ay içinde tekemmül ettirilmesi şartıyla havale olunan soruştur sadece bahis konusu 40 milyon lıralık krediye inhisar edecektir. Soruştur- ma esnasında bir suiistimal tesbit edi- lir ve devrin Ekonomi ve Ticaret Ba- kanı Abdullah Ekerin de bu işe karış- mış olması ihtimali belirirse o zaman İçtüzüğün 169. maddesi gereğince ha- reket edilecektir. Umumi Heyetin ka- rarıyla, doğrudan doğruya veya sa- dece Abdullah Aker hakkında B.M.M. tahkikatı açılacaktır. Adliye Encü- meni suiistimal kanaatine varır, fa- kat Abdullah Akerin ilgisiz bulundu- ğunu tesbit ederse yeniden B.M.M. tahkıkatı açılması veya herhangi bır a sevki tin kararıyla, Mithat Dülge ve varsa diğer mesuller umumi mahkemelere sevkedileceklerdir. Zira ne derece nü- fuzlu olurlarsa olsunlar, sanık Umum Müdürler Yuce Dıvanda yargılanma- maktadır mahkemeler kendileri ıçın kâfi sayılmaktadır! Adalet Komisyonu bu kararı alır- ken kısaca boylu, beyaz, kıvırcık saç- h, kaytan bıyıklı, tıknaz bir adam uçakla Ankaradan İstanbula gidiyor- Belvü Palas Otelınde kaldığı dı ama, eee, insan haliydi bu. Niçin, niçin, niçin? ithat Dülge hakkında Tahkikat kararı verilmesi, meselenin mahi- yeti bilindiği halde her tarafta derin bir hayret uyandırdı. Evet, 40 milyon liralık bir suiistimal iddiası kolay ör- tülür bir marifet değildi. Ama Samet Ağaoğlunun -Ağaoğlunun iddiasına göre- müslüman olmuş, Vedat Ağaoğ- lu adını almış, türkleşmiş; fakat mek- tup kâğıtlarının üzerinde Verner Tas- chenbrecker yazan ve iki kelime türkçeyi güçlükle bir araya getiren, Alman asıllı eniştesinin "Biz, burada suyun başındayız. Tediye güçlükleri bize vız gelir. Siz fiyatı yüzde 20 yük- sek gösterin" diye yazdığı mektupla- rın da kolay hazmedilir tarafı bulun- madığı halde ve enişte bey kendisin- den "Biz, zeki iş adamları" diye bah- sederken D.P. milletvekilleri pekâlâ 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: