19 Haziran 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

19 Haziran 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Oyumuzu kime vereceğiz Jale CANDAN Geçen gün sevimli bir adam kapımızı çaldı. Elinde kocaman bir def- ter vardı. Seçmen kütükleri için isimlerimizi yazdı ve gitti. Seçimler yaklaşıyor. Önümüzdeki aylar, milletimiz için imtihan ayları olacaktır. Hep beraber tarihimizden bir sayla daha çevireceğiz. Arzumuz bir an evvel normal bir demokratik sisteme kavuşmak ve 557 Mayısın gayesine ulaştığım görmektir. Bunun için, doğrusu hepimizin içimiz titriyor. Çünkü güçlükleri biliyoruz. Gözümüz bugünkü iktidar- dadır, gözümüz politikacılarımızda» basında, gözümüz seçmendedir.. Dünyanın gözü ise bizdedir. Sorumlu müesseseler acaba hep aynı olgun- luğu, yurtseverlikle beraber aynı basireti, zekâ ve iyi niyeti gösterebi- lecekler mi? İçimiz titriyor. Çünkü biliyoruz, evdeki huzurumuz, saa- detimiz hep buna bağlıdır. Çocuklarımızın yarım, memleketimizin mu- kadderatı da buna bağlıdır. Belki henüz bilmediğimiz tek şey var, o da, bunu birkaç kişinin değil hepimizin yapacağımızdır. Türkiyenin mu- kadderatını tâyin edecek olan seçimlerde seçmenin sağduyusu muhak- kak ki en önemli rolü oynıyacaktır. Yapılacak ilk iş, memleketimizde bir süredir devam ededuran bir beşinci kol faaliyetine, yâni yıpratıcı fısıltıya kulak kapamak ve iyi niyetlerle bile olsa bunların yayılması- na yardım etmemektir. Bazı politikacılarımızın halk emici hayal kırıklığına uğratacak şekilde birbirlerine düştükleri bir hakikatse de, unların yanında istikbal için bize en kuvvetli ümitleri verebilecek po- litikacılarımız da mevcuttur. Mesele bunları ayırt edebilmektedir ve zannedersem milletimizin son senelerde siyasi sahada geçirdiği acı tec- rübelerin bu ayırt etmede büyük faydası olacaktır. Gayeye inanmak, kendi kendimize inanmak demektir. Bugün maksatlı fısıltılar, kuvvetli partilerin bile parçalandıklarını, hattâ seçim güçlerini kaybettiklerini yaymaya çalışıyorlar. Kadınlar, hiçbir iddiası olmıyan ev kadınları bi- le bakkalda, kasapta veya ziyaretlerde hiç farkında olmadan bu yıpra- tıcı faaliyetlere âlet oluyorlar ve "evet ama, oyumuzu kime verece- ğiz?" cümlesi şuursuz bir şekilde işleniyor, bugünkü idareciden seçme- ne kadar herkes ümitsizliğe düşürülmeye gayret ediliyor. Halbuki biz oyumuzu kime vereceğimizi pak âlâ biliyoruz. Dünden de çok daha iyi biliyoruz ve korkusuzuz. Çünkü bugün herşey kuvvetli bir Anayasanın ter, inatı altındadır. Amerikada Anayasaya verilen önem çoğu zaman beni şaşırtmıştır. Lisan öğrenmek için gittiğim bir kursa Amerikan vatandaşı olmak üzere devam eden elliye" yakın yabancı vardı. Bunların çoğu okumayı yazmayı bile yeni öğrenmiş kimselerdi. Hiç unutmam, bir gün diret- men bunlardan birine "Amerikanın Cumhurbaşkanı kimdir?" diye sor- du ve adam Eisenhower'in adım bilemedi ama, Amerikan Anayasasının temel maddelerini öğrenmişti ve bunları bülbül gibi sıralıyordu. Öğret- men için önemli olan da bu idi. Türkiyenin siyasi istikbalini karanlık göstermekte fayda umanla- ra verilecek en güzel cevap, şüphesiz Anayasa teminatını hatırlatmak- tır. Şunu unutmamalıyız ki, oyumuzu önce Anayasaya vereceğiz, sonra politikacıya... na daha genişmiş tesirini kazandıra- caktır. Son olarak dikkat edilecek nokta, herkesin meşgalesini (o hesaplıyarak, aile fertlerinin yaşlarını göz önünde bulundurarak, onlara rahat edebile- cekleri köşeler ayırmaktır. Eve ge- lince böylece herkes kendi köşesine çekilir, ayak altında dolaşmaz. Moda Beyaz pardesüye rağbet Şıcaklar iyice bastırdı. Açık basma elbiselerin, ferahlatın plaj kıya- 28 fetlerinin, plaj çantanızda bir mendil kadar yer tutacak yumuşak, küçük, çoğu zaman iki parçalı mayoların zamanı geldi. Gene da birçok model- lerde göze çarpan şey, pardesülerdir. Çünkü bir yaz gardrobunun temel kıyafeti bu sene beyaz bir pardesti- dür. Vakıa serin yaz akşamları için beyaz bir sveterin, bir yarım ceke- ti: de aynı vazifeyi görebileceğini düşünmek mümkündür ama, çok ince kumaştan dikilmiş yazlık beyaz bir pardesünün giyimli bir kıyafet ola- rak çok yasak savacağı ve senenin gözdesi emprime elbiselerle güzel bir Şık bir elbise Güzelliği ucuzluğunda takım teşkil edeceği de m Astarsız olarak ve yıkanılabilen ke- tenlerden, gandiden, pikelerden ya- pılan beyaz pardesüler bilhassa pra- tiktir. Bunlar truakar kollu olabilir- ler ama, bazıları daha da kısa kollu- dur. Bu pardesüler düz hatlıdır, yan- dan yırtmaçları vardır, yürürken i- çindeki emprimeden veya eş kumaş- kişlere açılmış ceplerin bittiği yerde başlarlar. Yazlık esüler tama- miyle yakasızdır. Ekserisinde cep yoktur ve kıyafete ağırlık verebile- cek herhangi bir kuptan kaçınılmış- tır. Elbiseyle aynı boyda biten par- desülerin yanında bilhassa beyaz ham ipekten yapılmış truakarlar da bu sene çok modadır. Beyaz pardesü a elbisesi ile beraber takım ola- rak dikilen emprime, kareli, piyedö- pul pardesüler de serin yaz akş için muhakkak ki çok pratik olacak- tır. Fakat bunların birçokları mese- la piyedöpul organzalardan ve bu tip ince kumaşlardan yapılmıştır ve va- zifeleri, tatmaktan çok süslemektir. AKİS, 19 HAZİRAN 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: