19 Haziran 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

19 Haziran 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haberler Bizi bize belletmek.. karamanda yapılan, türkçenin Dev- let dili oluşunun 683. yıldönümü- nü kutlama töreninin en ilgi çekici yanlarından biri de "Selçuk Ve Ka- raman Devri Mimarlık ve Süsleme Sanâtlârı Sergisi" oldu. Sergiyi İstan- bul Üniversitesi öğretim üyelerinden arkeolog yüksek mimar Dr. Mübin Beken hazırlamıştı. Tören için Karamana gelmiş bu- lunan Basın-Yayın ve Turizm Baka- nı Cihad Baban, Konya Valisi Bebil Karatekin, 2. Ordu Komutam g. Şefik İlter, dilciler, sanatçılar, gazete- Ma mm engel olmuş. Aynı süslemelerini bir sergide ağzımız açık kalarak seyrediyoruz ama, bunların daha da harap olmamaları için bir an önce tedbir almayı pek düşünmüyo- ruz. Dünyaya karşı yüzümüzü ak ede- cek böyle büyük eserleri korumak yerine yıkma yolunu tutmuşuz. Bir sergiyi, bir de sergide gösterilen e- serlerin kendilerini gördünüz mü, içi- nizin sızlamaması mümkün değil. Dr. Mübin Beken büyük Ur sabır ve emekle bu eserleri bir bir incele- niş, aslına uygun olarak mimari plânlarım ve. süslemelerini yeniden kendi Mi çizmiş. Bu suretle ve hiç olmazsa, bu eserlerin bütün bütün Za- Mübin Beken ve sergisi Ufukta bir ışık ciler ve kalabalık bir seyirci toplulu- ğu açılışta hazır bulundular. Lisenin iki büyük sınıfını baştanbaşa doldu- ran eserler hakkında Dr. Mübin Be- kenin ayrı ayrı yaptığı açıklamalar ilgiyle izlendi. e Sergide, adoluda I - XV. yüzyıllar arasında Selçuk- lular ve Karamanlılarca yapılmış o- lan cami, medrese", kervansaray, küm- kısımlarında, portallerinde, mihrap, minber, kapı ve kubbelerinde, Türk ustalarının taş, tuğla, çini ve tahta üzerine büyük bir incelik, buluş ve ya- ratışla yaptıkları şekil ve renk çeşit- liliğini gösteren Oo süsleme örnekleri vardı. Selçuklular ve Karamanlılar, bir yandan çeşitli saldırılara karşı dur- mağa çalışırlarken bir yandan da bü- yük, ölmez eserler meydana getir- mişlerdir. Bugün çoğu bir harabe hâ- line gelmiş bu eserlerin mimarisini, AKİS, 19 HAZİRAN 1961 manda da Türk sanat tarihine elbette büyük hizmet etmiş. Sergideki baş- lıca eserler Selçuklular ve Karaman- lılara aittir. Selçuklulardan, Konya- da Mevlâna Türbesi, Karatay Medre- sesi, Sahip Ata ve Alâeddin Külliye- leri, Beyşehirde Eşrefoğlu Külliyesi, Alanyada Kızıl Kule; Karamanlılar devrinden ise, Karamanda İbrahim bey İmareti, Nefise Sultan Medrese- si, Karamanoğlu Alâeddin bey Küm- beti, Niğdede Sungurbey Camii, Ak Medrese gibi ilk Türk sanat eserlerine ait çalışmalar yer almaktadır. Bu e- serlerdeki süslemelere biraz dikkat- lice bakıldığında, çağımızda pek rağ- bet gören soyut eserlerin yüzyıllarca Önce Türk sanatçısının elinden çıktığı görülmektedir. Sergi Karamanda büyük ilgi top, ladı. Mübin Beken bu sergisini An- kara ve İstanbulda da açacak. Ayrı- ca- İtalyan Kültür, Ataşeliği serginin İtalyada da açılması için Mübin Be- kene başvurmuştun Batıda Türk me- deniyetinin en etkili temsilciliğini ya- pacak olan bu çeşit sergilerin açıl- masını desteklemek konusunda, gere- Kn Me gösterebilsek bâri.. İS. İzan nakl-i hane eyledikten kısa bir süre sonra "bi misli bana" olan bu şehri de kendine benzettiği anla- şılan şair Ümit Yaşar Oğuzcan son çıkan kitabı için Kitapsarayda bir imza günü düzenlemişti. Bunu duyan Oğuzcanseverler -ki İstanbulun kıyı- sından köşesinden gelmiş genç kızlar çoğunluktaydı- nerdeyse Beyoğlunda trafiği aksatacaklardı. Bir günde 400 kitap İmzalamak suretiyle erişilmesi güç bir rekor o gün Oğuzcan tarafın- dan kırılıyordu. oHikayeci ve sinema eleştirmecisi Tarık Dursun K., günü Oğuzcanın yanındaydı. Tarık Dursun eski bir dost olarak- aklınca -İstanbula yeni gelen Oğuzcanı yal- nız bırakmak istememiş, hattâ kitap imzalatmaya gelen olmaz da, dostu Oğuzcan üzülür diye daha baştan te- selli cümleleri hazırlamaya başlamış- tı. Halbuki durum tahminlerin tam tersi oldu. Oğuzcan bile bu kadarını ummuyordu. Ancak akşamları üçün- cü kadehten sonra teklemeden konu- şabilen şairin bu umulmaz rağrbet kar- şısında dili büsbütün tutulur olmuş- tu. Kitabını imzalatmaya gelen bir genç kız karşısına MELE Şair: —İs., is. is. is " dedi, kal- dı. Kızcağız şaşırmış, şair sıkıntıdan kızarmıştı. Nerdeyse çekip dilini ko- paracaktı ki, Tarık Dursun K. imda- dına yetişti: — İsminizi soruyor efendim" de- di, "kitaba yazacak da.." Seramikle çimento Belin Otelinde haftanın sonunda a- çılan bir sergi, seramik çalışma- larında yeni bir yolda yürüyen bir genç kadın sanatçımızı Ankaralıla- rın yakından tanımasına imkân ver- ramik çalışmalarına tosunu da katması, serginin başlıca özelliği olarak görünmektedir. Eser- lerinde temiz, aydınlık bir ifade var. OPERATÖR - DOKTOR MUZAFFER ARGUN Doğup ve Kadın Hastalıkları Mütehassısı Muayenehane : Meşrutiyet caddesi No. 1 Tel: 12 7943 AKİS - Reklâm—29 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: