27 Ağustos 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

27 Ağustos 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Karakter! Burhan Apaydın Hık demiş... Siyaset hayatında bir insan, gerçekleri bilmediği sırada bir siyasi parti içinde bir takım mallarla yanyana düşebilir, onlarla işbirliği yapar. Bu bir talihsizliktir ama, siyasi ahlâk bakımından bir kusur de- ğildir. Nihayet gözler açıldığında o partiden ayrılınabilinir ve başka yol tutulabilir. Nitekim, kuruluşundan ölümüne D.P. den sayısız aklıbaşında insan ayrılmıştır. Bir partinin mensubu, yahut taraftarı olmakla o par- tinin idarecileri arasında yer almak arasında fark vardır. İyi niyetli mil- yonlarla insan başlarında hangi tıynette kimseler bulunduğunu, onların elinde partinin ve memleketin nereye götürüldüğünü farketmeyebilir. İdareci için böyle mazeret yoktur. İşin içyüzünü görüp anladı mı, kum- panyayı terketmesi en basit ahlâk kaidesi icabıdır. Şimdi, lütfen Burhan Apaydının şu sözlerini okuyunu — Konuşmaya başlayınca, A. P. Genel Başkanı ve mem ları sO- kağa çıkmak cesaretini bulamıyacaklardır!" Allah, Allah! Peki, bu Burhan Apaydın niçin konuşmaz? Haydi, meş- hur "parti menfaati" vicdanına taş olsun; ama neden hala onların sa- fında kalır? A. P. Genel Başkanı ve arkadaşları hakkında bildiklerinin çirkinliğini gözlerinizin önüne getiriyor musunuz? Konuşursa, Genel Başkan ve arkadaşları sokağa çıkmak cesaretini obulamayacaklardır! Demek öylesine ayıp, o kadar utandırıcı, iğrenç hareketlerin failidirler.. Apaydın için bunun hiç bir mahzuru yoktur. O, aynı Genel Başkanla ar- kadaşlarının idaresindeki siyasi teşekkülde faaliyet göstermekte bir sakınca görmemektedir. Bildiklerine gelince.. Onları, "günü geldiğin- de" siyasi rakiplerine karşı kullanılacak bir silâh olarak kendinde sak- lamaktadır. Eh, bu silâh Apaydında oldukça, insanda sokağa çıkacak ÜZ bırakmayan marifetlerin sahipleri Menderes mukallidi avukatın kı- lına ilişebilirler mi? Ne parti, ne idareciler, ne karakter! Anlaşılıyor ki A. P. de zaman zaman verilen, zaman zaman geri alı- nan ihraç kararlarının gerisinde bu "Cemaziyülevvel Hikâyesi" yatmak- tadır. Belki D. P. bile ihraç mekanizmasıyla böylesine yüzgöz olma- mıştır. D, P. idarecilerinin siyasette ahlak anlayışı bir hatırlanırsa, boynuzun kulağı kısa zamanda fersah fersah geçmiş olduğunu görme- mek imkanı yoktur. Bir gün bakarsınız, Pala Paşa Gökhanı atar. Sonra, Gökhanla Apaydın birleşir, Pala Paşayı sıkıştırırlar. Pala Paşa tornis- tan eder, attıklarını geri alır. Geri alınca, en mutemet adamı Gökhan olur. Gökhanla Pala Paşa eletl verirler, Apaydını kapı dışarı etmeye kal- kışırlar. Bunun üzerine Apaydın "Ben bir konuşursam, siz sokağa çıka- mazsınız" diye kulaklarını büküverir. O zaman ihraç mekanizması he- men durdurulur. Bu arada Akça, ideal arkadaşı Apaydının bazı "Yas- sıada Manevraları"nın ticari cephesi hakkında küçük bir ifşaatta bu- lunur. Apaydın sesini pas perdeye indirir. Buna mukabil, Akçaya hafif- çe tırnak gösterir Hani, bir İMERA ki evlere şenlik! Birbirlerinin cemaziyülewellerini açıklama tehdidinde bulunanları unuttukları şu: Cemaziyülevvelleriniz herkesce malüm, sözlü soruda, her cins meseleye temas edilmektedir. man bu arada Hükümete en- teresan bir teklif de (oyapmaktadır. Dizmanın enteresan teklifi, memurlar- Milletvekili büyük (o ha- azaltıl- nin düzeltilmesi yoluyla gerçekleşti- rilmesini talep etmektedir. Çâre ola- rak bir kaç şık ileri süren Tokat mil- letvekilinin gösterdiği yol şunlar- dır: I — İsteyen devlet memuruna mu- ayyen bir tazminat verilerek devlet hizmetinden ayrılmasının temini. 2 Yeniden tâyinlerin durdurul- ması ve müesseselerin mevcutla ku- rulması, 3 — Özel teşebbüse nakledecek o- lan memura maaşının bir kısmının bir müddet için ödenmesinin temini. unun dışında, Devlet dairelerin- deki Genel Müdür, Müdür, Şef ve bunların muavinlerinden müteşekkil silsilenin azaltılmasını arzulayan mil- letvekilinin, hanım memurlar hakkın- daki talebi de bir hayli enteresandır. Dizman, bütün bayan memurların stajdan geçirilerek sâdece Milli Eği- tim hizmetlerinde kullanılmasını is- temektedir. Tokat milletvekili bu a- rada, dini bayramlara tekaddüm e- den arife günlerinde dairelerde oya- rım gün iş yapılmadığı gerekçesiyle, bu yarım tatil gününün bir güne çı- karılmasını talepden de kendisini ala- mamıştır. Komisyonlar eclisin belli taşlı komisyonlarının ek çoğunu yeni kanun tasarıları beklemektedir. Bütçe ve Maliye Ko- misyonuna yeni vergi tasarıları sev- kedilmek üzeredir. e Başbakanlıktan yakında çıkacak olan bu tasarılar, Bütçe ve Maliye komisyonlarından müteşekkil bir karma komisyonda in- celenebilecektir. 5 yıllık plânla ilgili tasarıların ivedilikle müzakeresi ge- rektiğinden bir karma komisyon ih- tiyacını doğurmaktadır. Anayasa komisyonunda beklenen tasarı Siyasi Af kanunu tasarısıdır. Adalet ve Anayasa Komisyonlarında -3 maddelik bir tasarıdır. Siyasi Af kanunu büyük tartışmaların merkezi sıkletini teşkil edecektir. Bu tasarı- ın da karma bir komisyona havalesi mümkün görülmektedir. Bunların dışında, Bayındırlık, Milli Eğitim ve İçişleri (o komisyonlarında türlü meslek gruplarını ve mahalli bir takım meseleleri ihtiva eden mil- letvekilleri tarafından verilmiş bulu- nan yüzlerce kanun teklifi bulunmak- tadır. Bunların tartışması (o Meclisin en az iki aylık çalışma devresinin geçmesiyle mümkün olabilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: