27 Ağustos 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

27 Ağustos 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

reslerinin kocalarına, şantaj yaparak geçinen Julius Streicher, başka bir şantajcı Hermann Esser, bir çok ho- moseksüel bunların arasındadır. Bun- lar, kısa Kamanda partinin kendini bilen simalarının nefretini çekti, şi- kayetine yol açtı. Fakat Hitler, me- selâ Esser'den şikayet edenlere şu ce- vabı verdi: " — Esser'in bir sahtekar olduğu- nu biliyorum. Ama bana faydalı ol- duğu müddetçe yanımda tutaca- gım." Bu, Almanyanın müstakbel dikta- törünün ahlak telakkisini, fütursuz- luğunu, politikada her şeyi omubah gören zihniyetini ortaya sermektedir. Gerçekten da Hitler, iktidarı aldıktan sonra da hırsızlıklarını, ırssızlıkları- nı, namussuzluklarını mükemmelen bildiği kimseleri kullanmaktan çekin- memiş, hatta onlara bu kusurlarından faydalanarak baskı yapmış, kendisi- ne uşak etmiştir. Dünyada pek az siyasi hareket, bazı çevrelerin san- dıklarının ea nazizm kadar ah- laksız olmuştu Hitler, lideri olduğu partiyi hem kadro, hem imkan, hem de hareket bakımından kuvvetlendirdi hayat ver- di. Asıl sebep m geçen bunca zaman ve O zamanı dolduran bütün hâdisele- rin ötesinde, avusturyalı eski o serse- rinin kendi tıynetindeki ideal arka- daşlarıyla ve tam şarlatanca metod- lar kullanarak yürüttüğü partisinin Almanya gibi bir olgun memleketteki bu başarısı insana tuhaf (o gelebilir. Ancak, bir kaç noktanın hatırda bu- lundurulmam lâzımdır: 1923 yılında, yoktan varedilmiş olmasına rağmen, resmi adıyla Nas- yonal Sosyalist Alman İşçi (o Partisi Almanya çapında bir teşekkül olmak- tan çok uzaktır. Aksine, bir bölge teşekkülüdür ve sadece Bavyerada ismi bilinmektedir. Hattâ Bavyera- da bile, partilerin en kuvvetlisi değil- dir. Böyle, dünya kadar hareket var- dır. İkincisi, oBavyeradaki sağcı hü- kümet milliyetçi her hareketi des- teklemekte, Cumhuriyeti alaşağı et- mek niyeti taşıyan her politikacıyı tutmakta, işini kolaylaştırmaktadır. Yoksa ciddi bir hükümet müdahalesi Hitleri de, nazizmi de, onun çapulcu S. A.'larını da kolaylıkla yola getire- bilir, Almanyanın da, dünyanın da ba- şına gelen felaketi beşiğinde boğardı. Bu yapılmamış, Münih sokaklarının kavga ve döğüş meydanı haline geti- rilmesine göz yumulmuştur. Üçüncüsü, bir harpten mağlup çıkmış Almanya yolunu aramaktadır. Tutulan demokratik yol emin, fakat uzun yol olduğundan çok sabırsızı tedirgin etmekte, ümitsizliğe odü- şürmektedir. Politikacılar da, aydın- lar da hoplamalı zıplamalı bir kestir- me yol peşindedirler. Bir yol ki, bun- ca hata dolu yılın neticesini bir anda ortadan kaldırsın, her şey güllük gü- listanlık olsun! Almanya, her şeyin ba- şında, harpten mağlup çıkmış oldu- gunu, bunun bir bedeli olmak gerek- tiğini kabul etmemektedir. Bu kütle- lere Hitler ve nazizm bir kestirme yol göstermektedir. Hele Versay Andlaş- masını imzalama zarureti, demagog- ların büsbütün işine yaramıştır. Hit- ler, işte böyle bir fikir ortamında "Daha uzun müddet, sahtekarca bir ekseriyet fikri üzerine kurulmuş de- mokratik devlete tahammül etmeye- ceğiz. Biz, bir diktatörlük istiyoruz" diye bağırmaktadır. Dördüncüsü, Ordu Cumhuriyeti be- nimsememiş, Demokrasiye inanma- . Eski büyük Almanyalını baş- ka yoldan ihya edilebileceğine kani- dir. Gırtlağına kadar politikanın için- dedir. (o Şarlatanlara, odemagoglara, kendisi için mukaddes bazı fikirleri bunlar bayrak ettiklerinde kolay ka- pılmakta, tesir altında kalmakta, uğ- radığı omağlübiyetin sebebi (o saydığı politikacıladan nefret etmektedir. Nihayet ve belki hepsinden mü- himi Almanyanın ekonomik durumu facia halindedir. Berlindeki hükümet, iktisadi ve sosyal meseleler üzerine eğilmek O fırsatını bulamamaktadır. TARİH Mark, artık hiç bir kıymet ifade et- memektedir. Halk, sokaklarda açtır. Bir ekmek, yüz milyarlarca marka satılmaktadır. Almanya, bu yata se- risinin başında anlatılan ekonomik ve sosyal ortam içindedir, (Bk. AKİS — Sayı 424 "Nazizm - Memleket") Bu ortam, sadece aydınları değil. halkı da yeni bir çıkış kapısı ara- maya itmekte, diktatörlük heveslileri- nin peşine takmaktadır. Berlinde, ik- tidarı nihayet Stresemann Stresemann, i ir. Bu meselelerin demok- ratik yoldan, ama azim, bilgi ve me- haret göstermek suretiyle halledilebi- leceğine kanidir. Nitekim, o yola gir- mek üzeredir. İşte Hitler, partisini bu ortam için- de, büyük olmasa da Bavyerada hatırı sayılan bir kuvvet haline getirmiş olmanın verdiği cüretle darbeyi indir- me saatinin geldiği kanaatine vardı. Berlinde Stresemann biraz zaman bu- lur ve memlekette istikrarı sağlama gayretinde başarı kazanmaya başlar- sa bütün ümitler heba olacak, Hitler de, partisi de şanslarını kaybedecek- lerdi. Almanyanın müstakbel diktatö- rü 1923 Sonbaharında politikayı ikinci plâna itti ve meşhur "Birahane Dar- besi"ni yaptı. (Gelecek yazı: "Darbeci - Bir bi- rahanede, opera - komik havası için- de girişilen hükümet darbesi ve neti- cesi.”) Hitler parti lideri Merdivenin ilk basamağı

Bu sayıdan diğer sayfalar: