10 Kasım 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

10 Kasım 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Orgeneral Cevdet Sunay İnadı kıramadı Türkiye, A? arayanın yl bütün arzusu en Hindis silah VEREMNEYESE LİN i üzülerek TE ladı. Iş bilirlik Beton kaktüsler zun müddetten beri İstanbulun en güzel sahil yolundan geçenler. Boğaza bakan geniş ve li bir yapı iskeletinde in-cinin top oynadı- ğını göçmektedirler. İstanbullular bu taçtan yapılı meyvanın olgunlaşma- sını daha pek uzun zaman bekleye- ceklerdir. Meyva, bir ahlat armudu- nu imrendirecek yavaşlıkla olgunlaş- makta ısrar etmektedir. İstanbulun bu en güzel sahilinde, en güzel yo- lunun kenarında olgunlaşması — bek- lenen taş meyva, Emekli Sandığının inşasını üzerine aldığı Tarabya Ote- lidir. Bir başka taş bitki, Ankaralı- ların meraklı nazarları arasında ye- şermeğe o çalışmaktadır. e Başkentin Kavaklıdereye çıkan meşhur asfal- tının bir köşesinde hergün biraz da- ha olgunlaşabilmek için adeta (o be- tonlar kendi kendilerini zorlamakta- dır. Bu tohuma kaçmış lahana mi- sali bina da Başkentin medarı ifti- harı, Ankara Otelinin tamamlanma- mış halidir. İzmirde, Eskişehirde ve gene İs- tanbulda betonları dahi sıkıntıya so- kan böyle birkaç inşaata daha rast- lamak mümkündür. İzmirlilerin bi- tişini büyük bir özlemle bekledikle- ri İzmir Oteli, Eskişehirlilerin önün- den geçerken «Şu bitse de, ne ola- cak görsek» dedikleri Otogarı, sene- lerdir İstanbullu bir kısım (halkın altından geçtikleri Hilton otelinin ilâve inşaatı ve gene Ankaralıların Hürriyet Meydanında (o Kızılay mey- danı - bakmadan geçemedikleri gök- delen bunlardan birer örnektir. Bu iri beton kaktüslerin herbi- Ayıld Mösbur Bizim Radyoda methedi- lenler,türk milletine "örnek ya- zar", "örmek gazete", "örnek der- gi", "örnek aydın", "örnek i- der" diye gösterilenler bu met- hiyeler gazete sütunlarına geçince ayıldılar. Şimdi bunlardan birinin, Bizim Radyoya arizasını dinleyi- niz: "Eğer bu radyoyu idare edenler (...) telkinlerinin türk halkı üstünde ve kendi savundukları fikirler ve o sis- temler lehine hayırlı tesirler (o yap- makta olduklarını sanıyorlarsa, te- min edelim ki çok aldanıyorlar. Çünkü bu çocukca telkinler, evvelâ türk halkının ve bu halkın, hattâ telkine en müsait sayılan sınıfları- nın da psikolojik yapılarına, manevi şahsiyetlerine aykırı düşmektedir. (..) neşriyat hem yersiz, hem de za rarlıdır. Hattâ bu gibi garip yayın- ların, bizzat propaganda denilen işin tekniği ile de çalıştığını ve (...) bu garip çalışmaları ile propaganda ye- rine ancak bir takım bocalamalar içinde yüzdüğünü bilinmelidir. Yaptık- larının kendilerine bir faydaları ol- madığı gibi güya tuttukları şahıs- lar ve dergiler için de lüzumsuz, yer- siz ve zararlı bir gayret olduğunu bilmeleri icap eder. Türkiyeden gönderilen bu işaret üzerine Bizim Radyonun bugünlerde "yayın taktiği" ni değiştirmesi sürp işareti sevgilisi- nin unuttuğu iki husus vardır. Birin- cisi, metihler radyonun anatomisi hu sütunlarda teşrih olunduktan sonra zarar vermeye başlamıştır. Zira Bi- zim Radyonun, öyle sanıldığı kadar saf ellerde bulunmadığını bilmek için dâhi olmaya lüzum yoktur. Bi- zim Radyo sadece tahrik organı de- ğildir, aynı zamanda yol da göster- mekte ve daha önemlisi cesaret ver- rinin, birer küçük hikâyesi mevcut- tur. Beherinin müşterek tarafı baş- landığı ve taahhüt eden müteahhit fir ma tarafından bitirilmesi gereken tarihlerde tamamlanabilme imkânı- na sahip olamamasıdır. Hemen hep- si için sebep tektir. İnşaatlar ihti- lâli müteakip yapılan ihbarlar do- layısıyla bir takım hesap ve kitap- ılar' mektedir. O methedilen sevgililer, hep birer örnektir. "Bakınız" denil- mektedir, "bizim, aranızda kimleri- miz var!" Ama, şimdi bunlar açığa vuruluverince, türk toplumundan hak ettikleri notu almışlardır. Endi- şenin kaynağı budur. İtibarsızlık, iç kuvvetlerin tesirini sıfıra indir- miştir. İkincisi, Bizim Radyonun yeni "yayın taktiği" de gene bu sütunlar- da, teşrih masasına yatırılacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olma- sın. Adamlar, ellerinden gelen mari- rifeti yapacaklar ve biz türkler, ar- mut devşireceğiz! Bu, hayaldir. Ye- ni taktik ne, olursa olsun, ona para- lel Türkiyede gelişen davranışlar hiç kimsenin gözünden kaçmayacaktır. Komünist için ideal düşman, ka- fatascıdır. Karşısına kafatascı çıktı mı, komünist bayram eder. Zira ka- fatasçının (o itibarsızlığı komünisti otomatik olarak sevimli yapacaktır. Düşünmek lazımdır, karşısında bir Peyami Sefa, bir Gökhan Evliyaoğ- lu bulunan cereyan... Aman yarabbi, sadece bu isimler o cereyanı çok ay- dın nezdinde sempatik kılmaz mı? Zaten bu yüzden değil midir ki Tür- kiyede komünizme hizmet babında heykeli dikilecek adam Nazım Hik- met değil, kafatascının ta kendisi- ir?. kuzey ikliminin sevgilileri thet- inciri berbat edi- imdi, feryat ediyorlar: Am meyin, bir çuval yordunuz! ümide kapılmasınlar, yakalarını bırakmak, Türkiyede en solun solu dejenere etmesine müsaa de etmek niyetinde değiliz. Kafatas- cıyla komünist bu memleketin sağ- am kuvvetleri nazarında ayni ose- petin meyvaları olarak hüküm gi- yeceklerdir. Zaten, o kampta patlak veren telâş da bu yüzden değil midir? AKİS/15

Bu sayıdan diğer sayfalar: