14 Eylül 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

14 Eylül 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lığı Sekreteryasını temsilen. Kâmuran Gürün, Maliye Bakanlığından Turan Işıkveren, Brüksel Büyük Elçilik Müs- teşarı Tevfik Saraçoğlu, Ticaret (o Ba- kanlığından Özer Çınar, Samim Tur- gay, Odalar Birliğinden Mahmut Sev- da, Sanayi Dairesi Başkam Sebahattin Teoman, Tarım Bakanlığından Akif Çakmak, Gümrük Bakanlığından İrfan Kızıklı, Devlet Planlama Dairesinden Mustafa Renksizbulut katıldılar. Haziran toplantısı verimli oldu. Türk heyeti sonu gümrük birliğine varan te- zini savundu. Ancak bu konu sonradan bir tarafa bırakıldı ve hangi esaslar üzerinde mutabakata varılabileceği ko- nuşuldu. Düğüm bu toplantıda aşağı yukarı gevşedi. Ama, asıl Ekimde yapı- lacak toplantı için herşey adeta ha- zırlanmıştı. Nitekim Ekim toplantı- sında herşey çözüldü. Türkiyenin ekonomisi gümrük Dir- liğinin plan ve programının şimdiden yapılmasına müsait olmadığından an- laşma iki devreli olacaktır. İntikal dev- resinden evvel Türkiye bir hazırlık dev- resi geçirecektir. Bunun dışında çok önemli nokta; ortaklık anlaşmasında Türkiyeye yapılacak mali oyardımın derpiş edilmesi konusu oldu. Müzakere- ler sonucunda bu da müsbet neticelen- di. Ortak Pazar devletlerinin Türkiye- ye yapacağı yardım miktarı aşağı yuka- rı 175 milyon dolardır. Bu miktar Yuna nistana yapılandan 50 milyon dolar daha fazladır. Hazırlık devresinde Tür kiyenin gelişmesinde yardımın büyük rolü olacaktır. Bütün bunlar prensip olarak kabul edildikten sonra Türk ekibinin ciddi bir çalışma yapması gerekti. Ekip, üç kısma ayrıldı. Tevfik Saraçoğlu ove Özer Çınar Brükselde bir anlaşma pro- jesi hazırlığına başladılar. İki kişilik bir ekip Cenevreye, GATT teşkilâtının yanına gönderildi. Kâmuran Gürün ise Ankaraya döndü. Böylece Saraçoğ- lu ve Özer Brükselde, Sabahattin Teo- man ve Turan. Işıkveren oCenevrede, Gürün ise Başkentte birer proje ha- zırladılar. Ocak ayının soğuk günlerinde aynı heyet Komisyonla tekrar karşı karşı- ca oturdu. Artık teferruat üzerinde tar- tışııyordu. Mesele anlaşılmış, taraflar kararlarını vermişlerdi. Soğuk kış günlerinde çalışmaların iyiye gitmesi heyet üyelerine dört yıl- dır çekilen zahmetleri unutturdu. Hat- ta Tevfik Saraçoğlunun otomobili o ile bir toplantıdan çıkan Gürün, Işıkveren ve iki üye daha, otomobilin arızalanma- sından dolayı, karda uğradıkları büyük akıntıyı bile umursamaz oldular. O günkü müzakerelerin inkişafı, (Türk heyeti mensuplarına okadar güç ka- zandırmıştı ki, bir omuzda arabayı kar- dan çıkarıp aldılar! 12-15 Mart 1963 tarihli müzakereler gene detaylara inilmekle geçirildi. An- cak karşı taraf gümrük birliği sonucu- na varmakta gene de güçlük çıkarıyor- du 23-24 Nisanda yapılan konuşmalar son hazırlıklardır. Üzerinde mutabaka- ta varılan konuların bu müzakerelerde hukuki tualeti yapılmıştır. Metinler im- zaya hazır duruma getirilmiştir. İmtihan kapısı. ncak Türk Heyetini yeni sürprizler bekliyordu. Son toplantı tarihi olan 16 Mayısta herşey iyiydi. Anlaşma pa- rafe edilmeye hazır duruma getiriliyor- Hasan Işık Çorbada tuz du. Ama beş gün sonra Türk heyeti ma- saya oturduğunda karşılarındaki Ko- misyon üyelerinin ellerindeki (o gazete- lerde büyücek bir haber, Türkiyede ih- tilal (o teşebbüsünden (o bahsediyordu. Türk Heyeti için bundan sonraki gün- ler imtihan kapısında bekliyen b lerin geçirdikleri günlerden farksız du. Zira Komisyon durumu konse cp götürecek, varılan anlaşmalar Konsey- ce tasdik edilecekti. 25 Haziranda Konseyden haber gel- di ve o gün anlaşmalar parafe edildi. Koca koca adamların birbirine sarıl- dığını gören belçikalılar belki o birşey anlamadılar ama, türk heyetinin he- yecanını, müzakerelere katılan üye- ler haklı ve yerinde buldular. YURTTA OLUP BİTENLER İsyan Gençlik ateşi u e ortasındaki Çarşamba 2 Numaralı Sıkı Yönetim Mahkemesinin esbabı mucibeli kararı- nı teşkil eden 200 sayfalık kitabı oku- yanlar Hakimler Heyetinin bir tek hisle dolu bulunduğunu anlamakta hiç bir güçlük çekmediler: Adaletin esasını teşkil eden şefkat, iyi niyet ve müsamahakârlık Tabii bunun büyük sebebi, bu mahkemenin huzurunda, milletin ve memleketin hayatına kast teşebbüsüne yardımcı olmak gibi fe- na bir suçtan yargılanmakta olanla- rın 1940 ile 1944 yılları arasında doğ- > 5 F lunmasıdır. Nitekim kıraçlar açıklan- dığında görüldü ki 1459 sanıktan 1293 tanesi beraat ettirilmek. 91 tanesi ise üç ay hapse mahküm edilmek tiyle - tevkiflerimin üzerinden bu ka- dar zaman geçmiştir- serbest bıra- kılmaktadır. Buna mukabil, bilerek ve isteyerek üçbuçuk sergüzeştçinin emri altına girdikleri hususunda mahkeme- nin vicdani kanaate erdiği 75 öğrenci 4 sene 2 ay hapis cezası almıştır. Hakimler, verdikleri oOkaran şöyle izah etmektedirler: "Unutulmamalı- dır ki Türkiye ne bir badireler yurdu ve ne de dar görüşlü maceraperestle- rin ihtiras deneylerinin icra edileceği bir laboratuardır- o Asırların ihmaline uğramış bu aziz vatanı her yönden gerçek anlamda kalkındırmak vatan- severliğin ilk şartı ve Türklükle ifti- har etmenin en haysiyetli vecibesidir. Bu inanç ışığı altında topluma yarar- lı olmak, milletimizi huzur dediğimiz iksir kaynağına götürür. Bir kere da- ha görülmesi arzu edilmeyen bu tip davayı Askeri Mahkeme olarak tetkik ve karara bağlarken yüce Türk Mille- tinin selamet ve haysiyetini hak "e gururunu korumak başlıca hedefimiz olmuştur." Esbab-ı mucibeli karardan anlaşı- lan, öğrencilerin sergüzeştçiler (o tara- fından "Türk Silahlı Kuvvetleri du- ruma el koydu. Siz şehirde emniyet görevi yapacaksınız" diye aldatıldık- ları ve üçbuçuk adamın hareketini on- lara bir Ordu Hareketi olarak sattık- larıdır. Nitekim, bu şekilde yola çı- karılan gençlerden bir kısmı daha ilk adımda hatalarım anlamışlar ve çe- şitli yerlere veya şahıslara iltica oet- mişlerdir. Ama hemen hepsi, bir top- lum psikolojisi, hatta psikozu içinde durum konusunda maalesef ogerçek bir teşhis koyamamıştır. Nitekim bu AKİS/LI

Bu sayıdan diğer sayfalar: