14 Eylül 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

14 Eylül 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DENİZCİLİ Kazalar Boğazdaki facia Gestiğimiz haftanın sonunda Cumar- tesi sabahı, Yeniköyde, Konaktan bozma ahşap Sarıyer Adliyesinin ikin- ci katındaki Sarıyer Savcısı Orhan Günsava ait odada yaşlı bir adam hüngür hüngür ağlıyor ve anlaşılmaz kelimeler mırıldanıyordu. o Savcının sorularına cevap verirken sinirlerine hakim olamayıp ağlayan adam, Çar- şamba günü sabaha karşı Hisarda ka- raya vuran ve üç kişinin ölümüne se- bep olan Arhangelsk adlı rus .şilebinin süvarisi Aleks İnsberg idi. gi karaya çıkmamak için ısrar eden Kaptan Aleks İnsburg, Sarıyer Savcı- lığında, sonradan bilirkişi heyetinden öğrenildiğine göre. hadiseyi gayet a- çık ve dürüst olarak anlattı. aLmanN a- sıllı süvari Aleks İnsberg. (o Savcının sorularına cevap vermeden önce aya- ğa kalktı ve: "— Boğazlar Başsavcısını hürmet- le selamlar ve türk kanunlarına da saygılarımı bildiririm" dedi. Sorgu sırasında. Kananın olaydan son derece müteessir olduğu görülü- yordu. İfadesinden anlaşıldığına göre, otuzbeş yıldır denizde ve uzun yollar- da çalışan Aleks İnsberg bugüne ka- dar can kaybı ile neticelenen hiç bir kasaya sebebiyet vermemişti. Bu ola- yı hayatının sonuna kadar unutamı- yacağını söylerken, Oo sözleri sık sık hıçkırıklarla (o kesiliyordu. o Oldukça uzun süren ifade alınmasından sonra Aleks İnsberg ve Kılavuz Kaptan Mu- harrem Kamaoğlu (oSarıyer Savcılığı tarafından Sarıyer Nöbetçi Sulh Ce- za Mahkemesine sevkedildiler. Sarıyer Sulh Ceza Hakimi Necdet Güzelçam ise sanıkların ifadesini aldıktan son- ra Türk Ceza Kanununun 383/2. mad- desine göre hem gemi süvarisinin, hem de kılavuz kaptanın tevkiflerine karar verdi. Her iki sanık da Sultanahmet Cezaevine gönderildiler. Böylece, Türk Adliyesi, tarihte ilk defa, Türk kara- sularında kaza yaptığı için bir rus kaptanını tevkif etmiş oluyordu. Olayın hikâyesi Yaz sonur. da bütün Boğazı derin bir kedere (ogarkeden feci hadise evvelki hafta Çarşamba sabahı cere- yan etti. Arhangelks adındaki şilep Kübaya hububat unu ve balya halin- de pamuk götürüyordu. İstanbul Bo- K gazına gelinceye (okadar seyir gayet normal cereyan etmişti. o Arhangelks şilebi saat tam 04,00de Boğazın Kara- denizdeki ağzı olan Telli tabya önün- tina muamelesi ikmal edildikten son- ra, şilep, biraz sonra başına gelecek felâketten habersiz, normal bir şekil- de yoluna devam etti. O sırada görüş mesafesi 1000 metre, şilebin normal sürati de saatte 8 - 85 mildi. Muhtelif rotalar takip ettikten sonra Arhan- gelks, Kandilli fenerini döner dönmez kesif bir sisin içine giriverdi. Bunun üzerine kaptan Aleks İnsberg gemi- nin süratini kestirdi ve bir yandan da demir atma hazırlığına geçilmesi için emir verdirdi. o Ancak, sise girmeden evvel farkedilen gemi ışıkları ve ou- lundukları yerin kablolarla döşenmiş olması Kaptanı demir atma karam- dan döndürdü. Kaptan İnsberg sise rağmen rotayı değiştirmeden yola de- vam etti ve bir yandan da radarın ça- lışması için emir verdi. Bu sırada saat tam 4.55di, Ancak, radar çalıştırıl- dığı andan takriben 8 dakika sonra eko verdiğinden radardan faydalan- mak mümkün olmadı. geçmişti ki Kaptan, sahildeki ışıkla- rı farketti ve tamyol tornistan emri- ni verdi. O sırada Kılavuz Kaptan da dümene iskele © alabandaya dönmesi için emir vermişti- Ancak son dakika- daki gayretler gemiyi mukadder akı- betten alıkoyamadı ve saat tam 04,58' de koca Arhangelks şilebi Baltalima- nı caddesinde 22 numaralı yalıya mu- azzam bir gürültüyle bindirdi ve tam 17 metre içeri girdi. O sırada bütün civar ve hattâ sa- baha kadar açık olan Kulüp Karten bile mışıl mışıl uyuyordu. Muazzam gürültü bütün o civarın ayağa kalk- masına sebep oldu. Geminin girdiği yalının yanındaki (o yalılardan ayağa kalkanlar hemen kazaya uğrayanla- rın yardımına koştular. Önceleri, ka- raya bindiren şilep tanker zannedildi- ğinden herhangi bir infilâke sebebiyet vermemek i için ateş yaktırılmıyordu. Yıkılan yalının altından iniltiler ge- liyor, enkazın altından insanlar çıkı- yordu. Bu arada, çıplak denilecek bir vaziyette, karyolalanyla birlikte üst kattan alt kata düşen bir karı-koca, üstlerine örtecek bir şeyler arıyorlar- dı. Saat tam 8'de olaya (Savcılık ve Emniyet koydu Enkaz kaldırılırken Bir-iki dakika, Rus kaptanı adliyede Kapandaki üç de ceset çıkarıldı. Bunlardan biri- si yirmi yaşlarında; İlknur Kızılkaya adlı, Arnavutköy Kız Koleji mezunu bir gençkıza aitti. O gece Kolejli ar- kadaşlarının tertiplediği bir eğlence- den saat 3de eve dönmüş ve pembe hayallere dalarak uyumuştu. Çünkü bir müddetten beri seviştiği delikan- lı ile evlenmesine her ikisinin aileleri de razı olmuştu. Şazaya uğradığı sa- bahın gecesinde nişanı yapılacaktı. İlknurun talihsiz nişanlısı, kaza gü- nü akşama kadar, durmadan ağladı. Fakat muhakkak ki en talihsizi, İlk- nurun annesi idi. Kadıncağız daha iki ay önce kocasını kaybetmişti. Bir acı dinmeden, biricik evlâdını da bek- lenmedik, umulmadık bir kaza elin- den alıyordu! Kazanın diğer kurbanı ise, üç ya- şında, seyimli ve şipşirin bir yavruy- du. Mine Akyıldız ismindeki yavru, bütün yalıların sevgilisiydi. | Üçüncü kurban, ancak 10.30da enkazın altın- dan çıkarılabildi. Hasan Ünlü adın- da, 55 yaşındaki talihsiz adamın ailesi o gece Pendikte kalmıştı. Tahkikat faslı E nkaz altından çıkarılan (o cesetler Baltalimanı Hastahanesine sevke- AKİS/21

Bu sayıdan diğer sayfalar: