5 Ekim 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

5 Ekim 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kotalar Ucuz etin yahnisi Geçenlerde Ankarada yayınlanmak- ta olan tanınmış bir müzik dergisi- nin yazarına yerli obir plak firması hediye olarak üç tane plâk gönderdi, firmanın amacı, rgide yayınlanan plâk kritiklerinde, kalıplarını İtalya- dan getirterek burada basmakta ol- duğu bu plâklardan bahsedilmesi, böy- lece firma için bir çeşit (o "reklâm" sağlamasıydı. Bu amaçla eldeki sto- kun an yeni ve temiz baskılarından kusursuz birer örnek seçilmeğe çalı- ---dığına şüphe yoktur. Buna rağ- A L E hibinin, kota hazırlanırken ilgili çev- reler nezdinde ne yapıp yaparak “Plâk imalâtının Türkiyede artık tam bir başarıya ulaştığım, bu yüzden ha- riçten plâk ithâline lüzum kalmadı- gım" kabul ettirmiş olmasıydı. İşin aslı çok daha geniş ve şümul- lüydü. Yalnız bu örnekte değil, diğer birçok konularda da ayni odurumla karşılaşılması olağan işlerdendi. Me- selâ transformatör maddesine (giren malların bir kısmının memleketimiz- de yapılmakta olduğu malümdur. Bu arada tamirde bir fransız şirketinin de katılmasıyla (OEtibankın ortaklaşa kurdakları "Etitaş" adındaki bir tır- Çalışan bir fabrika Tüten o bacalar — Para men yazar, plâkları gerisin geriye gönderdi ve nazikâne bir şekilde: "Bu plâklar hakkında herhangi bir- şey yazamayacağını, şayet yazarsa bu- ttun müsbet olamıyacağını" bildirdi. Gerçekten öyle özene bezene seçilip gönderilmiş olan ve ünlü bir türk sa- natçısının söylediği şarkıları seslendi- ren bu plâkların ses kalitesi ve das. kılan okadar kötüydü ki, yazarı bunlar hakkında övücü bir tek cümle yazmasına bile imkân yoktu. Ama aradan kısa bir süre geçtik- ten sonra ayni yazar kotalardan klâ- sik müzik plâklarının dışındaki gra- mofon plâklarının çıkarıldığını öğre- nerek hayretler içersinde kaldı. Yaza- rın şaşkınlığına asıl sebep, kendisine reklâm için plâk gönderen firma ra- AKİS/22 manın yurdun elektrikleşmesinde çok lüzumlu bir madde olan şebeke trans- formatörlerini yaptıkları da bilinmek- tedir. Yine İstanbulda bir firmanın küçük boyda radyo çıkış transforma- törlerini yapmakta olduğu görülmek- tedir. İşte bu durum gözönünde tutula rak kotalardan transformatör omad- desi tamamen çıkarılmıştır. Yıllardan- beri yurda küçük güçteki transforma- törler ancak birçok (o dolambaçlı yol- lardan geçirilerek - bu yüzden de fi- yatı çok pahalılaşarak - getirilebil- mektedir. Böylece ithâl edilebilen ve zaten üstün bir kalite aranılmasına imkân bulunmayan transformatör'er dahi yerli olarak yapılanlarla kıyas- lanamıyacak kadar üstünlük göster- mektedirler. Özellikle yerli radyo ya- M | pıcıları bu yüzden birçok güçlüklerle karşılaşmaktadırlar. Kurt masalı Bircok diğer mallarda da durum ay- nıdır. Yerli endüstrinin kalkındı- rılması gibi çok yerinde ve haklı bir sloganla ortaya çıkan, fakat aslında kuzu postunun arkasına (o bürünmüş kurtlardan başkası olmayan bazı kişi- lerin piyasada sürümü çok olan mal- lan imâl ettiklerini iddia ettikleri ve bu maddelerin kotadan çıkarılmak su- retiyle otomatikman ithalinin durdu- rulması tezim savundukları bir ger- çektir Bu gibi müracaatlar karşısında iç ve dış ticareti odüzenlemekle görevli Ticaret Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı- nın veya Ticaret ve Sanayi Odaları Birliğinin görüşünü de almak suretiy- le, kotalarda bu mala tahsis edilen dövizi tamamen veya kısmen çıkar- maktadır. (Aslında mantıki esaslara dayanan bu işlemler uygulama alanı- na gelince amaca uygun bir şekilde yürütülmemektedir. Bunun birinci ne- deni ne Sanayi Bakanlığının, Ticaret ve Sanayi Odaları Birliğinin elinde piyasadaki her çeşit malzeme- nin ve mamüllerin kontrolünü ve muayenesini yapmağa yarayacak bir teşkilâtın, hattâ bu iş için gerekli 1A- boratuvarların bulunmayışıdır. Herne - kadar Odalar Birliğinin elinde güzel- de elemanlardan kurulu Obir Sanayi Dairesi varsa da daire, bugünkü haliyle ihtiyacı (o karşılamaktan çok uzaktır. İkinci bir sebep, yerli imalâtçıla- rın muayene için getirdikleri numune - leri kaliteli yapmaları, oysa ki son- radan seri imalâta geçildiğinde piya- saya sürülen malın kalitesini bilerek düşürmeleridir. Bu ise ancak imalâtın sürekli ve peryodik muayenelere tâbi tutulmasıyla önlenebilir. Bunu yapa- bilecek çapta ve öncekinden daha ge- niş bir teşkilât ise ortada mevcut de- ğildir. Bu yüzden olsa olsa bazı mün- ferit şikâyet konulan incelenebilmek- te, resmen herhangi bir müracaat vâ- ki olmadıkça kendiliğinden o herhangi bir murakabe yapılmamaktadır. İşte bu durum sebebiyle (ogümrük himayesi, yerli sanayiin kalkınmasını hızlandırmak şöyle dursun, o ters sanayiin obir türlü MEn hattâ kalite yönünden gündengüne ge- rilemesine sebep olmaktadır. o Ortak Pazara resmen girişimizden sonra ge- çirilecek "intibak" süresini kısaltma- nın yolu ise bu olmasa gerektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: