30 Kasım 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

DÜNYADA OLUP BİTENLEK Oswald öldürüldükten sonra hastaneye naklediliyor İki bilinmeyenli denklem dariühknsi m açıkça göster- miş bulunmaktadı İşin aslına (bakılırsa, Amerikada Başkanın güvenliğini korumakla görev- lendirilen emniyet mensupları, bunun he kadar güç bir iş olduğunu e'M yı)- dir ilk defa Kennedy işbaşına gelince anlamışlardır. e Gerçekten, Başkatılık koltuğuna oturduktan sonra Kendini halkın arasından Beyaz Saraya çeken diğer Başkanların aksine, Kenneriy Sie geldikten sonra daha çok hal- ka inmeye çalışmış, yürünecek uzak- lıktara yaya gitmiş, kendine uzatılan her eli sıkmış, kendini benimseyen her topluluğa karışmıştır. e Böyle olunca Kennedy'nin güvenliğini korumak 24- man zaman o kadar güçleşmiş oluyor- Gu Kİ, bu işle görevlilerden biri, bun- dan bir süre önce, artık Başkanın gü- venliğinin korunamaz hale geldiğini ileri sürerek işinden ayrılmıştır. Ken- Teây'nin güvenlik görevlilerini güçlük içinde birakan bu ataklığı, denilebilir ki, bütün hayatının en önemli özellik- lerinden birini teşkil ediyordu Bir atılgan genç adam eçen hafta beynine rastlayan kur- şunlarla hayata gözlerini yutaan John Fitzgerald Kenneğy. 28 Mayıs 1917'de doğmuştur. Babası, Boston'un en zengin Iş adamlarından biridir, fa- kat damarlarında irlandalı kanı taşıdı gh ve Üstelik katolik olduğu icin kim- #e, oğullarından birinin Amerikada devlet kademelerinin en Üstüne kadar yükselebileceğini düşünemiyordu. John Fitzgerald Kennedy, bu düşün- öslerin hepsini yanlış çikarmayı başar dığı gibi. kendinden küçük iki karde- AKİS/10 şini de kendisiyle birlikte politika haya tına çekmiştir. Kennedy yüksek tahsiline önce Har- vard Üniversitesinde başladı, sonra da kısa bir süre London School of Eco- nomics'de okudu. Babası 1937 yılında Londra elçiliğine atanınca, ingilizlerle daha da yakınlaşmak imkânını bulan Kennedy, bütün Avrupayı dolaştı. Ikın- ci Dünya Savaşı patlak verince Ge do- nanmaya yazıldı. Burada yaptıkları bir kere daha tekrarlanmaya lüzüm olma- yacak şekilde bilinmektedir. Kuman- dasındaki hücumbotu bir japon destr3- yeri tarafından ikiye bölününce John F. Kennedy. kendisi de yaralı o'duğu halde, iki arkadaşını kurtarmayi ba- şarmıştır. Bu mâceradan kendisine ar- takalan, bir şeref madalyası ile, 2a- man zaman sağlığını tehdit eden bir bsi yarasıdır. Kennedy politika hayatına 1946 vi- lında Massachusetts'in seçim bölge'e- tinden birinden 'Temsilciler Mecisi- ne girmekle başladı. 1948 ve 1950 se- çimlerinde bu yerini koruyan Kenneiy, 1952 yılında, Cumhuriyetçi senatör Henry Cabot Lodge'un kendinden çök Elsenhower'in kampanyası İle mejşgül olmasından faydalanarak onun “erini aldı ve 1961 başında Başkanlık koitu- guna oturuncaya kadar da bu veri ko- tumasını başardı. Kennedy'nın ditün seçim kampanyaları genç adamın 8- tılganlığını, inatçılığını Ve tok Ssözlü- lüğünü açıkça gösteren en güzsl örnek- lerdir. 1960 Başkanlık seçimlerini A- merikada İzleyen bir AKİS yazan, Nixon'la yaptığı televizyon tartışma» larında Kemiedy'nin meseleleri ne kâ- dar açık ve yalın bir şekilde ele aldı- bei gıv, sorulara nekadar doğrudan doğ- ruya ve kaçamaksız cevaplar verdiği- ni hâlâ hatırlamaktadır. Buna Kar Nixon'un tutumu da o derice kararsız ve. çelişik olmuştur. Politikacılıktan devlet adamlığına M assachusetts (osenatörü ÇJohn EF. Kennedy Amerikan başkanıığına seçildiği zaman bu genç adamın ger- çek bir devlet adan olabileceğini pek az kimse düşünüyordu. oBirçoklarına göre, Kennedy, Temsilciler Meciisi ve Senatodaki tecrübesine (dayanarak Kongreyle iyi bağlantılar kurabilen. günlük işleri aksatmadan yürüten iyi bir politikacı olacak, Amerikan siyaset hayatıma büyük değişiklikler getirme- den seçim süresini dolduracaktı. Oysa aradan üç yıl m sonra, bugün, durum bunun tam aksi gözüküyor. A- merikanın genç, uyanık, kamu çıkarı için birçok yerleşmiş menfaati ürküt mekten çekinmeyen Başkanı Kennedy, bu meziyetleri karşılığında büyük dev- let »adamlığı niteliğini kazanırken Kongreyle olar münasebetlerini u- mulduğunun aksine, hiçbir zaman iyi âyarlıyamamıştır. Kennedy devrinde Birleşik Aımerika- da Başkanlık, Amerikayı dah. ileriye, daha yeniye ve daha verimliye götür- meye çalışan bir siyasal kuvvet olarak belirmiştir. cak, bu amaçlara ula- şabilmek için, Kennedy'nin, kanun ko- vucu Kongrenin destek ve yardımını sağlaması lâzımdı. Kennedy'nin tleri- ciliği, Amerikada çoğu zaman Yerleş- miş menfaatlerin savunuculuğunu ya- pan Kongreyi büyük ölçüde irz'itmiş- tir. Siyah-beyaz ayrılığını kaidırmak için çıkarmak istediği medeni haklar kanununun başına gelenler bunuma en açık örneğidir. Kennedy siyahları be- yezlarla eşit duruma getirebilmek içn bir yandan siyahları günlük hayata katılmaya teşvik edip, bunu görektiği zaman devlet gücüyle desteklerken, diğer yandan da Kongreye bir kanun tasarısı sunmuşttur. Amerikan parlâ- mento düzeninin özelliklerinden fsy- dalanan bazı aşirı senatör ve terüşile!- lerin uyutmayı başardıkları bu kanun tasarısı, Kennedy hayata gözlermi yumduğu sırada hâlâ çıkarılmış değil- di. Kennedy'nin ölümünün, bu bakim- dan ırk ayrımına karşı olanlar, özel- Wikle zenciler arasında büyük bir elem yarattığına . şüphe yoktur. Nitekim Kennsdy'nin ölümü üzerine Amerika- dan yükselen ilk ağıtlar #iyahlardan gelmiştir. Kennedy'nin Başkanlığı sırasında başardığı en önemli işlerden biri de, çekirdekten asker olan Eisenhower'in bile çözmekte Aciz kaldığı Amerizavın 9.