7 Aralık 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

7 Aralık 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kampanyaların en manasızı İçinde yaşadığımız Türkiyede gerçek bir atatürkçü, köylerimiz ve kent- gazete heykel kampanyası açıyor! Bu tezat, r halde omlarda Atatürk (heykeli her halde hiç kimsenin gö zündan kaçmayacak ve gazeteler arasındaki sürüm yarışının garip tecel- lisi çok kişiyi samimiyet konusunda düşündürecektir. lerin şakıdıkları dallarda heykelli kalkınmacıları niçin garipsemeli mafih? Viskici sosyalist- ma- Bugün parası olan adam, eğer gerçek bir atatürkçü ise nasıl ca- mi yaptırmaya kalkışmazsa Atatürk heykeli İbadet etmek isteyen herkes, ibadetini her yerde yapabilir. heykeli bir mâna olarak konulacakta, Atatürkçülük, karşıda Atatürk heykeli seyretmekle mi olur? Bugün ri ne camin İhtiyacı hissedilen şeyler okuldur, bilir. Türkiyenin köyleri yacı içindedir. ve kentler için de bir kuruş vermez. Atatürk de, beş liralık büstüyle bu işi göre- in, ne Atatürk heykelinin ihti- çeşmedir, yoldur. Bir okul bin heykelden fazla değer taşımaktadır ve milli gücümüzün O isti- kamete yönelmesine şiddetle lüzum vardır. sahaya tek kuruş yatırılmaması lâzımdı? k seviyoruz, Nitekim, açılan kampanyaya bakınız. lâm kampanyası haline gelmiş ve Zeki üttüren, yan gerektiriyordu? Mizanseni ne ço istihsal sahası olma- Hani, gerçekçilik bunu yarabbi... Bu, eri kısa zamanda bir rek- birinci sayfaya basılan Bani, resminin bedeli alarak on bin lirasını bir de şakrak demeçle birlikle ver- miştir. Onu, tıkları inancı gene resmiyle beraber, bu çeşit işlerin âdeta profesyoneli Ahmet Andiçen takip etmiştir. Bu manzaralar, içinde kampanyaya mütevazı nüniyet sahiplerini üzmüştür. Ama böyle bir mânasızlığı gazetenin yap- mamayı bizzat ve baştan akü etmesi lâzımdı. Atatürk heykelli Hey yarabbi, efendim nerede, biz neredeyiz ve bü- yük Atatürkün kendisi her halde bu demagoji şaheserine mübarek kab- rinde nasıl tatlı tatlı gülmektedir. Ece, Atatürk Devrimi ile Atatürk Devri zihinlerde karıştırılmak isten- di nü, atatürkçülük de heykelcilik olup çıkıverir. e var, şaşacak? lar olarak bir cetvel halinde gösteril- miştir. Sermaye teşkili ve transfer olarak gösterilen harcamaların içinde, İktisa- di Devlet Teşekkülleri ve özel sektör yatırımlarına imkân sağlayan ödenek- ler dolayısiyle Devlet bütçesinin milli yatırım hacmindeki payı, yatırım öde- nekleri toplamının çok üstünde bir miktara baliğ olmaktadır. Bunlar ara- sında özellikle Maliye Bakanlığı büt- çesinden ayrılmış bulunan o iktisadi Devlet Teşekküllerine 700 milyon lira- lık, OEreğli Demir-Çelik Fabrikaları A.Ş. ne 180 milyon liralık ödenek- lerile Sanayi Bakanlığı o bütçesinden ayrılmış bulunan köy elektrifikasyonu için Etibanka ödenecek olan 10 milyon ira ve Devlet Su İşleri Bütçesinden köy içme sulan için yapılacak olan yar- dımlar büyük bir yekün tutmaktadır. Yamalı bohça 1“ bütçesi hasırlanırken (oMelenin karşı karşıya kaldığı en büyük prob- lemi gelirler meselesi teşkil etti 13 milyar 886 milyon liralık ödeneğe kar- şılık mevcut gelir kaynaklarıyla bütçe- yi açıksız olarak hasırlamak en iyim- ser gelir tahminleriyle dahi imkânsız görülüyor ve muhtemel açığı karşıla- mak üzere çeşitli fikirler ileri sürülü- yordu. Ancak bu açığın miktarı husu- sunda da tam bir mutabakata varıl- mış değildi. Başta Müsteşar Ziya Mü- ezzinoğlu olmak üzere plâncılar Il Ma- liye Bakanlığı yetkilileri (o 1963 yılında sağlanacak olan vergi gelirleri konu- sunda ayrı ayrı görüşleri savunuyor- lardı. Plâncılara göre 1963 bütçesi ve programında öngörülen 9 milyar lira- lık vergi hedefi gerçekleşemiyecek ve larıyla yıllık programları uygulayabil- mektir. Ancak 1963 yılı uygulamasın- da tesbit edilen 9 milyar liralık hedefe varılamamış olması gerek maliyecileri ve gerekse plâncıları fazlasıyla ürküt- mekte ve bu 500 milyon liralık kambu- run 1964 yılı bütçesine tahmil edeceği ağır yük. her iki tarafın yetkililerini de kara kara düşündürmektedir. Zira 1964 yılı bütçesinde ve uygulama prog- ramında öngörülen vergi hedefi geçen yıla nisbetle I milyar 800 milyon lira daha fazladır. Normal yüzde 10 vergi artışının gerçekleşeceği kabul edilebil- se dahi eldeki kaynaklardan ancak 9 milyar 400 milyon lira sağlanabilecek - Yuvarlak bir hesapla 8 milyar 800 mil- yon liranın yüzde 10 unu 900 milyon li- ra kabul edersek -, bütçede bir denge sağlayabilmek için geriye I milyar lira- lık bir açık kalacaktır. Bu | milyar açık, program hazır- lanırken plâncıların gayretleri sonucu çeşitli kombinezonlarla 900 milyon li- raya kadar indirilmiş, ancak 1964 büt- çesinin Bakanlar Kurulundaki müza- kereleri-sırasında diğer bazı zaruri harcamalar da dikkate alınarak tekrar 947 milyon liraya çıkarılmıştır. Gerek Maliyeciler ve gerekse plân- cılar miktar, üzerinde tam olarak an- laşamamakla beraber bu açığın büyük bir kısmının vergi reformları yoluyla karşılanması gerektiğini kabul etmek- tedirler. Ancak bu arada bilhassa göz- den uzak tutulmaması gereken nokta 1964 yılının, plânın normal kaynaklar- dan finansmanı bakımından son şans olduğudur. Alınacak tedbirlerin, son derece titiz olarak tesbit edilmesi ve önümüzdeki yıl sağlanacak vergi gelir- lerinin bir yandan 1963 açığını karşıla- yacak, öte yandan da 10 milyar 600 milyon liralık 1964 yılı hedeflerine va- rılmasını Oo gerçekleştirecek (o nitelikte olması gerekmektedir. Aksi halde her

Bu sayıdan diğer sayfalar: