28 Aralık 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

28 Aralık 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Günlerin getirdiği Yurttan Ellia Kazan türk dostuymuş Ne Filmler — Türkiyede turizm hareketlerinin gelişme- ge başladığı veya hiç değilse bu yolda iyi kötü bir takım çabaların gösterilmekte olduğu şu son aylarda ortaya yeni bir moda çıktı. Adı ister Kazan, ister Lorentis veya ister Jules olsun, bir yabancı rejisör yakalamak ve onu yaka paça zorlıyarak (o Türkiyeyle ilgili bir film çevirt- mek... Gerçi iyi niyetle ele alınan bir film kadar güçlü bir propaganda yolu r ama, şimdiye kadar çevrilenler arasında böyle bir kurdelaya rastlanmadığına göre, eh- veni şer olarak hiç değilse anti propaganda yapacak film- lere müsaade etmemek, tek çıkar yoldur. Zira Türkiyeye alt hiç bir şey bilmemekle beraber, şöyle bir adını işitip de Marmara, Ege veya Akdeniz kıyılarını görmek iste- yen turist de bu gidişle gezi programından Türkiyeyi si- lecektir Bu tip kurdelâların son örneğini "America, Ameri- ca" filmi teşkil etmektedir. Filmin rejisörü, ailesi Kay- AKİS/4 Akisler seriden kalkıp Amerikaya göçen ve orada yerleşen rum asıllı bir türk, Türkiyede fazlasıyla popüler Elia Kazan' dır. Ancak Kazan'ın kendi açısından Türkiyeyi beyaz per- deye aksettirişi bir yana. bu filmle ilgili olarak Ameri- kan basınına verdiği demeçler bile başlı başına birer felakettir. mdir bu Kazan? Amcası Kurtuluş Savaşından son- ra Amerikaya kaçan yeni dünyanın ünlü rejisörlerinden iri Peki ne yapmıştır? Maceracı, hırsız, kumarbaz, jigolo amcasının hayat hikayesini beyaz perdeye aksattirmiştir. Hem de bütün bu kötü huyların amcasına türkler yüzün- den musallat olduğunu anlatmakta özel bir titizlik göster rerek.. Bu Kazan Amerikaya döndüğünde ne demiştir? "— Annem Türkiyeye gitmemi ve orada film yapma- mı istemiyordu. Çünkü türklerin bana hâlâ bir şeyler yapacağından korkmaktaydı. Türkiyede korkunç bir bas- kı, vardı. Ne zaman birisi benimle konuşmak üzere ote- lime gelse balkona çıkmamız için ısrar ederdi. - Bunun sebebini sonradan anladım. Daima peşimde bir polis be- ni takip ediyordu. Odamın da ayrıca gözetlenip gözetlen- mediğini bilmiyorum ama bunlar daima böyle yaparlar. (Newsweek 23 Aralık 1963)“ Kazan Amerikanın çok satan gazetelerinden biri olan "The New York Times" gazetesinin 15 Aralık 1963 nüs- hasında ise şöyle yazmaktadır: "Türkiyede Hükümetin her türlü ifade ve haberleş- meyi kontrol eden çeşitli kollarıyla temas etmek zorun- da kaldım. Yüksek seviyeli memurlar vardı, sansürcüler vardı, gizli polis vardı. Her grup öteki grupların kendi- sini gözetlediğini biliyordu. Bir takım dediği dedik adam- larla bir takım görüşmeler yaptım." İşte bu Kazan bundan bir süre önce Türkiyeye gel- miş, Kayseriyi, ecdadının yaşadığı topraklan ziyaret et- miş, parlak demeçler vererek Türkiyeyi övmüştü. Bu arada belli bir ucun temsilcileri hemen çevresini sarmış- lar, bu adamı nur yüzlü bir türk dostu olarak ilân ede- rek, methiyeler döşenmişlerdi. Bir de Kazan'ın Türkiyede kaldığı sırada tanıştığı ve dost olduğu bir türk ailesinden bahsedilmektedir. Söy- lentilere göre ailenin reisi bir gün Kazan'a Türkiyede uzun uzun dert yandıktan sonra:

Bu sayıdan diğer sayfalar: