May 1, 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

May 1, 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TÜLİDEN HABERLER da uzun bir müddettir Ankarada, İl- han Berkin eşi Edibe Berkte kalıyor- muş. Döndüğü zaman seramik işlerin- de profesyonel olarak çalışmaya baş- lıyacakmış. A vkarada yeni bir dernek faaliyete eçti: oAnkara Sinema Derneği... Kurucularının başında nez, Oğuz Onaran, Tu- lâi Sönmez, Südi İlkorur, Turhan Tü- kel, İlhan Tekeli, Önder Şenyapılı, Tansı Çalkılıç ve Beyhan Türer gibi birçok gencin bulunduğu bu topluluk, Başkentte büyük bir ihtiyacı karşıla- mak, hakiki sanat eseri filmler göster- mek ve filmlerden evvel izahat ver- mek, sonunda da bir sohbet toplantı- sı yapmak üzere evvelâ Gölbaşı si- nemasının bitişiğindeki kukla tiyat- rosu salonunu temin etmişler. 150 ki- şi kadar alabilen bu küçük ve sevim- li salon, minicik koltukları ve duvar- larındaki çeşitli miki vesaire resim- leri ile cidden orijinal. Film makine- sini de Siyasal Bilgiler Fakültesinden temin etmişler. Gerçekten, gençlerin üstün gayretleriyle bir ihtiyaç karşı- lanmıya çalışılmış. Fransız ve İngi- liz Kültür Dernekleri de film temini bakımından bu kardeş derneği destek- liyecekler. Açılış, Rabindranath Tagore'un ha- yatına ait bir filmle başladı. Daha son- ra "Şimal Oteli" ve "Suç ve Ceza" i- simli fransız filmleri. Göremeye ait enteresan bir film, bazı güzel Şarlo filmleri gösterildi. ocuksevenler Derneği yararına, 4 Ç Mayıs Pazartesi günü saat 15'de nkara Palas salonlarında, Pan Ame- rikan hava yollarının düzenlediği bir defile yapılacak. Şimdiden birçok an- karalı hanım bu defileye gidebilmek için hazırlanıyor. Defilede New York- taki bir çok tanınmış terzihanenin el- biseleri ve moda salonlarının şapkala- rı teşhir edilecek. Bu ekip büyük bir dünya turuna çıkmış. Afganistandan Ankaraya gelecekler, sonra Tel-Aviv, Tahran ve İstanbulda da defileler ya- pacaklar. ÇGestiğimiz hafta, yüksek mimar Fer- zan Baydarın "Mavi Yolculuk" ad- lı projeksiyonlu konferansı, kalaba- lık bir dinleyici karşısında, Sanatse- venler Kulübünde verildi. Kuşadası- Bodrum - Marmaris civarındaki turizm AKİS/24 hazinelerimizden bir kısmını dile ge- tiren konferans cidden başarılı idi. E- Ferzan rışınca dinleyiciler kendilerinden geç- tiler. Güllük koyundaki "Pembe kum- sal" ve "Bodrum kalesi" gibi slaytlar herhalde bu yıl o tarafa pek çok tu- rist çekecektir. Ressam Rahmi Pehlivanlı, o geçtiği- miz haftanın başlarında (o Rotter- dam'da bir resim sergisi açmış. 1958 den beri İngiltere, Kıbrıs, Beyrut, Fin- landiya, Berlin, Hamburg ve Oslo'da sergiler açmış olan bu ressamımız e- peyce ilgi çekiyor ve bununla - hem de rahatça- hayatını kazanıyormuş. Bir müddet önce de Tunusta, Habib Bur- gibanın portresini yapmış. Gestiğimiz hafta Fransız Kültür He- yeti Cine Clüb'ünde, Selçuk Bak- kalbaşının yaptığı bir film gösterildi. Fransızca yazılarla türkçe olarak oy- nanan bu filmde Ulvi Uraz, Ayfer Feray ve daha başka sanatçılar oynu- yorlar. Büyük ümitlerle gidilen film, seyirciler için cidden bir sabır imti- anı oldu. Birçokları da imtihanı ve- remeyip, antraktta kendilerini dışa- rıya Zor attılar. Filmin başlarında e- peyce yüksek sesle konuşan ve gülen Hüseyin Aval Göktürk ve arkadaşla- rına ön sıralardakiler evvelâ kızar- larken, sonra filmi görünce hak ver- diler. Her zaman çok güzel filmler gösteren bu dernek, bu yanlış seçimi nasıl yaptı, bilinmez? GU hafta Sanatsevenler Kulübün- de, birçok düzensizlie rağmen, gü- zel bir gece geçirildi. Türk Halk Oyun- ları ve Halk Türküleri (Federasyonu Kırım, Erzurum, Kars, Güney Anado- lu, Van, Elazığ, Balıkesir folklorundan çeşitli oyunlar gösterdi. Bilhassa Kı- rım ekipinden Nigâr Divanlı çok zarif el hareketleri ve mimikleriyle dikkati üzerinde topladı. Ali Canın idaresin- deki koro, geceye renk verdi. Orta Do- gu Teknik üniversitesi (o kütüphane müdürü Mr. Benett de el çırparak koroya katıldı. Kulüp idarecilerinden, türk folklor ve müziğine sempatisi ol- madığı bilinen Suat Beriker ve eşi or- talarda yoktular. Seyahate çıkmış olan Genel Sekreter Kâmuran Ardıçın gü- leryüzü ve her şeydeki görünmez eli aranıyordu doğrusu. Gelcilik Okulu sekreterlerinden Ay- şe İnceer böbreklerinden rahatsız- mış. Taş varmış. Doktorlar, bu yıl de- nize girmemesini söylemişler. o Zaten İnceer, Yunus balığı çarpar diye, kor- kusundan artık denize girmekten vaz- geçmişmiş!. (AKİS - 915)

Bu sayıdan diğer sayfalar: