14 Ağustos 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

14 Ağustos 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ss İ Filmler İlk liste G erçek bir sanat değeri yan yerli olsun yabancı Ol- sun her türdeki filme bir «kalite pri- mi» vermek ve bu yoldan hem ya- pımcıyı ve hem de getirticiyi bir çeşit «teşvik etmek» fikri, yeni ğildir ve sinema yazarlarının batı- dan m sürüyle örnekler- den biridir Ortadaki bir acı gerçek, uzun yıllar boyunca yabancı film getir- ticiliği yapan şirketlerin yine uzun yıllar boyunca kendi zevksizlikleri- ni seyirci çoğunluğuna zorla kabul ettirmeleri ve bu yoldan giderek se- yircimizi kötüye eğitmeleridir. ki, bu, kolay kolay bağışlanmayacak bir suçtur. Bunun tek nedeni zevk yok- sunluğunun yanı sıra ticari kaygı- dır. Getirtici şirket, iyi filmler ye- rine ucuz ve çok kâr sağlayıcı bul- duğu için kötü ve döküntü filmleri tercih etmektedir. Batılı filmlerin buna karşı aldıkları tedbir de - bu tedbir o' şirketin o yıl içinde yaptığı filmlerin tam listesinin alınması Zo0- runluğudur - pek sökmemiştir. Tür- kiyedeki getirtici şirketler, çokluk, ayni zamanda sinema salonları sa- hipleridir de, Tekeli, bu yoldan elle- rinde tutmakta ve meydanda dile- dikleri gibi at oynatmaktadırlar. Hafta uzatmaları, «umumi arzu ü- zerine ikinci, üçüncü hafta» ya gi- rişler de filmi seyircinin tutmasın- dan çok, seyirciyi kendi isteklerine boyun eğdirme zorlamasıyla (karşı karşıya bırakmak istemelerinden doğmaktadır. Getirtici şirketler ken- dileriyle yarışacak başka şirketler olmadığı sürece bu oyunu büyük bir rahatlıkla kendileri yazıp yine ken- dileri sahneye koymuşlar ve başrol- leri de yine kendileri oynamışlardır. Seyirci, her zaman olduğu gibi yine seyirci olarak kalmıştır ama oyun, yeni yeni getirtici şirketlerin orta- a çıkmaları ve bu yeni getirtici şirketlerin karanlıkta el yordamıyla bulup aldıkları iyi filmlerin seyirci- den beklenen ilgiyi görmesiyle | if- lâs etmiştir. Yılların tekelci impa- ratorlukları Fitaş'ın, Lâlecilerin ve Özen Filmin karşısına bugün bir E- mekçiler, bir Konak'çılar ve bir Su- nar Film çıkmıştır. Bu getirtici ye- ni şirketler de eskilerin yollarında gitmektedirler. Onlar da ilk elde si- taşı- I sinema salonu sahipliğinden yabancı NE M A film getirticiliğine yöneliştir ki, İ- kinciler bu yolun yolcularıdır. Primden Önce eyircinin eğitilme ve iyi filme alıştırma (güçlüğünü baştan kabullenen yeni o getirticiler, (o film seçme ve liste yapma konusunda gerçi yine eskilerin izini sürmekte- dirler ama, bu iz sürüş, artık bü- tünüyle kötü filmler listesi yapma şeklinde değildir. Başlangıçta liste- lerine üç beş iyi filmi biraz da kor- ku ile katan yeni getirticiler bu sa- yıyı her yıl biraz daha arttırmışlar- ır. Emekçilerin listesi böyledir, Ko- nak'çıların listesi böyledir ve gide- rek Sunar Film'in listesi de öyle o- lacaktır. «Seyirci tutmaz!» korkusu yavaş yavaş silinmektedir. e Seyirci, iyiden ve güzelden yanadır ve bunu her sinema mevsiminde ispatlamak- tadır. İlk olarak açıklanan liste, Ko- nak'çıların listesidir. Yirmibeş film- lik listenin büyük çoğunluğu OUni- versal ile Universal - International'- m ve Warner Bros'un filmleridir. Bunların arasında renkliler, siyah beyazlar, hafif komediler, avantür- ler ye melodramlar da yok değildir. Ama yirmibeş filmlik bir listede bir Josgua Logan'a, bir John Huston'a, bir Orson Welles'e, bir Robert Mul- ligan, bir J. Lee Thomson'a ve bir Lewis pa rastlamak da mümkün İlgi çeken filmlerin başında i- se, iki John Huston filmi gelmekte- dir. Birinci Huston «The List of Ad- rian Messenger - Sonsuz Sokaklar» dır. Huston, bu son derece değişik bir cinayet olayı çevresinde topla- dığı çeşitli insanlarla Londrayı ve bir katın Londralısını inceden in- ceye incelemekte ve filmini olayın gerektirdiği polisiye filmlikten o ra- hat rahat çıkarmaktadır. «Sonsuz Sokaklar» ın bir başka özelliği de Tony Curtis, Kirk Douglas, Burt Lancaster, (o Robert Mitchum ve Frank Sinatra'nın hikayenin asıl kahramanları olan George C Scott, Dana Wynter, Cilve Brook ve Her- bert Marshall'ın karşısında birer fi- güran rolünü oynamalarıdır. Huston'ın ikinci filmi «The Sec- ret Passion - Gizli Hakikatler» idir. Huston, bu filminde Freud'un bi- yografyasını anlatmakta ve Freud rolünü de iyi oyuncu Montgomery Clift'e oynatmaktadır. «Gizli Haki- katler» in senaryosu Charles Kauf- man ile Wolfgang (Reinhardt'ındır ve her şeye rağmen, Huston için kurtarıcı bir nitelik (otaşımamakta- dır. Hollywood sinemasının en iyi bir kaç rejisöründen biri sayılan Huston için, Freud ve Freud üzeri- ne bir sinema denemesi fazla fante- zidir. Gerçekte Huston, bu hızını Lautrec üzerine yaptığı başarılı de- nemesinden almaktadır ama, o gün- den bu yana köprülerin altından çok sular akmış ve sinema, hem sinema olarak ve seyircisi bakımından çok ak Tek bir türde çalışan- lar â Alfred Hitchcock ve John Ford gibi - bile giderek eski- mekte ve kendilerini yenileme gü- cünden yoksun olduklarından zorla- ma tekrarlara düşmektedirler. «The Secret Passion - Gizli Hakikatler» bir başka rejisör için elbette az buz bir başarı değildir ama Huston için sadece orta kıratta bir denemeden öteye geçmemektedir. C. Bloom. G. Johns ve S. Winters "Şehvetli Kadınlar" da Chapman raporundaki gerçekler AKİS31

Bu sayıdan diğer sayfalar: