30 Ekim 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

30 Ekim 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER. Kapantı partisinin bu konudaki dü- şüncesini AKİS'e şöyle açıklamıştır: — Partimizi uzun zamandan beri meşgul eden konu Türkiyede sıhhatli bir demokratik rejim kurabilmede için siyasi yapımızın, birbiri karşısında iki sert ve partizan kutba ayrılmaması ko- nusudur. Gerek siyasi bünyemizde, ge rekse seçim sistemimizde bu sonucu doğuracak gelişmeleri (o partimizin o- lumlu karşılayacağına şüphe yoktur." CKMP Grup Başkanvekili (o Cevad Odyakmaz ise: — Biz bu sistemi prensip olarak istiyoruz. Reyi en fazla zayi olan bir parti olarak biz Milli Bakiyeler Sis- temine taraftarız" şeklinde konuşmuş- tur. Odyakmaz, Meclis açıldığında se- çimlerle ilgili değişiklikler (o üzerinde bir mutabakata varmak için Gruplar arasında yüksek kademeli görüşmeler yapılmasının oçok faydalı (olacağını da ifade etmiştir. Tam iktidar spazmlarına tutuldu- ğu sırada bu mesele ile karşılaşan AP ise reaksiyonunu tam bir yaygara ile ortaya koymuştur. Bilgiç, bu yönde bir teklif kabul edilirse AP'nin Mec- listen Oo çekileceğini (o haykırmaktadır! Ancak AKİS istihbaratının tesbit et- tiği bir seçim propaganda usulü, bu partinin seçim şartlarının oherhangi bir şekilde tashihine niye bu kadar sinirlendiğini (oortaya (okoymaktadır.. Son seçimlerde, Orta Anadolu illerin de, rahle kitap, güneş ve A ile P harflerinden omeydana gelen parti amblemi seçmen vatandasın kulağına şöyle izah edilmiştir: "Rahleyi Şe- rif.. Kitabı Mübin... Nuru İlahi.,, AL lah., Peygamber.. Nasıl bir demokrasi, nasıl bir re- jim ve nasıl oseçim sistemi istediği bu misalle anlaşılan Adalet Partisi, Meclis açıldığında bu konudaki ça- lışmaları baltalamak (oiçin elinden geleni ardına koymayacaktır. ak buna rağmen bu konuda ilerlemeler sağlanacağı. Meclise verilmiş çeşitli ta- sarıların birlikte ele alınarak görüşüle- ceği ve seçim sisteminin rejimin temi- natı olacak şekle sokulacağı sanılmak- tadır. İstanbul İsyan! Cezaevi arabasına (o bindirilmekte o, lan onüç mahkümdan biri, Kürt Hasan Bozdağ, görevli gardiyan ve jandarmalara — Param içerde kaldı, geleyim" dedi. 16 onu alıp Yanında bir gardiyanla bir jan- darma eri olduğu halde koğuşa giren Bozdağ, çevik bir hareketle kendini muhafızların elinden kurtardı ve bü- tün li "— Bizi sürgün ediyorlar arkadaş- lar, bizi sürgü ediyorlar!" diye fer- yadı bastı. İşte ne olduysa bundan sonra ol- du. Koğuş birden karıştı, hükümlüler, Bozdağın yanında gelen gardiyan ile jandarma erini kıskıvrak yakalayıp, rehine olarak koğuşta alakoydular. Hareket bir çığ gibi oOöbür koğuşlara sirayet etti ve büyüdü, Arama-tarama ya gelmiş nekadar jandarma eri, po- lis ve gardiyan varsa -ki sayıları yir- mibirdi- koğuşlarda rehine olarak tu- tulu kaldılar. Hükümlüler bununla da yetinme- derken, bir bölüğü de sarkıp avaz avaz: " pencerelerden — Arkadaşlarımızı verin!" — Af ile Allanın adaletini iste- riz!" — Biz vatan haini miyiz?" Cezaevi Müdürünü istemiyoruz, Valiyi istiyoruz!" diye bağırıyor, gös- teri yapıyordu. Öğleye doğru cezaevine şehrin a- sayişi ile ilgilenenler gelmeye başla- dılar. Önce İstanbul Savcısı, oardın- da ondört yardımcısı (olduğu halde Emniyet Müdürü, Merkez Kumanda- nı ve Vali Yardımcısı çıkageldiler. Da ha önce cezaevi çevresinde gerekli em niyet tedbirleri alınmıştı ama, gelen itfaiye pencereleri dolduran ve dur- madan gürültü patırtı eden hükümlü- leri içeri çektirmek için hortum kul- " Cezaevinde mahkümlar Şirasesi diler. Kan beyinlerine sıçramıştı elleri- ne ne geçerse herşeyi parçalayıp dök- meğe, ve kırıp saçmağa başlamışlardı. Ranzalar bir anda yıkıldı, camlar çer- çeveleriyle ( birlikte oOyere indirildi. Mahkümları bu da tatmin etmemişti. Duvarlara saldırdılar ve koğuşları bir- birinden ayıran duvarları yıkıp, sü- ratle bir araya geldiler. Göz açıp payıncaya kadar, hükümlülerin elle- rinde onbeş resmi, bir sivil polis ile dört jandarma eri ve bir de gardiyan kalmıştı. Mahkümlar, polisle- rin resmi şapkalarını aldılar ve pen- cere önünde törenle yaktılar. Jandar- ma erlerini soydular, beyaz gömlek giydirdiler ve hepsini sıraya dizip o- turtarak sigara ile kahve, çay ikram ettiler. Hükümlüler skiye ayrılmışlar- cu. Bir bölüğü "esirler"e bakıcılık e- kaçınca. lanmaya 'kalktığında "su yok"ia kar- şılaştı ve kırmızı arabalar cezaevinin duvarları dibine çekildi. İlgililerin geldiği (görülünce bü- kümlüler ültimatomu verdiler: "içe- riye silâh gücüyle girildiğinde, rehine ler gözlerinin yaşına bakılmadan hak- lanıp, öldürülecekler"di. Tehdit, der- hal tesirini gösterdi ve zor kullanma, dan yana olanlar tekliflerini hemen geri aldılar. Geriye kala kala, yakışıksız olmak ıa beraber, İsyancılarla bir uzlaşmaya gitmek kalıyordu Cezaevi Müdürünün değiştirilmesi isteği dışındaki istekleri Vali Yardım- cısı Sağnak kabul etti. Onüç istenme- yen tehlikeli kişi, yeniden Sultanah- met Cezaevine getirildiler, içeriye tes lim edildiler

Bu sayıdan diğer sayfalar: