17 Nisan 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

17 Nisan 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

dir teşekküldür! Türk-İş Başkanı Seyfi Demirsoy, ou yardımın kesilmesinin düşüntilüp düşünülmediğini soran bir AKİS'çive şu cevabı verdi: “-- Bunu ilelebet *'devam ettirmek niyetinde değiliz. Başkalarından jyar- dım almanın mahzurları var. Bu, ay- rıca, gururumuza da dokunuyor. Ama bugün için bu vardıma eğitim ve teş- kilâtlanmak için muhtacız.” “- Yardım bugün kesilse, Tür&-İş kendi yağıyia kavrulabilir mi?” suna ise Demirsoy: “— Evet!" cevabını verdi. Fakat 1968'e kadar yürürlükte Xxa- lacak anlaşmayı, halkoyunda ve Tür- kiyenin dış politikasında beliren deği- şikliklere uygun olarak vaktinden sona erdirmeye Demirsoy niyetli rünmemektedir, Türk-İşe muhalif o- lanlar bu durumu “yöneticilerin rs- hata alışmış olmaları” ile izah etmek- tedirler ki bu, çok ağır bir ithamdır. Bir başka iddia da, Türk-İşin ameri- soru- önce gö- kalı işverenlerle ,bu yardımın yiüzü- suyu hürmetine -işçinin zararına ©- larak -, iyi geçindiğidir. Bu sonuncu ithamı ispat edecek herhangi bir de- Ml yoktur. Ancak Türkiyede, ameri- Jkalılar kadar rahat ve şımarık ha- et m başka yabancı işveren bu- in da bir vakıa olarak ortada durmaktadır. Bu şımarıklığın son ör- neği, 1 Nisan 1965'ten sonra, amer- kan kolonisinde (o çalışanlara adata lütfen tanınan “işten çıkarma tazmi- natı'nın ödenmesine dair Yönetmeli- ğe konulan şu maddedir: “Halihazır- daki muaddel şekliyle Amerika Birleşik Devletleri kanununda derce- dilen herhangi bir haklı esiepiei iie TÜ isçi tazminatsız çızarılab ii Bu maddenin anlamı, bükümran Türkiye Cumhuriyetinin o sınırlarının .çinde bir başka ülke kanunlarının uygulanmasına teşebbüs edilmesidir. Bütün bu sebepler ve'halkovunun ten- veyâ kisi mutlaka dikkate o alınmalıdır, Halkoyundaki tepkileri, Tuna cadde- sindeki! bina inşaatının Üzerindeki AİD levhasını kaldıracak kadar hesap- lıyanlar, bir adım daha atarsk yar- dımı kökünden kaldırırlarsa, aynı 7a- EA hergün karşılaştıkları itham- n da büsbütim mesnetsiz iırakmış ie Olaylardan ders alınsa... Zaten gelişmelerden ders alınsa, !0- Zumsuz kaynaşmaların çıkmaya- cağı bir gerçektir. TİP, beyanları ile davranışları arasındaki çelişmeyi 'ta- ime önlese, çelişmeyi devam etti- tas sf've etsa, bu“ günkü durumun ortaya çıkması müm- kün olmıyacaktı. Ancak bugünkü ü- zücü ve karışık durum bir defa yara- tılmıştır. Şimdi temenni edilen, ge- lişmelerin daha tehlikeli ve zararı istikametler almamasıdır, Meselâ zarar lı istikametlerden biri, sorumluların, as lında kapatacak delile sahip olmadık- ları halde, “kKapatacağız;” kapataca- gız” nakaratını durmadan. tekrarlamı- larıdır. Bunun sonucu, aslında ölü do- gan AP'nin Gürsel “kapatacağız” dedikten sonra yaratılan polemix- lerie canlandırılmasına benzer bir ge- lişme olabilir! : Bir başka zararlı istikamet İse, yeterli delil olmadığı halde sağ ce- nahın baskılarına uyularak TİP'in kanunlar zorlanarak (o kapatılmasıdir ki 'TİP'e gönül vermiş - ve ihtilâici olmıyan sosyalistleri de yeraltı faa- liyetine zorlıyacak derecede yanlış ve sakat bir davranış olur, Dış Politika Hayalci dostlar (Gecen hafta Tabranda, Amerika Bü- yük Elçiliğinin muhteşem salonia- rından birinde, Türkiye Dışişleri Ba- YURTTA OLUP BİTENLER kanı Hasan Işik ile "Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Dean Rüsk başbaşa konuşuyorlardı. Konu, son yil- larda Türkiyenin dış politikasının EZ lık merkezini teşkil eden Kıbrıs selesiydi. Işik bir ara, Amerika dex leri Bakanından, Amerikanın bu me- selede:'kesin olarak bir vaziyet alıp almıyacağını sordu, Kritik -hattâ so- “&uk- sayılabilecek soru, Işığın güven telkin eden tavrı ve gülümseyen du- daklarında samimi bir İfade kazan'nış olduğundan, Rusk, gayriihtiyari aynı atinosfere girdi. Amerikân dış politi- kasının bu 1 numaralı sözcüsü kısa bir tereddütten sonra, Washington'un için de bulunduğu amlayışsızlık havasını bir kaç 'kelime değişikliği ile şöyle âle getirdi: “- Bu meseleye kesin olarak kaziş mamız ve bir tavsiyede lunmamız h tenkit ediliyoruz ama bu, hiçbir zaman direkt olarak meselenin içine girdiği- miz zaman Mğiiğin; kadar sert bir tepki olmuyo; Rusk'ın iğ "sözleri ilk bakışta son derece yerinde ve görünmektedir, “Işık ve M. Stewart GAME ven ediyorlar UY ik, indi hifi ra 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: