17 Nisan 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

YURTTA OLUP BITENLER e Mili Emniyetin seri toplantıları başlamadan önce, bir Bakanlığın Ka- nunlaria ilgli kısmına bir resmi gö- revli gelmiş ve kendisinin Milli Gür- vehlik Kuruluna (omensup olduğunu ifade ederek, gençlik teşekküllerinin politika ile uğraşmasını oengelliyecek bir tasarının hazırlanıp hazırlanma- dığını sormuştur. Böyle bir hazir- lığın yapılmadığını söyleyen memüur- larla sohbet eden Milli Güvenlik Ku- vtulu mensuhu resmi görevli, Milli Em- niyette ve Milli Güvenlik Kurulunda bu konuda bazı hazırlıkların yvapıldı- gını çitlatmıştır, Resmi görevlinin bu sohbet sırasında söylediklerinden me- murların çıkardığı mâna, hazırlıkların hedefinin özellikle TİP taraftarlarının ele geçirdikleri öğrenci teşekkülleri ci- duğudur, Bu Ziyaretten sonra, İktidarın dav- ranışları daha açık bir şekle girmiştir. Tiyatro eserlerinin kovuşturulmaya başlanması, gazete (o sorumlularının gün aşırı, olur olmaz bahanelerle sav- cılıklara çağrılmaları, daha sonra da Bakanlarla (OMilli Emniyetin sürekli toplantıları “bir şeylerin olacağını"” ifade eden gelişmeler olarak dikkati çekmiştir. Bu toplantılar devam eder- ken, Bakanlardan biri Meclis koridor- larında söyle demiştir : “-- Kanaatim şudur ki, ya Milli Emniyetin elinde bu konuda esaslı bii- gi yok, ya da bize dahi itimad etme- dikleri için söylemiyorlar...” Bu itiraftaki hâyâl kırıklığı açıkça belli olmaktadır. Arzuladıkları öert tedbirler için Kendilerine gerekçe ula- cak kesin delilleri hemen ellerinin alında (bulacaklarını zannedenler, gerçeklerle karşılaşınca herhalde çok üzülmüş olmalıdırlar, Bu arada, CHP iktidarının ,elindeki delillere rağmen komünist cereyanlar hakkında tedbir almadığı iddiası da böylece ciddiyetini kaybetmiştir, Buna rağmen, Süleyman Demirelin Morrison'un miümessiliyken yaptıklarının tenkidini bile aşırı 801 sayanlar, Radyonun yayınlarına Ko- münist diyenler, Türkiyede yeniden bir MeCarthy rüzgârı estirmekte ka- rarlı görünmektedirler. Belki de tar- tışmaları bu yöne kaydırarak, müspet iş yapmamalarını halkoyunun gözln- den saklamak istemektedirler... Bu a- rada, sol için tedbirler ihtiva edeceği ifade edilen bir kanun tasarısının ha- 2ırlandığı da açıklanmış bulunmakta- dır, Arayıp da bulamadıkları fırsat İste Hall “runcun İzmirde TİP Ge- nel Sekreteri için yaptığı açıklama tam bu günlere Tastlamıştir. MHİL Em AKİS, 17 NİSAN 1905 malzemelerini kifayetsiz bu- ağzından, bu ilcumlara hiç de, Türk-İşin 'TİP'i kapatmak için Hü- kümetle bir komploya 'iştirâk ettiği t4- diasını uyandırmıştır, Tuncun açıkla- masının ardından Başbakan Ürgüplü ile İçişleri Bakanı Akdoğanın, TİP hakkında tahkikat açılabileceğini ve bu Parti hakkında bir icrai karar al- nabileceğini ima eden acele beyan- ları gazete sayfalarını dolduruveriniş- tir. İktidarın davranışları süratle, TİP hakkında bir tahkikat açıldığı man- zarasını verecek hele girmiştir. Zon- —Açıklamam yanlış anlaşıldı. AN olayları TİP'in tahriki *e olmuş gibi gösterilmek isteniyor. Hal- buki ben Parti içindeki bazı yönetici- lerin telkinleri ve konuşmalarından bahsetmiştim...” Bütün bu gelişmeler (karşısında 'TİP'in tutumu ise, iddiaları kökten va- lanlamak ve gazete sayfalarına geç- mek imkânının bir daha doğmuş Ol-, masını fırsat bilerek propaganda yap- maktan ileri geçmedi. Önce bir bildir! yayınlandı, meselenin tertip olduğu. bu tertibe Türk-İşin de katıldığı ileri sürüldü, Ancak bunun veterli olma dığı görülünce, Genel Başkan Meh- met Ali Aybar ayrica bir basın top- lantisı yapmak zorunda kaldı, Bu bü» Demirsoy vazifesi başında i Akıl için yol birdir ama. guldak olaylarını da TİP'in tertiple- diği inancını yaratacak şekilde, TİP Genel Baskanı Mehmet Ali Aybarın sorguya çekilmek İstenmesi, Kocaeli TİP Merkezine yapılan polis baskını, şu günlerde günün sunsasyonel haber- leridir, Oysa daha, Halli Tuncun açik- laması bile nihayet bir iddiadan 'ba- rebtir. Hattâ, yaptığı açıklamayı çok aşan tedbirlere ve propagandaya giri- şildiğini gören Halil "Tunç dahi, du- ruma tahammül edememiş ve yeni bir açıklamaya lizum görmüştür. Türk-İş Genel Sekreteri bu defa, İzmirde yap- tığı basın toplantısında TİP'in tü- münün değil baz (yöneticilerinin Türk-İşe baskıları Üzerinde dürduğu- nu beliriniş ve şöyle pe 4 sın toplantısının dikkati çeken tarar, Kuasla Türk-İş yönetleileri arasında geçen konuşmanın kesinlikle yalan- lanmaması, Halı Tuncun açıklamalı rından biraz da zorlanarak çıkamlan, “TİP işçiyi ordu ile çarpışmaya teşvik etti” iddiasına karşı çıkılmasıdır. Meselenin gerçek boyutları Büzün için Dick bir parti ahküm edecek ve kapattıracak de- Wilerin mevcut olup olmadığı bilinme- mektedir. Hattâ Kuasın çabasıyla (/- gili iddianın doğruluk (derecesi Dile kesinlikle anlaşılımsş değidir. Gerçi Kuas, 'TİP'in ikinci adamı durumunda ve sözleri ile partiyi bağlıyacak 80 rumluluktadır. fakat kendisi aynı 74 manda Türk-İş Yönetim Kurulunun