17 Nisan 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
YURTTA OLUP BİTENLER “ Parlâmento üyeleri şu ödenek mesele- sinin umumi efkârdaki tepkilerini bir türlü anlayamazlarken çizdiği memie- ket levhasinin nasil o gerçekleşeceğini söylemiyordu. Zira, dediği gibi “cehalet, sefa'et, yokluk ve fıkaralığı âbideleştirmek, şi- irleştirmek” elbette ki fayda sağlamaz ama bunlara karşı savaşın hangi usu!- lerle, hangi silâhlarla, hangi zihniyetle yapılacağını izah en de “Ne çok seversin Anadoluyu” türküleri söylemek kurban eti (Oyiyemeyenletin karınlarını doyuracak bir gida niteliği taşımamaktadır, Koalisyon Başbakanını oGürse'den buldu, programını İnönüden aldı. Şim- di de; anlaşılıyor ki fikirlerinin ilham perisi Polly Anna olacaktır. Allah hepimize kolaylık versin, işçiler Sam Amca ve İvan Dayı (Kapaktaki çekisme) undan bir sline önce Ankarada, Ye- nişehirdeki Tuna sokağında bir inşaatın üstünde bulunan bir levha kaldırıldı, Levhada, -“Amerlkan Yardım Heyeti” diye bi- linen Milletlerarası kınm İâtı- yardımıyla yapıldığı belirtilme: teydi. İnşaatın sahibi Türk-İştir. Tür kiyenin en büyük, en güçlü, 600 bin ik yesi ve ayda 100 bin lira aldat geliri o- lan işçi teşekkülü kendi Genel Merx«ez binasını amerikalılardan alınan parav- Ja yaptırmaktadır. Amerikalılar bu in- saat İçin 2 milyonu hibe. 2 milyonu Kredi olmük Üzere 4 milyon liralık bu yardım yapmışlardır. Fakat Türk-İse “köklü dışarda teşekkül” s'lâhıyla hö- cumlar başlayınca dev Kkonfeğerasyo- nun yönetleileri sevimsiz AID levhai- sırı inşaatın üzerinden Kaldırmayı 2 kılıca bir davranış saydılar. Hemen hemen aynı günlerde bir başka işçi çevresinde bir başka hava esmekteydi. Zonguldak olayları, en 2:- vade Hükümetin ve bilhassa bazı Ba- kanların tecrübesizlikleri odolayısıyla tak vermiş. silâhlar atılmış, ölü- ler ve yaralılar ortaya çıkmıştı, Tür- kiyede ilk defa işçi kanı akıyordu. Bu- his konusu çevrede eller memnunluk'a uğuşturuldu: Tarihi an, gelip çatmıs- Gü! İşçilere okuduğu &itapların çerçe- vesinden çıkamamış, romantiz taolai- Mi yahut özel maksatlı kimseler de ka- tıldilar, Daha ne bekleniyordu? Niçin flemiye atılınmıyordn? Türk-İşin - Genel Sekreteri o Halil “Tunç, Tİ.P.in Genel Sekreteri Riza 6, : Kuasın kendisine böyle bir hava için- de gelip bir teklifte bulunduğunu & çıkladığı zaman -Halil Tunç bu açıkla mayı İzmirde bir basın toplantısında yapti- işçiler arasında bir kıpırdanms nın mevcudiyeti sezildiği icin memle- ket dikkatle doğruldu. Hali! Tunçun açıkladığı şu oldu: “— Zonguldak olayları sirasinda TİP Genel Sekreteri Türk-İşe gelerek bize *'Ne duruyorsunuz? Size bağlı bü- tin işçilere emir verin, hedef Zonguldak deyin. Bu gaye uğrunda işçiyi carpiş- maya dâvet edin' dedi, Kendisine “I$i- me karşı çarpışacaklar? Orada işçi ile ordu karşı karşıya bulunuyor denli, Türkiye İşçi Partisi Genel Sekreter! bu mukabelemiz karşısında aynen şu ce- Tunç “her an ispata hazırım” dediğim göre, ciddiyete en yüâkin olanını teşki| etti, ALD levhası Sam Amcanın imzası- nı taşımaktadır ama, “İhtilâlci Sosya- lizm Metodları" İvan Dayının dünya proleteryasına bir vakitler açıktan, şimdi kapalı şekilde tavsiye ebliği ha- reket tarzıdır Bu hafta imesiskelğ çeşitli çevre lerinde T.R.T, yi de, Ödenek Manev- ralarını da, hattâ Kıbrısı da geri :1- rek ön plâna çıkan İşçi Meselesi höy- le doğdu, İştah açıcı lokma: İşçi Bugün Türkiyede işçinin bir kaç ba kımdan çok güçlü ve elde edilme- si cazip bir zümre teşkil ettiği hıç Türk-İşin insaati At alan Üsküdarı gecti ' vabı verdi: “Mâdemki işçi ordu ile karşı karşıya, o halde ordu ile çarpışmaya” O zaman Türk-İşin bir yetkilisi, TİP Genel Sekreterine şöyle ded!:; “Siz de işçiy! temsil (ediyorsunuz. Bu işi siz yapın.” Bunün üzrine TİP Genel Sek- reteri “Biz o güce erişmedik. Eriş'iği- miz zaman o işi de vapacağız' cevabi- 01 verğdi,..” Türk-İş Genel Sekreteri bu iddiayı ortaya allıktan sonra bir genelisme yaptı ve Türkiye İşçi Partisinin “İhti- lâle, Sosyalizm. Metoğlarnı"” ile çaliş!'i- &ım ileri sürdü. Böylece TİP, mevcu- diyetini borçlu olduğu Anayasayı töh- rip ve ihlâlle suçlanmış oluyordu. Tun cun hücumu, Türkiye İşçi Partisine yöneltilen o hücumların en sertini W kimsenin meçhulü değildir, Sendikacı- hk bir meslek olmuştur ve sendikacı lar İyi para kazanmakta, bol menfaat sağ'amaktadırlar. Siyasi partiler £ya muhtaç olduklarından işçileri ve on ların teşekkülleriyle yöneticilerin! ken dilerinden tarafa çekmeye büyük ö nem vermektedirler, Nihayet, Ordu ile Gençliğin bir “hareket kabiliyetine sa hip kuvvet” olarak belirdiği ortamdu “İhtilâlel Sosyalizm Metodlari" İle Ne detlerine varmak Isteyenler isci kütle sinde bir ilcüncü “hareket kabiliyetine sahip kuvvet” görmektedirler, Şu am da Işçi, bu Üç sınıf “hırslı o ağam'ın mücadele sahası halindedir. Zonguldak olayları, işçi bünyesin- deki hareketleri ve mücadeleleri bir L AKİS, 17 NİSAN 1965
