17 Nisan 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

aydır hızlandırmak ve açığa çıkartma& bakımından tam bir “katalizör” rolü oynadı. Zonguldak olayları öncesinde de bu büyük kitle içinde ayrılıklar, mücadeleler ve saflaşmalar vardı. An- vak, yeni yeni kendini bulmaya ve bir yaşama ortamına kavuşmaya başlıyan işçiler ve çeşitli sebeplerle işçi mes leleriyle ilgilenenler, işçi haklarının -pek bir karışıklık ve mücadele olms- dan- yukarıdan aşağıya verilmiş olma sından dolayı, düşüncelerinde bir ber- raklığa varamamışlardı. Zaten bu meseleler üzerinde söz &Öy .syenlerin &imisi çok cahili, kimisi çok kitabi, çoğunluk ise genellikle gerçek- lerden uzaktır, Olaylara ve gelişmere Türkiyenin şartları açısından bakab'i- mek için gerekli tecrübeden yokâun- durlar,. Bu tecrübenin Xazanılabi)l- mesi için daha, çok olayın yaşamılma- sı, yılların geçmesi gerekmektedir. Her veni olay, yanlış istikamette olanları uyartacak, olaylara doğru teşhis ko- vanların !se sayılarını artıracaktır, Zonguldak olayları patlıyor Zonguldak olaylarının, sosyal görüş ler Üzerinde âni âenilecek kadar ö- nemi: tesirler yarattığı bir gerçeki'r. Bu olayların doğurduğu karısık ve hiz- ı gelişmeler çeşitli siyasi emeller, için is pirer fırsat sayıldı ve tasarlanan hareketler baslatıldı. Tabii bu haretet- leri n başarı şansı da, harekete giriyşm- rin olaylar hakkında edindikleri fi- wrlerin doğruluk derecesin? bağlı gn'- dı. Nitekim, olayları “beklenen tar'n! büyük işaret" sayanlar hemen ileriye a'ıldılar, fakat biraz sonra dönüp te Ecriye baktıklarında havada, kaldızla- nı farkettiler, Zonguldak olayları, özellikle Türk: İse karşı olan, fakat bugüne kadar su un altında bulunan eğilimleri cesaret endirdi ve harekete geçirdi. Türk-İş “akip bir konfederasyonun nüvesi olg- vax bir İşçi Dayanışma Konseyi kurul- nası teşebbüsü ile TİP ve ons yakın sazı çevrelerin Türk-İşe açıktan hücu- 'na geşmeleri bu çeşitten gelişmelerdir, nguldak olayları sırasında bazı :s- Süzar gazetelerin, Türk-İş Başkanının bir teşhis için vaktin erken olmasından doğan ihtiyatlı beyanlarını “Demirs0y, aylar Komünist işidir dedi” diye tab Vİ ederek yaymaları da bu çevreler t0- alından bir fırsat olarak benimsendi, Bü çevreler, aydınların “her işin altn '4 okmlnist parmağı arayanlara ruy- 'ukları öfkeyi bu yalan haberle Tüzr- Thin üzerine yöneltmek için kullanğgı- sar ve böylece yaratılan çatlak gittikçe büyütülerek, bugünkü duruma getirildi. Zaten Türkiyede en çok görülen AKİS, 17 NİSAN 1965 şey, yalan yanlış haberler karşısında derhal kesin vaziyetler almak ve köp- rüleri berhava etmektir. İhtiyat veya tahkik diye bir alışkanlık mevcut o madığından. eskiden aynı paralelde oldukları kimselerden uzaklaşan'ar, ayrılığa sebep olan ilk olayın doğruluk derecesini anlasalar bile, artık İş ha en geçmiş olmaktadır, Bu lüzumsuz leşme sırasında, Türkiyenin en mi işçi teşekkülü olan Türk-İş, “satılmış olmak”'la, “işçiyi kendi menfaatleri için kullanmak"la, “amerikan uşağı olmak”la itham edildi ve kendini mti- dafaa durumuna sokuldu. Oysa Türk- İşe karş: bu kampanyayı açanlar, öle- denberi süregelen fevri davranışları, yanlış teşhisleri ve gerçeklere uymr- yan kitabi ve dogmatik hükümleri ile, seri bir mücadelede -hele Türkiyenin bulanık ffkir ostmosferinde ve fırsat arayan Sağcı kuvvetleri karşsısında- çok kolay hirpalanabilecek derecede zayıf ve nahif olduklarını unuttular. Nitekim Türk-İş, “en iyi midafan hü- ar ilkesiyle (harekete geçerek, endisine karşı kampanya açanların İadeli bir tek hatalarını. açığa vur- makla rakiplerinin zaafını ortaya oy du TİP'in meseleleri He Tuncun açıklamaları, Türk'ys- de Anayasa düzenine, o demokratik gelişmeve, parlâmenter nizama sami- miyetle inanmış olan herkesi üzmüş- Halil Tune Kılcı çekti YURTTA. OLUP BİTENLER tür. Türkiye İşçi Partisi, kurulduğun: danberi Anayasadan, demokratik hak ve özgürlüklerden bahseden bir t& şekküldür. Bu partinin resmi sözcüleri bügüne kadarki beyanlarında fik olarak ne kadar sola kayarlarsa kay sınlar, hedeflerine demokratik yoldan varacaklarını o belirtmişlerdir. Ancak bu partinin bir şanssızlığı veya öze'- liği, davranışları ile resmi keli arasında sık Sik çelişmelere düşmesi- dir, Türkiye İşçi Partililer demokratik sosyalist olduklarını söylemektedirar, Ondan sonra da, demokratik sosya“ lizmin “uzlasma" ve “mutedil yeliş- me” prensiplerine dayandığını unutas rak hakların ancak Zorla alınabi'ecs- ğinden, Türkiyedek' “burjuva mie8- seseler” yıkılmadan gerçek bir demok- ratik ortam varatılamıyacağımdan dem vurmaktadırlar, Burada unut lan nokta, müesseseleri “tâdil etmek yerine yikmanın, hakları uzlaşma ves va mütedil mücadele yerine 2orla sl- manın, Üslup olarak, demokrasi ile taban tabana 7ıt olduğu keyfiyetidir, Ancak, bütün İsçi Partililerin bu çelişmeler ve bu düşünceler içinde Oi“ duklarını söylemek mümkün değildir, Sırtında sorumluluk taşıyan çok TİP'N bu durumdan şikâyetcidir. Zaten bu çeşit çelişmeler ve müfrit davranışlar daha ziyade 'TİP'in romantik militan larında görülen bir haldir ve parti yö“ neticilerinin bu bet sesleri susturmak ve tasfiye etmek için mücadele 'etme- d'klerini söylemek yanlış olacaktır, Ni. tekim, en son, TİP Altındağ İlçe Yö- netim kuruluna İşten el çektirilmesi de bu mücadelenin açık bir deliMd'r. Bu operasyonun sebebi, Yönetim Ku- rulundak!i bir terzinin durup düturken kuzey havaları tutturmuş olmasıdır. Parti yöneticileri, tüzüğe göre tek Üye vi tasfiye imkânı bulunmadığından, Yönetim Kurulunu toptan götevsia kılmak durumunda kalmışlardır. En büyük zan: Kuas! T İP bünyesindeki bu bet seslerin en belirgin örneği ise Tuncun açıklama sı ile halk oyunun iyice tanıdığı Riza Kuastır, Rıza Kuas ve benzerleri, Tür kiye İşçi Partisinin en zayıf. yaam teşkil etmektedirler, Üstelik Halil Tunç tarafından açıklanan olayın, Kuasın yegâne patavatsızlığı olmadığı da ifade edilmekteğir. TİP Genel Sezreterinin, bundan Bir süre önce yaptığı bir Kütahya seyahâ- tinde de sonuncusuna benzer bir müna sebetsizlik örneği verdiği Türk-İş çev relerinde. anlatılmaktadır, o Türk-İş Başkanı Seyf! Demirsoy. bir muhabirine bu konuda yaptığı açikla- 7