8 Mayıs 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

Akılsız Davranışlar Hiç kimse kusura bakmasın ama, bir hadisenin üzerin- den beş tam sene seçtikten sonra ve o beş sene bu hadiseyle ilgili böyle bir şey yapılmamışken 28/29 Nisan şehitleri için Meclisten saygı duruşu talep etmek her ak- lın kolay kavrayabileceği bir davranış değildir. Bir defa, “şehitler” değil, "şehit" demek lâzımdır. Çünkü, Mende- res İktidarının yüz karası o kanlı günlerde, çok şükür, milletçe kaybımız aziz Turan Emeksizden ibaret kalmıştır. Turan Emeksizin yeri ise manen milletimizin şefkatli yü- reği, bedenen büyük Atatürkün yanıdır. Çok şehidimiz gibi Turan Emeksiz de, milletin şeref ve a için canını ln günün yıldönümünde anılmaktadır. , T.B.M.M.'nde. hadiseden beş sene sonra saygı duruşu neden? Büyük Meclis bir tek ölüm yıldönümünde ayakta, milletin saygısını dile getirmektedir: 10 Kasım günü. Aksi halde, Meclisin, saygı duruşu için ayağa kalk- maktan çalışmak için oturmaya vakti kalmaz. Türk tari- hi o derece çok kahramanla dolu olan şerefli bir tarihtir. Mecliste böyle bir talepte bulunanların asıl maksat- larını anlamak ise daha kolaydır. Bu, elbette ki D.P.'nin siyasi varisi olarak davrananlara karşı belirmiş -haklı- bir tepkinin sonucudur. Bizzat kendi (mensuplarından bazıları tarafından eski D.P.'lilerin tesirinde ilân edilen ve gerçekten de bazı sözcülerinin, yayın organlarının ve hatta -daha az sayıda da olsa- temsilcilerinin sözlerin- den, davranışlarından bu mâna çıkan A.P. ne kadar D.P. ye yaklaşırsa bu tepki o derece artacak, şiddetlenecektir. Türkiyedeki kuvvetler dengesi böyle bir yolu tutanların sonda kafalarını dajma kayaya çarpmaları sonucunu ve- recektir. imdi, durum bu iken A.P.'nin böyle hır önerge kar-. ısısındaki, akıllıca tutumu işi hiç mesele yapmamak, is- terse bir oy da kullanmamak, ayağa kalkıp saygı duru- şunu yapmak ve hadiseyi kapatmaktı. Halbuki A.P. -galiba Dördüncü Koalisyonun kaderi bu- gene biç yok- tan, hiç sebepsiz başına bir dert almış, bazı tadsız tartış- malara yol açmış, tabii gücü bunların üstesinden gelme- ye de yetmemiştir. Böylece ne İsa memnun edilmiştir, ne de Musa. Gökhan Evliyaoğlunun o ithamlanndaki gerçek payı nedir? Bu konuda herkes bir inanç sahibi olabilir. Ama, A.P. hiç olmazsa dış görünüşte, eğer elinden geliyorsa, bu ithamların haksızlığını ne kadar ortaya koyabilirse o nisbette kendisini de, memleketi de huzura kavuştura- caktır. 27 Mayıs bir gayrimeşru idarenin odevrilmesidir ve bu hedefe 28 Nisanda atılan adımla varılmıştır. A.P. aya- ğa kalksa da bu budur, ayağa kalkmasa da.. O halde, bir gerçeği çekişme konusu yapmak basiret midir? dan uzaklaştırmış, fakat Fişek Danış- tayda bu kararı iptal ettirerek görevi- ne dönmüştür. Seçim ıslahatı mı? Bütün bu değişikliklerin sebebi Fa- ruk Sükan tarafından şöyle izah edilmektedir: — Islahat yapacağun!" Bakanla AP Grup salonunun kuli- " sinde görüşen AKİS muhabiri, bu 1s- lahatın nasıl ve hangi sebeple yapıla- cağını sorduğunda, kendisinden şu ce- vabı almıştır: "— Sağlık Bakanlığı teşkilâtı çok kötü durumda. Düzelteceğim. Hasta- haneleri ve hizmetleri sınıflandıraca- gım!" Oysa çok kimsenin kanaati, Sağlık AKİS, 8 MAYIS 1965, Bakanlığının, Türkiyedeki bakanlıklar içinde belirli reformlara girişebilen ve vazifesini yapabilen bir-iki bakanlıktan biri olduğudur. Sıtma savaşı bu Bakan lık tarafından, feci denecek imkânsız- lıklara rağmen, başarıyla sonuçlandı- rılmış, veremle ve diğer önemli hasta- lıklarla etkili mücadele açılmış ve 27 Mayıstan sonra da köklü bir reforma, sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi- ne girişilmiştir. |. Bakanın bahsettiği sınıf landırma ise çok eski tarihte ya- pılmış bir iştir. Üstelik bu sınıflandır- manın aksıyan tarafları. CHP'li Sağ- lık Bakanı Kemal Demir zamanında tesbit edilmiş ve bunları düzeltmek i- çin bit yönetmelik hazırlanmıştır. Buna karşılık, ıslahat yapacağını, hastahaneleri sınıflandıracağını söyle- yen Faruk Sükan, Bakanlığa geldiğin- de ilk iş olarak bu yönetmeliğin yü- rürlüğe konmasını durdurmuştur. Üs- telik Sükanın, bu zelzele şeklindeki ha- reketlere girişirken verdiği açıklar, söz leriyle niyetleri arasında büyük fark- lar bulunduğu intibaını uyandırmakta- dır. Meselâ, Balıkesir Sağlık Müdürü Sivasa nakledilmeden önce AP Balı- kesir milletvekili Ahmet İhsan Kırımlı nın Sağlık Bakanlığına yaptığı müte- addit ziyaret, dikkatlerden hiç de kaç- mamıştır. Celâl Bayarın hasta olduğu gerekçesiyle tahliyesinde bu gerekçeye 13