17 Temmuz 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

YURTTA OLUP BİTENLER Millet Beytülmal ürkiyede demokratik rejim bir za- T fer kazanmış bulunuyor. Türkiyede demokratik rejimin, bir takım kimse- lerin -İnönünün tabiriyle- "beytülmale fütursuz el uzatmalarına imkân veren rejim olmadığı" tescil edilmiştir. 27 Mayısın getirdiği en kıymetli müesse- selerden biri olan Anayasa Mahkeme- si, memleketin tek sahibinin bir mil- letvekili ve senatör çoğunluğu olmadı- ğını, onlar neye el kaldınrlarsa onun gerçekleşmediğini, memleketin başka sahiplerinin de bulunduğunu o göster- miştir. Bir milletvekili ve senatör ço- gunluğu kendi maaşını arzuladığı gibi yükseltecek, fakat kimse buna ses çı- karamayacak! Bu, zihniyet bir tarih- lerde kendi Grapunu “Siz isterseniz, Hilafeti bile geri getirebilirsiniz" diye yağlayan, ama sonu çabuk gelen bir zihniyetin son kalıntısıdır ve Anayasa Mahkemesi, İttifakla aldığı kararla ronu ebedi karanlıklara gömmüştür. Milletvekilleri ve senatörler, esası Anayasada çizilmiş olan halklarından zerre fazlasını alamayacaklardır. Bunun, demokrasiyi bir "oyların fütursuzluğu" sayanlar kadar demok- rasiyle Türkiye gibi bir omemlekette hiç bir şeyin halledilemeyeceğini sa- nanlar için de ders yerine geçmesi lâ- zımı Arkalarında bir de siyasi te- şekkül bulunan, ama kendileri her par- tiden bir grup parlâmento üyesi "ma- aşlarımıza zam" diye ayaklanıyorlar. Karşı çıkanları oylarıyla susturuyorT- lar. Kendi tekliflerini kendi oylarıyla kanunlaştırdıktan osonra "Paralar!" diyorlar. Karşılarına, Meclisin ita â- mirl çıkıyor: "Siz bu paraları alamaz- sınız, çü kanununuz Anayasaya ki Ateş püskürüyorlar. Fuat Sirmeni değiştirmeye o kalkışıyorlar. "Milli iradeye karşı geliyorsun, halin duman olur" diyorlar. Bunun üzeri- ne Fuat Sirmenin yanma umumi ef- kâr, memleketin sağlam kuvvetleri ka- tılıyor. Gençler sokaklarda ianeler top- luyorlar. Bizimkiler gene ateş saçıyor- lar: "Bunlar Parlâmentonun şerefiyle, haysiyetiyle oynuyorlar!" Ve savcıla- rını bu gençlerin üzerine yürütüyorlar. Kendi gazetelerinde manşetler, tehdit- ler. Hele o Zaferler, hele o Adaletler. Ama bu sefer, karşılarına bir başka ka- ya dikiliyor: İsmet İnönü. İsmet İnö- nünün sözü bütün Türkiyede akisler yapıyor: "Beytülmale kimsenin do- kunmasına müsaade etmeyeceğiz." Bu sözün bundan daha bir kaç haf- ta önce, gözlerini para hırsı bürümüş çevrelerce nasıl hücum konusu yapıl- dığı hiç unutulabilir mi? Neler ve ne- ler söyleni Ama görüldü ki, 1966 artık 1960 öncesi değildir ve beytülmale sahiden dokunulamaz. Eğer bu "fütursuz oy çoğunluğu"nun karşısına kimse çık- masaydı paralar cepteydi. Paralar, mil letin hazinesinde kalacaktır! Ne mal, bunlar! A vayasanın | kararı bir başka eğlen- celi gerçeği de gözlerin önüne çı- karmıştır. Zafer, A.P.'nin organı Za- fer, hiç sıkılma duygusu tanımaksı- zın bu haberi nasıl vermiştir, bilir mi- siniz? "AP açtığı bir davayı kazandı — Anayasa Mahkemesi M. Vekilleri Ma- aşlarına zammı dün reddetti — Ada- Anayasa Mahkemesi üyeleri iptal kararından sonra Rejimin zaferi 17 Temmuz 1965