DÜNYADA OLUP BİTENLER Sudan Karanlıkta vuruşanlar Siyah Afrikanın en kalabalık bölgesi olan Sudanın güney eyaletlerinde, bir süredir, amansız bir çarpışma var. Sudana komşu ülkelerden alınan ha- berlere bakılırsa, bu eyaletleri kapla- yan balta girmemiş ormanlarda güney- li çetecilerle hükümet 'kuvwvetleri her- gün biraz daha şiddetini arttıran bir boğazlaşmaya tutuşmuşlardır.' Sudan- lıların nasıl çenkci ve hunhar bir mil- let olduğunu bilenler için, çarpışma- nın zaman zaman ne kadar tüyler ür- pertici bir manzara aldığını tahayyül etmek, güç olmasa gerektir. Sudandaki çarpışma bir ideoloji çar- pışması sayılamaz. Güney eyaletlerinde silâha sarılanları komünist olarak dam- galamak mümkün değildir. Bunlar, yak nızca, asırlar boyu süren omüslümi arap hakimiyetinden kurtulmak isle” yen kimi hristiyan kimi oputatapan zencilerdir. Zenciler, bu hakimiyetten . yeni kurtulmaya (o çalışmıyorlar, İlk önemli ayaklanmaları daha Mareşal Abbud yönetimi sırasında, 1955 yılın da olmuştur ve o zamandan buyana, Güneyde devamlı bir huzursuzluk var- dır. Bu huzursuzluğun Mareşal Abbud yönetiminin devrilmesinde büyük bir payı olduğu hâlâ hatırlardadır. Sudanın güneyine huzur, yeni yö- netimle birlikte de gelmiş değildir. Bi TÜRK TİCARET BANKASI SON PARAYATIRMATARİHİ11EYLÜLCUMARTESİ 4 Eylül 1965 (Reklâmcılık: 3299 — 506) tumda işbaşına geçen yeni yöneticiler. güneylilerin Sudan birliğini parçala- malarından korkmuşlar ve zencilere bazı bölgesel imtiyazlar vermek ve on- ların merkezi hükümette daha yük- sek oranlarda görev almalarını sağ- lamakla Güneyde gelişen bağımsızlık veya federasyon akımlarını önleyebile- ceklerini sanmışlardır. (Fakat evdeki hesap çarşıya uymamıştır. Nihayet geç- tiğimiz Temmuz ayırım (başlarında, hükümete alınan bir güneyli politika- cıyı beğenmeyen öteki güneyliler kabi- neden çekilince, ülkenin bölgesi e di çatışma yeniden alevleni- vermişt Hartumlu yöneticiler Güneydeki â- yaklanmanın bazı komşu devletler, bu arada Çombenin Kongosu tarafından kışkırtılıp desteklendiğini ileri sürmek- tedirler. Gerçekten, Kongodaki iç sa- vaş sırasında kongolu âsilere Sudan- dan silâh kaçırıldığı düşünülürse, şim- di Çombenin bunun öcünü almak is- teyeceği iddia edilebilir. Fakat bu- gün Sudanda bütün olup bitenlerin so- rumunu Çombenin üzerine yıkmaya imkân yoktur. Bugün sudandaki en büyük güçlük, kimsenin ne istediği ko- nusunda kesin bir düşüncesi olmama- sıdır. Ne Hartum Güneye ne kadar ta- viz verebileceğini tam olarak karar- laştırabilmiştir, ne de güneyli politika- cılar amaçlarının ne olduğunu kesinlik- le kestirebiimişlerdir. Bazıları bağım- sızlık isterken, bazıları federasyon te- zini savunmaktadırlar.İşin kötüsü, kimse bir görüş üzerinde birleşmezken, herkes Güneyi kendisinin temsil etti- ğini ileri sürmektedir. e Böyle olunca, bu karanlıktaki döğüşün olumlu bir sonuca ulaşmasına şimdilik en ufak bir imkân bile yoktur O K UYOR 21