4 Eylül 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

4 Eylül 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ss İ Filmler "Haremde Dört Kadın" Önümüzdeki sinema mevsiminin film terinden biri olan "Haremde Dört Kadın", türk sinema seyircisini, uzun bir aralıktan sonra bir Osmanlı paşa sının haremine sokmağa hazırlanmak tadır. Uzun bir aralıktan sonra diyo- ruz, çünkü savaş öncesinde Muhsin Ertuğrulun birkaç Oo filminden, savaş sırasında "geçiş devri" yönetmenleri- nin bazı filmlerinden sonra Osmanlı devrinin toplumsal yaşayışını ele a- lan filmler hemen yok denecek kadar azalmış, ancak uydurma bir "tarihi filmler" çığırı açılmştı. Kapkaççı bir sinema endüstrisinin elinde bu çığır "cıvımak"tan başka bir sonuç verme- miş, beyazperdede Barbaroslar, Fatih ler, Lâle devirleri mukavva dekorlar, tahta palalar, yabancı filmlerden a- şırma deniz savaşı sahneleriyle, Yıl- dırım Beyazıtın posta ulağını telgraf direkleri arasında (doludizgin göste- ren bir başıbozukluk ve o lâubalilikle seyircinin tam sömürülmesine oyönel- mişti. "Haremde Dört Kadın" herşeyden N E M AA önce bu yönden, "prototip"lerinden ayrılmaktadır: Genç yönetmen Halit Refiğ ile son yılların en güçlü roman- cısı Kemal Tabirin hazırladıkları se- naryo, bir Abdülhamit e gün- lük yaşayışından bir kes vermeğe çalışırken, bunu dikkatli, ie se- yirciye saygılı bir tutumla yapmakta- dır. "Haremde Dört Kadın" zaten bir "tarihi film" değil, bir "çağ filmi"dir. Bu çeşit filmlerin en önemli niteliği, belli bir çağın özelliklerini yansıtma- sıdır. "Haremde Dört Kadın” tipleri, kahramanları, kahramanlar o arasın- daki ilişkileri, çağın dekor ve giyiniş- lerinin, gelenek ve göreneklerinin, dav Tanışlarının titizlikle verilmesi obakı- mından bizim ilk gerçek "çağ filmi" miz sayılabilir, Kemal Tabirin usta- ca hazırlanmış diyalogları bir yandan "çağ filmleri" için gerekli dikkati e- sirgememesi, bir yandan Kemal Ta- hire vergi mizahi, duygusunu taşıması önünden üzerinde odurulmağa değer bir özellik taşımaktadır. Yerli film- lerde diyalogların, en çok titizlik is- teyen bir alanda en çok ihmal edilen bir unsur olduğu gözönüne getirilirse. . etmektedir. Bir başka olay, "Haremde Dört Kadın" bu bakımdan da ilgi çekmektedir. Bir çağ filmi olan "Haremde Dört Kadın"da tabiatiyle konunun geçtiği döneme bağlı tarihi bazı olaylar da yer almaktadır. Senaryocular, bu o- layları okahramanlarının özelliklerini belirtmek, değişik tipleri öne sürmek- te başarıyla kullanmaktadırlar. Mese- lâ, paşanın yeğenlerinden birinin ka- rıştığı Jön Türk hareketi bu olaylar- dan biridir.Bu olay, gerek paşanın, gerek yeğenin, gerekse yeğeni seven haremden iki kadının kaderini tâyin Osmanlı ülkesinde Batı (oemperyalizminin çı- karlarının çatışmasına yol açan Ana- dolu - Bağdat demiryolu imtiyazının ele geçirilmesi mücadelesidir. Bu o- lay, bir Abdülhamit paşasının karak- terini, Osmanlı toplumu içindeki ye- rini, paşalar arasındaki çekişmeyi yan- sıttığı gibi, ufak bir dokunuşla Batın emperyalistlerin oiştahasını kabartan Osmanlı ülkesinin durumunu da orta ya koymaktadır. Kümes hayatı Bununla birlikte, ("Haremde Dört Kadın'ın asıl ağırlık noktası, top- lumsal yaşayış üzerinde toplanmakta gelenekleri, (o sıkı kuralları, okendine mahsus yaşayış tarzıyla bu dar, içine 4 Eylül 1965 Haremde Dört Kadın Kümesteki o güzellerden o üçü 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: