4 Eylül 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

Kadınlar isterlerse.. 29 Ağustosta, Ankarada Merkezde yapılan ön seçimleri, çok yakından izledim, CHP'nin birkaç ilçesinin dı- şında, kadın delegelerin ancak ço küçük bir azınlıkta oldukları açıkça görülüyordu. Halbuki aylardanberi, hiç durmadan, kadınların, Türkiye Büyük Millet Meclisine girebilmeleri tezini savunup duruyorduk. Basın, kadın teşekkülleri, siyasi partiler bu konuda, çok etkili olmamakla bera- ber, küçümsenemiyecek bir faaliyete girişmişler, hiç olmazsa fikrin tohu- munu atmışlardı.Ön seçimlerle il- gili bir gerçek, bunun hiç de güç ve imkânsız olmayacağını ve kadınların, bazı imkânları kullandıkları tak- dirde ön seçimlerde, büyük bir güç olarak ortaya çıkıp, istedikleri ka- dınları Büyük Meclise götürebilecek- lerini göstermiştir. Siyasi Partiler Kanununun 29. maddesine göre siyasi partilerin Türkiye Büyük Millet Meclisi üye- liği içlin yapılacak seçimlerde göste- recekleri adaylar, her seçim çevre- sinde parti seçmen kütüğüne kayıtlı bulunan bütün parti üyelerinin katı- labilecekleri bir ön seçimle tespit e- dilir. Demek ki bundan sonra siyasi partilere kaydolma imkânına sahip bütün vatandaşlar ön seçimlere ka- tılıp, memleketin kaderini elinde tu- tan kimseleri bizzat seçeceklerdir. Şu halde Türkiye Büyük Millet Mec- lisine çok sayıda kadın sokmak iste- yen kadınların yapacakları en kestir- — daima bu ayakkabılar ogiyilmekte ve dizde biten çorap yerine, bazen de, bu yıl çok moda olan renkli, uzun ço- raplar tercih edilmektedir. Pratik bir gençkız kıyafeti de etek - pardesü takımıdır. Meselâ, belirsiz eko seli mavi bir etek - pardesü takımının aynı renkte, uzun mavi çorapları ve ince deriden yapılmış, az ökçeli, atkı- lı, mavi ayakkabıları vardır. Takımın içinden ise mavi bir erkek gömleği gi- yilmektedir. Düz hat bu mevsim, daha çok spor olarak kullanılmakta, evaza etek de fantezi olarak, şık bir yere, dansa gitmek için giyilmektedir. Evaze etek- lerin bluzları vücuda yapışıktır. Düz eteklerle ise kalın, düz, vücuda yakın, fakat vücuda oturmayan sveterler gi- 32 me iş, Siyasi partilere girerek, ön seçimlerde oy kullanacak delege sı- fatını kazanmaktır. Çünkü, eskiden olduğu gibi, bu partililer,' bundan böyle ayrıca bir seçime tâbi tutul- mayacaklar ve doğrudan doğruya de- lege olarak 'istediklerini seçme hak- kını kullanacaklardır. Burada ilginç bir mesele daha meydana çıkmakta, kadınların, özelikle aydın çevreler- deki kadınların siyasi partilere kay- dolmaları büyük bir ihtiyaç olarak kendisini hissettirmektedir. Bilindiği gibi, Anayasamızın 119. maddesi me- murlarla kamu iktisadi o teşebbüsle- rinin yönetim ve denetim işlerinde çalışanların ve kamu yararına çalı- şan derneklerden özel gelir kaynak- ları ve özel imkânları kanunla sağla- mış olanların, Merkez kurullarında görev alanların siyasi partilere gir- melerini yasaklamıştır. Böylece, ay- dınlarımızın çoğunluğunu kapsayan bir kadro. Türkiye Büyük Milleti Mec- lisine girecek olan adayların seçil- mesi konusunda etkili olamamakta- dır. Memur olmayan, siyasi partile- re girme yasağının dışında kalan, tahsil yaptıkları halde (o çalışmayan veya. çalışamıyan ev kadınları, ön se- çimlere katılacak niteliği kazanarak, Büyük Meclislere en iyisini seçme ve götürme konusunda gerçekten fay- dalı olabilirler. Bu arada, kadın dâ- valarını samimiyetle o savunabilecek nitelikteki kadınları seçmek de, her- kesten çok onlara düşen bir görevdir. yilmekte, bunlar eteğin üstüne düşü- rülmektedir. o Evaze eteklerle giyilen İKİNCİ BASKI Mezarlarında Yaşayanlar... Necmi ONUR'un bu eseri, petrol dağının öte yüzündeki mağara- larda yaşayan insanların hayat hikâyesini dile getirmektedir. Genel dağıtım: Kültür Kitabeyi Ankara cad. 02 — İst. (AKİS: 507) Kadınlar isterlerse, hem bu konuda, hem de Büyük Meclislere niteliği o- lonları seçme konusunda, kendi güç- lerine dayanarak, en az erkekler ka- dar etkili olabilirler. Kadınların da- yanak noktaları, parti merkez kon- tenjanlarından çok, ellerinde tuttuk- ları bu güç olmalıdır. Siyasi Partiler Kanunu, kadının siyasi ohakkını kullanabilmesini bu .yönden çok kolaylaştırmış, bu alan- da kadına ilk defa gerçek anlamda bir eşitlik tanımıştır. Adayları seçe- cek olan delegeler parti yönetim ku- rullarının düzenledikleri seçimlerle seçildikleri ozamanlar, kadınlar ha- liyle bir kenarda kalıyor, politika ile çok yakından ilgili ve parti kademe- lerinde çalışan birkaç kadın dışında delegelerin büyük (çoğunluğunu er- kekler teşkil ediyordu. İşte o zaman yapılacak şey, erkeklere, "Aman, hiç olmazsa bir kadına oy verin" demek- ten ibaret kalıyordu. Eğer kadınlar isterlerse, eğer ka- dınlar önlerine çıkan bu imkândan faydalanabilirlerse, Atatürk i ve demokrasi yolunda erkeklerle tanı bir eşitlik içinde, istedikleri siyasi çalışmaları (o yapabilecekler ve önü- müzüeki yıllar içinde türk parlâ- entosu, en ileri toplumlarla kıyas edilecek şekilde, kadın üyeye sahip olacaktır. Artık iş, başa düşmekte- ir! Jale CANDAN bluzlar ise çoğunlukta ya eteğin içine girmekte, ya da belde bitmektedir. Bu hat esas olmak üzere, iki çeşit tayyör vardır. Düz etekli, düz, fakat parlak renkli tayyörler gençler için yılın mo- dasını teşkil etmektedir. Bunların ce- ketleri klâsik olup, erkek yakalıdır ve oldukça uzundur. Meselâ canlı sarı bir yünlü tayyör parlak siyah bir bluzla, siyah bir bere, siyah çizme ayakkabı- larla giyilmektedir. Aynı şekilde kır- mızı tayyörlerle oboncu mavisi tay- yörler de çok modadır. İkinci tip gençkız tayyörünün ete- ği, parçalı kloşlarla yapılmıştır.. Üstü ise, eteğe uygun evaze bir ceket olup. bele hafifçe oturmuştur. En fantezi kıyafette bile gençkızlar oldukça spor çantalar, bereler kullanmakta, böyle- ce özel bir hava kazanmaktadırlar. 4 Eylül 1965