4 Eylül 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

YURTTA OLUP BİTENLER C.K.M.P'yi idare edenler "İpin ucu bendedir" den 42'si emekli subaydır. Bu miktar, aday adaylarının mesleki gruplara gö- re tasnifinde ikinci sırayı işgal etmek- tedir. 28 üyeden meydana gelen Genel Yönetim Kurulunda ise, çok sayıda e- mekli subay bulunmaktadır. Türkeşin Genel Başkan seçilip, es- ki' partililerden bir kısmımın istifa et- mesinden sonra CKMP, milliyetçi ve mukaddesatçı geçinenlerin iştahını çe- ken bir parti haline gelmiştir. (e Prog- ramda yapılan değişikliklerden sonra partinin, ırkçı ve kafatasçı bilinen kimseler tarafından desteklenmesi de göstermektedir ki, CKMP karanlık bir "nasyonal sosyalazm"e yönelmiştir. Partinin Yüksel Caddesi ile Konur Sokağın kesiştiği bloktaki Genel Mer- kezine gidenler, orada, sıkı bir disip- linle (o karşılaşmaktadırlar. o Partinin yüksek kademesinde bulunanlar birbir- lerine rütbeleriyle hitap etmektedirler. Genel Başkan Türkeşin Genel Merkez- deki adı "Albay"dır. Bir karargâh ha- vasını andıran Genel Merkezde, "ast" ve "üst" havası içinde birbiriyle soh- bet eden üyelerin üzerinde en çok dur- dukları konular, Osmanlı İmparator- 8 larının bilinmeyen tarafları, Napolyon ve Hitlere ait hikâyelerdir. Bazen de eski türklerin yaşantı ve geleneklerin- den söz açılmakta, konu enine boyuna tartışılmaktadır. Bazı masalarda, eski türk kahra- manlarının fotoğrafları bulunmakta ve her vesileyle bu kahramanların me- ziyetleri, cesaretleri, savaş kaabiliyetle- ri dile getirilmektedir. Meselâ, Türkeşin Sekreteri olan za- tın masasında, Doğu Türkistanlı kah- raman Osman Baturalp İslambayın bir dergiden kesilmiş fotoğrafi bulunmak- tadır. Fotoğrafın altında da şu satır- lar yer almaktadır: "1941'den 1951'e kadar komünistlerle Altay dağlarında amansızca saıvaştıktan sonra esir düşen Türkistanlı kahraman Osman Baturalp İslambay Türkeşin Sökmen fotoğrafı me- rakla min. "— Efendim, bize ırkçı, milliyetçi, kafatasçı diyorlar. Ne ilgisi var bunla- rın? Biz Dokuz Işık adlı broşürümüz- de ve programımızda ırkçılığa, milli- yetçiliğe ve kafatasçılığa karşı olduğu- muzu açıkça belirtmişizdir. Şurası mu AKİS hakkak ki, soyunu inkâr eden tek mil- let biziz" demekte ve şu soruyu Sor- maktadır: "— İnsanın soyuyla ilgilenmesi, so- yunu sevmesi, soyundan Hi kahra- manları tanıması suç mudur Sekreterin sözünü ettiği, tari Türkeş tarafından kaleme alınan. "Do- kuz Işık" adlı broşür şu cümlelerle sona ermektedir: "Güzel bir tesadüfle yurdumuzun kalkınma esaslarını or- taya koyan görüşlerimiz dokuz ilke ha- linde özetlenmiştir. Dokuz, eski türk- lerde kutlu ve uğurlu bir-sayı idi. Ye- ni Türkiye için de aynı . şekilde uğur getirmesini dileriz." Bu örnekler, kısmen de olsa, parti- nin istikbal için düşündüklerini ortaya koymaktadır. Meseleleri CKMP'nin, seçim arefesinde, Türki- yedeki alaturka politika oyunlarını yürütecek kimselerden yoksun oluşu kendisi için büyük bir şanssızlıktır. Eski CKMP'lilerin istifa (etmeleriyle partide, seçim oyunlarını bilen çok az politikacı kalmıştır. Üstelik, partinin en kuvvetli bulunduğa illerde liste sü- rükleyen omilletvekillerinin partiden istifa etmeleri, seçim şansını daha da azaltacaktır. Meselâ, 1961 seçimlerinde Hasan Dinçerin Afyondan, Nurettin Okun Çarıkından, Seyfi Öztürkün Es- kişehirden sağladıkları oyla, CKMP' nin bu seçimlerde bu illerden alacağı oy arasında büyük fark olacaktır. Ye- ni yöneticilerinin çoğunlukla amatör oluşları ise, CKMP için bir başka şans- sızlıktır. Meselâ Gökhan Evliyaoğlu, Mustafa Kepir ve birkaç politikacı dı- şında kalan yöneticiler, şimdiye kadar tek bir seçime katılmış değildirler. Partinin Seçim Komitesi çalışmala- rını Kemâl Tamer adında, CKMPde yıllanmış bir partili (o yönetmektedir. Seçim arefesinde çok Önemli sayılan Seçim Komitesi (o Başkanlığının, eski bir politikacı olmaktan başka bir me- ziyeti bulunmayan bir partiliye veril- mesi ise parti içinde karışıklıklara yol açmaktadır. Partide, parti programını halika an- latabilecek çapta politikacıların bulun maması da şanssızlık olarak kabul e- dilebilir. Bu yüzden CKMP, radyo ko- nuşmalarına güvenmektedir. Parti a- dına yapılacak radyo konuşmalarını Genel Başkan Alparslan Türkeş aça- cak ve son konuşmayı gene Türkeş ya- pacaktır. Vatandaşların İlk defa 27 Mayıs 1960 sabahı radyodan sesini duydukları Türkeşin (o mikrofonik ve etkili bir ses tonuna sahip olmasının, 4 Eylül 1965