9 Ekim 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

9 Ekim 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir kitap : “Komünizme ve Komü- nistlere karşı türk basını”, Gü- 4” diyor. Anlaşılıyor ki, önceden üç tanesi daha çıkmış. İçinde, gazetelerde yayınlanmış, bizimkilerin malüm antikomünist e- debiyatı var: Yani, “susadım” di- yenlere ““vay komünist!” diyen ede- biyat, 1965 Türkiyesinde komünizme, insanlara verdiği yük ve onlardan kazandığı paha bambaşka ve sahiden feci bir sistemdir. Ama, bizimkilerin tarif ettiği değildir. £ Kriptolarımız da, tabii, komünizmi böyle tarif et- münist buymuş,. Halbuki bu bizim- kiler hiç de böyle şeylerin Opeşinde değil, Demek onlar kom ünist değil. - Ah, bunlar ne budaladırlar! — — — Dedikleri gibi, halis sosyalist!” Bu, kampanyanın fikir sahasın- fiyaskosu, Bir de psikolojik sahaya geliniz, O kitap var ya., Pırıl pırıl basıl- mış, güzel kapaklı, 208 sayfalık ki- tap! Onun satış fiyatı ne, biliyor mu- sunuz? Kendinizi sfkı tutunuz: * li- ra, Evet, bir teklik, Bâyi bundan yüz- de 35 alır. Demek, eloğlu bunu 65 kuruşa maletmiş! 65 kuruşa, adama 208 sayfalık kitabın kâğıdını vermez- ler, Nereden geliyor, bu değirmenin reti yapanlar” geçiniyorlar. geçiniyorlar ve bunu herkes görüyor, . Zaten, hey yarabbi, kitaptaki ba- z1 imzalara bir göz aliniz: Zeki So- fuoğlu, Tekin Erer, iki gül: Orhan Seyfi Orhon - Yusuf Ziya Ortaç çifti, iki de bülbül: Falih Rafkı Atay - Bedii Faik çifti, Yek, yok, bizim bir atasözünü de- ğiştirmeli. “Vaktin çoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol”? derlerdi, Şimdi şöyle demeli: ““Paran çoksa bunla- rin eline düş de, sana bir antikomlü- nist mücadelş yapsınlar, parmağını 1sır1 an sıkı sıkı tenbihatta bulun- W daha öncekilerin 8; O m, bir “milli irade” ve “bek ni * nutku stan Demirel, akşam üzeri otomobille Maraşs hareket etti. Saat 17'de, güneş battıktan sonra Mara şa yetişebilen Demirelin bir meydan- da hazırlanmış olen mitingda konuşup konuşmıyacağı kısa bir süre tereddüt konusu oldu, Fakat saat 1710'da De- mirel* idi. Güneş batalı tam 10 dakika olmuştu. 17.22'ye kadar ko- Başkanı, yorum. Biz, kanun nizam partisiyiz!” âlye seslendi. Güneş battıktan 10 dakika sonra kürsüye çıkan ve 12'dakika karanlık- ta konuşan Demi:elin bahsettiği kas nun'ise -50 maddesinin son fıkrasın- da şöyle diyordu: “Açık: yerlerde, gü- neş battıktan doğuncaya kadar toplu olarak sözili propaganda yapılamaz” Ertesi gün erkenden yapılacak olan Mersin m *'-er' Demirelin isteksizliği yüzünde. w daha yapılamıyordu, Sa- » ye” Ancak bu defa istenen af, “genel af”tı ve is- teyenler mahkümlardı, Fakat böyle- ce, bu seçimlerdeki kampan- yası da “af”lı oluyordu, Mersinin güneşi altında kazalardan getirilen dinleyiciler üç saat Demireli beklediler, Neden sonra kon Tek geçirdiği üç saat boşa gitmişti. Tarsusta da-bir konuşma, yapan Demirel, steşli ve kahraman bir im ile milli iradeden meydana bakan belediye haperiğrüinde “« Vatandaş, her şey olup bittikten sonra kovuktan çıkıp O- yunlar çevirenlerin listesine oy Vver- mel,” Öğleden sonra büyük bir gümbürtü ile Adanaya girildi, Bir dövizde “Üçün cü Süleyman, hoş geldin” yazılıydı. Bu, tereddüt yarattı: Birinci Süleyman herhalde Hazreti Süleymandı, İkincisi de Kanuni Sultan Süleyman olmalıydı, Ama, üsü Berbat Süleymandı. Demirel Dördüncü Süleyman oluyordu, Miting alanı çok kalabalıktı, Me'- rekareye 25 insanın sığacağını söyliyen AP'lilere bakılırsa, meydanda tam 100 bin kişi vardı, Bu rakamı meydanın yüzölçümüne göre çıkardılar, metrekareye 2 kişinin, haline ge sığmıyacağı yo- lundaki fikir AP'lileri epey kızdırdı. Demirel Adanada, daha çok, hafı- yokladı: “— Sevgili hafızamı yokluyorum! Hafızam bundan 10 sene evveline gidiyor” dedi, Bir vecize kadar başarılı ve herhs!- de hikmetlerle dolu olan bu cümle de-

Bu sayıdan diğer sayfalar: