9 Ekim 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

9 Ekim 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS mirel bu arada petrolden bahsederek, yabancı şirketlere muhtaç olduğumuzu bir güzel ispat etti! Plânı tarif ede- rek: “— Plân, ihtiyaçların önceden he- saplanmasıdır” dedi, Bu arada topluluğa: .— neden buraya geldim?” diyş sordu, Çeşitli cevaplarla birlikte: “-- Hakikaten, ne işin var bura da?” diye bir karşılık aldı, Beğenmedi ve açıkladı: “— Siz ne için geldinizse, ben de onun için geldim.” Demirel (konuşurken, bir muhalif gazeteci ile hacıağa kılıklı bir adanalı arasında şöyle bir konuşma geçti: Gazeteci — Kaç kişi var burada? Adanalı — Sence ne kadar? Gazeteci — :5 bin falan, Adanalı — Olur mu kardaşım! Ben her gün bu işle uğraşırım. Bu işten an- larım.., Gazeteci — Ne iş yaparsınız? Adanalı — Pamukçuyum. Sevkedi- len pamuğun kaç balya olduğunu bir bakışta, yanlışsız hesaplarım, Bu mey- danda da 100 bin balya, şey, 100 bin AP»li var. Bu konuşmayı sonradan aralarında tartışan o gazeteciler, kıssadan hisse olarak, APvlilerin bu meydana becerik- li iş adamları tarafından pamuk sev- kiyatında kullanılan ousüllerle sevke» dildiklerini çıkardılar. Demirelin konuşması bittikten son- ra kürsünün yanında dolaşıp duran palabıyıklı bir adanalıya: « — Damireli nası buldun?” diye soran AKİS'çi, ondan şu tuhaf cevabi aldı: ı: «- Gelmez olaydı! O konuşurken 6500 liramı çarptılar,..” Demirelin gezilerindeki en büyük hirsizlik budur. Daha önce de Balıke- sirde bir AP'li parasını, Trabzonda bir başkası ayakkabısını çaldırmıştı. Ölüm de yaygın B“ gezilerde hırsızlıktan başka ölüm de yaygın bir hale gelmiştir, Ada- nadan sonra Pazar sabahı otomobille çıktığı Zonguldak ve Adapazarı gezi- sinde, Gerede yakınlarında Demireli karşılayan bir motosikletli genç, bir kamyonla çarpışarak öldü. Daha önce, Orta Anadoluda bir gezisi sırasında kalp krizinden ölen dinleyici ile hiç 1- gilenmemiş olan Demirel, bu olayda ia aynı şekilde davrandı, Son gezisin- ie, Antepte, kendisini karşılamaya ge- en bir motosikletli, bir trafik kazası geçirerek parçalanmıştı, ) Ekim 1965 Demirel Pazar akşamı, dak- ta vasat bir top.uluk önünde İşçi me- > Selelerinden bahsetti. Türkiyede 1şsiz- liğin en büyük problem olduğunu ifads etti, şöyle dedi: “— Her yıl nüfusumuz yüzde 3 gibi hızlı bir tempo ile artmaktadır, Bu, sevinilecek bir vakıadır!” Demirel oZonguldakta da kanunu çiğnedi ve konuşmasına güneş battik- tan sonra da devam etti, Zonguldaktan sonra, Pazartesi gü- nü Sakaryaya gelen Demirel, burada tahminlerin çok altında bir ilgi gördü ve Üstelik yuhalandı. P'ograma göre İzmite ve sonra da İstanbula gidecekti, Ancak İzmitte çok 82 bir kalabalık top landığını öğrenince sinirlenerek, İzmit mitingini iptal etti, Gazeteciler, İzmit AP İl Merkezine bilgi almak ve tele fon etmek için uğradıklarında, kendile- rine telefon için izin vermiyeceğini an- latmak için: “«— Postameden!” diyen ve başka kelime kulanmıyan son derecede asabi bir İl Başkanı ile karşılaştılar. Ne sor- salar, cevap; “««— Postaneden” oluyordu. Bir gazeteci dayanamadı: “«— Bu kızgınlığınız nereden geli- yor?” dedi, İl Başkanı, bunu Yine: ““— Postaneden” diye karşıladı Demirel, bu arada İstanbul teşki- 1âtı ile de temas etmiş ve kara yolu İle gelirse karşılamanın sönük olacağı oe- vabını almıştı, Bunun üzerine, İstan- 7 m YURTTA OLUP BİTEN R bula bir saatlik yol kalmişken, Anka raya dönülerek, hava yoluyla İstanbu- Iş gitmenin daha uygun olacağı fikri ağır baslı ve Başkente dönüldü, Demis ral her halde, bu ikinci yolu, mühen- dis kafası ile daha “kestirme” bulmuş- tu! Demirel, bu derginin çıktığı gün, hava yoluyla İstanbula gidecek Ve İs tediği gibi, iyi organize edilmiş ve bin- dirilmiş AP kıtaları ile karşılanacak» tır. İstanbulda mitingde konuşacak © lan AP lideri sonra Egeya yönelecek, Seçime kadar, imkân oranında dolaş caktır, Ge, Fİ, 52. Demokrasinin teminatı mniyet Müdürü Gündüz Aktuğ, karşısında başı önünde bekleyen delikanlıyı tepeden tırnağa süzdükten sonra, elinde tuttuğu kanun kitabın- dan bazı maddeler okumağa başladı. Delikanlı, Emniyet Müdürünün ağzın- dan dökülen cümleleri duyunca Şâşki- na döndü, Aktuğ, kitabı masanın zerine bırakarak: «— Senin suçun bu maddeye girer, Şimdi seni bu suçunla omehkömeye sevkedersem hayatın mahvolur, Verile- cek ceza, altı aydan Üç seneye kadar hapistir. Yazık değil mi sana? gençsin de,, Niçin böyle yaptın?” dedi, Bunun üzerine, tamirci çırağı Ke- İnönünün bindiği otobüs halk arasında Sevginin fazlası da fazla oluyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: