9 Ekim 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

9 Ekim 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* YURTTA“ OLUP BİTENLER Süleyman beyfendi yarın özel uçakla oraya geliyor, Aman, İyi karşılayın! Programa göre, Beyfendiden başka Sa- adettin Bilgiç de bir konuşma yapacak. Siz de hazırlanın, Ev sahibi sıfatıyla konuşursunuz,” Bu direktif salvosundan sora kısa bir süre susan ve Diyarbakır İl Başkanının İzahatını dinleyen Sükan tekrar gürle- di: «6 — İyi, iyi! Yalnız, civar vilâyetlerin heyetlerini de mutlaka Diyarbakıra ge- tirin. Elazığ, Urfa; Maraş ve Malatya heyetleri de Diyarbakırda bulunsunlar, Diyarbakır kalabalık olsun!” Demirel ve beraberindekiler, bafta Çarşamba sabahı saat 9'da Esenboğadan hareket edeceklerdi, An- cak yelkovanlar dönüyor, akrepler iler- Myor, fakat ilder ortalıkta görünmüyor- du, Demireli epey bir süte Genel Mer- kezde bekleyen kafile, daha sonra Esen- geçen Türkiyede seçim kampanyası, batı- “daki her hangi bir Odemokratik mem'ekete gipta verecek bir sükünet, huzur ve olgunluk içinde cereyan et- miştir, Bundan dolayı hepimiz, ba- ğımsız Başbakan Suat Hayri Ürgüplü ye tesekkür borçluyuzdur, Ürgüpü sadece ba; dikkat, panyalarının tablatında değildir. Bı- rekiniz İnönü veya Demireli, bizim ider takımının en alt basamağında boğaya gitti ve beklemeye orada devam olundu. İleri kafalı, sözüne ve rande- vusuna sâdık, yâni kısaca “batılı” bir insan olan Demirel saat 11,30'da Esen- boğaya geldi! Suratı asıktı, Bu durum, APlilerin hayranlık besledikleri yakı- şıklılığını -Demirel çıplak kafalı, tepsi gibi yuvarlak yüzlü, şişman, gözleri tu haf bakan bir zattır!- bir nebze bozu- yor, güzelliğine. ufak da olsa bir gölge düşürüyordu. Demirelin sinirli halinin sebebi o anda amlaşılamadı, Zira, Salı gecesi Ankarada, “Devrimci Subaylar” imzalı beyannameler değıtıldığını o gün Hükümet ve Milli Emniyetten başka bilen yoktu... Demirelin uçağı saat 1149'te hare- ket etti. Diyarbakır Havaalanında tan- tanalı bir karşılama olmadı, Miting meydanına gidilirken garip bir olay vu kubuldu, Bağıra çağıra giden karşıla- yıcılar, bir apartmanın önünden geçer- ken birdenbire sustular ve orada bir karışıklık çıktı. Yerlere balıklama atiı- yanlar, birbirinin eline Ve cebine - ranlar tuhaf bir tablo yaratıyordu. Durum sonradan anlaşıldı. e önünden geçilen apartman Hasan ait değilmiymiş! Eskiden eşekçi iken DP devrinde milyoner müteahhit olan Hasan Değerin, böyle önemli ve güzel bir günün anlam ve önemini belirtecek bir davranışta bulunmaması zaten bek- lenemezdi. Değerin durumu sembolize eden davranışı, apartmanının en Üs katından beşlik, onluk ve ellilik bank- notları yola serpiştirmesiydi!.. Kalaba Jığın karışıvermesine ve halkın birbirine saldırmasına, Demirel geçerken gökten yağıvermeye başlıyan bu banknotlar se- bep olmuştu. Milyoner müteahhitin bu hareketiyle Bravo! Suat Hayri Ürgüplü oturan ve halkı o üslüpla avlamaya" bakan Osman Bölükbaşının kullan- dığı tâbir veya sıfatlar bil, Amerika- da Mac Arthur'ün manın Eisenhower hakkındaki kasi üstüne çıkmamış- tar, bir nokta, karşısında sert vaziyet alındığı için cesaretleri ta- mamile kırılmış eli sopalı takimla- rın toplantı basmak, adam kovala- dır. Bu hevesteki oderneklerin prototipi olan Komünizmle Mücadele Derneği- nin fahri başkanlığından Cemal Gür- selin tantanalı bir şekilde istifa etti- rilmiş bulunması böyle temayüllerin köküne kibrit suyu ekivermiştir, Cid- di ve prestij sahibi, kuvvetli bir hü- kümet kurulabildiği takdirde seçim- lerden sonra da bu ortam muhafaza edilebilecektir. Bu yazın başında, bazı fazla şiüp- heci zihinlerde seçimlerin yapıp ya- ğı bil, tereddüt konusuy- en- yişi, bir takım rağmen korumuştur, Bu gayretinde ona partilerin - resinden u olanların, fakat a- sıl halkın büyük ölçüde yardımcı ol. duğunu da unutmamak fâzımdır. Geçirdiğimiz seçim kampanyası, demokratik bir sistemin ilk şartı o- lan “sükünet içinde sandık başını gitme ve kararını orada bildirme” u- sulünün Türkiyede tamamile hazme- dildiğini ispat etmiştir. Bu, milletçe övünülecek bir geliş- medir, 9 Ekim 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: