9 Ekim 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

9 Ekim 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Türkiye Sonun başlangıcı Birkaç yıldır sinemamızın büyük bir buhrandan çöküntüye doğru hızla en sikteideri bile bu sinema mevsimi. nin bir dönüm noktası olduğunu, “da- nanın kuyruğunun kopacağını” kabul etmektedirler. Çünkü çöküntünün be- Nrtleri artık örtbas edilebilecek, gör- mezlikten gelinecek çeşitten değildir, Üstelik hikâyedeki adam gibi, kimse gaafil avlandığını da iddia edemeye- cektir, Hani adam, eski, köhneleşmiş evinin her dökülen yerini şununla bu- nunla tıkarmış. Günün birinde ev ol- duğu gibi çöküp de adam yakınında, €v dile gelip, “Bre, ne yapalım? Ne vakit ağzımı açacak olsam, birşey söy- İemeğe vakit kalmadan ağzımı tıka. yıp durdun” demiş ya... Sinemacılar böyle bir bahaneyi öne süremiyecek- lerdir. Çünkü çöküntünün haberi en beş yıldı" kendilerine veril- mektedir. Gerçekte görünüşü kurtar- mak sinemacıların şimdiye kadür bütün sağlık, sağlam. uk nakaratlarna Tağmen, durumu kendileri de bilmiyor değillerdi Ama ellerinden gelen bir şey yoktu, Gilttik- 32 “Kırık Hayatlar” dan bir sahne Bir çiçekli yaz çe hızlanan bir akıntıya kendilerini bir kere kaptırmışlar, gidiyorlardı. Bu- nün en açık belgesi, daha bu yılın &0- nüna gelmeden, çevrilen filmlerin 200'e yaklaşmasıdır. 1962'den beri 100'ün Üstüne çıkan, geçen yıl ilk ds. fa 1650'nin üstüne ulaşan film yapımı, böylelikle bu yıl Türkiye için “ses du- varı”nı aşmış olacaktır Ama bu bir beşarı değildir. Aksine, Türkiye için korkunç bir rakamdır. o Enflâsyonun eşiğindeki Türkiyeyi bekleyen tehlike- ler gibi, ondan çok daha büyük bir film enflâsyonunun karşısında bulu- nan türk sinemasını daha büyük teh- likeler beklemektedir, Bu demektir ki, yüzdeyüz yerli #ilmler ele alındığı va- kit, yılık film yapımında yurdumuz, Japonya, Hindistan ve Hong Kongtan sonra dördüncü gelmektedir. Fransa, İtalya, İngiltere, SSCB ve ABD'ni ge- ride bırakmaktadır. Ama türk sinema endüstrisinin kapasitesi, teknik im- kânları, teknik elemanları, oyuncusu, senaryocusu vs, bu sayıyı asgari ölçüde bile kaldırabilecek çapta değildir. Da- ha önemlisi, bu kadar filmi kaldıra- cak ne sinema salonu, ne sinema $€- yircisi vardır. Dış pazar meselesi Wanılınmaksızını söylenebilir ki, bir önceki yıldan artakalanlarla bir- likte, her yılın yapımının yarısı, bü. yük şehir sinemalarıra ulaşamamak- tadır, Yani türk sineması bugün de- vamlı olarak yarı tirajını iade olarak alan bir gazete, yarı Ürününü satama- yan bir fabrika durumundadır. İşin daha da kötüsü, sinemalara ulaşan filmlerden çoğunun da maliyetlerini ya güçlükle çıkarabilmeleri, ya da çı. karamamalarıdır. Bunun sebebi, film maliyetlerinin her geçen gün biraz da» ha yükselmesidir, Türkiyenin yeter sa- yıda olmayan, yenileri de pek az yapi- lan sinema salonlarından sağlanan ge- lir artık, film maliyetlerini karşılıys- mamaktadır, o Sinemacılarımızın son birkaç yıl uluslararası film festivalle- rinde boy göstermeğe çalışmaları ne al a filmlerin âhım şahım ol- duğuna inanmalarından, ne ödül ka. zanmak hevesinden ileri gelmektedir. Bunun sebebi, bir dış pazar bulmak u- mududur, Türk sineması bugün bu ha- Hyle tapılı, kendi iç pazarındaki işgü- cüne çalışma alanı açamayıp yâdelle. Te İşçi göndermeğe kalkan hükümet. lerini andırmaktadır, Şu farkla ki, â'$ rika Ülkesi hariç- türk sinemasının şansı hemen hiç yoktur Ama sinema- cılarımız bu konuda bile ters hareket- ten geri kalmayıp, ne hikmetse, hep Batı ülkelerine âçılmağa çalışıyorlar. er 2 m A m 9 Ekim 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: