9 Ekim 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

9 Ekim 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Jin sabah, Sovyetler Birliğinin Dışiş- leri Bakanı Gromikoyla konuştum. Milletlerarası politika (O edebiyatında “Mr, Nlet—Bay Hayır”? diye bilinen Gromiko soğuk gösterişli 'bir adam, Gromiko ve Kossigin ile görüşmek istediğimi Ankarada, Sovyetler Birli- ğinin Büyük Elçisi Rijofa söylemiş- tim, Bunu, a geldi Gromikonun beni kabul edeceğini bil- dirdi, Kossigin söz veremiyordu. 'Talsbi aktaracaktı, Karar, Başbakana aitti. Bizim Leonid, Cuma günü Kos- sigini görmek Üzere Kremlinin kapi- « sından içeri girinceye kadar bu mülâ- katın gerçekleşeceğinden şüphe etti, Kossigin bir gazeteciyi kabul edecek! Leonldin buna aklı pek ermiyordu, “O «kadar çok işi vardır ki.” diyordu, Zaten bundan dolayıdır ki Köossigin . beni kabul edince, hele yanında bir saate yakın tutunca mihmandar -ter- . Gümanımın nazarında benim itibarım * bir arttı, bir arttı.. “Başbakanımız sa- n3 bu kadar vaktin! ayırdı, ha.” diye hep şaştı. “Anladın ya, ya sizin Baş- bakanınız boş gezenin boş kalfası, ya da 'ben sahiden büyük adamım” diye ben ona takıldığımda ise böyle bir ko- nuda şakalaşmamayı tercih etti. İri komünistler kendi aralarında, hatta yanında şakalaşsalar bile, «bilhassa gündüzleri, kafaları -votkayla pek dumanlı değilken küçük komtnist- ler bâzı tabulara dokunmamayı ter- cih ediyorlar, , Gromikodan istediği- min bir mülâkat olmadığını anlattım. bunu sor- hi Bir nokta hariç, bütün görüşme mizi yazabileceğimi ii Kossigin mülâkatın metni Bt Başbakanım dünyada Dir gc Aleksi Kossigin Mülâkatların övertürünlü yaptı Zeteciye Verdiği ilk özel mülâkattı - A- KİS'in 10 Temmuz tarihli, 577, sayı- sında yayınlanmıştır. Gromiko, Türkiyeden oldukça kısa bir süre önce dönmüştü, Stalin dev- rinden kalma gösterişli Dışişleri Ba- kanlığı binasının oldukça yüksek bir katındaki çalışma dairesinin oturma odasında karşı karşıya geldiğimizde bu ziyaretinden memnun olduğunu, hatta bunun kendisi için bir sürpriz teşkil ettiğini söyledi, Halk, Gromiko- yu İstanbulda alkışlamış. Bunun “ter- tipli bir alkış”? olmadığını farkedecek kadar. zeki Ve tecrübeli bulunduğun- dan, Sovyetler Birliğinin Dışişleri Ba- kanı hadiseyi gereği gibi değerlendir- miş, “Halklarımız arasında bir düş- manlık yok” dedi, Sonra, ilâve etti: “«— Zâten hiç bir halk ötekine - man değildir Geçici sürelerde bu, 1- darecllerin hataları Sebebiyl, oluyor.” Gromiko açık ve samimi konuştu. — Türkiyeyi, türk idarecilerin ve türk halkını gözlerimle görmek benim için çok istifadeli oldu, Ne olsa insa- nın bazı m hükümleri, kamları bu- Tunuyor, Ben Türkiyeden, türklerin d, sovyetleriş samimi dostluk istedik- ilerle inânarâk döndüm.” Bakanı bu intibamı Hü- Dışişleri kümete Ve Sovystler Birliğinde hâkim SN A. EE YUAN L E R Divanına, özel olarak yapılan bir top- lantıda bildirmiş, Gromiko, Türkiyede görüştüğü Başbakan Ürgüplüden, Dış- işleri Bakanı Işıktan ve İnönüden sita- yiğle bahsetti, .— İsmet İnönü bana çok İstifa- ei Şamiyelan bulundu. Büyük bir devlet adamı,” dedi. İnönü Sovyetler Birliğinin Dışişleri Bakanına, uzun bir soğukluk devresin- den sonra iki memleket arasındaki mü- nâsebetler düzeltilirken fazla aceleci davranmanın tehlikelerinden bahset- miş “ağaçtaki meyvayı olmuş sayar- sınız, koparmaya kalkarsınız, bakarsı- nız, daha hamdır” demiş. Anlaşılı- yordu ki bu, Gromikonun ve Kossiginin kulaklarında kalmış, Gromiko da, Kossigin de Türkiyede beliren Sovyet- ler Birliğiyle iyi komşuluk ve dostluk münasebetlerinin geçici bir heves Ve- ya bir taktik olmadığını, yeni bir dış siyaset felsefesine dayandığını anla- dıklarını belli ettiler, Bu, Gromikonun Ürgüplü, Işık ve İnönü ile yaptığı gö- rüşmelerin esas intibaı olmuş Ben Gromikoyu bir evvelki sonba- harda, Erkinin Moskovayı ziyareti Si- rasında, bizim elçiliğimizde görmüş, onunla ayaküstü konuşmuştum, O 2a- man Sovyetler Birliğinin Dışişleri Ba- kanını daha şüpheci, hatta biraz bu- ha bir içten inanmış olduğunu far- kettim Bunu kendisine (o Söyledim. Güldü, — Dedim ya, insanın bir memle- ci a görmesinin faydası bü- yük” lar. göadim ki benim için de du- rum aynıydı ve bunu, benden Rusya in- tibalarımı soran Kossigine söyledim. konuşmak, bir doktorun, etmeden hastalığa teşhis koymasına benziyor 'Türkiye- de, Sovyetler Birliği ohakkında neler konuşuluyor, neler anlatılıyor ve Sovyetler (Birliğinin niyetleri hak- kında ne tefsirler yapılıyor.. Sovyetler Birliğinde de durum aynı. Orada da Türkiye hakkında neler konuşuluyor, neler anlatılıyor ve Türkiyenin niyet- leri hakkımda pa tefsirler yapılıyor.. Bunların çoğu, göz gördü N hata'ı keskinliklerinden kurtuluyo: Bana, “Sovyetler Mirüşinin Türki- yeye dair niyeti ne?” diye sorulacak olsa, benim vereceğim cevap “Sovyetler Birliği 'Türkiyeyi dost görmek istiyor” dur. Sovyetler Birliği o Türkiyeyi ko- münist olmuş görmek istemiyor mu? annenin ei 9 Ekim 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: